İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Burdur’da; “15-30 yaş arası gençlerimizin sayısı, bu ülkede tam 21 milyon...
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Burdur’da; “15-30 yaş arası gençlerimizin sayısı, bu ülkede tam 21 milyon. Güçlendireceğimiz bu Cumhuriyet’le işte o kızlarımız ve oğullarımız, gelecekte -hani dedi ya bu rejimin sahipleri; ‘aldatıldık’, Cumhuriyete inanmış, demokrasiye inancı tam kızlarımız ve oğullarımız asla aldatılmayacak. Çünkü onların aklı, onların fikri, onların zikri daima akıldan ve bilimden yana olacak. Asla şaşmayacaklar” dedi.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, eşi Dilek İmamoğlu ile birlikte bugün; Isparta’nın ardından Burdur’u da ziyaret etti. İmamoğlu’na, Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek ve Burdur Belediye Başkanı Ali Orkun Ercengiz eşlik etti.
İmamoğlu, Şeker Meydanı’nda vatandaşlara hitap etti. İmamoğlu, özetle şunları söyledi:
“BİRLİKTE BAŞARACAĞIZ GENÇ KARDEŞLERİM: Kesinlikle birlikte başaracağız genç kardeşlerim. Çok başarılı olacağız. Birleşeceğiz, kazanacağız. Kim için? 86 milyon insanımız için kazanacağız. Kazanan, bir avuç insan ya da bir kişi ya da bir parti değil. O dönem bitti. Şimdi kazananlar kulübü, 86 milyon insanımız. Şimdi tam zamanı. Hep birlikte bunu 2019’da başardık. Milletimiz iradesini ortaya koydu. İstanbul’da halkımızla birlikte bütünleştik ve seçim kazandık. Dediler ki, ‘Biz yan çiziyoruz. Seçimi size vermeyeceğiz.’ Kime? Milletimize vermeyecekmiş. Milletimiz ne yaptı? Milletimiz, 13 bin oy yerine, 806 bin oy fark attı. Bunun adı, okkalı bir demokrasi tokadı. O gün biz geleceği okuyamadık ama birileri okudu. Hatırlayın. Ne dediler? Ya da ne dedi? İster ‘dedi’, ister ‘dediler’; fark etmez. ‘İstanbul'u kazanan Türkiye'yi kazanır’ dediler. Ya da ‘İstanbul'u kaybeden Türkiye'yi kaybeder’ dediler. O günden anlamışlar. Şimdi milletimizin, Türkiye'yi de kazanma vakti geldi. Hep birlikte kazanacağız. Bu seçimin kaybedeni, bir kişi ya da bir avuç insan olacak. Seksen altı milyon kazanacak.
ÇOCUKLARIMIZIN ASLA SESİNİ KISMAYIN: Çocuklarımızın, gençlerimizin boynunun bükük olmaması için ihtiyaç duyduğumuz en güçlü yönetim şekli, Cumhuriyet. Çünkü Cumhuriyet; fikri hür, vicdanı hür nesilleri yetiştirir. Çünkü Cumhuriyet’in, demokrasinin güçlendiği bir rejimde neyi yaşarız biliyor musunuz? O rejimde herkes özgürce fikrini söyler. Çocuklarımızın asla sesini kısmayın. Bir an bile susmasınlar. O temiz kalpleriyle ve ileriye dönük o pırıl pırıl yürekleriyle, enerji dolu o benlikleriyle ne düşünüyorlarsa konuşsunlar, anlatsınlar. Çünkü, Cumhuriyet’le demokrasinin nüvesi evde başlar. Onun için güçlendireceğimiz bu Cumhuriyet’le işte o kızlarımız ve oğullarımız, gelecekte -hani dedi ya bu rejimin sahipleri; aldatıldık- Cumhuriyete inanmış, demokrasiye inancı tam kızlarımız ve oğullarımız asla aldatılmayacak. Çünkü onların aklı, onların fikri, onların zikri daima akıldan ve bilimden yana olacak. Asla şaşmayacaklar. Üretecekler. Yaratıcı fikirleriyle, yenilikçi bakışlarıyla, bu çağın ihtiyaçlarını üretecekler. İcatlar yapacaklar. Memleketimizi, 21. yüzyılda, bu coğrafyanın en güçlü memleketi yapacaklar, en güçlü devleti yapacaklar.
