ANAYASA MAHKEMESİ BAŞKANI ARSLAN: "İNSANIN MUTLULUK ARAYIŞI KADİM BİR MESELE"

ANAYASA MAHKEMESİ BAŞKANI ARSLAN:

Anayasa Mahkemesi Başkanı Zühtü Arslan, Yozgat Barosu tarafından düzenlenen ‘Bireysel Başvurularda İnceleme Usulleri’ konulu panelde;

Anayasa Mahkemesi Başkanı Zühtü Arslan, Yozgat Barosu tarafından düzenlenen ‘Bireysel Başvurularda İnceleme Usulleri’ konulu panelde; "Günümüzde toplumların mutluluk içerisinde yaşamasının, devletlerin de bu mutluluğu sağlamasının şartlarından biri de hukukun üstünlüğünün temin edilerek, temel hak ve özgürlüklerin korunmasıdır. Yaşama hakkından ifade özgürlüğüne kadar hak ve özgürlüklerimizin korunmadığı yerde mutluluğun sağlanmasından bahsedemeyiz. İnsanın insan olarak varlığını devam ettirebilmesi, onun insanlık haysiyetine sahip olmasından dolayı sahip olduğu temel hak ve özgürlüklerin etkili bir şekilde korunmasına bağlıdır...Temel hak ve özgürlüklerin etkili bir şekilde korunmadığı, hakların sistematik bir şekilde ihlal edildiği bir yerde gelişme sağlanamaz" dedi. 

Yozgat Barosu, “Bireysel Başvurularda İnceleme Usulleri” konulu panel düzenledi. Panele, Anayasa Mahkemesi Başkanı Zühtü Arslan, Anayasa Mahkemesi Genel Sekreteri Dr. Murat Şen, Anayasa Mahkemesi Komisyonlar Başraportörü Dr. Şermin Birtane, Anayasa Mahkemesi Bölümler Başraportörü Özgür Duman katıldı.

"İNSANIN MUTLULUK ARAYIŞI KADİM BİR MESELE"

Adalet Bakanlığı Yozgat Personel Eğitim Merkezi’nde düzenlenen panelin açılışında konuşan Anayasa Mahkemesi Başkanı Zühtü Arslan, insanın huzur ve mutluluk arayışının kadim bir mesele olduğunu, toplumu ve onun örgütlü hâli olan devleti ortaya çıkaranın da esasen bu arayış olduğunu belirtti. Arslan, "Günümüzde toplumların mutluluk içerisinde yaşamasının, devletlerin de bu mutluluğu sağlamasının şartlarından biri de hukukun üstünlüğünün temin edilerek, temel hak ve özgürlüklerin korunmasıdır" dedi. Yaşama hakkından ifade özgürlüğüne kadar hak ve özgürlüklerin korunmadığı yerde mutluluğun sağlanmasından bahsedilemeyeceğine dikkat çeken Arslan, insanın insan olarak varlığını devam ettirebilmesi, onun insanlık haysiyetine sahip olmasından dolayı sahip olduğu temel hak ve özgürlüklerin etkili bir şekilde korunmasına bağlı olduğunun altını çizdi.

Arslan, "O yüzden Anayasamız 40. maddesinde bunun usulünü özel olarak belirlemiş. Temel verilerin korunması başlığını verdiği bu maddede, hakların tek tek saydıktan sonra korunması gereken hakları belirledikten sonra hakları veya özgürlükleri ihlal edilen herkesin etkili bir şekilde idari ve yasal mercilere başvurma hakkının olduğunu belirtmiştir. Buna biz etkili başvuru hakkı diyoruz ve bu müstakil bir hak olarak anayasal hüküm olarak anayasamızda yer almıştır" diye konuştu.

