İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, Yüksek Seçim Kurulu (YSK) üyelerine hakaret ettiği iddiasıyla yargılandığı davanın duruşması öncesinde, “Hukukçularımızla oturduk, genel kapsamda bir şeyler konuştuk ama şu ceza verilirse böyle olursa vesaire. Çünkü bununla ilgili tek bir endişe, korku, kaygı hissetmiyorum ama şu mahkemeden utanç duyuyorum. Böyle bir yargılama olamaz. Trajikomik bir durum. Siz 16 milyon insanı cezalandırmak için yaptığınız hamlenin farkında değil misiniz” değerlendirmesini yaptı.
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, FOX TV ekranında yayınlanan Çalar Saat programında bugün İlker Karagöz’ün konuğu oldu. “YSK üyelerine hakaret ettiği” iddiasıyla yargılandığı dava hakkında konuşan İmamoğlu, İstanbul’un pek çok sorununa da değindi.
İmamoğlu, programda satır başlarıyla şunları söyledi:
“İNSANLAR KEYİFTEN EKMEK KUYRUĞUNA GİRER Mİ: Sayın (Cihan) Kolivar’ın o sözüne herkes kızabilir ama bu ülkede fikir özgürlüğü diye bir şey var. İnanın, bu konuyu ilk dinlediğimde esprili bir şekilde bizim Halk Ekmek’in reklamını yaptı subliminal olarak. Kolivar bunu söylemiş, ya arkadaş sonra hatırladım. Bana konuşmayı çıkartın dedim, bir hanımefendinin bir konuşması vardı. Diyor ki Sevda Noyan, ‘15 Temmuz kursağımızda kaldı, doğru anlaşılsın, bizim aile şöyle 50 kişiyi götürür’. Bunu söyleyen hanımefendi şu anda serbest. Kovuşturmaya gerek yoktur talimatı çıktı. Kolivar tutuklanıyor. Söylediklerini destekleyecek değilim zaten bizi hedefine koymuş. İstanbul’da insanlar keyiften ekmek kuyruğuna girer mi? Siyaseten halkın gerçeklerinden uzak olması meselesi bu.
YOKSULUN YANINDA OLMAYA ÖZEN GÖSTERİYORUZ: Şu anda insanların cebindeki paralar küçülmüş vaziyette. Biz yoksulun yanında olmaya özen gösteriyoruz. İstanbul’un kasasına bereket geldi. Tasarrufu önceledik, israfı engelledik. İstanbul’un bütçesi bereket buldu. Bizden önce çarçur edilen bir dönemden bir avuç insanın mutluluğuna dönük hamlelerin olan bir dönemden yüzünü 16 milyona dönülen bir dönem. İstanbul’da ilk Halk Ekmek fabrikasını açan Ahmet İsvan’dır. ‘Benden önce televizyon yoktu, buzdolabı yoktu’ diyenler, ‘Halk Ekmek fabrikasını ben açtım demişti’ bir sohbetinde. Hayır, 70’li yıllarda ilk Ahmet İsvan açmıştır.
EKMEK KONUSUNDA TEDBİRLİ DAVRANDIK, BUGÜNLERİ YAŞAYACAĞIMIZI GÖRDÜK: Ekmek meselesi önemli. Ekmek konusunda tedbirli davrandık, bugünleri yaşayacağımızı gördük. Biz memleket sorumluluğuna uzaktan bakan insanlar değiliz. 11 büyükşehir belediye başkanı olarak sıklıkla bir araya geliyoruz. Acil bir durum olduğunda dijital ortamda toplantılar yapıyoruz. Ekmekle ilgili bir araya geldik ta eylül ayında. Günün sonunda biz dedik ki, dayanabildiğimiz kadar dayanacağız; zor bir kışa giriyoruz, vatandaşımıza makul bir fiyata ekmek üretmeliyiz dedik. Hazırlıklarımızı ona göre yaptık. Biz şu anda 1 Ocak’a kadar en azından inşallah vatandaşımızı koruyacağız.
