LALE KARABIYIK'TAN BAKAN KASAPOĞLU’NATEPKİ

CHP Genel Başkan Yardımcısı Lale Karabıyık, “Gençlik ve Spor Bakanı Sayın Mehmet Kasapoğlu, ikinci defa Genel Başkan’ımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu'nu hedef alarak, KYK borçlarına eklenen farkın faiz olmadığını, Kılıçdaroğlu'nun ‘faiz’ dediğini, oysa faize en çok karşı olanın iktidar olduğunu söylüyor. Sayın Kasapoğlu, faizi bize öğretmeyin. Faizin tanımını da ne olduğunu da biz biliriz. Ancak sanırım siz, faizi farklı algılıyorsunuz… Bu konuda gençlere karşı mahcupsunuz. Bu mahcubiyetinizi örtmek için de konuyu ‘faizdir, faiz değildir’ tanımına çekmek, bu konuda gençlere karşı yaptığınız yanlışta sizi masum göstermez” dedi.

CHP Bursa Milletvekili Lale Karabıyık, bugün yaptığı açıklamada, KYK borçlarına eklenen farkın faiz olmadığını söyleyen Mehmet Kasapoğlu’na yanıt verdi. Karabıyık, şunları söyledi:

“GELEN YANITLARDA RAKAMSAL HİÇBİR İFADE YOK, SADECE BİR DEMAGOJİ VARDI”

“Eğitim politikalarından sorumlu Genel Başkan Yardımcısı olarak defalarca hem Milli Eğitim Bakanlığı’na hem de Gençlik ve Spor Bakanlığı’na sordum. Sadece ben değil, milletvekili arkadaşlarımda sordular. KYK borçlarının ne kadar olduğunu, faizlerinin ne kadar biriktiğini, ne kadar öğrencinin mağdur olduğunu soru önergeleriyle sorduk ve cevap bekledik. Özellikle Gençlik ve Spor Bakanlığı’ndan gelen yanıtlarda rakamsal hiçbir ifade yok, sadece bir demagoji vardı. Milli Eğitim Bakanlığı’na yazdığım soru önergesine gelen yanıtta da ‘Bizde böyle bir bilgi yoktur’ şeklinde tek cümlelik bir cevap geldi.

Gençlik ve Spor Bakanı Sayın Mehmet Kasapoğlu, ikinci defa Genel Başkan’ımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu'nu hedef alarak, KYK borçlarına eklenen farkın faiz olmadığını, Kılıçdaroğlu'nun ‘faiz’ dediğini, oysa faize en çok karşı olanın iktidar olduğunu söylüyor.

“FAİZİ BİZE ÖĞRETMEYİN. FAİZİN TANIMINI DA NE OLDUĞUNU DA BİZ BİLİRİZ”

Kendisine sesleniyorum; Sayın Kasapoğlu, faizi bize öğretmeyin. Faizin tanımını da ne olduğunu da biz biliriz. Ancak sanırım siz, faizi farklı algılıyorsunuz. Kaldı ki faizi sevmeyen, karşı olan sizler, ‘Politika faizini düşürdük’ derken vatandaşa yansıyan faiz dahil, iç borçlanma, tüm faizleri artırdınız. ‘Faize karşıyız’ derken kısa bir süre önce Meclis’e getirdiğiniz ek bütçe bile faizi karşılayabilmek içindi. Faizin anaparayı geçtiği tek örnek de sizin iktidarınızda gerçekleşti. Bu nedenle ‘şu faizdir, bu değildir’, bunu bize öğretmeyin. Bu konuda gençlere karşı mahcupsunuz. Bu mahcubiyetinizi örtmek için de konuyu ‘faizdir, faiz değildir’ tanımına çekmek, bu konuda gençlere karşı yaptığınız yanlışta sizi masum göstermez.

“ASTRONOMİK ENFLASYON FARKI GENÇLERİN, AİLELERİN SUÇU DEĞİL”

Adına ‘TEFE’ deyin, ‘ÜFE farkı’ deyin, ne derseniz deyin ama bu astronomik enflasyon farkı gençlerin, ailelerin suçu değil. Bu, iktidarınızın kötü yönetiminin sonucudur. Enflasyonu da sizin ekonomi yönetiminiz bu hale getirdi. Ülke ekonomisi yönetilemiyor, savruluyor. Bu ülkede işsizlik var, istihdam sağlamaya yönelik çabanız yok. Günlerce kısa çalışma ödeneği ile, ücretsiz izin aylığıyla zaten yoksulluk daha da derinleşti. İktidarınız sırasında fırsat eşitsizliği oldu. TÜİK’in açıkladığı enflasyondan daha derin bir enflasyon hissediliyor. Aileler çocuklarını okutmakta zorlanıyor. Gençlerin yurt sorunu var, burs sorunu var, barınamıyor ve beslenemiyorlar. Bir öğün yiyerek günü geçiren öğrenciler var.

“FAİZ MİDİR, ENFLASYON FARKI MIDIR; KONUYU BU NOKTAYA ÇEKMEK SİZİ MASUM GÖSTERMEZ”

Sayın Bakan, faiz midir, enflasyon farkı mıdır; konuyu bu noktaya çekmek sizi masum göstermez. Siz, gençlere, ailelere karşı mahcup olmanız, destek olmanız gereken bir konuda, enflasyon farkı bile olsa kanun maddesi gereğince yüzde 50’sini silme yetkiniz varken bunu yapmadınız. Şimdi, ‘çözümler üretiyoruz’ şeklinde ifadelerde bulunuyorsunuz. Ailelere, gençlere karşı mahcupsunuz. Diğer taraftan barınma sorunu var, yurtlara da zam yapıyorsunuz. Öğrencilerin beslenme sorunları var. Bu sorunların da olmadığını ifade ediyorsunuz. Bu konularda mahcup olmanız gerekirken; öğrencilerden, ailelerden özür dileyerek onlara destek olmanız gerekirken konuyu farklı bir yere taşımak, bir yerde demagoji yapmak… Bu tartışmalar gerçekten komik ve sizi de bu konuda asla masum göstermez.”