"BİREYSEL BAŞVURU ÖNEMLİ KAZANIMLARDAN BİRİDİR"

Arslan, bireysel başvuru hakkının hukuk tarihimizdeki en önemli kazanımlardan biri olduğuna vurgu yaparak, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"2010 anayasa değişikliğiyle birlikte bu etkili başvuru hakkının özel bölümlerinden biri olan bireysel başvuru hakkı hukuk sistemimize dahil edilmiştir. Bu anlamda bireysel başvuru 2012 yılından itibaren sadece kendi başına bir hak olmanın yanında diğer hak ve özgürlüklerden de etkili bir şekilde yararlanabilmenin de bir anlamda en etkili aracı haline gelmiştir. Dolayısıyla belki hukuk tarihimizin en önemli reformlarından biridir. Hukuk tarihimizdeki en önemli kazanımlardan biridir, bireysel başvuru. Çünkü bireysel başvuru yoluyla insanın mutluluğunu saadetini temin eden temel hak ve özgürlüklerin korunması daha da kolay hale gelmiş. Bireysel başvuru hakkı bireysel bir hak dedik, bununla ilgili Anayasa Mahkemesi bazı tespitler yapıyor. Diyor ki; idari yasal mercilerin bu hakkın kullanılmasını engelleyici veya zorlaştırıcı tutum ve davranışlardan kaçınması gerekir. Şayet bireysel başvurunun yapılmasını bir idari merci ya da yargısal makam zorlaştırıyor veya engelliyorsa Anayasa Mahkemesi burada diğer haklardan bağımsız olarak bireysel başvuru hakkının ihlalini tespit edebiliyor. Diğer yandan bireysel başvuru bir sistem, her zaman ifade ediyoruz. Dolayısıyla başarısı etkili bir yol olarak yoluna devam edebilmesi, sistemin bütün unsurlarının bütün aktörlerinin uyumlu bir şekilde çalışmasını dayanışma içerisinde iş birliği içerisinde olmasını gerektiriyor. Bunun için bireysel başvuruyu yapanlardan bu başvuruları karara bağlayanlara, kararı uygulamakta görevli olan idare veya yasal mercilerden ihlale sebep olan kanunları değiştirmek durumunda olan yasama organına kadar tüm kurum, kuruluş ve kişilere önemli sorumluluklar düşüyor. Bu bağlamda yargılama sürecinin önemli bir aktörü olan avukatlarımıza da görevler düştüğünü belirtmek isterim.”

"VEKİLLE BAŞVURU ORANI GİTGİDE ARTIYOR"

Bireysel başvurunun avukatla yapılmak zorunda olan bir başvuru olmadığını kaydeden Arslan, şöyle konuştu:

"Avukat olmadan da şahıslar temel hak ve özgürlüklerinin bireysel başvuru kapsamındaki haklarının ihlal edildiğini düşündüklerinde Anayasa Mahkemesi’ne başvuru yapabiliyor" Vekille başvuru oranı git gide artıyor. 2012 yılında bireysel başvurunun uygulamaya geçildiği ilk yılında bu oran yüzde 43 idi. Geçen yıl yüzde 75 olarak gerçekleşti. Bu yıl Anayasa Mahkemesi'ne 95 bin bireysel başvuru yapıldı ve bu başvuruların yüzde 80’i vekille yapıldı. Bu da gitgide vekille yapılan başvuru sayısının bize arttığını gösteriyor. Ama bir şey daha gösteriyor; bireysel başvurunun başarısında avukatların çok önemli bir rolü olduğunu bize gösteriyor. O yüzden bireysel başvuru formunun doldurulmasından bireysel başvurunun takip edilmesine kadar tüm süreçte avukatlarımızın çok daha özenli davranması gerekir" ifadelerini kullandı.

"ÖZGÜRLÜKLERİN KORUNMASINI SAĞLAMAK HEPİMİZİN GÖREVİDİR"

Arslan, toplumsal ve siyasal bakımdan gelişmişliğin en temel ölçütlerinden birisinin temel hak ve özgürlüklerin korunması olduğuna dikkat çekerek, konuşmasını şöyle tamamladı:

"Temel hak ve özgürlüklerin etkili bir şekilde korunmadığı, hakların sistematik bir şekilde ihlal edildiği bir yerde gelişme sağlanamaz. O yüzden medeniyetinde temel kriterlerinden biri budur. Haklarımızın, özgürlüklerin korunmasını sağlamak hepimizin görevidir. Bu bağlamda 10 yıl önce hukuk sistemimize giren bireysel başvuru, temel hak ve özgürlüklerin korunmasının en etkili araçlarından biri haline gelmiştir. Toplumun her kesiminden yapılan bireysel başvurularda Anayasa Mahkemesi'nin hak eksenli bir şekilde verdiği kararlar, insanımızın mutluluğunu sağlamaya yönelik olarak çok ciddi katkılar yapmıştır ve yapmaya devam etmektedir."

 

 


Haber Kaynak : ANKA HABER