ERDOĞAN: TÜRKİYE, BU SEÇİMLERDE SADECE GELECEK 5 YILININ DEĞİL, GELECEK 25 YILININ, 50 YILININ, HATTA 100 YILININ NASIL OLACAĞINA KARAR VERECEK

ERDOĞAN: TÜRKİYE, BU SEÇİMLERDE SADECE GELECEK 5 YILININ DEĞİL, GELECEK 25 YILININ, 50 YILININ, HATTA 100 YILININ NASIL OLACAĞINA KARAR VERECEK

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 3. Uluslararası İlahiyat Gençlik Buluşması ve İlahiyat Yıldızları Ödül Töreni'nde, “2023 seçimleri çok büyük önem taşıyor.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 3. Uluslararası İlahiyat Gençlik Buluşması ve İlahiyat Yıldızları Ödül Töreni'nde, “2023 seçimleri çok büyük önem taşıyor. Türkiye, bu seçimlerde sadece gelecek 5 yılının değil, gelecek 25 yılının, 50 yılının, hatta 100 yılının nasıl olacağına karar verecektir. Ülkemiz ya son 20 yıldır kesintisiz sürdürdüğü kutlu yürüyüşünü daha da hızlandıracak ya da sonu çıkmaz olan karanlık bir yola girecektir... Özellikle gençlerimizden, sandığa gittiklerinde oylarını kullanmadan önce, sadece iki siyasi ittifak arasında değil, aynı zamanda iki Türkiye arasında da tercih yaptıklarını unutmamalarını istirham ediyorum” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün İstanbul’daki Burhan Felek Salonu'nda düzenlenen 3. Uluslararası İlahiyat Gençlik Buluşması ve İlahiyat Yıldızları Ödül Töreni'nde konuştu. Erdoğan’ın konuşmasından satır başları şöyle:

"Karşımdaki şu kardeşlik tablosuna baktığımda, şairin o güzel müjdesine, hamdolsun bizlerin de nail olduğunu görüyorum. 'Gittiğimiz yollara, vardığımız illere, sevgiyi gönüllere saçtık elhamdülillah. Kaynadık, pınar olduk. Sulandık, nehir olduk. Akıp denize dolduk. Taştık elhamdülillah.’ Rabbime kalplerimiz arasında güçlü köprüler kurduğu, bizleri birbirimize kardeş kıldığı için hamdüsenalar ediyoruz.

"ESKİŞEHİR'DE NEREDEYSE ÖĞRENCİ YOKTU, ÖYLE BİR KONUMA GELMİŞTİ İLAHİYAT"

Türkiye'de farklı illerde okuyan ilahiyat öğrencileri arasında birliğin tesisi, dayanışmanın güçlendirilmesi, iş birliğinin artırılması yolunda gösterdiği gayretler dolayısıyla derneğimizi tebrik ediyorum. Az önce Diyanet İşleri Başkanı’mızın ifade ettiği şu cümleler gerçekten çok çok anlamlıydı. İlahiyatların adeta yokluğu teneffüs ettiği günler. İşte Sakarya'da dekan olduğu dönemi anlatıyor Ali Hocam. Sadece o mu? Eskişehir'de neredeyse öğrenci yoktu. Öyle bir konuma gelmişti ilahiyat.

“BUNLARIN İMAM HATİPLERDEN İLAHİYATLARA, YETMEZ, TÜM ÜNİVERSİTELERE BAŞARI ORANLARI YÜKSEK OLARAK DAĞILMALARINI İSTİYORUZ”

İmam hatiplerin bütün öğrencilerini adeta kapı dışarı etmişler ve tüm Türkiye'deki imam hatiplerde öğrenci sayısı nereye düşmüştü? 60 bine. Şimdi 1 milyon 300 bin öğrenci var. Tabii bütün bunlarla beraber 1 milyon 300 bin imam hatiplinin artık türevini istiyoruz. Bunların imam hatiplerden ilahiyatlara, yetmez, tüm üniversitelere başarı oranları yüksek olarak dağılmalarını istiyoruz. Bunu yapar mıyız? Ben, yapacağımıza inanıyorum. Bu kardeşinizi cumhurbaşkanı yapan bu millet, Allah'ın izniyle her türlü üniversitelerde de başarıyı yakalar.

“28 ŞUBAT ZİHNİYETİ, İMAM HATİPLER VE MESLEK LİSELERİYLE BİRLİKTE İLAHİYAT FAKÜLTELERİNİ DE HEDEF ALMIŞTIR”

Gençlerimize ufuk ve vizyon kazandıran çalışmalara sahip çıkmak, en öncelikli vazifemizdir. Gelecekte de sizlerle beraber ülkemizin tüm gençlerinin yanında olmayı sürdüreceğiz. Tek parti zihniyetinin Türkiye'nin üzerine adeta karabasan gibi çöktüğü dönemin milletin hafızasında çok derin yaralar açtığı hakikattir. Vakıf ve derneklerimiz hayırda yarışırken kesinlikle tefrikaya düşmemeli, mutlaka dayanışma içinde hareket etmelidir. Tek parti faşizmini yeniden hortlatmaya çalışan 28 Şubat zihniyeti, imam hatipler ve meslek liseleriyle birlikte ilahiyat fakültelerini de hedef almıştır.

