KAVCIOĞLU SANAYİCİYİ STOKÇULUKLA SUÇLADI:TÜRKİYE’DE BİR DÖVİZ HASTALIĞI VAR.

KAVCIOĞLU SANAYİCİYİ STOKÇULUKLA SUÇLADI:TÜRKİYE’DE BİR DÖVİZ HASTALIĞI VAR.

Merkez Bankası Başkanı Şahap Kavcıoğlu, nitelikli finansmana ulaşamamaktan şikayet eden sanayiciyi, kredi çekip döviz almak ve stokçuluk yapmakla suçladı. "Hepsinin listesi elimde" diyen Kavcıoğlu,

Merkez Bankası Başkanı Şahap Kavcıoğlu, nitelikli finansmana ulaşamamaktan şikayet eden sanayiciyi, kredi çekip döviz almak ve stokçuluk yapmakla suçladı. "Hepsinin listesi elimde" diyen Kavcıoğlu, “Türkiye’de bir döviz hastalığı var. Hala bankalardan ucuz kredi kullanıp döviz almanın önüne geçemedik. Merkez Bankası veya BDDK veya bankalar için 'Kredi vermiyor' deniyor. Ya el insaf. Hesabında 100 milyon dolar varken, 50 milyon dolar daha alıp hesabına koyma. Bunu vermeyeceğiz” dedi.

İstanbul Sanayi Odası (İSO) Meclisi’nin temmuz ayı olağan toplantısı, “Reel Kesimi Destekleyen Nitelikli Finansman Politikalarının Üretim ve İhracat Açısından Önemi’’ ana gündemi ile Odakule Fazıl Zobu Meclis Salonu’nda yapıldı.

Toplantıya katılan Merkez Bankası Başkanı Şahap Kavcıoğlu, Türkiye ekonomi modeli ile ulaşılan rakamları paylaşmasının ardından sanayicilerin sorularını diledi. Sanayiciler finansal kaynaklara erişimin zorlaştığını ve maliyetlerinin arttığından şikayet etti. Kavcıoğlu ise sanayicileri kredi çekip döviz almak ve stokçuluk yapmakla itham etti. 

İSO Başkanı Erdal Bahçıvan, Kavcıoğlu'na, "Bankaların başı ve başkanı olarak bu süreci istismar eden bankaları ortaya çıkarmak için hakikaten sizi göreve davet ediyorum. Ayrıca kendisini enflasyondan korumak için stok yapmış sanayiciyi bu kapsama sokarsanız bu tehlikeli bir bakış açısına dönüşür" yanıtını verdi.

“DÜNYA FIRTINALİ BİR ZAMANDAN GEÇİYOR, SANAYİCİMİZ, SAĞLADIĞIMIZ FİNANSAL KOŞULLAR SAYESİNDE EN İYİ ŞEKİLDE GEÇİRİYOR"

Merkez Bankası Başkanı Kavcıoğlu konuşmasına sanayicilerin yanında olduklarını söyleyerek başladı. Kavcıoğlu şunları söyledi:

“Dünya fırtınalı zor bir zamandan geçiyor. Sanayimiz bu fırtınayı hem kendi çabaları hem de Merkez Bankası'nın sağladığı finansal koşullar sayesinde olabilecek en iyi şekilde geçiriyor. Her kriz bu sayede fırsata dönebiliyor. Merkez Bankası reel sektörle iç içedir. Merkez Bankası, makroekonomik koordinasyon ile kredilerin hem uygun maliyetli hem de cari fazla odaklı iktisadi faaliyetle uyumlu dağılımı için hedefli kredi yaklaşımını benimsemiştir. Hem kredi programları hem faiz kararları hem de makro ihtiyati önlemleriyle bu politikasını kararlılıkla uyguluyor.

Yeni ekonomi modelimizde cari fazlaya destek olacak hedefli kredi politikalarımızla ülke ekonomimiz için en verimli sonuçları almaya odaklanmış durumdayız. Tüm düzenleme ve kararlarımızı da bu doğrultuda alıyoruz. Merkez Bankası olarak arz sürekliliği ve cari fazla kapasitemizi destekleyecek finansal koşulları oluşturmayı amaçlayan sanayi dostu hedefli politikalarımızla yanınızda olmaya devam edeceğiz.” 

