HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, “Alevilerin ibadeti cemdir, ibadethaneleri cemevidir. Nokta. Bunun üzerine başka bir söz söylenemez, başka bir tarif yapılamaz. Bu konuda söz, yetki, karar Alevi yurttaşlarımızın ve kurumlarınındır” dedi.
HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, “Alevilerin ibadeti cemdir, ibadethaneleri cemevidir. Nokta. Bunun üzerine başka bir söz söylenemez, başka bir tarif yapılamaz. Bu konuda söz, yetki, karar Alevi yurttaşlarımızın ve kurumlarınındır” dedi.
HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, bugün İstanbul’da; partisinin “Alevilere Eşit Yurttaşlık Hakkı” başlıklı toplantısına katıldı.
İstanbul’un Beyoğlu ilçesindeki bir otelde düzenlenen programa HDP yöneticileri ile bazı Alevi derneklerinin temsilcileri de iştirak etti. 5 Mayıs günü Tunceli’de duyurdukları “Alevilere Eşit Yurttaşlık Hakkı” kampanyasına ilişkin konuşan Buldan, kampanyanın amacının, Alevilerin haklı mücadelesinde aynı yolda birlikte yürümek olduğunu söyledi. Buldan, şöyle konuştu:
“KAMPANYANIN AMACI ALEVİLERLE BİRLİKTE YÜRÜMEKTİR: Alevilere Eşit Yurttaşlık kampanyasının ilk startını Dersim’de verdik. Bu kampanyanın amacı, görmezden gelinen, ayrımcılığa uğrayan Alevi toplumunun eşit yurttaşlık temelindeki hak taleplerine güçlü bir şekilde HDP olarak ses olmak, güç olmak, onlarla birlikte olmak. Alevilerin haklı mücadelesinde aynı yolda birlikte yürümektir. Alevilerin inanç bağlarıyla birbirlerinden özellikle koparılmaya çalışıldığı bu dönemde Alevilerin çok yönlü olarak ayrımcılığa uğradığı, bütün temel konularda inkâr edildiği, yok sayıldığı ve bu ülkenin eşit yurttaşlık meselesinde Kürtler kadar, Ermeniler kadar, Süryaniler kadar, kadınlar kadar büyük bir ayrımcılığa uğradığı bir topluluktan Alevilerden bahsediyoruz.
ALEVİLERİN MÜCADELELERİ, HAKLI VE ONURLU BİR MÜCADELEDİR: Sevgili canlar, bu mücadele yolunda birlikte yürümeyi esas aldığımızı ve bu mücadeleyi birlikte kazanmanın yol ve yöntemlerini birlikte oluşturacağımız bugünkü toplantıdan büyük ve önemli kararlar çıkacağına yürekten inanıyorum. HDP olarak kurulduğumuz günden bugüne kadar bu kadim topraklarda yaşayan herkesin, her inancın, kimliğin ve her rengin, özgür ve eşit bir yurttaşlık temelinde kendilerini ifade edebileceği bir ortamın yaratılması için bu mücadelenin içinde olduk. Bu mücadeleyi büyük bir onur ve gururla yürüttüğümüzü ifade etmek istiyorum. Alevi toplumunun yüzyıllardır eşit yurttaşlık hakkını amaçlayan mücadeleleri hiç kuşkusuz haklı ve onurlu bir mücadeledir. Bu mücadele eşitlik, birlikteliğe dayalı, özgür yaşam mücadelesidir. Tıpkı bu coğrafyada yaşayan Kürt halkının vermiş olduğu onurlu mücadele gibi. Tıpkı bu coğrafyada, bu kadim topraklarda yaşayan diğer inanç ve kimliklerin verdiği mücadele gibi Alevi yurttaşlarımızın verdiği mücadelenin oldukça kıymetli olduğunu özellikle belirtmek isterim.
