Olaylar gelişir, bakarsınız ki tesadüfler üst üste gelmiş. Olan olmuş, ölen ölmüştür. Arkasında değerlendirilmeler yapılır. “Geçerken karşısına birden o adam çıkmış, tartışmış ve vurmuş” Bu durumu, Susurluk serüveninde gördük. Derin devlet çözümlemesinde çok rastladık. Siyasette hep yaşıyoruz.
15.5 Milyon kişinin bizzat sandıklara gelerek, "Artık yeter ve biz CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı olarak Ekrem İmamoğlu’nu ülke yönetiminde görmek istiyoruz” dedi. O gün İmamoğlu İstanbul savcılığı tarafından göz altına alındı.
Ne Tesadüf!
∗∗∗
Yaklaşık iki aydır, CHP’yide harekete geçiren, liseli, üniversiteli her düşünce ve renkteki gençler, önce kendi yaşam biçimlerine müdahale eden, gelecek kaygısı yaşayan, ailelerinin yoksulluğu altında ezilirken bir avuç yandaşın inanılmaz hızla varlık sahibi haline gelmesine, anayasal düzenden çıkıp, özgürlüklerin, demokrasi ve hakların kısıtlandığı bir düzene geçilmesine isyan ederek alanları doldurmasından korkan iktidar yeni düzenlemeleri yapıyor. Öncelikle Belediyelerin yetki ve sorumluluklarını düzenleyeceğini söylüyor.
Çünkü CHP belediyeleri bu ucube rejimin posasını çıkardı. Açlığın, yolsuzluk, can ve mal güvenliğinin yok olmasının nedenini, artık halkımız görüyor. İktidar, CHP’li belediyelerin hizmetleri nedeniyle koltuğunu kaybedeceğini biliyor.
Birkaç gün önce Efes Selçuk Belediye Başkanı Filiz Ceritoğlu Sengel’i ziyaret ettim. CHP İlçe Başkanımız İpek Onbaşıoğlu’ya birlikte gerçekleştirdikleri hizmetleri konuştuk. Başkan Sengel’n başarılarına şahit oldum. Zaten kadın eli bir şeye değiyorsa orada güzellik ve başarı kaçınılmaz oluyor.
Sengel, çocuklara büyük önem veriyor. Kalıcı yoksulluk sarmalında olan ailelerin gelecek umutlarını olan çocuklarına sıkıca sarılmış, bu nedenle “Yetersiz beslenmeyle” karşı karşıya kalan çocuklar için gıda güvenliği ve gıda güvencesini sağlamak amacıyla Efes Selçuk Belediyesi, kentin sivil toplum örgütleriyle ilişki kurarak kent dayanışmasını harekete geçirmiş.
Kentteki tüm hanelerin sosyo ekonomik durumunun araştırılması sonucunda ortaya çıkan Dayanışma Haritası, çocukların sağlıklı, yeterli ve besleyici gıdaya erişimini sağlamış. Bu bilimsel çalışma kentin yoksul çocuklarını koruyan bir umut olmuş. Sadece bu değil, çocuklar içinde “Şen Çocuk Atölyeleri açarak” hem çocukların el becerilerini geliştirmeye çalışılmış, hem de annelerin tarlada, atölyede rahat çalışmalarına olanak tanınmış.
Kentte dolaştığımda, Filiz Başkandan herkesin memnun olması beni çok mutlu etti. Çünkü yapılan her iş, ortak akıl sonucunda hayata geçiriliyor. BELEVİ EKMEK FIRINI sayesinde ekmek fiyatı 9 TL. yapılmış. “Çocuklarımız mutluysa biz de mutluyuz” diyerek, KENT LOKANTASI, ÖĞRENCİ OTOBÜSÜ projesini başlatılmış. Öğrenciler otobüse bedel ödemiyor, öğle yemeğini de Kent Lokantasında 10 TL’ye yiyor.
Bu başarılar İktidarı korkutuyor…
∗∗∗
Erdoğan, 14 Mayıs günü TBMM Grup Toplantısı'nda “belediyelerin statüsü ve yetkisi üzerinde” değişikliğe gidileceğini söyledi. “Büyükşehir ve ilçe belediyeleri arasındaki yetki paylaşımının gözden geçirileceğini, yetki karmaşasına son vermek için yeni bir düzenleme yapılacağını “açıkladı.
Çocukların, öğrencilerin kısaca halkın mutluluğundan iktidar neden rahatsız?
Çünkü korkuyor!
Ne tesadüf ki CHP, Türkiye’nin 1. Partisi ve yerelde iktidar!, Hal böyle olunca da AKP’ in aklına yerel yönetimleri düzenlemek geldi!
AKP iktidarı, “tek adam” rejiminde düzenin devamı için, belediye başkanlığı seçimlerinin de tek elden yapılmasını istiyor. Çünkü demokratik yapılan seçimden çıkanlarla ilgili korkusu vardı. Bu nedenle hedefi, tüm şehirlerde tek bir belediye başkanı seçtirmek ve seçilen başkanın, kentin tüm ilçe ve belde belediye başkanlarını atayarak kentleri yönetmek! Böylece tek adam sisteminin en aşağıya kademeye kadar inmesini sağlamak. Asıl yetkinin de atanan Vali ve Kaymakamlarda toplanmasına olanak vererek, yerel yönetimlerde de tek adam düzeni güçlü tutmak. Şimdi bu hayalin peşinde.
CHP’nin düzenlediği İzmir Mitingi gösterdi ki, sadece gençler değil, emekliler, çiftçiler, esnaflar ve farklı düşünceden olan herkes iktidara tepkili. Çünkü, haklarını alamadıkları, demokrasi dışı ve insan onuruna yakışmayan davranışlar sergileyen, taraflı yargısıyla adaleti yok eden bu düzende yaşamak istemiyorlar. İktidarın tehdit ve engellemelerine karşın alanı doldurdular, hem Atatürk’ün bağımsızlığa attığı ilk adımı yani 19 Mayıs Atatürk’ü anma, Gençlik ve Spor Bayramını coşkuyla kutladılar, Atatürk’e saygılarını sundular hem de tek adam ucube rejimine isyanlarını dile getirdiler.
İktidar, halkın giderek artan tepkisinin farkında. Hatta tepkinin kızgınlıktan öteye geçeceğini de görüyor.
Korkuyor.
Bu nedenle demokrasi, anayasa ve yasa dışı adımlarına inatla devam ediyor. Şimdi de” Türk Silahlı Kuvvetleri'nin” genlerini değiştirerek, doğrudan kendine bağlama çabasında. Albaylığa kadar tüm rütbeleri, TSK’nın kuralları ve geleneklerine bakmadan, doğrudan “tek adam” tarafından dilediği kişilere verebileceği yasal düzenlemeyi, yapmak istiyor. Atatürk’ün askerlerini tamamen tasviye etmek istiyor! Türkiye Cumhuriyeti’nin bekasını yok edecek bu niyet, gerçekten çok tehlikeli.
Çaresi var! Hemen seçim…
