Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin “Casus şebekesine dönmüş marjinal partinin ümitsiz vakası” sözlerine, “Rahmetli Türkeş’in hapishaneden yazmış olduğu el yazısıyla mektupta kimin ismini ajan olarak verdiğini de bütün ülkücüler gayet iyi biliyorlar, hadi oradan sen de” karşılığını verdi. Özdağ, sosyal medya hesabından da “Sayın Bahçeli, sen önce Olcay’ı, Ulvi’yi ve Semih’i savcıya yolla, gerekirse ben de giderim. İstersen Gölbaşı’nda ‘portakal sandıklarında yakalanan silahlar soruşturması’nı yürüten savcıya bile giderim” açıklamasını yaptı.
Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, bugün İstanbul'da düzenlediği basın toplantısında gündeme dair açıklamalar yaptı. Eski Ülkü Ocakları Başkanı Sinan Ateş'in başkentte öldürülmesiyle ilgili değerlendirmeler yapan Özdağ, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin "Adına Zafer Partisi denilen casus şebekesine dönmüş marjinal partinin ümitsiz vakası, 'Hepimiz katilin kim olduğunu biliyoruz' açıklaması yapmış. Bu istihbarat polisine bildiklerini sormak Türk polisinin görevi" şeklindeki sözlerine yanıt verdi. Özdağ, şunları söyledi:
"Bu seviyesiz açıklamaya vereceğimiz tek cevap var. Sinan Ateş’in bir komployla uyuşturucu tüccarlarına, torbacılara öldürtülmesinden sonra bir baş sağlığı mesajı dahi yayınlamayan, ailesine, arkadaşlarına ‘Başınız sağ olsun, Allah rahmet etsin’ demeyen bir kişinin heyezanlarına vereceğimiz hiçbir cevap yoktur.
Zafer Partisi, Atatürk çizgisindeki Türk milliyetçilerin partisidir, AK Parti gibi Türkiye’yi yıkıma sürükleyen bir partinin payandası değildir, hiçbir zaman da olmayacaktır.
Söz istihbarat servislerinden açılmışken rahmetli Türkeş’in hapishaneden yazmış olduğu el yazısıyla mektupta, kimin ismini ajan olarak verdiğini de bütün ülkücüler gayet iyi biliyorlar hadi oradan sen de.”
Eğer Türkiye'de bir devlet varsa bu cinayetin bütün sorumlularını yargı önüne çıkarması gerektiğini ifade eden Özdağ, şöyle konuştu:
"BÜTÜN TÜRK MİLLİYETÇİLERİ, SUÇLULARIN, EMRİ VERENLERİN BULUNMASINI VE CEZALANDIRILMASINI İSTİYOR VE BEKLİYOR: Çok önemli olan bir konu hiç şüphesiz eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı Sinan Ateş’in bir siyasi cinayette kurban edilmesi, öldürülmesidir. Sinan Ateş, kendisine bir saldırı gerçekleştirileceğini, öldürülmek istendiğini çok yakın bir arkadaşına söylemiş. Öldürülmemek konusunda bir tek umudunun olduğunu da ifade etmiş. Ne yazık ki o umudu gerçekleşmedi. Şimdi Sinan Ateş'in annesi, babası, eşi ve çocukları, arkadaşları bütün Türk milliyetçileri, suçluları komployu kuranları, emri verenleri, azmettirenleri, bunların hepsinin bulunmasını ve cezalandırılmasını istiyor ve bekliyor.
EĞER TÜRKİYE'DE BİR DEVLET VARSA BU CİNAYETİN BÜTÜN SORUMLULARI YARGI ÖNÜNE ÇIKARLAR: Eğer Türkiye'de bir devlet varsa bu cinayetin bütün sorumluları yargı önüne çıkarlar. Eğer bu cinayetin isimlerini bildiğimiz bütün sorumluları bugün yargı önüne çıkmazlarsa Türkiye'de devlet tekrar kurulduğunda muhakkak yargılanırlar. Zafer Partisi, bütün il binalarına ve genel merkeze, bu alçakça cinayeti protesto eden ve katilin kimliğini soran pankartlar asmıştır ve bütün suçlular mahkeme önüne çıkana kadar da o pankartlar orada kalacaktır."
"SEN ÖNCE OLCAY'I, ULVU'Yİ VE SEMİH'İ SAVCIYA YOLLA"
Ümit Özdağ, basın toplantısının ardından Twitter hesabından yaptığı paylaşımda da "Sayın Bahçeli, sen önce Olcay’ı, Ulvi’yi ve Semih’i savcıya yolla, gerekirse ben de giderim. İstersen Gölbaşı’nda ‘portakal sandıklarında yakalanan silahlar soruşturması’nı yürüten savcıya bile giderim” açıklamasını yaptı.
"İTTİFAK OLUŞTURMAK ÇALIŞMALARIMIZI DA SÜRDÜRÜYORUZ"
Bu arada Zafer Partisi Genel Başkanı Özdağ, seçim ittifaklarıyla ilgili şu değerlendirmeyi yaptı:
"Türkiye, Cumhur İttifakı, AK Millet İttifakı ve HDP'den oluşan şeytan üçgenine sıkışmak zorunda değildir. Bu şeytan üçgenini aşmak, vatanseverlere, Türk milliyetçilerine, Atatürkçülere ‘Tıpış tıpış gidersiniz, oyunuzu atarsınız’ deme küstahlığını birilerinin aklından dahi geçirmemesini sağlamak, Türkiye Cumhuriyeti'ni 1924 Anayasası üzerinde, milli üniter ve laik devlet zemininde 21. yüzyıla taşımak amacıyla, Zafer Partisi, Memleket Partisi, Adalet Partisi ve Doğru Parti bir ittifak oluşturmak çalışmalarımızı da sürdürüyoruz. Bu konuda da gerek sayın genel başkanlarla yapmış olduğumuz çalışmalarda gerek genel başkan yardımcılarımızın sarf ettikleri mesailerle ciddi bir mesafe almış olduğumuzu ifade etmek isterim.”
