ALİ MAHİR BAŞARIR, SOMA MADEN FACİASI DAVA SÜRECİNİ ELEŞTİRDİ

ALİ MAHİR BAŞARIR, SOMA MADEN FACİASI DAVA SÜRECİNİ ELEŞTİRDİ

CHP Grup Başkan Vekili Ali Mahir Başarır, Soma'dan İliç'e Maden Sektöründe İşçi ve Çevre Sağlığı Sempozyumu’nda yaptığı konuşmada....

CHP Grup Başkan Vekili Ali Mahir Başarır, Soma'dan İliç'e Maden Sektöründe İşçi ve Çevre Sağlığı Sempozyumu’nda yaptığı konuşmada, Türkiye'deki en büyük sorunlardan birinin adalet olduğunu belirterek, Soma davasındaki süreci hatırlattı. Başarır, “Bir dava düşünün. Suç tarihi 13 Mayıs 2014. 10 yıl sonra kim yargılanmaya başlıyor? Bürokratlar. Neden o gün yargılamadınız? Davanın diğer boyutu; şirket yöneticileri 10 yıl süreyle yargılanıyor. Bu davanın da 10 yıl sürdüğünü tayin edersek 20 yıl dava zaman aşımına uğruyor, 301 işçimizi kaybettiğimiz dava” dedi. 

CHP Grup Başkan Vekili Ali Mahir Başarır, Manisa'da "Soma'dan İliç'e Maden Sektöründe İşçi ve Çevre Sağlığı Sempozyumu"na katıldı. Şehzadeler ilçesinde bulunan MASKİ İkiz Kuleler Konferans Salonu'nda gerçekleşen sempozyumun "Maden Kazalarının Sosyal Boyutuyla Değerlendirmesi" başlıklı oturumda konuşan Başarır, Soma maden faciasının üzerinden 10 yıl geçtiğini hatırlattı. Başarır, "Biz unutuyoruz. 10 yıl önce bu haberi aldığımızda ben milletvekilliği değildim. Bir ceza avukatı olarak görev yapıyordum. O günden bugüne kadar yargılamayı bir parça takip etme imkanım oldu. Ceza kısmı da hukuki tazminat kısmı da o kadar kötü yürüdü ki. Yani Türkiye'deki en büyük sorunlardan bir tanesini hep söylüyorum; adalet. O adalette de 2009 referandumundan bugüne kadar hep güçlünün kazanıyor olması. Bir dava düşünün. Suç tarihi 13 Mayıs 2014. 10 yıl sonra kim yargılanmaya başlıyor? Bürokratlar. Neden o gün yargılamadınız? Davanın diğer boyutu; şirket yöneticileri 10 yıl süreyle yargılanıyor. Bu davanın da 10 yıl sürdüğünü tayin edersek 20 yıl dava zaman aşımını uğruyor. 301 işçimizi kaybettiğimiz dava" dedi.

"SOMA RAPORU 10 YILDIR MECLİSTE TARTIŞILMADI"

Soma faciasının ardından TBMM'de araştırma komisyonu kurulduğunu da dile getiren Başarır, "Bununla ilgili komisyon kuruldu. Komisyon başkanı 'komisyon raporu hazırlanıp bittikten sonra komisyon raporu dikkatle incelendikten sonra mühim ihmallerin olduğunu görürsünüz' dedi. İliç faciasını yaşadık. Bir komisyon daha kuruldu. Amasra, Bartın faciasını yaşadık bir komisyon daha kuruldu. Deprem faciası yaşadık bir komisyon daha kuruldu. Peki bu komisyonlar niye kuruluyor? Kurulmasında en önemli sebeplerinden biri Soma'da 301 işçimiz neden öldü? İhmaller neydi? İhmale sonunda ne yapacağız? Şimdi bizim birinci görevimiz yasa yapmak. Peki o komisyon Soma'ya niye gidiyor? Niye inceliyor? Niye herkesi dinliyor? Niye raporlara bakıyor ve bir rapor hazırlıyor? Bu eksikliklere göre yasal düzenlemeleri yapmak eksik olan yasal düzenlemeleri tamamlamak eğer Ceza Kanunları'nda bir sıkıntı varsa ki var. Bunları düzeltmek. Soma Raporu 10 yıldır mecliste tartışılmadı. Ne yapmamız gerektiği konuşulmadı. Ama 301 işçiyi kaybettik. Unutuyoruz bakın. İnanın unutuyoruz. Unutmadığımız konu ne biliyor musunuz? İktidar bize unutturmuyor? Soma'dan sonra Amasra. Amasra'dan sonra İliç, deprem. Felaketlerin hiçbiri bitmiyor" diye konuştu.