KAVCIOĞLU’DAN, FİNANSMANA ULAŞAMADIKLARINI SÖYLEYEN SANAYİCİYE "EL İNSAF" YANITI

Konuşmaların ardından sanayiciler yüksek faiz yükü altında çok zorlu mücadele verirken, finansmana ulaşamadıklarından şikayet etti. Kavcıoğlu bu şikayetlere "El insaf" diyerek karşılık verdi. Kavcıoğlu, sanayicilere şu yanıtı verdi:

"KREDİLERDEN ŞİKAYETLER CİDDİ ŞEKİLDE KONUŞULMALI: Bazı odalarla, iş insanlarıyla, bazı ekonomist arkadaşlarla dönem dönem görüşüyoruz. Sıkıntıları biliyorduk ama İstanbul Sanayi Odası'nda Türkiye'nin ilk 500’ünün ağırlıklı olduğu ve Türkiye'de kredi rekorunun kırıldığı bir dönemde bu kadar kredilerden şikayette bulunulması ciddi şekilde konuşulması gerekiyor.

Türkiye'de bir Merkez Bankası tembelliği var. Bu bütün taraflarda maalesef yaşanıyor. Yani daha çok dışarıdan bulunacak uzun vadeli kredilerle içerideki ihracatın finanse edilmesinin yaygınlaşması gerekiyor. Çok haksızlık yapmamak lazım. Bizim kredilerimiz de pek vadeleri öyle değil ama uzun süredir Eximbank kredileri de sıfır faizli.

AŞAĞI YUKARI HERKES SIFIR FAİZLE KREDİ KULLANDI VE DÖVİZ ALDI. ŞİMDİ BİZ BUNU ÇÖZDÜK, TEPKİ DE BURADAN GELİYOR: Aşağı yukarı herkes sıfır faizle kredi kullandı ve döviz aldılar. Bunları konuşacağız. Yani ihracatı desteklemek için Eximbank'ın Merkez Bankası kaynağıyla verilen kredi düz hesap 106 milyon ama kullanılan çok daha fazla. Bunun iki, üç katı. Sadece son 3-4 yılda 70 milyar dolar döviz alınmış. Yani Eximbank kredileri ihracat ağırlıklı kullanılan krediler. Ancak ithalat ağırlıklı kullanılmış ve tamamen döviz alınmış. Ve maalesef kullanım şekli şöyle; Eximbank bu krediyi döviz bazında TL olarak kullandırıyor. Aldığı gün ithalatçı ya da ihracatçı döviz alıyor. Vadesi geldiğinde de ihracat bedeliyle hiçbir şekilde ilişki kurulmuyor. Tekrar piyasadan döviz alarak Merkez Bankası'na geri ödeniyor. Yani herkes böyle gözünü yumuyor.

Merkez Bankası rezerv yaptığını düşünüyor. Eximbank ihraç edeceği kredi verdiğini düşünüyor. İhracatçı da Eximbank kredisi aldığını düşünüyor. Yararlanan tek ihracatçı. Şimdi bunu çözdük biz. Bunu çözmeye çalışıyoruz tepki de buradan geliyor. Şimdi bu kurulu düzen değişti.

ŞİMDİ HANİ KEDİ-CİĞER MESELESİ. NEREDE BU PARA? KİM ALDI: Şimdi ‘Krediye ulaşılamıyor’ dendi. Nerede? Sayı iki katı artmış. Rakam iki katına artmış. Şimdi hani kedi-ciğer meselesi. Nerede bu para? Kim aldı? O zaman ortaya yatırıp konuşacağız. Dolayısıyla Eximbank tek ulaşılabilir olmasın diye bunu bankalara da açtık. Bütün özel bankalara da limit verdik. Daha önce 2 milyar dolar olan özel ve kamu bankaları limiti 10 milyar dolara çıkarıldı. İhracatçımız Merkez Bankası'nı eleştirmek yerine, bankalara gidecek bu kaynağı alacak. Bu kredileri verirken bankalar da bir komisyon alıyor. Kaynağı Merkez Bankası, para da orada duruyor ve alma hakkı da sizin. Buna kimse itiraz edemez.

KAYNAK VAR, VADE UZATILDI, FAİZ DÜŞÜRÜLDÜ, BU KADAR ŞİKAYETİ ANLAMIYORUM: Çok ucuz faizle ve vadeleri değiştirdik taahhüdü kaldırdık. Bugün 1 yıl vadeli olarak, ihracat kredisi tüm bankalardan ve Eximbank’tan kullanabilir. Kim kullanamıyorsa ben takipçisi olacağım. Bu kadar net söylüyorum. Kaynak var, vade uzatıldı, faiz düşürüldü, bu kadar şikayeti anlamıyorum. Gideceksiniz krediyi kullanacaksınız. Merkez Bankası Başkanı olarak söylüyorum.

