CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik, yerel seçim planlarına ve çalışmalarına ilişkin “Bizim seçmenimizde seçim sonuçlarından dolayı bize karşı bir kırgınlık var ancak...
CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik, yerel seçim planlarına ve çalışmalarına ilişkin “Bizim seçmenimizde seçim sonuçlarından dolayı bize karşı bir kırgınlık var ancak Türkiye’nin içinde bulunduğu bir kriz ortamından kaynaklı siyasi iktidara karşı bir öfke var. Şimdi biz bir an önce bu kongre, kurultay süreçlerini tamamlayıp oralardan güçlenerek çıkarak bize karşı olan kırgınlıkları gidereceğiz. İktidara karşı ortaya çıkan o kriz ortamından kaynaklı öfkeyi de topluma doğru anlatacağız” dedi.
CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik, Cumhurbaşkanlığı tezkeresiyle Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) Irak ile Suriye’deki görev süresinin 2 yıl daha uzatılmasına karşı bugün il binasında düzenlenen açıklamanın ardından bir grup gazeteciyle makam odasında sohbet etti. Geçen 8 Ekim’de yapılan 38. Olağan İstanbul İl Kongresi’nde eski CHP İstanbul İl Başkanı Cemal Canpolat’la yarışıp il başkanı seçilen Çelik, süreci ve gelecek planlarını anlattı.
“HANELERE KADAR UZANAN SÜRECİ PLANLAYACAĞIZ”
Kongrenin kalabalık ve coşkulu geçtiğini vurgulayan Çelik, sokak çalışmalarına başlayacaklarını söyledi. Çelik, şöyle konuştu:
“Sokakta vatandaşla buluşan, hatta hanelere kadar uzanan bir süreci planlayacağız. Vatandaşla buluşacağımız çalışmalarımız olacak. Yalnız tabii bir standart uygulama yapmayacağız. Aslında bir vizyon belgemiz var. Orada çok net bir biçimde ne yapacağımızı ifade ettik. ‘Böyle bir program tasarladık ve 39’unda bunu yapıyoruz’ demeyeceğiz. İlçelerin gerçekliğine göre bir süreç yürüteceğiz çünkü biliyoruz ki Bakırköy’ün gerçekliğiyle Arnavutköy’ün gerçekliği farklı ya da işte Kadıköy’ün gerçekliğiyle Bağcılar’ın gerçekliği farklı. Böyle her ilçenin demografik yapısına göre, sosyoekonomik durumuna göre bir strateji belirleyerek bir süreç yürüteceğiz.”
“İSTANBUL KONGRESİ’NİN UMUT YARATTIĞINI GÖRÜYORUZ”
Partinin 4-5 Kasım tarihlerinde yapılacak 38. Olağan Kurultayı’ndan sonra yerel seçimlere yönelik çalışmanın başlangıcını yapacaklarının işaretini veren Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü:
“İfade ettiğimiz gibi bizim seçmenimizde bir kırgınlık var ama şunu da ifade etmemiz lazım. Bizim seçmenimizde seçim sonuçlarından dolayı bize karşı bir kırgınlık var ancak Türkiye’nin içinde bulunduğu bir kriz ortamından kaynaklı siyasi iktidara karşı bir öfke var. Şimdi biz bir an önce bu kongre, kurultay süreçlerini tamamlayıp oralardan güçlenerek çıkarak bize karşı olan kırgınlıkları gidereceğiz. İktidara karşı ortaya çıkan o kriz ortamından kaynaklı öfkeyi de topluma doğru anlatacağız. Dolayısıyla hani umudu nasıl aşılayacaksınız; bir kere İstanbul Kongresi’nin bir umut yarattığını görüyoruz. İşte bütün Türkiye’nin takip ettiği bir kongre oldu.
“CUMHURİYET TARİHİNİN İSTANBUL’DAKİ EN BAŞARILI BAŞKANI İMAMOĞLU’DUR”
İki aday yarıştı ve 6 yıl ilçe başkanlığı pratiği olan, 40’lı yaşlarda bir il başkanı seçildi. Kongre konuşmasında da parti içi meselelere değil; aslında parti içi demokrasinin güçlendirilmesine yönelik, partinin birlik beraberlik içerisinde bir süreç yürütmesine yönelik bir dil kullandık. İstanbul'u nasıl yöneteceğimizi anlattık. İl başkanlığımızın tüm paydaşlarıyla uyum içerisinde İstanbul'u nasıl yöneteceğini anlattık. Dolayısıyla aslında İstanbul Kongresi’nin sonucu; seçilen il başkanıyla, seçilen yönetim kuruluyla yeni bir heyecan yarattı. Şimdi bu heyecanı sokağa taşımak bizim görevimiz. Büyükşehir Belediyesi'nin yaptığı başarılı çalışmalar var. Yani bana göre 100 yıllık Cumhuriyet tarihinin İstanbul’daki en başarılı belediye başkanıdır Sayın Ekrem İmamoğlu. Çok büyük işler yaptı. Belki bunu saatlerce konuşabiliriz. İlerleyen günlerde yerel seçime yönelik konuşacağımız zaman bu konuyla ilgili çok uzun sohbetlerimiz olabilir.”
