HABER: MEHMET OFLAZ / KAMERA: MEHMET MEHMETLİOĞLU
(İSTANBUL) - CHP Genel Başkanı Özgür Özel, İstanbul Saraçhane’de yaptığı açıklamada, "Türkiye'deki tüm emekçilere sesleniyoruz; Anayasal hakkınızdır sendikalarda örgütlenin. Bütün sendikasız işçileri, sendikal mücadeleye dahil olmaya, hak arama mücadelelerini, sendikal bir örgütlenme içinde sürdürmeye davet ediyoruz. CHP iktidar olduğunda, Türkiye İttifakı iktidarı aldığında, işçilerin sendikalaşmasının önünde hiçbir engel olmayacaktır. Bugünkü bariyerleri ortadan kaldıracak da tüm işçilerin sendikalı olmasıdır. Yoksulluğu ortadan kaldıracak, işçinin hakkını alacak olan da sendikalı mücadeledir, sendikal mücadeledir" ifadelerini kullandı.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel İstanbul'da, 1 Mayıs İşçi Bayramı dolayısıyla emekçilerle birlikte Taksim’e yürümek için Saraçhane’deki toplanma noktasına geldi. Özel’e, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, CHP grup başkanvekilleri, genel başkan yardımcıları, milletvekilleri, İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik, İstanbul ilçe belediye başkanları, ilçe başkanları ve partililer de eşlik etti.
İstanbul Büyükşehir Belediye binasının önünde basına açıklama yapan Özgür Özel, "Öncelikle bütün basın emekçilerinin ve Türkiye'deki, dünyadaki bütün emekçilerin 1 Mayıs Bayramı'nı kutluyorum, CHP adına kutluyoruz. Şu anda Saraçhane Meydanı'ndayız. Saraçhane Meydanı, Türkiye demokrasisinin özellikle son 5-6 yılında sembolleşmiş bir meydandır. Saraçhane'deki topluluklar sonuç alan topluluklar oldu hep." dedi.
Özel konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Birileri devletle milleti karşı karşıya getirdiğinde ki bu ülkedeki insanlar devletlerine saygılı insanlardır ama devletin haber ajansını, devletin televizyonunu, devletin kaymakamını, valisini, emniyet müdürünü milletin karşısına dikildiğinde milletle devlet karşı karşıya gelirse millet kazanır. Türkiye demokrasisi öyle bir süreci 6 yıldır Saraçhane'de de deneyimliyor. Şimdi örgütler, Saraçhane'ye çağrıda bulundular. Biz de İstanbul İl Başkanımız, İl Başkanlığımız aracılığıyla örgütümüzü Saraçhane'ye çağırdık. Elbette hedef Taksim Meydanı'dır çünkü 1 Mayıs'ın sembol meydanı Taksim Meydanı'dır. Taksim'i ilk önce 2010'ların başlarında, 2012'de, 2013'te 1 Mayıs'a açıp bunu billboardlarda övünç vesilesi yapanlar şimdi Türkiye'ye bir utancı yaşatıyorlar. Geçen sene bir tartışma vardı, Valilik, İçişleri Bakanlığı, hükümet diyordu ki 'Taksim gösteri meydanı değildir çıkamazsınız.' Emekçiler de 'Çıkarız' diyorlardı. Demokrasilerde iki taraf farklı düşünüyorsa menfaat çelişkisi varsa bir hakeme başvurulur. Kime? Mahkemeye. İl başkanımızın bütün İstanbul'u donattığı mahkeme kararı, 2013 yılının Aralık ayına ait Anayasa Mahkemesi (AYM) kararıdır. Dün grupta okuduğum için bugün tekrar okumayacağım. 2023 Aralık'ta AYM, kararın başına da 'Türk milleti adına' yazarak yani gücünü milletten, gücünü halk iradesinden alanlara AYM diyor ki 'Hepiniz adına karar verdim. Taksim anlamlı bir meydandır. O gün isteyen herkes orada bulunabilmelidir. Yasaklamak bir meydanı yasaklamaktan ziyade düşünceyi yasaklamaktır.' Bitti. Demokrasilerde burada tartışma biter. Anayasa diyorsa ki 'AYM kararı herkes için bağlayıcıdır', AYM kararını söylemiştir. Meydan emekçilerindir. Bu vakitten sonra, 'Yine sokmayız, yine yürütmeyiz' kanunsuz emirdir. Anayasa'yı çiğnemektir, Anayasa suçudur. Birisi Anayasa'nın bir maddesini uygulamasın; öbürü öbür maddesini, öbürü öbür maddesini... Anayasal düzen ortadan kalkar, devlet düzeni ortadan kalkar. Yani bugünkü inat, güç aldığı Anayasa'yı, yetki aldığı Anayasa'yı inkar etmektir. O yüzden bu yanlışa itiraz ediyoruz."