"ANA MUHALEFET BAŞÖRTÜSÜ KONUSUNDA SAMİMİYSE GELSİN ANAYASAL DÜZENLEME YAPALIM"

Ana muhalefet başörtüsü konusunda samimiyse gelsin anayasal düzenleme yapalım. Teklifimizi Meclis'e sunduk. Müslüman, bir sokulduğu delikten bir daha sokulmaz. Biz, bir daha sokulmak istemiyoruz. Tek parti zihniyetinin değişmediğini ve asla değişmeyeceğini 85 milyonla birlikte hep beraber görmüş olduk. Meclis’e yaptığımız teklifle başörtüsü konusunda anayasal güvenceyi kazandırırken aile müessesini de bu anayasa metnine inşallah koyacağız. Temennimiz, teklifimizin insanımızın beklentilerine uygun şekilde en geniş mutabakatla TBMM'den geçmesidir. Gereken çokluk sağlanamaz, bu süreçte yol kazası yaşanırsa elbette son sözü milletimiz söyleyecektir. İnşallah referanduma gerek kalmadan akıl, vicdan, sorumluluk sahibi milletvekillerimizin desteği ile bu meseleye kalıcı bir çözüm sağlanacağına inanıyorum.

“MECLİS KÜRSÜSÜNDEN İFTİRALARLA VAKIFLARIMIZI, DERNEKLERİMİZİ, STK'LARIMIZI TEHDİT EDENLER, BU TAVIRLARIYLA ASIL NİYETLERİNİ DE DEŞİFRE ETMİŞLERDİR”

Çalışmak, üretmek, kendini gerçekleştirmek, ülkemize ve milletimize hizmet etmek isteyenler için devletimizin bütün imkanlarını seferber ediyoruz. Türkiye'de ne sebeple olursa olsun hiçbir gencimizin hak kaybına uğramadığı, gelecek kaygısı yaşamadığı iklimi tahkim etmekte kararlıyız. Çetin mücadelelerle bedel ödeyerek elde ettiğimiz demokratik kazanımları, kendini hâlâ vesayetin aparatı gibi gören güruhun ihtiraslarına kurban edemeyiz. Meclis kürsüsünden alçakça iftiralarla vakıflarımızı, derneklerimizi, STK'larımızı tehdit edenler, bu tavırlarıyla asıl niyetlerini de deşifre etmişlerdir.  

“LGBT DENİLEN MARJİNAL AKIMLARIN SAPIKLIKLARINA ALET EDİLEN 3-5 YAŞINDAKİ ÇOCUKLARLA İLGİLİ HİÇBİR TEPKİ GÖSTERMEDİLER”

Son haftalarda şahit olduğumuz kimi olaylar, tek parti zihniyetinin helan pusuda beklediğini göstermiştir. Hepimizin içini acıtan bir istismar vakası üzerinden 28 Şubat heveslisi kesimler, hemen içlerindeki kin ve nefreti kusmaya başlamışlardır. Oysa geriye doğru baktığımızda, bugün ortalığı yıkanların geçmişinin ne kadar kirli, ne kadar çifte standartla dolu olduğunu görebiliyoruz. Bunların dertleri çocuk istismarına tepki koymak değil, kin ve nefret duygularını sergileyebilecekleri zemin hazırlamaktır... Moda ve eğlence endüstrisinin meta haline getirdiği kızlar için seslerini yükseltmediler. LGBT denilen marjinal akımların sapıklıklarına alet edilen 3-5 yaşındaki çocuklarla ilgili hiçbir tepki göstermediler. Muhalefet partilerinde ayyuka çıkan taciz, tecavüz, istismar karşısında kıllarını bile kıpırdatmadılar.

“TÜRKİYE, BU SEÇİMLERDE SADECE GELECEK 5 YILININ DEĞİL, GELECEK 25 YILININ, 50 YILININ, HATTA 100 YILININ NASIL OLACAĞINA KARAR VERECEKTİR”

2023 seçimleri çok büyük önem taşıyor. Türkiye, bu seçimlerde sadece gelecek 5 yılının değil, gelecek 25 yılının, 50 yılının, hatta 100 yılının nasıl olacağına karar verecektir. Ülkemiz ya son 20 yıldır kesintisiz sürdürdüğü kutlu yürüyüşünü daha da hızlandıracak ya da sonu çıkmaz olan karanlık bir yola girecektir. Türkiye ya güçlü, vizyoner, dirayetli liderlik altında geleceğe yürüyecek ya da kavganın, entrikanın gırla gittiği arkaik bir yapının esiri olacaktır. Milletimiz ya 20 yıl öncesinin kaotik günlerine geri dönecek ya da aydınlık yarınlarına yürümeye devam edecektir. Özellikle gençlerimizden, sandığa gittiklerinde oylarını kullanmadan önce, sadece iki siyasi ittifak arasında değil, aynı zamanda iki Türkiye arasında da tercih yaptıklarını unutmamalarını istirham ediyorum."


Haber Kaynak : ANKA HABER