Mitingde, Bursa Sol Feminist Hareket adına konuşan Buket Avcı Güler, "Burada yükselen mücadele 22 yıllık karanlığın karşısında direnenlerin mücadelesidir" dedi. 73. gündür direnişlerini sürdüren Polonez işçileri mitingde dayanışma çağrısı yaptı.
Ülke, iktidar ve tarikatlar eliyle gerici kuşatma altına alınırken SOL Feminist Hareket Bursa’da laiklik mitingi gerçekleştirdi."Karanlığa meydan okuyoruz' pankartı açan kadınlar, saat 14.00’te Fomara Meydanı’nda buluşarak Kent Meydanı’na yürüdü.
Yürüyüş esnasında “Laiklik için ayağa kalk”, “Fetvalar sizin sokaklar bizim”, “Yaşasın kadın dayanışması”, “Yaşasın feminist mücadelemiz” sloganları atan kadınlar meydanda kurulan kürsüden taleplerini iletti.
SOL Feminist Hareket temsilcisi kadınların yanı sıra Tek Gıda İş Sendikasına üye oldukları için işten çıkarılan ve 73 gündür direnen Polonez işçisi kadınlar, VELİDER ile ekoloji mücadelesi yürüten kadınlar da söz aldı.
SOL Feminist Hareket adına konuşan Buket Avcı Güler, şu ifadeleri kullandı:
“Öncelikle bugün burada hep birlikte olmaktan çok mutluyuz. Yaklaşık bir ay önce bu mitingi örgütlemek için duyduğumuz heyecanı bugün de duyuyoruz. Yazdığımız mektubu ilk okuduğumuzda hissettiğimiz neyse bugün de onu hissediyoruz. Aslında bugün burada yükselen mücadele 22 yıllık karanlığın karşısında direnenlerin mücadelesidir. Bugün burada yükselen mücadele karanlığa meydan okuyanların laiklikten ve kazanımlarından vazgeçmeyenlerin mücadelesidir.
Bugün buraya gelenlerin hepsinin aynı histe ve inançta olduğuna eminiz. Daha birkaç hafta önce kadın öğretmenin kapısını tekmeleyenlere karşı buradayız biz. Mezuniyet töreninde etek boyu kriteri koyanlara, başı açık öğrencileri hedef alanlara karşı buradayız. Yoksulluğa mahkum edilmiş kadınlar için, taşımalı eğitim kaldırıldığı için okula gidemeyen çocuklar için, daha 4 yaşında sübyan mekteplerine mahkum edilip cemaat-tarikat düzeninin ortasına terkedilen çocuklar için buradayız biz. Bursa'da da ülkenin dört bir yanında olduğu gibi mantar gibi türeyen cemaat tarikat yuvalarına karşıdır mücadelemiz. Daha 2 hafta önce Altınşehir Mahallesi'nden yükselen ses bizim sesimizdir. İstanbul Sözleşmesi bizimdir diye haykıranlarız biz! Bu sokaklar tanır bizi ve mücadelemizi.
Her gün ev içi emeği yok sayılanlar için, ne kadar başarılı olsa da sadece kadın olduğundan terfi alamayanlar için buradayız biz. Fabrikalarda emek veren, emekli olsa da geçinemediği için çalışmak zorunda kalan, ama emeğinin karşılığını asla alamayan emekçi kadınlar için buradayız biz! Direnen Barutçu işçileri için, Eker Süt İşçileri için, Fernas işçileri için, Polonez işçileri için buradayız biz! Aylardır taban maaş hakkı için direnen özel sektör öğretmenleri için buradayız! İş kazalarında kaybettiğimiz emekçiler için buradayız, MESEM'de hayattan koparılan çocuklar için buradayız biz! Bugün Bursa'dan 22 yıllık karanlığınıza meydan okuyor, sizin yarattığınız düzene hodri meydan diyoruz! Hiçbir kadın yalnız yürümeyene, hiçbir çocuk yalnız büyümeyene dek sürecek mücadelemiz! Tüm Bursalıları örgütlü mücadelemize güç vermeye davet ediyoruz.”
Emek alanından konuşan Şengül Demirbaş Kalkanlı, "29 Aralık 2005’te ise Özay Tekstil’de patronun işten kaytarmamaları için üzerine kapıları kapadığı, yanarak can veren beş kadın işçiyi unutmuyoruz. Öz İplik İş Sendikasına üye oldukları için işten çıkarılan Barutçu Tekstil direnişçilerinin onurlu mücadelesini selamlıyoruz. Yıllarca az maaşla çok iş istenen, sendikaya üye olarak haklarını almak istediklerinde ise performans düşüklüğü bahanesiyle işten çıkarılan Teknomiks işçisi kadınları selamlıyoruz. Tarlalarda güneşin altında emek veren, hayatlarının çoğunu mevsimlik işlerde güvencesiz çalışarak geçiren tarım işçisi kadınları selamlıyoruz. Merdiven altı tekstil atölyelerinde uzun saatler güvencesiz çalışmak zorunda kalan kadın işçileri selamlıyoruz” ifadelerini kullandı.
VELİDER adına konuşan Songül Gündoğdu ise “Biz veliler olarak bu yıl da okullarda kayıt ücretleri, okulların temizlik problemi, sınıf mevcutları, beslenme sorunu gibi pek çok meseleyle boğuşuyoruz. 22 yıldır ülkemizde önceki iktidarlardan daha farklı, kendi dünya görüşüne göre bir ülke yaratmak isteyen, kendi arzularına uygun bir toplum inşa etmeye çalışan bir iktidar var. Bu amaçlarına ulaşmak için ÇEDES, tarikatlarla yapılan protokoller ve Maarif Modeli gibi çeşitli yöntemler deniyorlar. Bizler laikliği, bilimsel eğitimi savunmaya devam edeceğiz. ÇEDES’e, tarikatlara, MESEM’e, Maarif Modeli’ne karşı mücadelemiz her koşulda devam edecek” dedi.
Mitingde Tek Gıda İş Sendikasına üye oldukları için işten çıkarılan, 73 gündür mücadelelerini sürdüren ve gözaltılara rağmen direnmeye devam eden Polonez işçisi kadınlar da söz aldı. Polonez işçisi Ayla ve Sırma, mitinginde dayanışma çağrısı yaptı.Mitingdeki konuşmaların ardından Grup Kucaklaşma konseri başladı.