Fikri SAĞLAR

Tarih: 17.04.2025 10:19

Özgür Özel’in vahim soruları!

Facebook Twitter Linked-in

Ya da yandaş olmaları nedeniyle aldıkları talimatlara uymak zorunda kalıyorlar…

Oysa gerçek şu ki, Türkiye’nin ekonomisi Kurtuluş Savaşı sonrasında bile kapitülasyonlara rağmen bu kadar kötü değildi.

O zaman biliyorduk ki, yarı cahil, hem de zevkusefa içinde olan kifayetsiz padişahlar, ekonomiyi peşkeş çekmişti…

Kul olarak gördükleri vatandaşının sömürülmesine alenen müsaade etmişlerdi…

Şimdi ise, laik demokratik Türkiye Cumhuriyet’ine kin ve nefret dolu kişiler, emperyalistlerle iş birliği içinde ülkenin tüm değerlerini acımasızca peşkeş çektikleri için ülke ekonomisi altüst olmuş durumda…

∗∗∗

Oysa büyük Atatürk ve arkadaşları, sömürgecilere karşı zafer kazanarak kurulan yeni ülkenin sadece askeri değil, aynı zamanda ekonomik ve sosyal yönden de başarılı olması için çaba harcamıştı…

Mustafa Kemal’in, “Bir ulusun hayatıyla doğrudan doğruya ilgili olan ekonomisi, çöküşünün de yükselişinin de nedenidir. Zamanımız bir iktisat çağıdır” ve “Siyasî, askerî zaferler ne kadar büyük olursa olsun, ekonomik zaferlerle taçlandırılmazlarsa kazanılacak başarılar yaşayamaz ve sürekli olamaz” söylemine uygun olarak bugünü değerlendirirsek ne denli haklı olduğunu anlarız…

Türkiye Cumhuriyeti’ne karşı cihat ilan eden siyasal İslamcılar, bilinçli olarak 2 yıl üst üste “Merkez Bankasını” zarar ettirmişlerdir...

Bir ülkenin Merkez Bankası zarar ediyorsa, o ülkenin ekonomisi çökmek üzeredir…

Geçen yıl 700 milyar lira zarar eden Merkez Bankasının bu yılkı zararıyla toplam, 1,5 trilyon TL kaybettiği kayda geçmiş oluyor…

∗∗∗

BirGün Gazetesine göre; Saray günde 43.2 milyon TL, Diyanet İşleri ise günde 361,5 milyon harcarsa ülke ekonomisi çökmekten kurtulamaz…

Ama asıl çöküş, Ekrem İmamoğlu’nun “tek adama” rakip olmasın diye diplomasını iptal edip, tutuklanması ve ailesinin tüm mal varlığına el konulmasıyla koptu…

Ve koltuğu için Merkez Bankası Rezervleri’nden 45 Milyar doların bir çırpıda satılması, hem ekonomiyi dibe vurdurdu hem de hukuk devleti olmaktan çıktığımız gerçeği bir kez daha dünyaya ilan edilmiş oldu…

Ekrem İmamoğlu korkusu dağları aştı…

Toplum yapılan haksızlığa karşı infial halinde…

Özellikle gençler, üniversite ve lise öğrencileri, yaşatılan zorbalıklara ve geleceklerinin karartılmasına boyun eğmek istemiyorlar…

AKP iktidarının orantısız güç kullanmasından artık korkmadıklarını açıkça beyan ediyorlar…

∗∗∗

Bu ne hırsmış ki iktidar, ülkeyi ve ekonomisini yok etme pahasına her türlü tuzağı pervasızca kuruyor… Her türlü ahlak ve siyaset dışı oyunları fütursuzca oynayabiliyor… Ve Toplumun iktidara karşı olan öfkesinin giderek kabarmasına neden oluyor… Umarım ki iktidar, bu kin ve nefret duygularıyla bilinçli olarak oynayarak toplumda yeni çatışmalara neden olmaz!

Önceki gün Devlet Bahçeli’nin;

“İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ni saran hırsızlık, rüşvet ve yolsuzluk iddialarından dolayı Silivri Cezaevi’nde bulunan zanlı Ekrem İmamoğlu’yla ilgili mahkeme süreçlerinin ivedilikle görüşülüp karara bağlanması gerekmektedir.

“Tanık ifadeleri, sarih ve sahici delillerle birlikte diğer sair bilgi, belge ve bulguların dava dosyasına eksiksiz ilavesinin yapılması suretiyle kovuşturma etapları tamamlanmalı, şayet zanlı Ekrem İmamoğlu suçsuzsa beratı, değilse tecziyesi maşeri vicdana muvafık halde mutlaka ve olabilecek en kısa sürede temin edilmelidir” açıklaması önemli uyarı olarak alınmalıdır…

Bahçeli oyun kuran kurt bir siyasetçidir…

Umarım AKP yönetimi, yaşattıkları bu aymazlıktan vaz geçer ve Ekrem İmamoğlu ile arkadaşlarını tez zamanda özgür bırakır…  CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Salı grup toplantısında “Turpun büyüğü KKTC ‘de “diyerek, çok önemli açıklamalar yaptı, AKP ve Erdoğan’a doğrudan çok vahim sorular sordu. Ve ekledi! “Her şeyi göze alan yürekli savcılar arıyoruz!” Özel; “Tayyip Erdoğan’ın İBB döneminden bu yana hep görev verdiği Maksut Serim’in oğlu eski KKTC büyükelçisi Yasin Ekrem Serim’in, uyuşturucu ve kumar Mafyası lideri Halil Falyalı ile olan ilişkisinin açıklanmasını istedi…

Dahası Özel, “Falyalı’nın finans müdürü Cemil Önal’ın itirafları içinde yer alan, Hakan Fidan, Binali Yıldırım ve çocuklarıyla olan ilişkisini, dış işleri bakan yardımcılığı ve elçiyken İngiltere’deki hesaba giden paralar hakkındaki iddiasının da açığa kavuşturulmasını istedi…

Hele MİT Müsteşarı İbrahim Kalın’ın elinde “45 kayıtlı bant” olduğu iddiasını dile getirmesi, “dananın kuyruğunu” tam koparıyor… CHP Genel Başkanın bu sözleri, AKP dönemindeki yolsuzluk iddiaları için çok önemli bir bölüm açıyor…

Ülkenin nasıl soyulduğunu açıklıyor…

Geçiştirilmemesi gereken çok vahim bir olay…

AKP iktidarı gidiyor…

Ekrem İmamoğlu’nun Cumhurbaşkanlığı ufukta beliriyor…


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —