ADLİ MAHKUM YAKINLARI ANKARA’DAN SESLENDİ

ADLİ MAHKUM YAKINLARI ANKARA’DAN SESLENDİ

Adli mahkum yakınları Ankara’dan seslerini iktidara duyurmaya çalıştı. Adli mahkum yakınları, “Diyarbakır annelerinin çocuklarının terör suçları nasıl affediliyorsa, Mahkum annelerinin çocukları da devletimizin şefkatiyle ayrımsız bir şekilde affedilmeli

Adli mahkum yakınları Ankara’dan seslerini iktidara duyurmaya çalıştı. Adli mahkum yakınları, “Diyarbakır annelerinin çocuklarının terör suçları nasıl affediliyorsa, Mahkum annelerinin çocukları da devletimizin şefkatiyle ayrımsız bir şekilde affedilmelidir” açıklamasını yaptı.

Adli mahkum yakınları, Adil Yaşam Derneği ile birlikte bugün Ankara Ulus’ta düzenledikleri basın açıklamasıyla seslerini iktidara duyurmaya çalıştı. Üzerlerinde “Affet Türkiyem”, “Milyonlar af bekliyor” gibi taleplerin yazıldığı dövizler açan adli mahkum yakınları, yaptıkları basın açıklamasında şunları belirtti:

“Adli mahkum yakınları bu durumlardan dolayı yeniden yargılanma isterken MHP af sözünü gündeme getirmiştir. Bu sözü seçim beyannamesine de eklemiştir. Mahkum yakınları seçimlerde MHP'yi 19 milletvekilinden 49 milletvekiline taşımıştır. MHP'nin Af sözünden 4 yıl geçmesine rağmen adalet arayan milyonlarca mahkum yakını af beklentisi içerisindeyken Sayın Mustafa Sarıgül adli mahkumlara bir can suyu vermiştir. Umutlarını yeşertmiştir. Adli mahkumlar da genel affın tüm mağduriyetleri gidereceğini bildiği için af teklifini desteklemektedirler. Adli Mahkumlar için genel af çağrısında bulunmuştur.

“ADİL YARGILANMA HAK İHLALİ SÖZ KONUSU İKEN ŞANS İSTEMEK, BİR GURUR KIRICI DURUMDUR”

Ayrımsız af verilmesinden hiçbir siyasi parti çekinmemelidir. Mahkumların tekrar suça karışmayacaklarına en güzel örnek; açık cezaevlerinden pandemi sebepli mahkumlar, suç ayrımsız izine gönderilmişler, iki buçuk yıldır tekrar suç işlememişler, topluma adapte olmuşlar. Aslında kapalı cezaevlerindekilere referans da olmuşlardır. Her insan ikinci bir şansı hak eder sözüne en iyi örnek bu durumdur. Bir de adil yargılanma hak ihlali söz konusu iken şans istemek de ayrı bir gurur kırıcı durumdur. Rahşan affında cezaevine geri dönen 640 kişi yüzde 1.7 olduğu istatistiklerde rahatlıkla görülmektedir.

“DİYARBAKIR ANNELERİNİN ÇOCUKLARININ TERÖR SUÇLARI NASIL AFFEDİLİYORSA, MAHKUM ANNELERİNİN ÇOCUKLARI DA AFFEDİLMELİDİR”

Siyasiler af konusunu gündem ettiğimizde söylemler devlete karşı işlenen suçları devlet affedebilir, kişilere karşı işlenen suçları kişi affetmelidir diyorlar. İstatistiklere baktığımızda Cezaevlerindekilerin yüzde 65’i kamudan ceza almış insanlar. Devlete karşı işlenen suç 84 milyon 680 bin 273 kişiye karşı işleniyor. Hâlbuki kişiye karşı işlenen 1 kişiye karşı işleniyor hatta kişiye karşı işlenen suçların yüzde 65'i kamu davası olarak açılmış.

Davalara kamu davası, şikâyetçisi var ya da şikayetçisi yok diye bakmadan devletimiz de inisiyatif alıp vatandaşlarını barıştırabilir. Aralarında genel affa uğramış her suçtan sığınmacıları ülkemize aldık kucakladık. Kendi vatandaşlarımız içinde Devlet-Vatandaş arasında, Vatandaş-Vatandaş arasında barışmayı kucaklaşmayı sağlayabiliriz. Milyonlarca adli mahkum yakınlarının haklı arayış sesine sessiz kalmayacağını biliyoruz. Diyarbakır annelerinin çocuklarının terör suçları nasıl affediliyorsa, mahkum annelerinin çocukları da devletimizin şefkatiyle ayrımsız bir şekilde affedilmelidir.

Biliyoruz affetmek kolay bir eylem değildir ama affedicilik, insani bir erdemdir. Affetmek için empati ve merhamet gereklidir. Her insan bilerek ya da bilmeden suça karışabileceğiyle hareket etmelidir. Cezaevlerindekiler de bir zamanlar özgürdü cezaevlerine gireceklerini hiç düşünmüyorlardı. Lütfen kendinizi çocuklarınızı adil yargılanmadan haksız cezalarla cezaevindeki masum insanların yerine koyunuz. Affetmenin çok önemli bir konu olduğu bilinerek suç ayrımına gidilmeden izindeki ve kapalı cezaevlerindeki mahkumları kapsar şekilde adli mahkuma ayrımsız af ilanı ile birlikte sicil affı da verilerek insanlar yeniden hayata döndürülmelidir.”

 


Haber Kaynak : ANKA HABER