HAKİKATLERLE YÜZLEŞİLMELİ: Bu mücadelenin gerekçesi tabii ki ortak acılardır. Bu coğrafyada büyük acılar yaşandığını hepimiz biliyoruz. Alevi toplumunun yaşadığı acıların, Kürt halkının yaşadığı acıların, Süryanilerin, Ermenilerin yaşadığı acıların, bu toprakların yaşadığı ortak acılar olarak adlandırılmasının da çok önemli olduğunu özellikle ifade etmek isterim. Alevi toplumu, bu topraklarda yaşadıkları kıyımların asla unutulmadığını, Alevi toplumunun inanç ve kimliğine mensup insanların tarih boyunca yasal ve anayasal olarak inkâr edildiğini, inanç merkezlerine el konulduğunu, kapılarına kilit vurulduğunu, Seyit Rıza gibi birçok inanç önderlerinin idam edildiğini ve Koçgiri’de, Dersim’de Maraş’ta, Gazi’de birçok katliamların yaşandığını ve Alevilerin özellikle bu yaşadığı acılarda sadece Alevi toplumunun değil, bu coğrafyada duyarlı tüm kesimlerin ve demokratik örgütlerin büyük bir duyarlılık sağladığını da biliyoruz. Biz de onlardan biriyiz. Çünkü bu katliamlar, bu acılar, bu yaşananlar hafızlarda tazeliğini koruduğu gibi o döneme ait ne varsa bugün ona benzer birçok şeyin yapıldığına tanıklık ediyoruz. Elbette ki hakikatlerle yüzleşilmesi ve onarıcı bir adaletin tesis edilmesi gerektiğini her fırsatta ifade ediyoruz. Bunu HDP olarak bir kez daha altını çizerek ifade etmek isterim.
BU MÜCADELENİN İÇİNDE OLACAĞIZ: Bu ülkenin gerçek bir adalete, gerçek bir yüzleşmeye ve hesaplaşmaya olan ihtiyacından kaynaklı, HDP olarak Alevi yurttaşlarımızın, Alevi toplumunun geçmişte yaşadığı bütün acıların açığa çıkması, hakikate çıkması ve yargılamalarının bir an önce yapılması için bu mücadelenin içinde olacağız. Gerçeği gizlememek, hakikat kapısının önemli adımlarından biridir. Hakikat mücadelesinin ikinci aşaması ise gerçeklerle yüzleşmektir. Aleviler, tüm insanlığın, özellikle barış içinde yaşaması için herkesin, kendisiyle yüzleşmesi ve kendisini tanıması gerektiğini belirtir. Bunun da hakikat yolculuğunun önemli aşamada olmasını ama bu yolculukta ortak bir mücadelenin hayata geçmesini esas alır. Biz de bu tarif edilen yolun en başında yürümek için bugün sizlerle nasıl berabersek yarın da beraber olacağız. Sonuna kadar bu mücadelenin içinde olacağız.
ALEVİLERİN İBADETHANELERİ CEMEVİDİR: İktidarın sunduğu sadaka ve lütuf siyasetini, Alevi yurttaşlarımıza, Alevi toplumuna bahşedilen bir mesele olarak elbette kabul etmiyoruz. Alevi toplumu, iktidarın yüz yüze bıraktığı bütün sorunları çözmek yerine onlara bir sadaka, bir lütuf siyasetinin bahşedildiğini biliyoruz, bunu asla kabul etmiyoruz. Ciddiyetten ve samimiyetten uzak bu teklifin, Aleviler tarafından kabul edilmediğinin ve edilmeyeceğinin farkındayız. Hakiki çözüm, Aleviler başta olmak üzere tüm inanç ve kurumlarının eşit yurttaşlığının tanınması ve anayasal güvence altına alınmasından geçiyor. Alevilerin ibadeti cemdir, ibadethaneleri cemevidir. Nokta. Bunun üzerine başka bir söz söylenemez, başka bir tarif yapılamaz. Bunu çok açık yüreklilikle ifade etmek istiyorum. Bu konuda söz, yetki, karar Alevi yurttaşlarımızın ve kurumlarınındır. Bir kez daha ‘nokta’ diyoruz.
