AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı’nda, “Diğer ülkeler enflasyonun yanında durgunluklar ve beraberindeki işsizlik tehdidi ile cebelleşirken bizim hem işgücüne katılım hem de istihdam oranlarımız giderek artıyor. Yıl başından sonra ekonomideki rakamları, ekonomideki istikrarı, ekonomideki güçlenerek yürümeyi hep birlikte göreceğiz” dedi. Erdoğan, “Batı Trakya’da herhangi bir derneğin veya okulun adında Türk ifadesinin geçmesinden rahatsızlık duyan Yunanistan’a, Başbakanı’na, Cumhurbaşkanı’na hatırlatmak isterim. Kendinize gelin. Amerika’dan, Avrupa’dan sizlere gelen destekler, zannediyor musunuz sizi kurtaracak? Kurtarmaz. Sadece patinaj yaparsınız, başka bir işe yaramaz” diye konuştu.
Recep Tayyip Erdoğan, bugün AKP Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı’na katıldı. Erdoğan, burada partililere hitap ederken şunları söyledi:
“Mültecilere kapanan kapılar, insanımızı katleden PKK’lı teröristler ile FETÖ’cü alçaklara sonuna kadar açıldı. Yunanistan’ın Lavrion Kampı başta olmak üzere, Avrupa’nın hemen her ülkesinde, vatandaşımızın kanını dökmüş caniler himaye görüyor, ellerini kollarını sağlayarak özgürce gezebiliyor. Suriye’deki ve Kuzey Irak’taki terör yuvaları başlarına yıkıldıkça terör örgütü mensupları kimi ülkelerde kendilerine alenen yeni kamplar kuruyor. Bize komşuluk hakkından bahsedenlerin, bu insanlık ve demokrasi düşmanlarına göz yummaması gerekiyor.
Dün gece Mersin’de PKK’lı alçaklar, bir polisimizi şehit etti, bir polisimizi yaraladı. Şehit polisimize Allah’tan rahmet, ailesine ve Emniyet camiamıza başsağlığı diliyorum. Yaralı polisimize şifa temenni ediyorum.
“HDP’Yİ MEŞRULAŞTIRMA PEŞİNDE KOŞANLARIN ELLERİNDE DÖKÜLEN KANLARIN İZİ VAR”
Bu teröristlerin hangisinin izini takip ederseniz edin, ucu HDP’ye ya CHP’nin ‘gazeteci, siyasetçi, sivil toplum temsilcisi’ diyerek sahip çıktığı kesimlere ya da batı ülkelerine çıkar. HDP’yi allayıp pullayarak meşrulaştırma ve iktidara ortak etme peşinde koşanların ellerinde dökülen kanların izi vardır, olacaktır. Aynı durum Batılı ülkeler için de geçerli. Kandil’i, Suriye’yi başına yıktığımız teröristlerin batı ülkelerinden giderek fazla himaye görmesi, her şeyden önce bu devletlerin kendi huzur ve güvenliklerine yönelik bir tehdittir. Yılan, eninde sonunda kendisine uzanan eli de sokar. Teröristin yeri sokakta değil, döktükleri kanların hesabını verecekleri mahkemeler ve hapishanelerdir. Komşularımızdan başlayarak tüm ülkelerden terör örgütlerine karşı gerekli tedbirleri almalarını bekliyoruz. Türkiye olarak, Ege ve Akdeniz’in ne insan kanıyla ne gözyaşıyla ne de husumetlerle kirletilmesini asla tasvip etmiyoruz. Biz, tüm kalbimizle barış, huzur istiyoruz. Kendi vatanımızla birlikte bölgemizde istikrar ve barış istiyoruz.
Milletimizin ve Kıbrıs Türkü kardeşlerimizin Mavi Vatan’daki çıkarlarını sonuna kadar savunmaktan asla çekinmeyiz. Bu anlayışla bir taraftan diplomasiyi öne çıkarırken diğer taraftan da ‘Denizlere hâkim olan cihana hâkim olur’ diyen Barbaros Hayrettin Paşa’nın izinden giderek savunma sanayimizi güçlendiriyoruz.