BEN BİLİRİM, DİYEN AKLI HEP BİRLİKTE GÖNDERECEĞİZ: Çocuklarımızın ve gençlerimizin bizden bir değişim talebi var. O da şu: ‘Ben bilirim. Ben ne dersem o doğru. Ben ne yaparsam onu kabul edeceksiniz’ diyen aklı hep birlikte göndereceğiz. Ve o aklın yerine, birliğin gücü gelecek. O aklın yerine, milletin gücü gelecek. Milletin ittifakı gelecek. Farklı fikirlerin, farklı görüşlerin bir araya gelip demokrasiye dönük ortaya koydukları Millet İttifakı'nın hükümeti gelecek. Evet; onların birliğiyle, beraberliğiyle devlet aklı, devlet vicdanı, devlet erdemi, hak, hukuk, adalete bakışıyla 13. Cumhurbaşkanı Kemal Kılıçdaroğlu gelecek. Sizlere hak, hukuk, adalet savunucusu Millet İttifakı'nın kurucusu ve 13. Cumhurbaşkanı adayımız Kemal Kılıçdaroğlu'nun selamını getirdim. Sevgilerini, saygılarımı getirdim. Ne diyor Cumhurbaşkanımız? ‘Milletimiz bize oy versin. Milletimiz asla bölünmesin. Millet İttifakı'na oy istiyoruz. Ve biz bu sistemi değiştireceğiz. Liyakati getireceğiz. Toplumun, çocuklarımız, gençlerimiz adına istekleri olan, ‘Ben çalışırsam, karşılığını alırım. Ben çalışırsam, hak ettiğim makama gelirim. Hak ettiğim işimi elde ederim’ demelerini sağlayacağız. Biz, millete ait her kuruşa sahip çıkacağız. Mustafa Kemal Atatürk'ün çizdiği o Cumhuriyet ve demokrasi yolunda, sağlam adımlarla yürüyeceğiz. Birliğin gücünü büyüteceğiz. Sadece altı siyasi parti değil, bütün siyasi görüşlerin oylarını istiyoruz. Ve onların her türlü hakkını, hukukunu koruyacağız’ diyor. Dolayısıyla sizlerden isteğimiz var. Lütfen birinci turda bu seçimi kazanmak birlikte çaba gösterelim ve bu işi bitirelim. Göreceksiniz, eğer bir olursak, birlikte olursak, gücümüzü artırırsak, ayrışmazsak bu işi hep beraber toparlayacağız.
2019’U HATIRLAYIN: 2019’u hatırlayın. Ne yaptık? Kayıtsız şartsız, bu doğru yolda iş birliği yaptık. Ben, o yolculukta ta o günden bugüne, hiçbir anımızda bizi yalnız bırakmayan, her mücadelemize katkı sunan, Millet İttifakı'nın önemli liderlerinden olan, başından beri bu sürecin ortağı olan İYİ Parti Genel Başkanı Sayın Meral Akşener'in de sizlere teşekkürlerini, selamlarımı getirdim. İşte bu birliktelik, inşallah hep birlikte bizi çok güzel geleceğe taşıyacak. Biz de oradayız. Genel Başkanımız, Sayın Cumhurbaşkanımızın ifadesiyle; gücümüzü daha da büyütmek adına, Osmanlı İmparatorluğu'nun şanlı başkenti, dünyanın başkenti, İstanbul'un Belediye Başkanı’nı ve Cumhuriyet’imizin başkenti Ankara’mızın Belediye Başkanını bir araya getirip, gücümüzü daha da büyüttük. Ben, her birinize, sevgili dostum, kıymetli Ankara Belediye Başkanımız Mansur Yavaş’ın da selamını getirdim.
