Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, “İstihbarata dayalı ve ülkemizin güvenliği için tehdit içeren bazı çalışmalarını da Soylu’nun Türk istihbarat birimi ile resmi yazışma ile paylaştım. Altını çizerek söylüyorum, resmi yazıyla paylaştım. Artık devlet arşivine girdi. Süleyman ne paylaştığımı tahmin ediyorsundur” dedi.
Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, sosyal medya hesabından, “Verdiğim bir hafta sürede ne yaptın Süleyman? Trol ordunu ve kontrolündeki siteleri tetikçilik ve eski/yeni iftiralar için kullandın! Zafer Partisi iftiraları, hakaretleri, fiili engellemeleri aşarak yoluna devam edecek” notu ile bir video paylaştı. Özdağ, videoda şu açıklamaları yaptı.
“Süleyman Soylu’nun Ümit Özdağ’a ve Zafer Partisi’ne; küfürler, hakaretler etmesine, anayasayı çiğneyerek Hatay’a, Kilis’e Öncüpınar Sınır Kapısı’na sokmama girişimlerinde bulunmasının, istihbaratı kullanarak takip ettirmesinin, troller ordusuyla iftira attırmasının nedeni Zafer Partisi’nin sığınmacılar politikasıdır. Bu çok net, Zafer Partisi’nin bu tavrından çok rahatsız oluyorlar. Zafer Partisi’nin sığınmacılarla ilgili Türk halkından gizlenen gerçekleri anlatmasından çok rahatsız oluyorlar. Sığınmacıların vatanlarına dönmesini isteyen Türk halkının desteğini Zafer Partisi’nin her geçen gün daha güçlü bir şekilde almasından çok rahatsız oluyorlar. Özetle bu kavga benim ile Soylu arasında kişisel bir kavga değil. Bu, devlet araçları kullanılarak Zafer Partisi’ne ve Zafer Partisi’nin politikalarına karşı gerçekleştirilen bir saldırı. Türkiye’nin ‘Göçmenistan’ olmasına ve iç savaşa sürüklenmesine karşı çıkan Zafer Partisi’ni terörize ederek susturma çabası içindeler. Susmayacağız. Korkmayacağız. Geri adım atmayacağız. Üzerimizdeki tarihi görevin ne kadar büyük olduğunu biliyoruz.
“KAYNAKLARI, MUHALİFLERİNİ ANAYASAYI ÇİĞNEYEREK İZLETMEK İÇİN KULLANDI”
Süleyman Soylu, 25 Temmuz 2016’dan sonra İçişleri Bakanı oldu ve İçişleri Bakanlığına Türk milleti tarafından sağlanan kaynakları, Türk milletinin güvenliği için değil; AK Parti içindeki ve AK Parti dışındaki muhaliflerini anayasayı çiğneyerek izletmek için kullandı ve görüyoruz ki hala kullanmaya devam ediyor. Bunu nasıl yapıyor? İçişleri Bakanlığının yetkililerinin bana verdiği bilgiye göre; HTS kayıtları, Whatsapp dahil bütün yazışmaların, konuşmaların izlenmesi, MOBESE kayıtlarının izlenmesi, banka kayıtlarının izlenmesi, otel kayıtlarının izlenmesi ve gerekirse fiziki takip yöntemleriyle gerçekleştiriyor. Mesela bunların hepsi bana karşı uygulandı ve uygulanmaya devam ediliyor. Hatta ben yıllar önce bir tweet attım ‘Arkamdaki polis ekiplerini çek Süleyman, çocuklar yoruluyorlar, bir şey de yok ortada’ diye.
