İSKENDERUNLU DEPREMZEDENİN YAPTIĞI BRİKET EVE ELEKTRİK BAĞLANMADI

İSKENDERUNLU DEPREMZEDENİN YAPTIĞI BRİKET EVE ELEKTRİK BAĞLANMADI

Hatay’ın İskenderun ilçesinde yaşayan Recep Çetinkaya, depremde ağır hasar alan evinin yanına kendi imkanlarıyla yaptığı briket evine elektrik bağlanmamasından şikayet etti.

Hatay’ın İskenderun ilçesinde yaşayan Recep Çetinkaya, depremde ağır hasar alan evinin yanına kendi imkanlarıyla yaptığı briket evine elektrik bağlanmamasından şikayet etti. Kendisine bir eksikler listesi verildiğini, bunları tamamlamasına karşın evine elektrik bağlanmadığını belirten Çetinkaya, ilçedeki başka briket evlere elektrik verildiğini iddia ederek, “Dayısı, tanıdığı olanlara elektrik verdiler. Bizim gibi sade vatandaşa hiçbir şey vermiyorlar. Mağduruz biz burada” dedi.

Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremlerinin büyük yıkıma neden olan Hatay’daki yurttaşların sorunları, aradan 4 aydan fazla zaman geçmesine karşın devam ediyor. İskenderun ilçesindeki Muradiye Mahallesi’nde de Recep Çetinkaya’nın ailesiyle birlikte yaşadığı bina depremde ağır hasar aldı. Çetinkaya ve ailesinin kaldığı çadır ile eşyaları, yanlarındaki evin kontrollü yıkımı sırasında zarar görmüştü. ANKA Haber Ajansı, bu durumu 5 Nisan’da haberleştirmişti.

“EKSİKLER İÇİN 3-4 BİN LİRA PARA HARCATTILAR BİZE”

Geçen sürede kredi çekerek kendi imkanlarıyla briket ev yaptıklarını belirten Recep Çetinkaya, yaşadıkları yeni mağduriyeti de ANKA’ya anlattı. Evi yaptıktan sonra su için Hatay Büyükşehir Belediyesi’ne başvurduklarını ve suyun bağlandığını söyleyen Çetinkaya, şöyle konuştu:

“Hatay Büyükşehir Belediyesi bize hiçbir şekilde zorluk çıkarmadı. Buna rağmen elektriğe başvurduk. Toroslar Elektrik Dağıtım’a (TEDAŞ) gittiğimizde bize, mühendis bulup proje çizdirmemizi söylediler. Mühendisimizi bulduk, projemizi çizdirdik, saatimizi taktırdık, tesisatlarımızı çektirdik. Mühendis beyin söylediğine göre kablolarımızı çektirdik. Direğe kadar çektirmedi TEDAŞ. ‘Kablosunu gelip biz bağlayacağız’ dedi. Bütün eksiklerimizi tamamladık. Her şeyimizi hallettikten sonra denetime gelip elektrik bağlanacağını söylediler bize burada. Ondan sonra bir hafta geçti. Denetimciler geldi. Eksiğimiz olduğunu söyledi. Biz de ‘Eksiğimiz varsa her halükârda bu eksiklerimizi tamamlarız’ dedik. Aradan bir hafta geçti. Toroslar’a yine müracaat ettik, eksiklerimiz tamam, buyurun, gelip bakabilirsiniz diye. Toroslar, bize, ‘Briket eve elektrik vermiyoruz’ dediler. Buna rağmen de eksikler için 3-4 bin lira para harcattılar bize ayrıyeten. Vermiyorlarsa o zaman da söyleyebilirlerdi, ‘Vermiyoruz’ diyebilirlerdi. Buna rağmen bana liste hazırlattılar, listelerimi tamamlattılar ve vermediklerini söylediler.