HERKES DÖVİZ ALIYOR DÖVİZ HASTALIĞI VAR: Evet, yüzde 30 dövizi ihracatçı da ithalatçı da bozmuyor. Herkes döviz alıyor. Dövizi bozacağız. ‘Ya döviz kuru artıyor’ deniliyor. TL kredi kullandığınız zaman döviz kurunu karşılıyorsunuz. Merkez Bankası kaynaklı 3 ay yüzde 10’la para veriyoruz. Yüzde 10'u sadece kur korumaya yatırsan faiz getirisi var. Döviz hastalığı var. Dediğim gibi herkes döviz alma yolunda.

BİR KİŞİ, BİR FİRMA KREDİ ALAMIYORSA BENİM İŞİM DEĞİL AMA TAKİPÇİSİ OLACAĞIM: Burada sanayi odasında söylüyorum. Merkez Bankası'nın limitleri vardı. Tüm bankalarda, özel bankalarda limitler var. Yarısı boş. Kimse kullanamıyormuş. Eximbank’ta kullanılmıyormuş. Bu şartlarda bir kişi, bir firma kredi alamıyorsa benim işim değil ama takipçisi olacağım. Burada Sayın Başkan'ın yanında söz veriyorum. Böyle bir şey yok. Dolayısıyla Türkiye finansmanda tarihi dönemi yaşıyor. Bakın 40-50, herkesi tenzih ediyorum. Böyle bir faiz oranı yok. Niye yok söyleyeyim. 2022 ilk 6 ayı 2021 yılı boyunca kullanılan kredinin 3 katına yakın. 2021’de faizin düşürülmeye başlanmasından sonra da krediler arttı. Yani 2021’in eylülüne kadar bazı bankaların kredi artış rakamı eksi. Büyük bankalardan bahsediyorum. 2021’in eylül ayından yıl sonuna kadar kredilerde faiz düşüşe geçti. Faiz düşüşlerinin nedeni sanayiciyi finanse etmek.

Yeni ekonomi modelimizin üzerinde durduğu özellikle sanayiciyi, imalatçıyı, ihracatçıyı desteklemektir. Yoksa biz bu bedeli niye ödemeye çalışıyoruz? Bu dayağı niye yiyoruz? Faiz düşürmenin en büyük, en önemli amacı üretimi, yatırımı, istihdamı arttırıp, cari fazla vererek kalıcı fiyat istikrarını sağlamaktır. Kabul edersiniz, etmesiniz. Bizim yeni ekonomi modelinde ısrarla üzerinde durduğumuz politikamız budur. Bunun için de bütün bu anlamda hedefe kilitli, hedefli, kredilerin önünü açtık. Yerine gitti mi gitmedi mi? Rakamları vereyim. Siz takdir edin.

HİÇBİR ÖZEL BANKADAN YÜZDE 20-22’İN ÜZERİNDE KREDİ KULLANMAYIN: Özel bankalarda faizler yüksek mi? Evet onlarla da görüşüyoruz. Onlarla da bu hesabı, bu tartışmayı yapıyoruz. Burada da söylüyorum. Hiçbir özel bankadan yüzde 20-22’in üzerinde kredi kullanmayın. Siz de ısrarcı olacaksınız. Televizyona çıkıp Merkez Bankası'nı eleştirene kadar, Eximbank'ı eleştirene kadar bu paranın peşine düşeceksiniz. Şu an hiçbir banka yüzde 40 faizle para veremez. Biz de takipçisi olacağız. Siz de olun. Biz bir şey yapamıyoruz siz yapacaksınız. Yüzde 17’yle KKM 1 trilyonun üzerine çıktı. Biz bu kur korumalarını riskini, TL tarafında Hazine Maliye Bakanlığımız, döviz tarafında da Merkez Bankası aldı.

Bankalara hiçbir riski yok. Ve yüzde 17 kaynak aktardık. Dahasını söyleyeyim. Sizin normal vadeli mevduat olarak yatırdığınız paraların vadesi 1 ay 35 gün 40 gündür. Bankacılık sektöründe tarihi vaadi bir dönem yüzde 60’tır. 35-40 gündür. Bu kur korumalının vadesi 6 ay, 9 ay, 1 yıldır. Yani bankalara böyle bir fırsat da yarattık. İş dünyası bu kaynağın da peşinde olacak. Şimdi 1 trilyon verilmiş. Bir kaynak var ama herkes şikayet ediyor. O zaman bu kaynak nerede ona bakacağız.