“VALİLERİN BÜYÜK BİR BÖLÜMÜNÜ DYP’Lİ AİLELERİN İÇİNDEN SEÇİYOR”
Soylu’nun İçişleri Bakanlığında bir de trol ordusu kurduğunu biliyoruz. Bu troller sadece Soylu için çalışıyorlar. Ne devlet için çalışıyorlar ne AK Parti için çalışıyorlar. Soylu iyi bir örgütçü valilerin büyük bir bölümünü DYP’li ailelerin içinden seçiyor. AK Parti dışında bir partileşme çabası, kendisi ne kadar ‘Siyaseti bırakacağım’ da dese benim geçen hafta yaptığım açıklamadan sonra doğru değil. Hala devam ediyor. Soylu herhalde en fazla suçlu ile fotoğrafı olan içişleri bakanı.
“ÜLKEMİZİN GÜVENLİĞİ İÇİN TEHDİT İÇEREN BAZI ÇALIŞMALARINI DA SOYLU’NUN TÜRK İSTİHBARAT BİRİMİ İLE RESMİ YAZIŞMA İLE PAYLAŞTIM”
Değerli yurttaşlarım burada sizinle paylaşmayacağım, istihbarata dayalı ve ülkemizin güvenliği için tehdit içeren bazı çalışmalarını da Soylu’nun Türk İstihbarat birimi ile resmi yazışma ile paylaştım. Altını çizerek söylüyorum, resmi yazıyla paylaştım. Artık devlet arşivine girdi. Süleyman ne paylaştığımı tahmin ediyorsundur. Sizler de hatırlayacaksınız Süleyman bir hafta önce bir açıklama yaparak telefonda küfürleşmediğimizi söyledi ve ekledi, sadece kamuoyu önünde söylediklerimi tekrarladım dedi. Kamuoyu önünde benim hayvandan aşağı olduğum hakaretiydi, evet bunu söyledi ve Soylu bunu küfür olarak kabul etmiyormuş anlamış olduk. Ama ben de ona gereken cevabı verdim, o da bana tekrar küfretti. Yani bu konuda bile yalan söylüyor.
“YA SÜLEYMAN, AMERİKAN BÜYÜKELÇİLİĞİ’NE BENİ DİKKATE ALIN DİYE ADAM YOLLAYAN SENSİN”
Soylu bu konuşmasında yine beni Amerikan aparatı olarak nitelendirdi. Dün de bir komik yardımcısı var, beni Amerikan kuklası olmakla suçlayan bir tweet attı. Ya Süleyman, Amerikan Büyükelçiliği’ne, ‘beni dikkate alın’ diye adam yollayan sensin. ABD’nin Afganistan’dan yolladığı Afgan ordusunu resmi üniformaları ile senin korumak zorunda olduğun sınırlardan geçerek Türkiye’ye soktular ve sen seyrettin. Bütün Batı’nın kalsın diye çabaladığı sığınmacıları Türkiye’de tutmak için çalışan sensin ve senin mensubu olduğun AK Parti. Onların vatanlarına dönmesi için mücadele eden de biz Zafer Partililer. Biz Amerikan kuklasıyız; siz ne oluyorsunuz? Sen ne oluyorsun?
“OĞLUM HİÇ AMERİKAN BÜYÜKELÇİLİĞİ’NİN ANAOKULUNA GİTMEDİ. ANKARA’DA TANINAN BİR OKULUN TED ANKARA KOLEJİ’NİN ANAOKULUNDA OKUDU”
Bende bu iftira üzerine Soylu’ya bir açıklama yaptım dedim ki ‘Bunu istihbarat kaynaklarına güvenerek söylüyorsan git Yargıtay Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulun. Sana da 7 gün süre.’ Sen ne yaptın Soylu? Sen kurduğun meşhur trol ordusu ve Göç İdaresi üzerinden fonladığın sahte siteler aracılığı ile ahlaksızca iftiralar atmaya devam ettin. Gerçekten seviyeyi bu kadar düşüreceğini ben de tahmin etmemiştim. 10 yaşındaki oğlumun Amerikan Büyükelçiliği’nin anaokuluna gittiği iftirasını attın. Sadece trollerin atmadı Süleyman, Bakan Yardımcın İsmail Çataklı bu iftirayı dün tekrarladı. Çocuk anaokuluna 3-5 yaş arası gider. Süleyman velev ki gitti, 3 yaşındaki çocuk siyasete taşınır mı be adam? Üstelik oğlum hiç Amerikan Büyükelçiliği’nin anaokuluna gitmedi. Ankara’da tanınan bir okulun TED Ankara Koleji’nin anaokulunda okudu.
