ANAYASA MAHKEMESİ'NDEN CAN ATALAY AÇIKLAMASI

ANAYASA MAHKEMESİ

Anayasa Mahkemesi (AYM), cezaevinde bulunan Hatay Milletvekili Can Atalay hakkındaki ikinci "hak ihlali" kararının gerekçesi beklenirken, bir basın açıklaması yaptı.

Anayasa Mahkemesi (AYM), cezaevinde bulunan Hatay Milletvekili Can Atalay hakkındaki ikinci "hak ihlali" kararının gerekçesi beklenirken, bir basın açıklaması yaptı. Açıklamada, "İlk derece mahkemesinin yetkisi dâhilindeki bir dosyayı Yargıtay’a göndermesiyle başlayan, Yargıtay’ın da Anayasa hükümlerini göz ardı ederek verdiği bir kararla şekillenen süreç Anayasa'nın sözüne açıkça aykırılık oluşturmuştur" denildi.

Anayasa Mahkemesi, cezaevindeki TİP Hatay Milletvekili Can Atalay'ın, hakkında verilen ihlal kararının gereğinin yerine getirilmemesi nedeniyle yaptığı ikinci ihlal başvurusu karşısındaki kararını 21 Aralık’ta vermişti.

Mahkeme; Can Atalay’ın “bireysel başvuru hakkının” ihlal edildiğine oy birliğiyle; “seçilme ve siyasi faaliyette bulunma hakkı” ve “kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının” ihlal edildiğine oy çokluğuyla karar vermişti.

Yüksek Mahkeme, oy birliğiyle; Can Atalay hakkındaki yargılamanın yeniden başlaması, mahkûmiyet hükmünün infazının durdurulması, tahliye edilmesi ve yeniden başlayacak yargılamada durma kararının verilmesine karar vermişti.

AYM, Can Atalay’ın ikinci başvurusu karşısında verdiği ihlal kararının gerekçesi beklenirken, bu akşam yazılı bir basın açıklaması yaptı.

“YARGITAY 3. CEZA DAİRESİ, ‘ANAYASA MAHKEMESİ KARARINA UYULMAMASINA’ ŞEKLİNDE TÜRK HUKUKUNDA BULUNMAYAN BİR KARAR VERMİŞTİR”

Açıklama şöyle:

“Anayasa Mahkemesi Genel Kurulu 21/12/2023 tarihinde, Şerafettin Can Atalay (3) (B. No: 2023/99744) başvurusunda Anayasa'nın 148. maddesinde güvence altına alınan bireysel başvuru hakkı ile Anayasa'nın 67. maddesinde güvence altına alınan seçilme ve siyasi faaliyette bulunma hakkı ve Anayasa'nın 19. maddesinde güvence altına alınan kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiğine karar vermiştir.

Kamuoyunda Gezi Parkı Davası olarak bilinen ceza davasının sanıklarından olan başvurucu, milletvekili seçilmesi nedeniyle yasama dokunulmazlığına sahip olduğunu belirterek Yargıtay'dan durma kararı verilmesini ve tahliye edilmesini talep etmiştir. Başvurucunun bu talebi, işin esası bilahare incelenmek üzere reddedilmiştir. Başvurucunun bireysel başvuruda bulunması üzerine Anayasa Mahkemesi, başvurucunun seçilme ve siyasi faaliyette bulunma hakkı ile kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiğine karar vermiştir. İhlal kararı kendisine gönderilen İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi (ilk derece mahkemesi), kararına ilişkin herhangi bir kanun yolu zikretmeyerek başvurucu hakkındaki mahkûmiyet kararının Yargıtay'ca onanmasını gerekçe göstermek suretiyle dosyayı Yargıtay 3. Ceza Dairesi'ne göndermiştir. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, Yargıtay 3. Ceza Dairesi'ne başvurucunun yasama dokunulmazlığından faydalanamayacağı yolunda bir mütalaa vermiş; söz konusu mütalaa başvurucuya tebliğ edilmemiştir. Yargıtay 3. Ceza Dairesi, ‘Anayasa Mahkemesi kararına uyulmamasına’ şeklinde Türk hukukunda bulunmayan bir karar vermiştir. Başvurucunun bu karara yönelik itirazını inceleyen ilgili daire ise karar verilmesine yer olmadığına hükmetmiştir.

Başvurucu, Anayasa Mahkemesi'nin ihlal kararının gereğinin yerine getirilmemesi nedeniyle bireysel başvuru hakkı ile seçilme ve siyasi faaliyette bulunma hakkının; mahkûmiyet hükmünün infazına devam edilmesi nedeniyle de kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiğini iddia etmiştir.

“ANAYASA'NIN 142. MADDESİNİN AMİR HÜKMÜNE VE ANAYASA'NIN 37. MADDESİNDE YER ALAN TABİİ HÂKİM İLKESİNE AÇIKÇA AYKIRI HAREKET EDİLMİŞTİR”

Somut olayda Anayasa Mahkemesi'nin ihlal kararının gereği yerine getirilmemiştir. Anayasa Mahkemesi kararlarının yerine getirilmemesi, Anayasa'nın 153. maddesinin altıncı fıkrasında Anayasa Mahkemesi kararlarının yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını, gerçek ve tüzel kişileri bağlayacağı hükmü ile çatışan bir durumdur. Kararlarının bağlayıcılığına ilişkin bu hüküm Anayasa Mahkemesi'nce bireysel başvuru kapsamında ihlal edildiğine karar verilen anayasal hak ve özgürlükler için de geçerli olan ek bir güvencedir. Öte yandan, yeniden yargılama dosyası görevi ve yetkisi olmayan bir mahkemece görülerek Anayasa'nın 142. maddesinin amir hükmüne ve Anayasa'nın 37. maddesinde yer alan tabii hâkim ilkesine açıkça aykırı hareket edilmiştir.

