Son dönemde ülkemizde toplumsal tepkinin yoğunlaştığı en önemli gündem maddesi, iktidarın 20 Şubat 2018 tarihinde, Türkiye Şeker Fabrikaları A.Ş’ye (TÜRKŞEKER) bağlı Bor, Çorum, Kırşehir, Yozgat, Erzincan, Erzurum, Ilgın, Kastamonu, Turhal, Afyon, Alpullu, Burdur, Elbistan ve Muş şeker fabrikalarını özelleştirme kararı almasıdır.
Halkımızın önemli bir kesimi hem ekonomik gerekçelerle hem de şeker pancarına ikame olarak dayatılan nişasta bazlı şekerin (NBŞ) insan sağlığını tehdit eden özelliklerine bağlı olarak, bu fabrikaların özelleştirilmesine karşı çıkmaktadır.
Cumhuriyetin kurucu partisi olan CHP, bu satışa karşı çıkan eylemleri ile kamuoyunda destek bulmaktadır. CHP; onlarca milletvekili ve partili ile bu şeker fabrikalarını teke tek dolaşarak bu yanlış karara karşı halkı aydınlatma çabası içindedir.
Turhal-Tokat, Suluova-Amasya ve Çorum Şeker Fabrikalarında yapılan etkinliklere katıldım. 16 Nisan 2016’da tek kişi yönetimine karşı parlamenter demokrasiyi savunan bütün siyasi partilerin ve STK’ların iktidarın işbu yanlış kararına karşı ortaya koyduğu demokratik tepkiyi bizzat alanlarda yaşadım.
Yıllık ortalama 2,5 milyon ton pancar şekeri üretimi yapılan ülkemizde, % 25’i bir kamu kuruluşu olan TÜRKŞEKER ve % 8’i de özel sektöre ait olmak üzere toplam 33 şeker fabrikası bulunmaktadır.
AKP Hükümeti göreve geldiği günden beri şeker pancarı üreticilerine yönelik uyguladığı politikalar sebebi ile 1998’de pancar eken çiftçi sayısı 490 binken, bugün ne yazık ki bu rakam 105 bine gerilemiştir. Sadece bu veri bile, pancar eken çiftçilerin içerisine düşürüldüğü vahameti gözler önüne sermektedir.
Bu maddi gerçek üretimden tüketime bütün cumhuriyet aydınlarının bu satışa, yani her biri cumhuriyetin birer kalesi olan şeker fabrikalarının kapatılmasına karşı ortak tavır göstermesi demokrasiye, cumhuriyete ve vatana sadakatin bir gereğidir.
Bir diğer önemli konu ise, insan sağlığına olumsuz etkileri bilimsel raporlarla kanıtlanmış olan NBŞ’nin ülkemizdeki kullanımındaki artıştır. 2001 yılında yürürlüğe giren 4634 sayılı Şeker Kanunu’nun üçüncü maddesine göre, NBŞ için ülke toplam şeker kotasının yüzde 10’u kadar kota tahsis ediliyor. Bakanlar Kurulu bu oranı, yüzde 50’sine kadar artırıp eksiltebiliyor.
2015-2016 pazarlama yılında NBŞ için Şeker Kurulu tarafından 250 bin ton olarak belirlenen kota, Bakanlar Kurulu’nca yüzde 25 oranında artırılarak 313 bin tona çıkarılmıştır. 2016-2017 pazarlama yılında NBŞ kotası 265 bin ton belirlenmiş olup; bunun 116 bin tonu (% 44’ü) ülkemizde nişasta bazlı şeker üreten Amerikan Cargill firması tarafından kullanılmıştır.
Nitekim şeker fabrikalarının özelleştirilmesi kararının öncesinde Cargill’in yayınladığı “Şeker Piyasası Mevcut Durum ve Değerlendirme Raporu”, kamuoyu nezdinde şüphe uyandırmıştır. Raporda, hükümete şeker fabrikalarını özelleştirmesi ve şeker piyasasını serbestleştirmesi tavsiye edilmektedir.
2015 yılı verilerine göre, Tokat ilimizin Turhal ilçesinde bulunan şeker fabrikası, üretim olarak ülkemizin en büyük 8.Şeker fabrikasıdır. 1934 yılında Türkiye'nin 4.Şeker fabrikası olarak açılan Turhal şeker fabrikası, Cumhuriyet’le özdeşleşen tarihi misyonunun yanında istihdama yönelik olumlu katkıları, başta Turhallılar olmak üzere hemşerilerimiz için çok büyük önem arz etmektedir.