“ELEKTRİKLE İLGİLENMEKTEN İŞİMİ GÜCÜMÜ BIRAKMAK ZORUNDA KALDIM”

Şimdi ben, buradan sesleniyorum. Burada yasaksa briket, vermiyorsanız saygı duyuyorum. Bir kanun varsa ona da vatandaş olarak uymak boynumuzun borcu, vatandaşlık görevimiz. Ama burada bana elektrik vermeyip, İskenderun’da benim tespit ettiğim, götürüp gösterebileceğim en az 30-40 haneye elektrik verdiler. Belediyeden tanıdığı olan elektriğini aldı. Toroslar’dan tanıdığı olan elektriğini aldı. Şimdi biz burada mağdur ediliyoruz. Peki yasaktı da yıllardan beri briketlerden elektrik parası aldınız bizlerden cayır cayır. Bu insanlar 4 aydan beri mağdur. 4 aylık briket yerlerine elektrik parası kestiniz. Briket yasak da 4 aydan beri niye fatura kesiyorsunuz o zaman briketli insanlara? Bir de ‘6 taksite böleriz’ diyorsunuz insanlara. Ben, bu elektrik yüzünden işimden gücümden oldum. Benim bir eşim, iki çocuğum… Toroslar bayağı uzak yerde olduğu için, eşim ilgilenemediği için ben işimi gücümü bırakmak zorunda kaldım. Geçen ayın 24’ünden beri ben işsizim. Sırf bu Toroslar’ın bizi böyle mağdur etmesinden dolayı.

“EN AZ 30-40 BRİKETLİ HANEYE ELEKTRİK VERDİLER”

Şimdi bize hiçbir şekilde elektrik vermeyeceklerini söylüyorlar. Buradan yetkililere sesleniyorum. Bize hiçbir şekilde elektrik vermeyen, peki diğer yerlere nasıl elektrik veriyor? Briketi olan yerlere nasıl elektrik veriyorlar? Ben, bunu ispat etmeye hazırım. Elektrik vermiyorsanız vermeyin bana ama yetkililere buradan tekrar sesleniyorum. Beni arabaya bindirin, size elektrik verdikleri en az 30-40 haneyi göstereyim. Toroslar’a gidiyoruz, insan gibi derdimizi anlatmaya çalışıyoruz. Sağ olsun, kötü insanlar da yok orada. Bir müdür muavinine denk geldik. Gittik, insan gibi derdimizi anlattık, konuştuk. Adam da bizi çok iyi ağırladı. Bir de hâlimizi çok iyi anladığını söyledi. Bunu yetkilisine söyledi, yetkilisi bizle dalga geçer gibi konuştu. Müdür bey, sen elektriksiz değilsin, çocukların elektriksiz değil. Biz burada mağduruz. Saatimize, kablomuza varana kadar bize her şeyi aldırttınız. Ben, 1,5 aydan beri bu Toroslar’ın yüzünden işsizim. Gidemiyorum işime. Derdimi kimseye anlatamıyorum. Buradan yetkililere sesleniyorum tekrardan. Yasaksa yasak. Vatandaşlık görevimiz, vermesinler. Elektrik de istemiyorum gerekirse ama bir adaletsizlik varsa bunu düzeltelim. 40 kişiye elektrik verdiniz.

“KAÇAK BAĞLAYABİLİRİZ AMA YAPMAK İSTEMİYORUZ”

Tekrar yineliyorum. Bunu üstüne basa basa söylüyorum. 40 kişiye elektrik verdiniz. Bunu hangi şartlarda verdiğinizi açıklayın. Benim belgemin eksiklerini açıklayın. Onların belge fazlalıklarını açıklayın ya da benim eksik olan yanım ne, o tarafın verdikleri belgelerin fazlalığı ne? Biz, bunu anlamıyoruz, bilmiyoruz. Yani burada mağdur ediliyoruz. Mağduriyetimizi giderin. Biz, deprem bölgesindeyiz. Biz, kimseden sadaka istemiyoruz. Biz, insan gibi saatimizin bağlanmasını istiyoruz. Yani bunu burada kaçak da bağlayanlar var, bu en basiti. Biz de bağlayabiliriz ama biz bunu yapmak istemiyoruz. İnsan gibi saatimizin bağlanmasını istiyoruz. Buradan yetkililere tekrar sesleniyorum. Toroslar, bu bölgede insanları çok zor duruma koyuyor. Çok zor durumda insanlar. Dayısı olan, tanıdığı olan hepsine elektrik verdiler. Tekrar diyorum; bizim gibi sade vatandaşa hiçbir şey vermiyorlar. Mağduruz biz burada. Yetkililere tekrardan sesleniyorum. Beni lütfen alın, elektrik verdikleri yerleri size göstermek istiyorum. Bu yasak herkese olmalı, sadece bana değil. Ahmet’e, Mehmet’e, bana, ona, buna değil. Yasak varsa herkese yasak vardır ya da ona bağlayabiliyorsan bana da bağlayabilirsin.”

 


Haber Kaynak : ANKA HABER