(ANKARA) - Enflasyon ve artan hayat pahalılığı karşısında düşük maaşları nedeniyle yaşam güçlüğü çeken emekliler, yaklaşan Kurban Bayramı öncesi tepkilerini dile getirdi. Bir emekli, "Kurbanı değil kesmek yanına yaklaşamıyoruz. Ne kurban kesmesi? 10 bin lirayla nasıl kurban kesecek? Bit pazarından ikinci el kıyafet alıyoruz” derken bir başka emekli ise, “Bayramın gelmesini istemiyoruz. Biz emekliyiz, inan ölü gibi yaşıyoruz, yani adeta bir ölü. Torun gelecek onu düşün, bayram gelecek onu düşün, kurban kesemiyorsun onu düşün. 10 bin lira ya, şuradan bir dilenciye versen bereket versin demez” diye konuştu.
Yaklaşan Kurban Bayramı öncesi emekliler, hem düşük maaşlarına hem de 3 bin lira bayram ikramiyesine tepki gösterdi. Aldıkları maaşla kirayı ödemekte ve market alışverişi yapmakta zorlandıklarını ifade eden emekliler, kurban kesmek bir yana torunlarına harçlık bile veremeyecek durumda olduklarından yakındı.
ANKA Haber Ajansı'na konuşan emekliler şunları söyledi:
Hastaneden yürüyerek geliyorum
Emekli bir kadın: Verdiği 5 kuruş para, Suriyelilere dolduruyor veriyor, bizden geri alıyor. Ne yapacağız biz? Kendisi bol bol yiyor, bize gelince yok. Ben Orman Bakanlığı’nda 20 sene çalıştım dallar diktim, dal yetiştirdim. Benim aldığım para 15 bin lira. Ben 15 bin lira alacak insan mıyım? Bana 30 - 40 bin lira verecekti, vermedi. Hastaneden yürüyerek geliyorum. Ne yapayım ben böyle? Nasıl başbakan diyeyim? Demeye de hiç gönlüm yok.
1 yaşındaki toruna da 10 yaşındaki toruna da aynı harçlığı veriyorum. Elimdeki 5 kuruş paramı torunlarıma dağıtıyorum. Bu bayram kurban keseceğiz allah izin verirse. Çok şükür aldık ama soğan ve ekmek yiyerek aldık. Paramızı biriktirdik. Odun ve kömür yaktık.
"Kendi vatanımda 3. sınıf oldum"
Bir emekli: Kurban kesemiyorum. Param yok. Ne ile keseyim? Emekliyim, aldığım para 10 bin tl, ev kirasına 7 bin tl veriyorum. Ben 3 bin lira ile mi kurban keseyim? Kendi vatanımda 3. sınıf oldum. O zaman Suriye’ye gideyim, ben de Suriyeli olayım. Geçen gün hastaneye gittim, Suriyeliler yüzünden kendi memleketimde muayene olamadım. Ben Türküm ya Türküm. Savaş bizde de çıksa da ölseydik keşke. Tayyip peşkeş çekti bize. Mahvetti. Gariban öldü. Zenginlere çalışmasınlar. Meclis’te milletvekilleri 4-5 liraya yemek yiyor. Gelsin benim gibi lokantada 100 liraya yesin. Ben nasıl geçineyim, nasıl kurban keseyim.
Eskiden 20 bin liraya ev kiramı verip 2 çocuğumu okutuyordum param artıyordu. Şimdi 10 bin lira alıyorum çocuğuma ve torunuma harçlık veremiyorum. Yazık biz nereye gidiyoruz, memleket nereye gidiyor?
"Bit pazarından 2. el kıyafet alıyoruz"
Emekli Ali Kemeç: Bayramın gelmesini istemiyoruz. Biz emekliyiz, inan ölü gibi yaşıyoruz, yani adeta bir ölü. Torun gelecek onu düşün, bayram gelecek onu düşün, kurban kesemiyorsun onu düşün. 10 bin lira ya, şuradan bir dilenciye versen bereket versin demez. Bu kadar zor durumdayız.
İkramiye alsam ne olacak? Sadaka mı alıyoruz 3 bin lira. Torunuma 200 lira veriyorum ‘Dede bu olmaz" diyor yani küçücük çocuk paranın ne olduğunu biliyor.
Kurbanı değil kesmek yanına yaklaşamıyoruz. Ne kurban kesmesi? Kim diyor kurban kesiyoruz diye? Şuradaki emeklilere sor 10 bin lira alan hiçbir emekli kurban kesemez. Çünkü 10 bin lirayla nasıl kurban kesecek. Bir kurbana girmek 25 bin lira. Asgari ücretten de fazla. Bu dönemde ne asgari ücretli kurban keser ne de emekli kurban keser.
Bit pazarından 2. el kıyafet alıyoruz. Buralardaki mağazalardan 550 liradan aşağıya mintan bulursan parasını ben vereceğim. Böyle bir şey olamaz ki ya. Herkese hayırlı bayramlar diliyorum. Başka bir şey istemiyorum. İnşallah başımıza iyi bir yönetim gelir de bizi düzene sokar.
"İnsan bir simit alıp yiyemiyor"
Emekli Zekeriya Topkaya: 3 bin lira ikramiye Türkiye şartlarında çok az. En az 7-8 bin lira ikramiye vermeleri gerekli. Ben buradan Cumhurbaşkanıma sesleniyorum, emekliler en az 10 bin lira maaş alıyor. 10 bin lira çok az. Şurada bir kafeye gidiyorlar 1 çay 1 simide 50 lira para veriyorlar. İnsan bir simit alıp da yiyemiyor.
Bir yere gidecek olsak 3 kişi, en az 15-20 bin lira para gerekiyor. Ben kaç yıldır tatile gidemiyorum. Bayramda çocuklara en az 500 lira para vermek gerekiyor. Veremeyince de çok zor oluyor. İnsan üzülüyor. Emekli maaşını en az 17 bin lira yapması gerekiyor. Yaparsa çok iyi olur. Yapmazlarsa da kendileri bilir.
Belediye seçimlerinde gördüler. Tüm oyları emeklilerden alıyorlar. Hiçbir doktor, halim ve savcı bunlara oy vermiyor. O yüzden buradan Cumhurbaşkanına sesleniyorum en düşük emekli maaşını 17 bin lira yapması gerekiyor.
Ben emekliyim aynı zamanda da çalışıyorum. 7 bin 500 lira kira veriyorum, 5 bin lira kime yetecek? Mecbur çalışıyorum yoksa benim sokakta ne işim var. 10 bin lira para alıyorum nasıl kurban keseyim?
Markete gittiğim zaman hep kavga ediyorum. Her gün fiyat değişiyor. Bir peynir 300 lira olmuş. 1 haftada bitiyor. Buzdolabını doldurmak 10 bin lira tutuyor.
"Şimdi biz de karpuzu dilimle alıyoruz"
Emekli Sultan Kara: İkramiye o kadar çok ki neler alırım neler... Torunuma harçlık veremiyorum, utanıyorum. Türkiye bitti. Biz Afrika'da görev yaptık. Orada karpuzu dilimle alıyorlardı. Ben onlara çok üzülüyordum, şimdi biz de karpuzu dilimle alıyoruz. Çocuklara üzülüyorum. Benim torunlarım et yiyemiyor. Cennet Türkiye'miz ne hale geldi? Et Balık'a gidiyorum, sıra bulabilirsem 1 kilo kıyma alacağım. Eski bayramlar gerçek bayramdı. Şimdi öyle bayramlar olmuyor.