Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Selim Temurci, Merkez Bankası kasasının 52 milyar dolar ekside olduğunu dile getirerek, "Devletin 52 milyar dolar eksiği var. Peki ne yapacak? Şu anda biliyorsunuz bir seçim ekonomisi uygulaması başladı. Para basacak. Para basıp dağıtacak. Para bastıkça enflasyon artacak. Enflasyon arttıkça cebinize giren parayı devlet, görmeden cebinizden çekecek. Türkiye, fakirleştikçe fakirleşecek" dedi.
Selim Temurci, bugün partisinin Yalova İl Başkanlığı’nda düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Gelecek Partisi’nin Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nden parlamenter sisteme dönme amacında olduğunu belirten Temurci, "Bu ülkede kurumlar ortadan kaldırıldı. Merkez Bankası'nın kasası eksi 52 milyar dolar. Ne demek biliyor musunuz bu? Merkez Bankası'nın kasasını 1 dolara getirebilmek için önce 52 milyar dolar kasaya koymanız lazım. Devletin 52 milyar dolar eksiği var. Peki ne yapacak? Şu anda biliyorsunuz bir seçim ekonomisi uygulaması başladı. Para basacak. Para basıp dağıtacak. Para bastıkça enflasyon artacak. Enflasyon arttıkça cebinize giren parayı devlet, görmeden cebinizden çekecek. Türkiye, fakirleştikçe fakirleşecek" diye konuştu.
"6-7 MİLYON İNSANA YARDIM EDİLİYOR"
Temurci, milletin ‘tebaa’ haline getirildiğini, her gittikleri yerde sosyal yardımların sorulduğunu dile getirdi. Gelecek Partisi’nin insanlara iş ve aş imkanı taahhüt ettiğini vurgulayan Temurci, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"El açan bir toplum, tebaa haline gelen bir toplum, demokratik hukuk devletinin asla bir sonucu olamaz. Bugün 6-7 milyon insana yardım ediliyor. Elbette edilsin ama sorulması gereken şu: Bu toplumu yardıma muhtaç edenler 'niçin bu toplumu bu hale getirdik' diye niye sormuyorlar? Açık söyleyeyim. Barınma problemi, sosyal konutlar dahil olmak üzere elbette bunlarla ilgili olarak yaşanabilir bir toplumun meydana getirilmesi için Gelecek Partisi ve birlikte siyaset yapmış olduğumuz dostlarımızla Türkiye'nin bütün bu sorunları çözülecek. El açan bir Türkiye değil, söz söyleyen, korkmadan ‘biz buradayız’ diyen bir Türkiye olsun istiyoruz. Sorgulanmayan, sorgulamayan bir toplum istiyorlar. Onun için de ülkede eğitimin kalitesi yerlerde sürünüyor. İstiyorlar ki bu ülkenin zeki çocukları bu ülkede kalmasın, diğer ülkelere, yurt dışına gitsinler. Sorgulamayan, soru sormayan bir gençlik gelsin. Önümüze prompter konulsun, gazetecilerin sorduğu soruları oradan okuyalım. Zaman kalırsa da helikopterle yukarıdan dolaşıp her şeyin yolunda gittiğini görelim. Mesele çözülmüştür."
"BAŞIMIZA NE GELDİYSE CUMHURBAŞKANLIĞI HÜKÜMET SİSTEMİ İLE GELDİ"
Bu ülkede başımıza ne geldiyse Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile geldi. Kurtuluş Savaşı'nı yönetmiş bir Meclis’in bu ülkede saf dışı bırakılması kabul edilebilir bir şey değil. Onun için milletin seçtiklerinin millete hesap vermesi lazım. TBMM'nin önümüzdeki dönemde millet iradesinin tecelligahı olan bir yere yeniden dönüştürülmesi lazım. Gece yarıları kararnameleri ile hayat karartan Cumhurbaşkanı kararnamelerinin bitirilmesi gerekiyor. Bize sadece gözlerinin parlaklığı ile değil, bize aklının parlaklığı ve diplomaları ile oraya, Hazine ve Maliye'nin başına bu işi en iyi yapacak kişilerin getirilmesi lazım. Bir gün dahi Merkez Bankası tecrübesi olmayan insanlara Merkez Bankası'nı teslim etmemek lazım. Akraba kayırmacılığına son vermek lazım."