VALLAHİ BİLLAHİ KISKANIYOR BU ADAMLAR: Buradaki genç kadınlarımız, kızlarımız oradan bir afiş tutuyorlar. Diyorlar ki; İstanbul Sözleşmesi yaşatır. Diyorlar ki; ‘Sen, ben, biz… Birbirimizin çaresiyiz.’ Biz, toplumda kadının gücünün hak ettiği değerde, hak ettiği yerde olması için mücadele vereceğiz. Kadına şiddete karşı kesinlikle en doğru hukuki düzenlemelerle büyük mücadele vereceğiz. Kız çocuklarımızın başarılı olması, önlerindeki engellerin aşılması için hep birlikte mücadele vereceğiz. İstanbul'da biz, çok özenli hizmetleri hayata geçirdik. Hani çıkıp diyorlar ya: ‘Efendim İstanbul'da dediklerini yapmadılar.’ Vallahi, billahi kıskanıyor bu adamlar. Çok kötü, çok ilginç huyları var ama en kötü huyları bu kadar kıskanç olmaları. Sabah kalkıyorlar ‘Ekrem İmamoğlu’, akşam yatıyorlar ‘Ekrem İmamoğlu.’ Allah şahittir; gülümsüyorum ve zaman zaman da eğleniyorum. Çünkü, hala 25 yıl yönettikleri İstanbul'u kaybetmeyi hazmedemediler. Sanki annelerinin, babalarının mülklerini birisi geldi, ellerinden aldı. Kardeşim, İstanbul bu milletin. Zannediyorlar ki, bu İstanbul onların tapulu malı. Türkiye'ye de öyle bakmaya başladılar. Onun için hazmedemiyorlar. Biz, onun için bu seçimi 86 milyon için kazanacağız. O ve çevresindeki bir avuç insanı da evlerine dinlenmeye yollayacağız.
HER KURUŞUNUZA GÖZÜMÜZ GİBİ BAKTIK: Biz, kreş yoktu, açtık. ‘Yurt yapamazsın’ dediler, 5000 yataklı yurt kapasitesine ulaştık. İstanbul'da geldiğimizde, sadece 1 metro hattında çalışma vardı. Biz 10 metro hattında birden tıkır tıkır çalışmaya başladık. 6’sının bir kısmını tamamen, bir kısmının kısmen açılışını yaptık 4 senede. 4 senede bile değil. 4 senenin de 3 ayını çaldılar. Aslında çalmayı da bilirler mi bilmiyorum ki? Bilirler mi? Neyse. Bunu niye söylüyorum? Ben, orada 16 milyon İstanbullunun aklıyla yürüdüm. 100 bine yakın çalışanımızın aklıyla yürüdüm. Liyakatli insanlarla yürüdüm. Her kuruşunuza, gözümüz gibi baktık. Devlet yöneticisi, tevazu sahibi olur. Devlet yöneticisi, vatandaşına nezaketli davranır. Devlet yöneticisi halkına, milletine azarlar gibi konuşamaz. Devletin yöneticisi erdemli, ahlaklı olur. Bu işin partisi yok. Devlet yöneticisi erdemini, ahlakını, tekrar güçlü bir biçimde, nitelikli bir biçimde milletimizle buluşturmalıyız.