"İLİÇ'İ UNUTTUK"

Komisyon raporlarına göre yasal düzenlemeler yapılması gerektiğini ifade ederek sözlerini sürdüren Başarır, "Bakın bu davada eğer ki biz taksir mi? Bilinçli taksir mi? Olası kast mı? Kastın aşılması mı? Bunu tartışıyor ve Yargıtay'dan bu bozularak geliyorsa yazıklar olsun bu ülkeye. 301 insandan bahsediyoruz. 301 insan, işçi hayatını kaybetti. Bir cinayet olduğu bir gerçek. Ama maalesef ki Ceza Kanunu'ndaki eksiklikler ve açmazlıklar yüzünden yerel mahkeme, istinaf, Yargıtay arasındaki son 13 yılda oluşan dengesizlikler, ayrılıklardan dolayı bu cezalandırmayı yapamıyoruz. İnanın normal taksir boyutunda birden fazla kişi öldüğü için 6 yıldan biraz uzaklaşıp bu cezayı verebilirler. Ama dünyaya anlatamayacağımız tek bir gerçek var. Bürokratları 10 yıl sonra mahkeme ve hakim karşısına getirilmeleri. Rezalet olan da budur bu ülkede. Aynı şeyi İliç'de göreceğiz. İliç'i unuttuk. Televizyonlarda ne konuşuluyor? Ali Mahir Başarır ne demiş? İliç konuşulmuyor. Ama hâlâ o toprağın altında işçiler var. Çıkıp, çıkamayacakları da belli değil" şeklinde konuştu.

"TÜRKİYE'NİN ADALETE İHTİYACI VAR"

"En büyük felaketi yaşayabilecek illerden birinin milletvekiliyim" diyerek sözlerini sürdüren Başarır, şunları kaydetti:

"Bu durum bitmeyecek. İliç'ten sonra bunu belki Adana'da, Sivas'ta, başka illerimizde göreceğiz. En büyük felaketi yaşayabilecek illerden birinin milletvekili de benim. Mersin Akkuyu. 'Deprem bölgesi' diyoruz, 'yalan söylüyorsun' diyor. Daha yapılırken çatlaklar oluşuyor. Daha önemlisi daha geçenlerde orada çalışan bir IŞID militanı yakalandı. Akkuyu'da yakalanmasa devam etse, orayı patlatsa, faaliyete geçtikten geçtikten sonra Akdeniz coğrafyadan silinse eminim ki 'nereden bilelim canım, benim ne sorumluluğum var' diyecekti Süleyman Soylu. Buraya kadar gelen insanlar. Hep söylediğim şey; Türkiye'nin ekmek kadar su kadar aş kadar adalete ihtiyacı var. Eğer verilen kararlar kamuoyunu o aileyi 432 tane evladı vicdanen tatmin etmiyorsa o karar benim için o kararı yırtıp atmaktan başka hiçbir şeyin önemi yok."

"BUNA BENİM SÖYLEYECEK NE SÖZÜM OLABİLİR?"