AK PARTİ İL BAŞKANI ADINA DA ÜZÜLDÜM: Biliyorsunuz AK Parti İl Başkanı, kendi adına da üzüldüm. Geçen programda da söyledim, Halk Ekmek ile ilgili bir sorunuz varsa, sorsa ben ‘hayır’ mı, ‘olmaz’ mı diyeceğim. Sayın başkan fabrikaya bir kilometre uzaktan bir yayın yapıyor. Özgen (Nama) de bunu haber alıyor. ‘Böyle bir ortam var, başkanım ne yapmalıyız’ dedi. Ben de davet edin dedim. Kendisini ısrarla davet ettik. 110 milyon euroluk bir tesis yapmışız. Gelin, ekmek üzerine politika yapmayın. Ekonomi konusunda kötü bir sınav veren iktidar var.
BÖYLE BİR YARGILAMA OLAMAZ: Vatandaşlarımızla epeyce dertleştim, sizin vasıtanızla da paylaşmayı istiyorum. Bu davanın Ekrem İmamoğlu’na zararı ne, faydası ne? Beni zerre ilgilendirmiyor. Ne faydası ne zararı. ‘Bu davanın sonucu ne olursa size ne olacak’ diye soruyorlar. Hiç ilgilenmedim. Hukukçularımızla oturduk, genel kapsamda bir şeyler konuştuk ama şu ceza verilirse böyle olursa vesaire. Çünkü bununla ilgili tek bir endişe, korku, kaygı hissetmiyorum ama şu mahkemeden utanç duyuyorum. Böyle bir yargılama olamaz. Trajikomik bir durum. Siz 16 milyon insanı cezalandırmak için yaptığınız hamlenin farkında değil misiniz? 31 Mart seçimi niçin iptal edildi? Bangır bangır çıkıp ‘hırsızlar’, ‘çaldılar’ demediler mi? Sayın Binali Yıldırım, sayın cumhurbaşkanı, muhtelif bakanlar, daha ötesi benimle bu davanın öznesi olan sayın bakan, 700 terörist demedi mi televizyonda? Bırakın teröristi, FETÖ terör örgütüyle ilişkilendirdi. Peki ne oldu, 31 Mart seçimleri iptal edildi. İstanbul’un 3 ayı çalındı.
YSK ÜYELERİNE SESLENİYORUM, 'NE KADAR KÖTÜ BİR KARAR VERMİŞİZ' DİYOR MUSUNUZ?: Seçimin iptal edilmesine dönük karar veren YSK üyelerine sesleniyorum, niye düşünmüyorsunuz? 31 Mart seçimlerini iptal ederken siyasetin baskısı altında kalarak en üst mevkiden birçok siyasi kişiliğe kadar sizi zora sokacak bir biçime sokacak kadar ‘hırsızlar’, ‘teröristler’ diyerek zorla o günün mevzusu hâline gelen insanların yargılanmasından tümüyle beraat, ‘hiçbir suçu yoktur, terörist değildir’ diye çıkan karardan sonra üzüntülü müsünüz, vicdan sızınız var mı? Ne kadar kötü bir karar vermişiz diyor musunuz? Ben bu sözü şu an YSK üyelerine söyledim ama o davada bahsi geçen sözü YSK üyelerine söylemedim.
YARGI İÇİN BİRİLERİNDEN TALİMAT GELMESİNİ BEKLEMEYİN: O gün ret oyu veren YSK üyelerine sesleniyorum. Hala kalkıp ‘bir hata yaptık’ demiyorsanız, şimdi de Ekrem İmamoğlu’nun siyasi yasaklı olmasına göz mü yumacaksınız? Bu konuda hiç mi ses çıkartmayacaksınız? Ben yüce Türk yargısına güvenmek istiyorum. (Seçilme hakkınız elinizden alınırsa) Bundan da ülkemiz kaybeder. Ekrem İmamoğlu kaybetmez. Fazla değil, 6- 7 ay sonra bunlar gidiyor. Bu ülke adalete susamış. Bu dava tamamen siyasi. Siyasi yasaklı yapmak, kayyum atamak gibi ‘belediyeyi nasıl ele geçiririm’. Öyle insanlar var ki, elini böyle ovuşturup onu görevden alsalar da biz buraya konsak. Nereye konuyorsun, kimin malına konuyorsun? İstanbul, 16 milyonun. Bunu hâlâ öğrenemediniz mi? Böyle bir hatanın bedeli bu ülkede 8 milyondur. Onun için ayağınızı denk alın, adil olun, adaleti etkilemeyin, yargı için birilerinden talimat gelmesini beklemeyin, buna aracı olmayın.”