ELİNDE BİR TOMAR PARA: Rahmetli dedem bile, harçlık verirken parayı göstermeden cebimize koyardı. Babam, Allah selametini versin, öyle tembihlemişti ki, ondan başka birinden harçlık alamazdık. Utanırdım. Babaanneciğim gizliden harçlık verirdi bana. Şimdi bakın bu önemli bir şey. Bunu hafife almayın. Elinde bir tomar para. Parayı böyle azarlar gibi dağıtır. Yahu para gösterilmez. Veren el, alan eli görmez. Millete lütufta mı bulunuyoruz? Bakın Ali Orkun Başkanım da biz de sosyal yardımlar yapıyoruz. İhtiyacı olan insanımızın yanında oluyoruz. Bakın yeni iktidarımızda göreceksiniz hiçbir çocuğumuzu okula aç göndermeyeceğiz. Okulda aç bırakmayacağız. Yoksulluğu bitireceğiz. Bitirmek zorundayız. Onun için bilin ki, benim ey ihtiyacı olan vatandaşım; sen ihtiyaçlıysan, devleti yöneten bizler, senden özür diliyoruz. Seni eğer ihtiyaçlı hale getirmişsek, bunda kusurumuz var. Senin ihtiyacını gidermek de bizim sorumluluğumuz. Sana lütufta bulunmuyoruz. Onlar bir veriyorsa, biz iki vereceğiz; hakkın. Hakkın olduğu için vereceğiz. Kesinlikle ve kesinlikle bu ahlak bitecek. Sanki lütufta bulunuyor. Yahu kimin parası bu? Milletin parası.
CUMHURBAŞKANI ÇIKTI, MİTİNG ALANLARINDA NE DEDİ: Bana ne dediler biliyor musunuz? Dedim ki, 0-4 yaş arası çocuğu olan annelerimiz, çocuklarını İstanbul'da gezdiremiyor. Bu sosyolojik olarak tespitli. ‘0-4 yaş arası çocuğu olan anneleri, çocuklarıyla birlikte İstanbul'da ücretsiz toplu taşıma vereceğim’ dedim. Sayın Cumhurbaşkanı çıktı, miting alanlarında ne dedi biliyor musunuz? ‘Kimin parasını kime veriyorsun’ dedi. Zannediyor kendi parası. Ben de dedim, ‘Vallahi milletin parasını millete veriyorum, sana ne. Sana ne.’ Şimdi İstanbul'da 350 binin üzerinde anne, o kartı kullanıyor. Peki, ‘Süt dağıtacakmış. Hani, dağıtıyor mu’ diye çıktı açıklamalar yaptı. Doğru. Milyonlarca litre süt dağıttık 200 binin üzerinde çocuğa. Ama biz sütü dağıtırken, Allah’ın kuluna göstermedik. Fark burada.”
100 BİN ÖĞRETMENİMİZİ DE BİZ ATAYACAĞIZ: Evet, sevgili genç arkadaşım, 100 bin öğretmenimizi de biz atayacağız. Cumhurbaşkanı adayımız, ‘Hemen gelir gelmez düzenleyeceğimiz ilk konulardan birisi 100 bin öğretmenimizi atamaktır’ dedi. Biz, gözü yaşlı öğretmen istemiyoruz. Gözü yaşlı öğretmenin olmadığı yerde, iyi eğitim olur. İyi eğitimin olduğu yerde, gelecek nesil güçlü olur. Bir devlet yöneticisi olarak ben sırtımı, bu memleketin gençlerine yasladığım zaman kendimi huzurda hissediyorum. Diyorum ki; ’15-30 yaş arası gençlerimizin sayısı, bu ülkede tam 21 milyon. Gözlerine bakıyorum, onları görüyorum şu anda. Burada kızlar var, erkekler var, gençler var. 21 milyon Avrupa'da, 9’uncu ülke olur. Sevgili gençler, size çok güveniyoruz çok. Gençler, bu sürece siz sahip çıkacaksınız. Gençler, siz bu süreçte, doğruları arkadaşlarınızla, ailelerinizle paylaşacaksınız. Gençler, siz birliğin gücüne güç katacaksınız. Gençler, aceleniz var biliyorum. Ben de sizi çok seviyorum. Bir an önce bu memleketin yönetimini güçlü bir şekilde yakında size emanet etmek istiyoruz. Gelecek gençlerindir.