ODA ÜYELERİNDEN KİMLERİN DÖVİZ ALDIĞININ LİSTESİ VAR: Ya ben biliyorum nerede olduğunu bir kısmının. Herkes döviz aldı. Bakın biz bu rakamları takip ediyoruz. ISO'dayım. Sanayi odası üyeleri dahil listesi var bende. Türkiye serbest piyasa ama hem bu kullanılan paralarla döviz alacağız hem de gidip ucuz kredi alacağız. Alamadığımız zaman da şikayet edeceğiz. Bu olmaz. Bu haksızlık. Bunların hepsinin listesi var bende. Birebir de hepinizle paylaşabilirim. Sanayi Odası üyeleri de var. İTO'nun üyeleri de var. ATO'nun üyeleri de var. ASO'nun üyeleri de var.

BANA NE DÜŞERSE YAPMAYA HAZIRIM: BDDK’ın kararından şikayet edildi. Türkiye bir dönemden geçiyor. Bu kadar kaynak israfının önüne geçmemiz lazım. Türkiye’nin bu kaynağı üretim, yatırım, istihdam ve ihracat için harcaması gerekiyor. Ve burası en önemli yeri. Biz buraya karşı yanlış yapamayız. Ama burada yanlış yapanlar varsa kendine çekidüzen verecek. Ben Merkez Bankası Başkanı olarak Türkiye'nin üretim ve yatırım yapacak üretim yapacak, istihdam yaratacak ihracatı arttıracak tüm firmaların bu kaynaklardan yararlanması için bana ne düşerse yapmaya hazırım.

HESABINDA 100 MİLYON DOLAR VARKEN, 50 MİLYON DOLAR DAHA ALIP HESABINA KOYMA: Önce sorunu bir görmemiz lazım. Bakın Eximbank tarafında bu kadar şikayetin nedenini, rakamlar 3 aşağı 5 yukarı söyleyeceğim. 20 milyar dolarlık kredinin 2 milyarını falan özel bankalar kullanıyordu. Eximbank'ta yaklaşık 14-15 milyar dolar risk vardı. Yüzde 80’ini falan 20 firma kullandı. Buna da benim gönlüm razı olmaz. Biz bunu bakanlarla paylaştık ve bunu durdurduk. İhracatçılar alacak. İthalatçılar da alacak. İhracat yapan. Çünkü onlar da ithalatı ihracatın önünü açmak için ihracat yapabilmek için ithal mal alıyor. O iş adamlarımızla görüştüm. ‘Döviz alma’ dedik. Ha ithalat yapacaksın. Dövize ihtiyacın mı var tabii? Ne zaman ödemen var. 1 hafta içerisinde gel bu krediyi al, kullan. Ama hesabında 100 milyon dolar varken, 50 milyon dolar daha alıp hesabına koyma. Bunu vermeyeceğiz. İSO'dan bütün her yere ilan ediyorum.

YA EL İNSAF HESABINI DA 100 MİLYON DOLAR VAR: Biz kimsenin döviz almasına karışmıyoruz. Hesabında riski karşılayacak döviz varken hala bankalardan ucuz kredi kullanıp döviz almasının önüne geçmek istiyoruz. Buna başkanın buradaki odadaki yöneticilere engel olması lazım. Bakın şu an kur korumanın vadeleri geldi. Merkez Bankası’nı, Hazine'yi Türkiye'deki işte döviz herkes fiyatlıyor. Niye? Kur korumalı dönecek, ödeyemeyecekler falan filan diye. Adamın yarını kur koruması dönüyor. Bugün kredi kullandırıyoruz. Bunu durdurduğunuz zaman bakanlık, Merkez Bankası veya BDDK veya bankalar kredi vermiyor diyor. Ya el insaf hesabında 100 milyon dolar var ya. 50 milyon dolar var. 10 milyon dolar var. Kurda devlet bu avantajı sağladı size.

TÜRKİYE DÖVİZ DOLARİZASYONUN BEDELİNİ ÇOK AĞIR ÖDÜYOR: Merkez Bankası olarak kaynaklarımızdan iş adamlarımızın yararlanması için elimizden gelen gayreti sonuna kadar göstereceğiz. Liralaşma stratejimizi uygulayacağız. Türkiye döviz dolarizasyonun bedelini çok ağır ödüyor. Ödedi ve buradan çıkacağız.