“BİZ ATALARIMIZIN HEPSİNİ BAĞRIMIZA BASIYORUZ”
Birileri İzmir’in Yunan’dan kurtuluş gününü Osmanlı’ya hakaret haline getirirken biz, işte bu tür vizyoner projelerle ecdadımıza layık olmaya çalışıyoruz. Birileri Sultan Abdülhamid Han’a aleni düşmanlıkla siyasi prim peşinde koşarken biz, atalarımızın tamamına hürmet gösteriyor, hepsini bağrımıza basıyoruz.
Yunanistan’ı kışkırtarak üzerimize salanların niyetlerini gayet iyi biliyoruz. Karası, denizi ve havasıyla ülkemiz savunmasından taviz vermeyecek, ama vaktimizi, enerjimizi, dikkatimizi dağıtmaya yönelik kirli senaryolara da pabuç bırakmayacağız.
“KENDİNİZE GELİN”
Batı Trakya’ya ve adalara yığılan silahlar bizim için bir anlam ifade etmez. Çünkü bizim gücümüz ve imkanlarımız bunların çok ötesinde. Ama bu durumun söz konusu ülke için gizli bir işgal anlamına geldiğini de hatırlatmak isteriz. Netice itibariyle o topraklarda yüzlerce yıllık emeğimiz ve halen yaşayan çok sayıda soydaşımız var. Bunlar adına yaşanan gelişmelerden üzüntü duymak da vazifemizdir. Batı Trakya’da herhangi bir derneğin veya okulun adında Türk ifadesinin geçmesinden rahatsızlık duyan Yunanistan Başbakanı’na, Cumhurbaşkanı’na hatırlatmak isterim. Kendinize gelin. Amerika’dan, Avrupa’dan sizlere gelen destekler, zannediyor musunuz sizi kurtaracak? Kurtarmaz. Sadece patinaj yaparsınız, başka bir işe yaramaz.
“YIL BAŞINDAN SONRA EKONOMİDEKİ İSTİKRARI HEP BİRLİKTE GÖRECEĞİZ”
‘Türkiye yalnızlaşıyor, Türkiye dünyadan kopuyor’ diyerek o günlerde feveran edenler, şimdi kuyruklarını kıstırıp kös kös oturuyor. Yaşanan her hadiseyle birlikte muhalefetin karşı çıkmasına rağmen aldığımız kararların doğruluğu ve isabeti daha iyi anlaşılıyor. Aynı durum ekonomide de geçerli. Türkiye, salgının sağlık krizi boyutunu nasıl alnının akıyla atlatmışsa küresel ekonomik krizin menfi yansımalarını da başarıyla yönetmektedir. Diğer ülkeler enflasyonun yanında durgunluklar ve beraberindeki işsizlik tehdidi ile cebelleşirken bizim hem işgücüne katılım hem de istihdam oranlarımız giderek artıyor. Yıl başından sonra ekonomideki rakamları, ekonomideki istikrarı, ekonomideki güçlenerek yürümeyi hep birlikte göreceğiz.
“MİLLETİMİZE SAHİP ÇIKIYORUZ”
İhracatta her ay rekor kırıyoruz. Avrupa’da hava limanları kriz üstüne kriz yaşarken havacılık sektörümüz tarihinin en başarılı günlerini yaşıyor. Enerjide zamanında attığımız stratejik adımların meyvelerini topluyoruz. Hiçbir alanda yatırımlara ara vermediğimiz gibi vatandaşlarımızı da enflasyon ve hayat pahalılığı karşısında yalnız bırakmıyoruz. Sosyal yardım şemsiyemizi genişleterek, üreticilerimize yüksek alım fiyatları vererek, asgari ücretli çalışanlardan memur ve emeklilere kadar tüm kesimlere destek olarak, işverenlerimizin yükünü hafifleterek, gençlerimize sağladığımız imkanları artırarak, devletimizin elindeki tüm araçları kullanarak milletimize sahip çıkıyoruz.