“BEN DEVLET İŞLERİNİ SENİN FARKLI OLARAK CİDDİYE ALIRIM”
Süleyman yetmedi, baldızımı Amerikan Büyükelçiline yerleştirdiğim iftirasını attınız. Üstelik karımdan da baldızım ile olan ilişkilerimden dolayı ayrılmışım. Ya Süleyman böyle utanmazlık olmaz. Oğlum siz istihbaratı böyle mi yapıyorsunuz? Benim hiç baldızım olmadı ki. Evet, bunlarla da yetinmedi senin elemanların ve sen kardeşimin uzun yıllar ABD’de yaşadığını ve CIA’nın Türkiye Masası’nda çalıştığı iftirasını attın. Hala senin kontrolündeki sitede duruyor bunlar. Süleyman, kardeşim değil uzun yıllar bir gün bile ABD’de yaşamadı. CIA’ye de bir gün bile çalışmadı. Ne yaptı yıllar önce Amerikan Büyükelçiliğine Türk basınından 3 gazetenin tercümesini serbest taşeron olarak yaptı. Ve Süleyman, daha önce de askerliğini, ordu dil okulunda subay olarak yapmıştı. Özetle bu, senin bile anlama kapasiten bunu anlamaya yeteceğini düşünüyorum ama ben devlet işlerini senden farklı olarak ciddiye alırım, bu konuda dönemin MİT Müsteşarına, teşkilatta ziyaret ederek bilgi verdim. Türk devletini bilmeden bu tür işler olmaz Süleyman. Sayın Müsteşar hayatta ve ara sor.
Bütün bu iftiralar yetmedi Süleyman partimize uzak ve yakın, görevli, sempatizan birçok kadına iftira attırdın. Başka alçaklar da iftira attılar hepsini mahkemeye verdik. Ancak sen trollerin arkasına sığındın. Geçen sefer seni bu iftiraları attırma diye uyarmıştım whatsapp üzerinden. Bu kadınlar, çocuklarının anneleri. Annelerin kızları… Bir iftiraya uğrayan kadın seni Süleyman Soylu’ya şikayet ederim diye mesaj atınca korkuyla iftirayı sildiler biliyor musun? Çünkü senin hesapların bunlar. Bu kadınlar üzerinden pis iftira siyasetini bırak. Bırak milletin özel hayatını takip etmeyi… Kimlerinkini kurcaladığını biliyoruz. Kimlere ne siyaseti yaptığını, AK Parti içinde yaptığını biliyoruz ve Süleyman sakın korkma. Ben senin temsil ettiğin ahlaki siyaseti hiçbir zaman temsil etmeyeceğim. İçişleri çayhanelerinde yapılan dedikoduları ne ben tekrarlayacağım ne de partimden birilerinin paylaşmasına izin vereceğim. Siyaset böyle yapılmaz oğlum. Yapacaksan siyaseti adam gibi yap. Özel hayat üzerinden siyaseti FETÖ benzeri ahlaksız casusluk örgütleri yaptı Süleyman.
Unutmadan şunu da söyleyeyim, parti kurmak için yaptığın çalışmalar sırasında ABD Büyükelçiliği ile temas kurmuştun ya, İçişleri Bakanlığı yetkililerinin bana ilettiğine göre sana verilen cevap; ‘Önce uyuşturucu ile bağlantısını kessin sonra’ şeklinde olmuş. Ben İçişleri Bakanlığı’ndaki bürokratların yalancısıyım. İyi günler Süleyman.”