Ramazan Bayramı'nda Antalya Kepez'de meydana gelen teleferik kazası sonrası Kepez Belediye Başkanı ifadeye çağrılıp ve tutuklanması üzerinden konuşmasına devam eden Başarır, "Kepez Belediye Başkanı ifadeye çağrıldı. Çünkü belediye başkanı olmadan o işletmenin teleferik sisteminin olduğu işletmenin genel müdürü. Adam 14 Aralık'ta ağır bakım yapılacak buranın. 26 Kasım'da belediye başkanı olmak için istifa etmiş. 1 Aralık'ta da istifa etmesi gerekiyor Kepez Belediye Başkanı olmak için. Ağır bakımı ne zaman yapılmış? 13-14 Aralık. Ama bu istifası burası bir şirket olduğu için ticaret sicil gazetesine de 15 Aralık'ta ilan edilmiş. Hakim, belediye başkanını çağırdı; ifadesini aldı, tutukladı. 'Senin sorumluluğun devam ediyor' dedi ticari açıdan. Yahu hakim bey Yüksek Seçim Kurulu bu adamın istifasını 1 Aralık'ta kabul etmiş. Bu adam belediye başkanı olmuş? Böyle şey olur mu? Olur ve hâlâ tutuklu. Bakın tutuklanmasın demiyorum. Benim belediye başkanım da başka bir belediye başkanı da eğer sorumluluğu varsa tutuklansın, yargılansın, en ağır cezayı alsın. Ama sorumluluğu olmayan, bir yurttaşımızı kaybettiğimiz Kepez'deki teleferik faciasında bir kişi öldü. Facia diyorum. 301 değil. Bir belediye başkanı tutuklanıyorsa, Soma'da 10 yıl sonra bürokratlar yargılanıyorsa buna benim söyleyecek ne sözüm olabilir?" ifadelerini kullandı.

"HATALAR, İHMALLER ZİNCİRİ VAR"

İmar Affı ilişkin de açıklamalarda bulunan Başarır, "Depremini ben 15 gün Hatay'daydım. Hayatımda gördüğüm görebileceğim en büyük faciayı gördüm. Daha kötüsünü de görmek istemiyorum. Ama müteahhitler dışında kimi yargılayabildik? Tek suçlu müteahhitler mi? O imarı veren, ruhsatı veren, iskanı veren, izni veren, denetimi yapmayan belediye başkanı. Bakın yine söylüyorum, benim partimden olup olmamasının hiçbir önemi yok. Ne imar affı az önce sohbet ederken sayın başkanıma söyledim. Milano'da, Barcelona'da, Viyana'da 'İmar Affı' kelimesini getirseniz stand up yaptığını düşünür o siyasetçilerin. Roma'da o tarihi binalarda bir kat at. Çivi çakamıyorsun. İmar affından yararlan internet üzerinden imar affı başvurularını alıp internet üzerinden para alan Hatay, Maraş, Antep, Malatya depremi sorumlusu olan bu iktidarla tek ülkeyiz biz dünyada. Boş arsası olan insanlar imar affı var. Bir yıl süren var dedi. Kaçak binayı o sürede yaptı. Bitirdi. Dokuzuncu ay imar affına başvurup parayı yatırdı. Olayları kullandı. Demek ki bunun üzerine hep beraber gidip bu yasağı mevzuatı hep beraber değiştirmeliyiz. Bakın kesinlikle ve kesinlikle ucuz siyaset yapmıyorum. AKP suçlu, o suçsuz demiyorum. Burada hatalar zinciri, ihmaller zinciri var" diye konuştu.

"EMPATİ ÇOK ÖNEMLİ"

CHP Grup Başkan Vekili Ali Mahir Başarır, son olarak "Bir ceza hukukçusu, milletvekili olarak konuştum. Ama her şeyden önce bir insan olarak konuştum. Birbirimizi anladığımız sürece Ahmet kardeşimizi anladığımız sürece onun yerine kendimizi koyduğumuz sürece onun çocuklarının yerine kendi çocuklarımızı koyduğumuz sürece bu hatayı yapmayız. Empati çok önemli çünkü siyasette ve hayatta. Ben kimin cennete, cehenneme gideceğini bilmem. Ama empati yapabilen insanın günah işlemeyeceğini her zaman söylemişimdir" dedi.

 

 


 


Haber Kaynak : ANKA HABER