Arhavi Hayvan Hakları Koruma Derneği: “Bizler bu yasaya karşı çıkıyoruz, yasalar yaşatır, öldürmez"

Arhavi Hayvan Hakları Koruma Derneği: “Bizler bu yasaya karşı çıkıyoruz, yasalar yaşatır, öldürmez

Arhavi Hayvan Hakları Koruma Derneği ve hayvanseverler, sokak hayvanlarına ilişkin kanun teklifini protesto etti. “Katliam yasasını geri çek" diyen hayvan hakları aktivisti Nazlı Demet Uyanık, "Hayvanların sesi olmak, yaşam hakkını savunmak için canımız

UĞUR İSTANBULLU

(ARTVİN) - Arhavi Hayvan Hakları Koruma Derneği ve hayvanseverler, sokak hayvanlarına ilişkin kanun teklifini protesto etti. “Katliam yasasını geri çek" diyen hayvan hakları aktivisti Nazlı Demet Uyanık, "Hayvanların sesi olmak, yaşam hakkını savunmak için canımız pahasına mücadele etmekten asla vazgeçmeyeceğiz" dedi.

Arhavi Hayvan Hakları Koruma Derneği ve hayvanseverler, 'Hayvanları Koruma Kanunu’nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'ni protesto etti. "Yasalar yaşatır, öldürmez" diyen hayvan hakları aktivisti Nazlı Demet Uyanık, şunları söyledi:

“Bildiğiniz üzere, Tarım Komisyonu’na gelen Hayvanları Koruma Kanunu’nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nde ‘kısırlaştır, aşılat, yerinde yaşat’ ilkesinden vazgeçilip; ‘yakala, kısırlaştır, tut, sahiplendir ya da öldür’ modeline geçilmek isteniyor. Görüşülecek teklifteki çelişki ve yanlışlıkları Tarım Bakanlığı'nın ve sizlerin dikkatine sunuyoruz. Taslakta ötanazinin Türkiye'de ve Osmanlı Devleti'nde kullanılmış ve sonuç vermemiş olmasına değinilmemiş. Ayrıca, ötanazi, bireylerin kendi iradesiyle yaşamına son verme beyanı sonucu uygulanan bir eylemdir. Yaşamak isteyen, yaşam savaşı veren canlılar ve bireyler için böyle bir kavram uygulanmak şöyle dursun, kullanılamaz. Bu tarz bir uygulamaya ötanazi denmez, olsa olsa cinayet denir.

"Yasalar yaşatır, öldürmez"

Taslağın amacının sokaktaki hayvan nüfusunu kontrol altına almak olduğu söyleniyor. Ama köpek nüfusunu arttıran kök nedenlere dair hiçbir çalışma yok. Gün gibi açık ki, bu yasa geçtiği takdirde, belediyeler barınaklarda katliam yaparken, hayvanlar birileri tarafından üretilmeye, çoğaltılmaya, sömürülmeye, nüfus sürekli olarak artmaya devam edilecek. Bir taraftan hayvan üretimi ve satışı devam ederken, hayvanlar ticari birer mal haline getirilip rant elde edilirken, diğer taraftan sokakta yaşam savaşı veren hayvanların öldürülmesini bize çözüm diye sunmaya kalkıyorlar. Buna kim inanır? Doğu Karadeniz bölgesindeki hayvan popülasyonunun artışında, avlanma ya da diğer gerekçelerle köye götürülen ve kısırlaştırılmayan hayvanların yaz sonunda ilçe merkezlerine bırakılmalarının yattığını çok iyi biliyoruz. Bu da ilçe ve şehir merkezlerindeki hayvan nüfusunun kontrolsüzce çoğalmasına yol açıyor. Sokaktaki kısır ve uyumlu hayvanlarla uğraşmak yerine, işe köylerden ve kırsaldan başlayın ve evine hayvan alan herkesin bu konudaki sorumluluklarını yerine getirmeleri için sıkı denetimler uygulayın. Yasalar yaşatır, öldürmez. Hepimiz farklı siyasi görüşlerden, inançlardan insanlar olarak burada hayvanlar için bir araya geldik. Buradan İstanbul'da ve Ankara'da hayvanların hakkı için parklarda, meydanlarda, Meclis’te toplanan, günlerdir alanlarda nöbet tutan tüm dostlarımıza da selamlarımızı gönderiyoruz. Hayvanların sesi olmak, yaşam hakkını savunmak için canımız pahasına mücadele etmekten asla vazgeçmeyeceğiz. Toplayamazsın, hapsedemezsin, öldüremezsin.”

“Arhavi'de hayvanlar için de doğa için de değişen hiçbir şey yok”

Hayvan hakları aktivisti Gözde Aylin Akgümüş ise “Var olan 5199 sayılı kanun gerektiği şekilde uygulansaydı şu an bugünleri yaşamıyorduk" diyerek şunları söyledi: 

"Buradan Arhavi Belediyesi’ne sesleniyoruz. Arhavi'de pek çok siyasi parti dönemi yaşandı, geldi geçti ama Arhavi'de hayvanlar için de doğa için de değişen hiçbir şey yok. Buradaki bir avuç gönüllü, bin bir zorlukla mücadele ederek hayvanlara yardımcı olmaya çalışırken hedef gösterildiler, engellendiler. Hani diyorlar ya, kısırlaştırma denendi ama işe yaramadı diye. Arhavi özelinde konuşursak, son 5 senedir ki bu süreçte iki parti değişti, Arhavi'de neredeyse hiç kısırlaştırma yapılmadı. Kısırlaştırıldığı söylenen hayvanların ise bir kısmı sonradan doğurdu. Hangi siyasi parti gelirse gelsin, hayvanların hali içler acısıydı, hala da aynı şekilde devam ediyor. Var olan 5199 sayılı kanun gerektiği şekilde uygulansaydı şu an bugünleri yaşamıyorduk. Belediyeler ve devletin diğer yetkili kurumları kendileri ihmalleri sonucu yarattığı bu durumu, gün gibi ortada olan, toplum vicdanına ve kültürüne uyan, vicdanlı uygulamalarla çözmek zorundadır. Aynısı Arhavi Belediyesi için de geçerlidir. Hayvan sevgisini cins kedi köpek satın alıp canı sıkılınca sokağa bırakmaktan ibaret zanneden sahte hayvan severlere, hayvanlara kötü muamele eden, şiddet uygulayan canilere ağır para ya da hapis cezaları getirilmelidir! Bu sorun ancak gerçekçi, vicdani, bilimsel yollarla çözülebilir, cinayet yasaları çıkararak değil, Çözüm belli: Kısırlaştır, aşıla, yerinde yaşat.”


Haber Kaynak : ANKA HABER