Ülkemiz genelinde şeker fabrikalarının istihdama katkısını belirtmek istersek, çapa ve hasat dönemlerinde 250 bin kişiye, fabrika işleme süreçlerinde ise 100 gün süre ile 30 bin kişiye istihdam sağlanmaktadır. AKP hükümetinin geçmiş özelleştirmelerine baktığımızda da, özelleştirilen kamu kurumlarının kısa süre içerisinde kapatıldığını, işçilerin işsiz kaldığını ve bu kurumların yerinde AVM’lerin yükseldiğini görüyoruz.
Bu özelleştirmeler ile Tokat ilimizde ve Türkiye genelinde yaşanacak olan istihdam azalışı, sosyo-ekonomik eşitsizlikleri daha da arttıracaktır. Ayrıca Şeker Fabrikalarının sinema ve tiyatro salonları, gazino ve spor imkanları ile cumhuriyetimizin birer sosyal kampüsleri olduğu gerçeğinin altını çizmek gerekir.
Kamunun elinde kalan son cumhuriyet değerleri olan şeker fabrikalarına sahip çıkmamız, ülkemiz için önemli bir eşiktir. Cumhuriyete çok şey borçlu olduğumuzu bilen bizler, bu fabrikaların özelleşme örtüsü ile kapatılması halinde, tütün üretiminde olduğu gibi, ülkemizdeki pancar tarımının tamamen yok olacağını, pancardan geçimini sağlayan çiftçilerin göç etmek zorunda kalacağını iyi biliyoruz.
Bizler bu durumda, iktidarın bilinçli ve sistemli tercihleri ile sürekli zarar ettirilmeye mahkûm edilen bu fabrikaların, yeniden yapılandırılarak gerekli teknolojik modernizasyonun sağlanmasını istiyoruz. Her fırsatta millilikten ve yerlilikten dem vuran iktidarın, halkımızı şekerde dışa bağımlı hale getirmesini, yıllardır sergiledikleri samimiyetten uzak, emperyalizme hizmet eden gayri milli politikaların sadece bir örneği olarak görüyoruz.
Tokat ilimizde bulunan Turhal Şeker Fabrikası, Tokatlı hemşehrilerimiz için şüphesiz büyük bir değerdir. Özelleştirmeye karşı bir olmak ve birlikte hareket edebilmek, iktidarı bu yanlış karardan geri döndürebilecek tek yoldur. Bu yönde hemşehrilerimizin duyarlılığına inanıyor ve güveniyoruz.
Şeker fabrikalarını Misak-ı Milli olarak kabul eden Tokat Ticaret ve Sanayi Odası (TSO) ile Turhal Pancar Ekicileri Kooperatifi'nin öncülüğünde oluşturulan Ortak Girişim Grubu’na bu süreçte önemli görevler düşmektedir.
Turhal Şeker Fabrikasının, Tokatlı hemşerilerimizin özverisi ile Tokat’a ve ülkemize hizmet etmeye devam edeceğine en içten duygularımız ile inanıyoruz.
Bu konuda üzerimize düşen her görevi yapmanın samimi çabası içinde olacağız.
“Şeker vatandır, vatan satılmaz” sloganı ile sembolleşen bu eylemlerde başta CHP olmak üzere, İyi Parti, Saadet Partisi, HDP ve diğer siyasi grupların ortak demokratik tavır sergilemesi çok önemlidir. CHP Genel Başkanı KILIÇDAROĞLU 03 Nisan günü yaptığı grup toplantısında; “Bu cumartesi Çorum’da miting yapacağız. Herkesi, hiçbir siyasi parti gözetmeden mitinge bekliyoruz.
Sadece Türk bayrakları ile geleceksiniz, parti bayrağı istemiyoruz. Çünkü şeker vatandır, vatan satılmaz. Bu ülkenin kadınları son sözüm size. Bayrağınıza, vatanınıza, evladınıza sahip çıktığınız gibi bu ülkenin demokrasisine de sahip çıkacaksınız, 2019’da bütün dünyaya bir demokrasi müjdesi vereceğiz” dedi.
Zaman Demokratik Cumhuriyete ve onun önemli kazanımlarından biri olan Turhal Şeker Fabrikası’na sahip çıkma zamanıdır. Sevgili okuyucularımıza sağlık, barış, adalet ve başarı dolu günler diliyor, sevgi ve saygılar sunuyorum.