Dünyada bir ilk, Yetimler için Türkiye'de kurulan köy, çocukları geleceğe hazırlıyor.Küresel çıkar savaşlarının kan ve gözyaşı ektiği coğrafyaların en masum yüzünde yetim kalan yüz binlerce çocuk var. Ülkelerin daha fazla kazanma hırslarının yerinden, yurdundan ettiği çocuklara sahip çıkmak bütün insanlığın göreviyken Türkiye bu sahada örnek projeler başarıyor.
Bu faaliyet, 'Bir yıl sonrasını düşünüyorsan tohum ek, on yıl sonrası için ağaç dik, yüz yıl sonrayı düşünüyorsan, insan yetiştir.' atasözünü akıllara getirerek önemini gözler önüne serdi. Türkiye’de hizmet veren ve yetimi sadece karnının doyurulması gereken bir muhtaç olarak görmeyen bir vakıf var.
Ebeveynlerini kaybeden genç nesilleri geleceğe hazırlama görevini üstlenen bu vakfın adı: Yetim Vakfı. Kurulduğu günden beri hayati projeleri uygulamaya sokan vakfın 2017’den bu yana çalışmalarını yürüttüğü “Reyhanlı Eğitim Köyü” bu projelerin başında geliyor. Savaş mağduru Suriyeli yetim ve öksüz çocuklara gıda ve barınak imkânı sağlamanın yanı sıra onlara manevi, sosyal ve psikolojik destek veriliyor.
Dev bir kampüsü andıran Reyhanlı Eğitim Köyü bünyesindeki Özel Milletlerarası İlkokul’da Türkçe ve Arapça derslerle hayata hazırlanan bu çocuklar Türkiye’de öğrenimlerine devam edebiliyor. “Bütünsel Eğitim Modeli” baz alınarak yetiştirilen yetim öğrenciler böylece kimseye muhtaç olamadan hayata kazandırılmış oluyor. Dünyada bir ilk olma özelliği taşıyan bu proje bugün bir başka ülkede veyahut bir başka coğrafyada yetim kalmış çocukların imdadına yetişmek isteyen kişi ya da kurumlara somut bir örnek teşkil ediyor.
Reyhanlı Eğitim Köyü’nün çatısı altında Özel Milletlerarası İlkokul’un yanı sıra kreş, anaokulu ve Anadolu İmam Hatip Lisesi de bulunuyor. Burada yatılı 250 çocuk barınırken 610 çocuk ise yatılı kalmadan eğitim görüyor. Köyde toplam 271 uzman hizmet veriyor. Çocuklar rehabilite ediliyorProje sayesinde savaş travması yaşamış çocuklar rehabilite edilerek yaraları sarılıyor.
Özellikle 12 yaş ve üstü çocukların ev ortamında aile sıcaklığını hissetmesi sağlanıyor. Daha küçük yaşlardaki çocuklar ise anneleriyle birlikte bu merkeze gelerek psikososyal destek alıyor. Böylece savaşın dehşetiyle yaşadıkları yoğun travmanın üzerlerinde biriktirdiği stres, depresif ruh hali, içe kapanıklık, konsantrasyon bozukluğu, sosyal hayata ayak uyduramama gibi problemlerin üstesinden gelmede onlara doğrudan destek verilmiş oluyor.
Yetimlerin yanı sıra yaşam savaşında onların en büyük manevi desteği olan annelere de özel ilgi gösteriliyor. Türkiye’deki koşullara daha kolay adapte olmaları için Türkçe dil eğitimi, psikolojik ve rehberlik destekleri ile birlikte annelere, bez bebek, örgü, amigurumi, mutfak sanatları, doğal sabun, mum, el sanatları (mozaik, filografi vb.) tekstil tasarım gibi alanlarda eğitim alıyor.
Yeteneklerini geliştiren anneler hem savaşın travmasının etkilerinden daha hızlı sıyrılma imkânı buluyor hem bu merkezde ürettikleri ürünleri satarak küçük de olsan bir aile bütçesi oluşturabiliyorlar. Dünyaya örnek bu projeyi hayata geçiren Yetim Vakfı’nın Genel Başkanı Mehmet Gülsatar ile toplumsal hayatın içinde hepimizin üzerinde durması ve elini taşın altına koyması gerek yetimlerimizi ve onların içinde bulunduğu şatları konuştuk.
Dünyanın genel fotoğrafı üzerinden baktığımızda yetim çocuklar meselesi bize ne anlatıyor? Küresel maddiyat kavgası, toplumsal olaylar, aile içi olumsuz şartlar, sorumsuz ebeveynler, parçalanmış ailelerin sayısını artırıyor. Ve savaşlar; yıkılan şehirlere, yok olan canlara ve mecburi göçlere sebep oluyor. Bütün bu olumsuz olaylardan geriye savunmasız, yapayalnız yetim çocuklar kalıyor.
Ansızın mağdur kalan bu çocuklar sırtlarında taşıyamayacakları bir yükle hayata tutunmaya çalışıyor. Tam da bu sırada; sıcak bir ele, samimi bir yüze, şefkatli bir yüreğe ihtiyaç hissediyorlar. İşte biz; tam da bu noktada “Tüm kalbimizle yanınızdayız çocuklar” diyoruz. Çünkü biz merhamet medeniyetinin mensuplarıyız. Sessiz kalamazdık, sessiz kalmadık.