“AYM TARAFINDAN VERİLEN KARARLARIN İHLAL KARARINDA TESPİT EDİLDİĞİ ŞEKLİYLE İCRA EDİLMEMESİ DE BİREYSEL BAŞVURU HAKKININ AÇIK VE AĞIR BİR ŞEKİLDE İHLALİ ANLAMINA GELMEKTEDİR”

Anayasa'nın 148. maddesinde, şartlarını yerine getiren herkese Anayasa Mahkemesi'ne bireysel başvuruda bulunma hakkı verilmiştir. Hiç kuşkusuz Anayasa Mahkemesi kararlarının etkili bir şekilde uygulanması bireysel başvuru hakkının ayrılmaz bir parçasıdır. Anayasa Mahkemesi tarafından verilen kararların ihlal kararında tespit edildiği şekliyle icra edilmemesi de etkili başvuru hakkının özel bir türü olan bireysel başvuru hakkının açık ve ağır bir şekilde ihlali anlamına gelmektedir. Bireysel başvuru kararlarının uygulanmaması Anayasa Mahkemesi'ne bireysel başvuruda bulunmayı anlamsız hâle getirecektir. Nitekim tam da bu sebeplerle Anayasa'nın 153. maddesinin son fıkrasında Anayasa Mahkemesi kararlarına uyma ve bu kararları değiştirmeksizin yerine getirme hususunda yasama, yürütme ve yargı organları ile idare makamlarına herhangi bir takdir yetkisi tanınmamış veya bu konuda bir istisnaya da yer verilmemiştir.

“İLK DERECE MAHKEMESİ İSE ANAYASA MAHKEMESİ'NİN KARARI UYARINCA ÖNÜNE GELEN DOSYADA YENİDEN YARGILAMAYLA İLGİLİ GÖREVİNİ YERİNE GETİRMEMİŞTİR”

Öte yandan, somut başvuruya konu yargılamada Anayasa Mahkemesi, ilk derece mahkemesini ilgili mahkeme olarak belirlediği için Yargıtay'ın 6216 sayılı Kanun kapsamında yeniden yargılama yetki ve görevi bulunmamaktadır. İhlal kararının gönderildiği ilk derece mahkemesi ise Anayasa Mahkemesi'nin kararı uyarınca önüne gelen dosyada yeniden yargılamayla ilgili görevini yerine getirmemiş; başvurucunun anayasal haklarını da gözeten bir yargılama yapmamıştır.

“AYM, TEMEL HAK VE ÖZGÜRLÜĞÜN İHLAL EDİLDİĞİNE KARAR VERDİĞİNDE HERHANGİ BİR MERCİİN BU KARARIN ANAYASA'YA VEYA KANUNA UYGUN OLUP OLMADIĞINI İNCELEME VE DENETLEME YETKİSİ BULUNMAMAKTADIR”

Kamu gücünün eylem, işlem ve ihmallerinin Anayasa'ya uygunluğunu kesin ve bağlayıcı olarak karara bağlama yetkisi münhasıran Anayasa Mahkemesi'ne aittir. Bu bağlamda Anayasa Mahkemesi bireysel başvuru yoluyla bir temel hak ve özgürlüğün ihlal edildiğine karar verdiğinde herhangi bir merciin bu kararın Anayasa'ya veya kanuna uygun olup olmadığını inceleme ve denetleme yetkisi bulunmamaktadır.

“ANAYASA VE KANUNLAR, HERHANGİ BİR YARGISAL MAKAMI AYM KARARLARININ BAĞLAYICILIĞINI TARTIŞMA KONUSUNDA YETKİLENDİRMEMİŞTİR”

Anayasa ve kanunlar, Anayasa Mahkemesi kararını yerine getirme yükümlülüğü altında olan kamu makamlarına ve somut olayda ilk derece mahkemesine dosyayı farklı bir yargı merciine gönderme yetkisi vermediği gibi herhangi bir yargısal makamı da Anayasa Mahkemesi kararlarının bağlayıcılığını tartışma konusunda yetkilendirmemiştir. Anayasa Mahkemesi kararının bağlayıcılığı, ihlalin ve sonuçlarının ortadan kaldırılması için yapılması gerekenleri kapsadığı gibi ihlali ve sonuçlarını ortadan kaldıracak merciin belirlenmesini de kapsar. Anayasa Mahkemesi kararının uygulanmasının reddedilmesi ve hukukun emrettiği yöntemler izlenerek ihlalin ve sonuçlarının ortadan kaldırılmaması Anayasa'nın 153. maddesinin sözüyle açıkça çelişen, anayasa koyucunun iradesine aykırı bir yorum ve uygulama olmuştur.

“YARGITAY’IN DA ANAYASA HÜKÜMLERİNİ GÖZ ARDI EDEREK VERDİĞİ BİR KARARLA ŞEKİLLENEN SÜREÇ ANAYASA'NIN SÖZÜNE AÇIKÇA AYKIRILIK OLUŞTURMUŞTUR”

Sonuç olarak ilk derece mahkemesinin yetkisi dâhilindeki bir dosyayı Yargıtay’a göndermesiyle başlayan, Yargıtay’ın da Anayasa hükümlerini göz ardı ederek verdiği bir kararla şekillenen süreç Anayasa'nın sözüne açıkça aykırılık oluşturmuş ve neticede başvurucunun bireysel başvuru hakkı, seçilme ve siyasi faaliyette bulunma hakkı ile kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlaline yol açmıştır.”

 


 


Haber Kaynak : ANKA HABER