“İSTANBUL, TÜRKİYE’NİN GENEL SORUNLARINDAN UZAK KALAMAZ”
İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin (İBB) yaptığı çalışmaları da anlatan Özgür Çelik, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ile ilgili de şu değerlendirmeyi yaptı:
“Belediye Başkanı, İstanbul’a bir hizmet üretmeyip sadece genel meseleler üzerine bir süreç yönetse farklı bir bakış açısı diyebilirim. Ben diyorum ki İstanbul’un çok çalışkan bir belediye başkanı var. Sabah saat 6’da başlıyor, gece saat 11-12’de bitiriyor. Ben takip ediyorum. Şimdi İstanbul’la ilgili hiçbir şeyi eksik bırakmıyor. Çocuk kreşlerini eksik bırakmıyor, sütü eksik bırakmıyor, altyapıyı, yeşil alanı, tabii 3-5 cümleyle sınırlandırdığımız zaman eksik kalıyor ama yani belediyecilik anlamında hiçbir şeyi eksik bırakmıyor. Siyasetle ilgili de zaman zaman değerlendirme ve yorumlar yapabiliyor. Bunu da doğal ve normal karşılıyorum. Çünkü günün sonunda hani İstanbul dediğiniz kent, işte 20 milyonluk bir kent. 16 milyon ama gün içerisinde 20 milyon insanın bir şekilde ilişkili olduğu bir kent. İstanbul, sonuçta ekonominin başkenti, kültürün, sanatın, sporun başkenti. Bir anlamıyla İstanbul’un, Türkiye’nin genel sorunlarından uzak kalması gibi bir durum da söz konusu olamaz. Kaldı ki İstanbul’un merkezi yönetimden kaynaklı çok ciddi sorunları var. Şimdi İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin kendi başına çözemeyeceği devasa sorunları var.”
“CHP, SANDIĞI KURAR VE DEMOKRASİYLE SÜREÇLERİNE KARAR VERİR”
CHP İstanbul İl Başkanı Çelik, rakibi Cemal Canpolat’ın kongreden sonra kendisini arayıp başarı ve destek temennilerini ilettiğini de dile getirdi. Canpolat’ın kongrede eleştirilen konuşmasıyla ilgili de Çelik, şu yorumu yaptı:
“CHP parti içi demokrasiyi yaşatmak için mahallede, ilçede, ilde, genel merkezde sandığı kurar ve parti içi demokrasiyle süreçlerine karar verir. Bizde ilçe başkanını, il başkanını, genel başkanı da delegeler seçer. Basının çok ilgisini çekiyor ama bu boyut ilgisini çekmiyor. İlgisini çektiği boyut, adaylar arasındaki o gerilim. Herhalde biraz yani ekrana yansıtılınca daha çok izleniyor anladığım kadarıyla. Basın, işin polemik boyutuyla daha çok ilgileniyor. Bence basın biraz da şu boyutunu televizyonlarda konuşmalı. Mesela CHP, mahalleye sandık kuruyor, ilçe başkanı seçiyor; sandık kuruyor, il başkanı seçiyor; sandık kuruyor, genel başkanı seçiyor. Peki, diğer siyasi partilerde ne oluyor? Bir kişi diyor ki, il başkanı şu, ilçe başkanı bu olsun diyor. Şimdi asıl onun mu, yoksa bunun mu tartışılması gerekiyor?
“PARTİ İÇİ DEMOKRASİYİ DAHA GÜÇLÜ HÂLE GETİRMEMİZ LAZIM”
Cemal Bey’in kullandığı ifadeler... CHP, parti içi demokrasiyi yaşatmak için bir kongre partisidir. Kongrelerde zaman zaman tansiyon yükselir. Bazen duygular kontrol edilemeyebilir. Ben bu duyguları kontrol etme konusunda büyük bir çaba içerisindeyim. Birleştirici ve bütünleyici bir tavır ortaya koyduğumu düşünüyorum ancak kongrenin tansiyonuyla belli ifadeler kullanılmış olabilir. Cemal Bey daha önce il başkanlığı yapmış, deneyimli bir siyaset insanıdır. Kongrenin tansiyonuyla duyguları kontrol edemeyerek aslında kendisinin de kullanmak istemediği bazı ifadeleri kullanmış olabilir. CHP kongrelerinde bunlar olabilir, gelecekte de olabilir. Dolayısıyla biz parti iç demokrasiyi yaşatmak için kongrelerimizi tartışarak yeri geldiğinde zeminlerde yürütmeye devam edeceğiz. Hatta belki bu tartışmaları artıracağız bile çünkü buna ihtiyaç var. Bana göre yeterli de değil. Parti içi demokrasiyi daha güçlü hâle getirmemiz lazım.”
9367,77%3,72
34,47% 0,05
36,42% 0,21
2956,00% 0,72
4956,37% 0,55