"ONLARIN MÜCADELESİ BİZİM MÜCADELEMİZDİR"
Taksim'in 1 Mayıs kutlamalarına açılması için günlerdir müzakere yürüttüklerini anlatan Özel, Ekrem İmamoğlu ve İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik'in, genel başkan yardımcılarının büyük emek verdiklerini söyledi. Kendisinin de iki gündür İçişleri Bakanı ile müzakere ettiğini aktaran Özel, şöyle devam etti:
"Diyoruz ki 'Doğrusunu yapın, bu yanlışı yapmayın' ama yanlışta ısrar ediyorlar. Biz Saraçhane'ye gelmeden önce burada tabii düzen alamadığımız için izdihamdan dolayı Özgür Başkanımızın ve 39 ilçe başkanımızın emeğiyle bin 977 sendikasız işçiyle bu meydana geldik. Elbette meydandaki işçi sayısı, meydandaki CHP'li sayısı, bunun onlarca katı. Sembolik olarak kanlı 1 Mayıs'a vurgu için bin 977 sendikasız işçiyle buradayız. Niye buradayız? 12 Eylül askeri darbesi solu ezdi, demokrasiyi ezdi, sendikaları ezdi. Bundan 30 yıl önce yapılan 1 Mayıs'larda, bu meydanlarda 40 yıl önce yapılan 1 Mayıs'larda bu meydanlarda bulunan her dört işçiden üçü sendikalıydı. Bugün 100 işçiden 14'ü sendikalı, yedisi kamuda, yedisi özel sektörde toplu iş sözleşmesinden istifade ediyor. Yüzde 7. O yüzden biz şunu söylüyoruz; CHP kimsesizlerin kimsesidir. CHP sendikasızların sendikasıdır. Buradaki çok değerli sendikalar yüz işçiden 14'ünün örgütlü olduğu sendikalardır. Onlar o işçileri temsil etmektedir. CHP sendikalaşmasının önüne set çekilen, engel olunan 100 işçiden 86'sının, onlar bir gün sendikalı olana kadar sendikasıdır. Onların mücadelesi bizim mücadelemizdir. Biz onların sesiyiz ve buradan Türkiye'deki tüm emekçilere sesleniyoruz; Anayasal hakkınızdır sendikalarda örgütlenin. Bütün sendikasız işçileri, sendikal mücadeleye dahil olmaya, hak arama mücadelelerini, sendikal bir örgütlenme içinde sürdürmeye davet ediyoruz. CHP iktidar olduğunda, Türkiye İttifakı iktidarı aldığında, işçilerin sendikalaşmasının önünde hiçbir engel olmayacaktır. Bugünkü bariyerleri ortadan kaldıracak da tüm işçilerin sendikalı olmasıdır. Yoksulluğu ortadan kaldıracak, işçinin hakkını alacak olan da sendikalı mücadeledir, sendikal mücadeledir."
"BURADAKİLER NE TERÖRİST NE MARJİNAL NE YASA DIŞI YAPILARDIR"
Sendikalı sendikasız bütün işçileri CHP ailesi olarak kucaklayıp selamladıklarını ifade eden Özgür Özel, şunları kaydetti:
"Onlara diyoruz ki bayramınız kutlu olsun. Bayramların bayram gibi kutlanacağı günler yakındır. Taksim bugün özgürleşmezse yarın özgürleşir ama önünde sonunda Taksim emeğindir, emekçilerindir. Taksim'e özgürlük talebinin arkasındayız. Bütün örgütümüz olarak, CHP olarak arkasındayız. Her birisi birer emekçi, birer baba, birer eş, birer evlat olan polisimize bugün verilen kanunsuz emirleri sakın emekçiler, polislerin kişisel kanaatleri, kişisel tavırları gibi değerlendirmesinler. Onların da evlerinde bekleyen evlatları var. Buradaki emekçileri de kendisine kanunsuz emir verenler şeytanlaştırıyor. Buradaki emekçileri 'illegal yapılar, marjinal gruplar' diyerek şeytanlaştıranlara ve onların emir verdiği polisimize sesleniyorum; buradaki emekçi sizi düşman görmüyor, kardeşinizdir. Buradakiler de ne teröristtir ne marjinaldir ne yasa dışı yapılardır. İmkan olsa sizin de yararlanacağınız sendikaların üyeleri ve sendikasız işçilerdir. Onları düşman görüp, terörist görüp size verilen kanunsuz emirlerle onlara müdahale edip onların yaralanmasına, onların zor durumda kalmasına sebebiyet vermeyiniz. Bu meydandaki emniyet güçleri de bu meydandaki emekçiler de siyasetçiler de bu ülkenin evlatlarıdır ve kardeştir. Bu ülkenin Türkleri de Kürtleri de Lazları da Çerkezleri de doğulusu, batılısı, Karadenizlisi, güneylisi de Alevisi de Sünnisi de kardeştir. Bu kardeşliği egemen kılacağız. Birbirimizi seviyoruz. Türkiye'yi seviyoruz. Yaşasın 1 Mayıs, yaşasın Türkiye ve dünya işçi sınıfının mücadelesi."