(TBMM) - AKP Grup Başkanı Abdullah Güler, TBMM Başkanlığı’na sunulan konut kredileri, doğrudan satış sistemleri, ticari reklamlar ve bunlara ilişkin cezaları düzenleyen kanun teklifinin içeriğine ilişkin bilgi verdi. Güler, "Halk arasında saadet zinciri olarak nitelendiren ve yasa dışı olan piramit satışlar ile doğrudan satışlar arasındaki ayrımı netleştirerek yasal olmayın piramit sistemlerin doğuracağı mağduriyetleri önlemeyi ve tedbirler almayı amaçlıyoruz" dedi.
AKP, 14 maddeden oluşan Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun ile Bazı Kanun Tekliflerinde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'ni TBMM Başkanlığı'na sundu. Teklif; Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu'nda görüşülecek.
Teklifin detaylarına ilişkin bilgi veren AKP Grup Başkanı Abdullah Güler, şu açıklamayı yaptı:
"Teklif ile tüketici ve konut kredileri, doğrudan satış sistemleri, ticari reklam ve haksız ticari uygulamalar ile idari para cezaları konularında düzenlemeler yapıyoruz. Ayrıca teknolojinin gelişmesiyle birlikte dijital ve şubesiz bankacılığın yaygınlaşmasıyla uyumlu olarak tüketicilerimizin tüketici ve konut kredilerine uzaktan iletişim araçlarıyla da hızlı bir şekilde ulaşmalarını sağlamak için 6502 sayılı kanunda düzenlemeler yapmak suretiyle tüketicilerimize daha kolay ve daha güvenli bir erişim imkanı sağlamak istiyoruz.
"Ticari reklam ve haksız ticari uygulamalara ilişkin cezalar uzlaşma kapsamına alınıyor"
Büyük çoğunluğu kadınlarımızdan oluşan ve yaklaşık 2 milyon kişinin gelir elde etmek için faaliyette bulunduğu ekonomik büyüklüğü 10 milyar TL'yi aşan doğrudan satış sistemlerini düzenleyerek hem tüketicilerimize hem de gelir elde etmek isteyen doğrudan satıcılarımıza daha etkin koruma sağlamaya çalışıyoruz. Halk arasında saadet zinciri olarak nitelendiren ve yasa dışı olan piramit satışlar ile doğrudan satışlar arasındaki ayrımı netleştirerek yasal olmayın piramit sistemlerin doğuracağı mağduriyetleri önlemeyi ve tedbirler almayı amaçlıyoruz.
Aldatıcı ve yanıltıcı reklamlar ile haksız ticari uygulamalara ilişkin idari yaptırım hükümlerinde yapılacak değişikliklerle aykırılığın haksız içeriği, ortaya çıkan mağduriyet, elde edilen menfaat ihlali, gerçekleştirenin kusuru ve ekonomik durumu gibi ağırlaştırıcı unsurları dikkate alarak idari para cezalarının on kata kadar uygulanabilmesini teklif ediyoruz. Böylece hem tüketicilerimizin mağduriyetine yol açan hem de piyasada rekabeti bozucu sonuçları ortaya çıkaran reklam ve uygulamalara ilişkin cezalarda caydırıcılığı getirmeye çalışıyoruz. Ticari reklam ve haksız ticari uygulamalara ilişkin cezaları da uzlaşma kapsamına alıyoruz.
Yerli elektronik ticaretin yurt dışı satışlarının teşvik edilmesi, istihdamın korunması, rekabetçi güçlerinin devam ettirilmesi ve istihdam yaratma potansiyelli yüksek teknoloji yatırımlarının artırılması amacıyla da 6563 sayılı elektronik ticaret düzenlemesi hakkında da bir düzenleme getiriyoruz."