Dün kabine toplantımızın ardından, çiftçilerimizden üniversite öğrencilerimize, sanayi kesiminden emekçilerimize kadar pek çok kesimle ilgili müjdelerimizi kamuoyu ile paylaştık. Son 20 yıldır olduğu gibi bu sıkıntılı süreçte de vatandaşımızı enflasyona ezdirmemekte kararlıyız.
2023’e yaklaştıkça, tek sermayeleri yalan ve iftira olan muhalefet kanadının farklı yollara tevessül edeceği anlaşılıyor. Bizim ile eserde, hizmette, projede yarışamayanlar, çareyi projelerimize kara çalmakta arıyorlar. Bunun son örneğini sosyal konut kampanyamızda gördük. Biz, artan kira ve konut fiyatlarını dengelemek, milletimizin komut ihtiyacını gidermek için tarihi nitelikte bir adım attık. Geçtiğimiz 20 yılda 1 milyon 170 bin konutu inşa etmiş bir hükümet olarak, İlk Evim İlk İş Yerim projesiyle milletimizin karşısına çıktık. Muhalefet ne diyor? Hâlâ bizim 1 milyon 170 bin konutumuzu görmemezlikten gelerek şimdi de yeni konutlara çamur atıyor. Biz, ispat etmişiz, olmayan bir şeyi yapmıyoruz.
Daha düne kadar konut kıtlığından, kiraların yüksekliğinden dem vuranlar, siz ne yaptınız? 14 tane büyükşehir belediye başkanınız var, ne yaptınız? Ben de büyükşehir belediye başkanlığı yaptım. İstanbul’da KİPTAŞ’ı kurarak, süratle konutlar inşa etmek suretiyle vatandaşlarımızı konut sahibi yaptık. Siz ne yaptınız? Yapamazsınız, yapacağınız bir şey de yok. Sadece iftira, yalan, dolan. Önüne arkasına bakmadan kampanyayı kötüleme yarışına girdiniz.
“2023'TE REKOR BİR OYLA SEÇİMLERİ GÖĞÜSLEYECEĞİZ”
Bu dönemde Türkiye'nin en büyük şansı AK Parti ve Cumhur İttifakı varken en büyük talihsizliği de bu takoz muhalefetidir. 2023 seçimleri, ülkemizde takoz siyasetinin çöp sepetine atıldığı bir milat olacaktır. Bize ve AK Parti'nin illerdeki il başkanlarına önemli görevler düşüyor. Birincisi, geçtiğimiz 20 yılda ülkemize kazandırdığımız demokrasi ve kalkınma atılımları; ikincisi, gencinden yaşlısına her kesimden insanın hayatına dokunan eser ve hizmetlerimizi; üçüncüsü, muhalefet sadece lafla vakit öldürürken 2053 vizyonuyla ülkemizin geleceğine dair projesi olan tek siyasi hareket olduğumuzu anlatmamızdır. Bunları milletimize her fırsatta anlattığımızda, 2023'te rekor bir oyla Cumhurbaşkanlığı ve Meclis seçimlerini Allah'ın izniyle göğüsleyeceğiz. Ben inanıyorum. Şayet biz de muhalefetin hep yapageldiği, bugün de tekrarladığı gibi oturduğumuz yerden ahkam keserek siyaset yapmaya kalkarsak onların akıbetine uğramaktan kurtulamayız. Ben, size inanıyorum. İnandığımız bu yolda kararlı bir şekilde devam edeceğiz. Zira biz, milletten kopuk değiliz.
AK Parti'yi kuran da iktidara getiren de yaşadığı onca badireye rağmen ayakta tutan da 2023'te tekrar iktidar sorumluluğunu verecek olan da milletimizdir.”