CEMEVLERİNİN İBADETHANE SAYILMAMASI, ALEVİLERE HAKSIZLIK: Cemevlerinin ibadethane statüsünün tanınmamış olmasını, Alevi yurttaşlarımıza büyük bir haksızlık olarak tanımlıyoruz. Yine bütün bunların inkâr politikasından, asimilasyon politikasından kaynaklandığının da elbette farkındayız. Sadece cemevlerinin statüye kavuşturulması meselesi de değil aslında bugün Alevi yurttaşlarımıza uygulanan haksızlıklar ve hukuksuzluklar... Eğitim sisteminde özgürlükçü bir eğitimin yaşanmıyor olması, din derslerinin zorunlu hâle getirilmesi, Aleviler başta olmak üzere diğer inançların, diğer kimliklerin, diğer kesimlerin de kabul etmediği bir mesele olarak önümüzde duruyor. Alevilerin inanç merkezlerinin özellikle Alevilere devredilmesi meselesi de Alevi kurumlarının bugün üzerinde durduğu ve bunun mücadelesini verdiği bir mesele olarak önümüzde duruyor.
PİRLİK VE DEDELİK UNVANLARI YASAKLANMAMALI: Pirlik ve dedelik gibi unvanlar üzerindeki yasaklamaların bir an önce kaldırılması talebi hem Alevilerin hem de HDP olarak bizim Alevi yurttaşlarımızın bir sorunu. Bu sorunu çözme meselesinde özellikle yanlarında olduğumuzu da belirtmek istiyorum. Alevilerin çok önem verdiği pirlik ve dedelik unvanları bugün HDP tarafından da birçok soru önergesi ve kanun teklifiyle TBMM’de gündeme getirilen konuların başında geliyor. Kamuda Alevilere yapılan ayrımcılık, bu da hâlen Alevi yurttaşlarımızın kamuda görev almalarına yönelik büyük bir baskının olduğu, hiçbir şekilde temsiliyetlerinin olmadığı konusu da hepimizin gündeminde olan konuların başında geliyor.
BU YÜZYIL, BÜYÜK BARIŞLARIN OLACAĞI YENİ BİR YÜZYIL OLACAKTIR: Daha sayabileceğimiz birçok alanda Alevi toplumunun temel taleplerinin karşılanması ve güvence altına alınması, eşit yurttaşlığın, ortak yaşamın, demokratik bir sistemin olmazsa olmazlarıdır. Alevilerin kurumlarının yıllardır bu kazanımlarını korumak için, özellikle bunları garanti altına almak için vermiş oldukları bu mücadelenin çok kıymetli bir mücadele olduğunun altını çizmek isteriz. HDP olarak bu mücadeleyi sonuna kadar sahiplendiğimizi ve kendimize bir rehber edindiğimizi Alevi canların özellikle bilmesini isterim. Bu temel mücadelede Alevilerle birlikte bu mücadeleyi yürüyeceğimize söz veriyoruz. HDP’nin demokrasi mücadelesi, sizlerin örgütlü mücadelesini daha da büyüteceği ve bunu birer kazanıma dönüştüreceği yeni bir süreci görmemiz gerekiyor. Bu yolda birleşmek gücümüzü ve kazanımlarımızı birleştirmek zorundayız. Zaman tam da bu zamandır. Buna yürekten inanıyoruz. Bu coğrafya çok büyük zulümler, çok büyük acılar yaşadı. Bu yüzyıl, büyük acılarla geçti ama bu yüzyıl, bu acıların artık yaşanmayacağı büyük kazanımların, büyük başarıların, büyük barışların olacağı yeni bir yüzyıl olacaktır. Sizi temin ederim ki şuna dayanarak söylüyorum. Kazanımlarımız, dik duruşumuz bunu gösteriyor; inancımız, mücadelemiz ve direnişimiz bunu gösteriyor. Büyük kazanacağız, büyük başaracağız, hep birlikte kazanacağız, hep birlikte başaracağız.”
Buldan, HDP’nin 3 Temmuz’da Ankara’da yapacağı kongreye de katılım çağrısı yaparak konuşmasını bitirdi.
9121,78%1,00
34,51% 0,15
36,45% 0,29
2959,15% 0,83
4929,17% 0,00