HABER: GÜLARA SUBAŞI / KAMERA: ÜNAL AYDIN
Özgür Özel, Antalya'da iftar programında konuştu, Filistin'deki katliama bir kez daha dikkati çekti. Özel, "Filistin'de kalıcı bir ateşkes, kalıcı bir barış diliyoruz. Doğu Kudüs'ün başkent olduğu bağımsız bir Filistin için hem Birleşmiş Milletler'i (BM) hem de Türkiye Cumhuriyeti'ni yönetip bu tezleri ısrarla savunması gerekenleri bir kez daha bu haklı davadan haberdar ediyoruz. Filistin ile dayanışmayı göstermek, İsrail ile yapılan ticareti durdurmakla olur. İsrail'le kimin çocuğu, kimin akrabası, kimin yandaşı ticaret yapıyorsa, Filistinli çocuklara patlayıcı olarak gidecek gübreleri kim taşıyorsa, İsrail'in ticaretini kim ayakta tutuyorsa Filistin'e ihanet ediyordur” dedi.
Özgür Özel Antalya’da, Büyükşehir Belediyesi’nin düzenlediği iftar programına katıldı. Burada konuşan Özel, şunları söyledi:
"HANGİ SİYASİ PARTİDEN OLURSA OLSUN, DEPREM BÖLGESİNE YARDIMDA BULUNAN BÜTÜN YEREL YÖNETİCİLERE TEŞEKKÜR EDİYORUM”
“Biz bugün Antalya’ya bir siyasi miting için geldik. Mitingimizi yaptık, siyasetimizi yaptık. İftar sofrası, siyaset yapılacak bir alan değildir. 6 Şubat tarihinde büyük bir deprem yaşandı. Orada 50 binin üzerinde canımızı kaybettik. Bir gün önce sizin, bizim gibi normal hayatını süren insanlar bir kuru ekmeğe, bir bardak suya, bir tas sıcak çorbaya hasret hale geldiler. Bu noktada bütün Türkiye oraya yardım için koştu. Hangi siyasi partiden olursa olsun deprem bölgesine yardımda bulunan bütün yerel yöneticilere teşekkür ediyorum. Ben Hatay'ın Defne ilçesinin Harbiye Mahallesi'nde Uğur Mumcu Meydanı’na depremin üçüncü günü akşamı vardığımda, orada Antalya Büyükşehir Belediyesi'nin önce üç bin sonra beş bin kişiye sıcak yemek verme imkanına sahip olan büyük bir seyyar mutfağını gördük. Yine orada bin kişilik bir çadır kent oluşturuldu. Ve Hatay'ın yardımına ilk koşan ve orada aynı burada yediğimiz iftar yemeği gibi son derece güzel, sıcak yemeği tüm Antalyalılar adına oradaki depremzedelere ulaştırdılar. Ben Muhittin Böcek Başkanıma onun şahsında hem belediye meclis üyelerine hem belediyenin kıymetli emekçilerine yürekten teşekkür ediyorum. O gün Büyükşehir Belediyesinin o imkanları depremzedeler için seferber edilmişti. Bugün de mübarek Ramazan'da, bir iftar sofrasında bizim gibi imkanı olup da misafir olanlar için ya da kendi sofrasını kurmaya imkanı olmayanlar için hep beraber oturup iftarımızı yapabildiğimiz bugünkü ziyafet için, iftar yemeği için Sayın Muhittin Böcek'e ve Antalya Büyükşehir Belediyesi'ne; onları bu imkanı yaratan vergileriyle ve verdikleri oylarla kendilerinin bu hizmetleri yapmasını sağlayan tüm Antalyalılara yürekten teşekkür ediyorum.
"FİLİSTİN’DE 32 BİNİN ÜZERİNDE CAN; ON BİNLERCE ÇOCUK VE KADIN HAYATINI KAYBETTİ”
Ramazan sadece aç kalmak, su içmemek değil. O midenin orucu ama dilin orucu var, kulağın orucu var, zihnin orucu var. Dilin orucu kötü söz söylememek; kulağın orucu kem sözleri duymamak, dedikoduyu dinlememek, kulak asmamak; zihnin orucu da geleceğe yönelik olarak en müspet duygularla iyi şeyler hayal etmektir. Bugün Antalya'nın geleceği için iyi şeyler hayal edenlerin, memleketin yarınları için hayırlı işler hayal edenlerin, hayırlı emelleri niyet edenlerin muvaffak olmasını temenni ediyoruz. Bir diğer temennimiz de mübarek Ramazan ayının İslam coğrafyasına ülkemize ve bütün dünyaya barış getirmesi. Barıştan ve savaştan bahsederken Filistin'i unutmak olmaz. Aylar öncesinde, Hamas'ın yaptığı saldırılara mukabele etme niyetiyle İsrail'in giriştiği saldırılar neredeyse üç ayı doldurdu. 32 binin üzerinde can; on binlerce çocuk ve kadın hayatını kaybetti.
"İSRAİL’İN TİCARETİNİ KİM AYAKTA TUTUYORSA FİLİSTİN’E İHANET EDİYORDUR”
Dünyadaki siyasi akrabalarımızdan mektupla talep ettiğimiz, yüz yüze konferanslarda ifade ettiğimiz bir talebi bu kez de Ramazan vesilesiyle talep ediyoruz: Filistin'de kalıcı bir ateşkes, kalıcı bir barış diliyoruz. Biz CHP olarak üçüncü Genel Başkanımız rahmetli Bülent Ecevit'in, Yaser Arafat ile kurmuş olduğu ilişki, onun Filistin davasına bakışı, Filistin'deki barışı savunan ve yine rahmetle andığımız Filistin Kurtuluş Örgütü'nün Başkanı Yaser Arafat'ın, Filistin'in ilk ve doğal lideri Yaser Arafat’ın davasını Sayın Bülent Ecevit'in sahiplendiği gibi bir kez daha sahipleniyoruz. 1967 sınırlarında Doğu Kudüs'ün başkenti olduğu bağımsız bir Filistin'in, İsrail'le barış içinde yaşayacağı yarınlar için hem Birleşmiş Milletler'i (BM) hem de Türkiye Cumhuriyeti'ni yönetip bu tezleri ısrarla savunması gerekenleri bir kez daha bu haklı talepten, bu haklı davadan haberdar ediyoruz. Filistin'de yapılan dayanışmayı göstermek, İsrail ile yapılan ticareti durdurmakla olur. İsrail ile bugün birilerinin evlatları, akrabaları, yandaşları düzenli ticaret yapmaktadır. İftar sofrasının ruhuna uygun olarak daha sert ve siyasete varacak bir eleştiri yapmamakla birlikte; İsrail'le kimin çocuğu, kimin evladı, kimin akrabası, kimin yandaşı ticaret yapıyorsa, Filistinli çocuklara patlayıcı olarak gidecek gübreleri kim taşıyorsa, İsrail'in ticaretini kim ayakta tutuyorsa Filistin'e ihanet ediyordur. Bu konuyu bir kez daha tüm kamuoyunun dikkatlerine sunuyorum. Bundan sonra bu memleketimize açlık, yoksulluğu ortadan kaldıracak ve bundan sonra kimsenin çocuğunun yatağa aç girmemesini sağlayacakların hükümet etmesini ümit ederiz.”