KURUMSAL FİRMALAR DÜŞÜK FAİZLİ KREDİ KULLANIP 55 MİLYAR DOLAR DÖVİZ ALDI, BUNU KULLANDIRTMAYACAĞIZ: Tabii ki ithalatçı döviz alacak. Sadece ithalatçılar değil, kurumsal firmalar da düşük faizli kredi kullanıp 55 milyar dolar döviz aldı. Biz bunu kullandırtmayacağız. Bankalarla da konuşuyoruz. Yatırım yapanın, üretim yapanın finansmana erişimi noktasında hiçbir şikayetinin olmaması lazım. Olanları da ısrarlı bir şekilde konuşup çözeceğiz."

“BANKALARIN BAŞI VE BAŞKANI OLARAK HAKİKATEN SİZİ GÖREVE DAVET EDİYORUM”

İSO Başkanı Erdal Bahçıvan, Kavcıoğlu'nun oda üyelerine yaptığı eleştirilere cevap verdi. Bahçıvan, “Sayın Başkanım burada hakikaten çok önemli bir toplantı yapıyoruz. Belki de tarihi bir toplantı yapıyoruz bugün. Siz nasıl ki vermiş olduğunuz imkanların istismarı noktasında bizi bir sorumluluğa davet ediyorsanız, Sanayi Odası'nın Başkanı  olarak ben de bankaların başı ve başkanı olarak bu süreci istismar eden bankaları ortaya çıkarmak konusunda hakikaten sizi göreve davet ediyorum" dedi.

Bahçıvan'dan sonra Kavcıoğlu yeniden söz alarak şunları söyledi:

“KORKTULAR STOK YAPTILAR: Faizler düşükken iş adamımız bunu farklı kullanıyor. Yani iş adamları alıyor parayı dövize yatırıyor. Bunun yüzlerce elimizde hesaptan örnekleri var yani. Kur korumada falan. Şimdi önce bunu sanayici çözecek. Düşük faizli krediyi alacak yatırım yapacak, ham madde alacak. Korktular stok yaptılar. Döviz aldılar stok yaptılar. Bilançolarına baktığınızda görürsünüz. Yani gayri resmi bir satış olsa da sonuçta bunu alıyor. Bu kadar stok geçen sene yapmamış da bu sene niye yapmış? İşte döviz artacak. Ucuz kredi buluyor. Ucuz krediyi bulup alıp yatırım yapacak ya da daha ucuz maliyetle piyasaya verecekken fiyatlara yansıtmıyor, stok yapıyor. Başka şekilde fiyatları şişirerek kendi kendimize zarar veriyoruz.

SANAYİCİLER DÖVİZLERİNİ BOZACAK: Sanayiciler de yarından itibaren stoklarını azaltacak, dövizlerini bozacak. Riskse hepimiz alacağız. O kadar dövizi tutarsanız, elinize geçen parayla sattığınız tüm tahsilatla döviz almaya devam ederseniz bu olmaz. O zaman biz bize düşeni yapacağız yarından itibaren bunun etkisini göreceğiz.” 

SANAYİCİNİN HEPSİNİ İTHAM ALTINA ALIRSAK TÜRK SANAYİSİNE KARŞI BÜYÜK HAKSIZLIK YAPMIŞTIR”

Kavcıoğlu’nun stokçuluk iddiaları üzerine yeniden söz alan Bahçıvan şöyle konuştu.

"Sayın Başkanım döviz tarafında varım ama stok tarafında yokum. Sayın Başkanım o stok acaba sanayicinin envanterinde niçin duruyor? Yani onun bir denemesini iyi analiz etmezseniz orada olayın boyutu çok başka yere gider. Eğer bilançosunda stok taşıyan kendisini enflasyondan korumak için kendisini hic etmek için o stok almış olan sanayiciyi de bu kapsama sokarsak bu çok daha farklı ve tehlikeli bir bakış açısına dönüşür. İzin verirseniz bu tablonun Sanayi Odası Başkanı olarak altını çizmek istiyorum. Bu stoku şirketinde farklı nedenlerde taşıyan sanayicinin hepsini itham altına alırsak Türk sanayisine karşı büyük haksızlık yapılmış oluruz.” 

 

 


Haber Kaynak : ANKA HABER