“15,5 milyon yurttaşın CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı olması için coşkuyla oy verdiği Ekrem İmamoğlu ya da Genel Başkan olarak ben dahi istesek de İmamoğlu Cumhurbaşkanı adaylığından vaz geçemez!”
Bu kesin ve geleceğe yönelik sözlerin büyük bir kararlılıkla söylenmesinin nedeni iktidarın, 19 Mart’tan başlayarak peşi sıra ülkeyi kaosa sürükleyen uygulamalarının geldiği son nokta içindi…
Özel, iktidarın 19 Mart ve sonrasındaki gelişmeleri değerlendiriyor, İmamoğlu’nun diplomasının iptaliyle başlayan hukuk dışı kararları bir darbe olarak nitelendiriyor ve bu darbeyi “Saray Cuntasının” yaptığını söylüyor…
Milyonlarca yurttaşımız da bu gerçeği görerek hak, hukuk ve adaletin yok edildiğinin farkında olarak Özel’in mitinglerine coşkuyla katılıyor…
İktidar da “Korku bacayı sarmış”… Korkan iktidar, korkusunu belli etmemek için yurttaşının üzerine daha çok saldırıyor… Bu nedenle halkın tepkisi daha da artıyor, iktidarı devirmek adına demokratik yolların yani sandığın gelmesini istiyor… Ülkenin her yerinde, iktidarın kalesi olarak bilinenlerde bile “tek adam rejimine” karşı nefret ve tahammülsüzlük arşa çıktı… Siyasal İslamcıların yoğun bir şekilde oy aldığı Yozgat’ta bir çiftçinin, “Turpla, Şalgamla değil, adalet ve hukukla devlet yönetilir” veciz sözü dahi, bu iktidara ne yapması gerektiğini anlatamadı… Mersin’de yüz binlerce yurttaşın hep bir ağızdan “iktidar istifa” sözlerini bile duymadı… Tepkilerden ders çıkaramayan iktidar, “kör kör gözüm parmağına” dercesine İBB’ye karşı 2. Dalga tutuklamaları başlattı… Geçtiğimiz cumartesi sabahı İBB çalışanlarından 51'ini gözaltına aldı… Bu isimler arasında İSKİ Genel Müdürü Şafak Başa, İSKİ Genel Müdür Yardımcısı Begüm Çelikdelen ve İBB Genel Sekreter Yardımcısı Gürkan Alpay, İBB İmar Müdürü Ramazan Gülten de yer aldı…
Ayrıca, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun özel kalemi Kadriye Kasapoğlu, Medya A.Ş. Başkanı Murat Ongun’un eşi ve İmamoğlu’nun kayınbiraderi de gözaltına alınanlar arsındaydı…
İBB’ye yapılan bu 2. Dalga tutuklamalarla gerçek niyet bir kez daha ortaya döküldü…
Hedef belli;” İstanbul’u parselleyerek” yandaşlara pazarlayan çıkarcı anlayışın aldığı avanslar ve verdiği sözlerin yerine getirilmesini engelleyen, yani ranta” dur diyen”, İstanbul’un muhafızı İBB’yi saf dışı etmekti… Daha da vahimi Siyasal İslamcılar, “kanal İstanbul” macerası uğruna, İstanbul’un su ve tarım havzasını yok etmeye çalışıyor…
Çıkar hırsı için gözü dönenler, oynadıkları oyunu bozan İBB’nin saygın ve uzman çalışanlarını hukuk ve ahlak dışı zorlamayla sindirmek istiyor…
Kendini kaybetmişçesine ve pervasızca, İstanbul’u ranta peşkeş çekiyor… “Kanal İstanbul” sevdası öncelikle rant için var… Ancak daha da vahimi, AKP’nin destekçisi olan ABD’nin, Karadeniz’e girmesi adına yapılıyor… Montrö anlaşması ancak bu yolla askıya alınır… Dikkat edin, Trump iş başına gelene kadar bu heves gizleniyordu. Ne zaman ki, dünyanın yeni sorunu olan Trump’la görüşüldü, el altında peşkeş çekilen İstanbul yağması ayyuka çıktı… Kanal İstanbul’un, siyasi çatışma yaratacağının yanı sıra, doğal dengeyi bozacağı için de çevre sorunuyla yaşama büyük sekte vuracak… Karadeniz ile Marmara arasındaki kot farkı, denizdeki doğal yaşamı da doğrudan etkileyecek… Nasıl bir gözü dönmüşlük içindelerse ki rant uğruna “Ülke ve Çevreyi” yok etmekten bile çekinmiyorlar….
Ekrem İmamoğlu’na yapılan bütün saldırıların temel nedeni ayan beyan gözler önünde…
Bugün seçim olsa AKP diye bir parti yok… Erdoğan da Cumhurbaşkanı olamayacak…
Bu nedenle rant peşinde koşan aç gözlü Siyasal İslamcılar, emperyalist işbirlikçilerinden destek istiyorlar…
Ne karşılığı? Kanal İstanbul’la Karadeniz’e açılma karşılığı… Şimdi son kozlarını oynuyorlar… Ekrem İmamoğlu sadece CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı değil, erken seçim isteyen milyonlarca yurttaşın da adayı… Parlamenter rejime geri dönerek, “Devletin ilke ve yapısını bozanların” tarafsız ve bağımsız yargı önünde hesap vereceklerini büyük bir kararlılıkla haykırıyor!
TRT Haber Bayburt muhabiri Murat Söylemez, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'ın CHP lideri Özgür Özel'i hedef alarak yaptığı paylaşımına; "Hakan başkan, Rusya’da Putin'e muhalif kim varsa kazara veya eceliyle öte tarafı boyladı. Putin hepsine baş sağlığı da diledi. Reise diktatör diyenler ülkemizde cirit atıyor. Bilmem anlatabildim mi?" diyerek yorum yaptı…
İktidarın oluşturduğu vahim “Anlayışı” görüyor musunuz?
Bu zavallı TRT’ci bilmeli ki, AKP bu oyunu dahi oynayacak mecalde değil! Faşist anlayışta olanlar “Hevesiniz boşuna!”
Milyonlarca yurttaş kararını verdi… İktidar da gideceğinin farkında, bu nedenle giderek baskıyı arttırmaya çalışıyor…
Ama özelikle gençler “korkuyu ev bıraktıklarını” söylüyorlar… Ayrıca “korkunun ecele de faydası yok” …
Bu İktidar gidecek, laik demokratik sosyal hukuk devleti yeniden oluşacak…