ÜLKEMİZDE 15 MAYIS SABAHI HER ŞEY ÇOK GÜZEL OLSUN: Memleketimizin her köşesine bu özenle bakacağız. Depreme güçlü şehirleri hep birlikte var edeceğiz. Akıldan, bilimden yana olacağız. Bugün, ‘Avukatlar Günü.’ Bütün avukatlarımızın bugününü kutluyoruz. Hak, hukuk, adalet yolunda onlara çok ihtiyacımız var. Önümüzdeki seçimde de onlara çok ihtiyacımız var. Türkiye gönüllüleri sitemize girin. Sandık güvenliğinde bizimle iş birliği yapın. Tabii ki siyasi partilerimizin bu konuda çabası olacak. Ama Türkiye gönüllüleri üzerinden büyük bir organizasyonu da hep birlikte inşa edeceğiz. Başta avukatlarımız olmak üzere, hepinizi oraya davet ediyorum. Hepinizin Ramazan'ı mübarek olsun. Hepinizin evine bolluk, bereket gelsin. Arınma ayında, memleketimiz bütün kötülüklerden uzak olsun, kötü insanların aklından uzak olsun. Milletimizi Allah korusun. 86 milyon insanımızın kardeşliği daim olsun. Ülkemizde 15 Mayıs sabahı her şey çok güzel olsun.”
"BİR AĞAÇ GİBİ TEK VE HÜR VE BİR ORMAN GİBİ KARDEŞÇESİNE YAŞAMAK İSTİYORUZ"
Burdur Belediye Başkanı Ali Orkun Ercengiz ise konuşmasında şunları söyledi:
"Cumhurbaşkanımızın selamını getirmek üzere İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanımız ve Cumhurbaşkanı Yardımcımız Ekrem İmamoğlu sizlerle beraber. 2017 yılında başlayan arkadaşlığımız dostluğa şimdi de kardeşliğe dönüştü. Kendisinden söz almıştım. 2019’dan sonra bir Burdur ziyareti yapıp Burdur çalışması yapacaktık. Burdur ile İstanbul'u iş birliği içerisine sokacaktık. Ama maalesef önce salgın ardından yangın sel felaketleri derken depremi yaşadık. Ve maalesef bu kötü günlerin içerisinden geçerken bizler yerel yöneticiler olarak nerede bir sıkıntı varsa, nerede bir insan ağlıyorsa, nerede bir insan üzülmüşse hep birlikte başkanlarımla beraber koşup gittik. Bugün biz Sayın Genel Başkanımıza verdiğimiz sözü tutarak Türkiye'nin en mutlu insanlarını, en mutlu şehirlerde yaşatmanın kararlılığı içerisindeyiz. 2019 yılında sevgili Berkay'ın her şey güzel olacak sloganıyla başlayan ama her şeyin çok güzel olduğu ve Mart'ın sonu bahar olduğu bir seçim kampanyası yaşadık. Şimdi de sana söz verdik size söz verdik. Baharlar geliyor, baharlar gelecek ve bu baharı hep birlikte getireceğiz. Sadece bir şey istiyoruz. Mutlu olmak istiyoruz. Sadece yüzümüzün gülmesini istiyoruz. El ele kol kola yaşamak istiyoruz. Artık kavga etmek istemiyoruz. Birbirimize kötü bakmak istemiyoruz ve kısacası bir ağaç gibi tek ve hür ve bir orman gibi kardeşçesine yaşamak istiyoruz. Bize bunu yaşatacak bize söz veren Sayın Cumhurbaşkanımızın Cumhurbaşkanı Yardımcısı bugün Burdur'da sizlerle birlikte"
KADIN EL SANATLARI MERKEZİ’Nİ ZİYARET ETTİ
Konuşmasını, vatandaşların yoğun ilgisi altında tamamlayan İmamoğlu, Burdur Belediyesi Kadın El Sanatları Merkezi’ni ziyaret etti. Kadın üreticilerle sohbet eden İmamoğlu çifti, bazı tezgahlardan alışveriş yaptı.
9367,77%3,72
34,58% 0,33
36,23% 0,01
2987,83% 0,88
4956,37% 0,00