Bu kadro;
Önce, demokrasiyi askıya aldı.
Dolayısıyla; yurttaşın hak ve özgürlüklerinin kalkması, harcanan kamu kaynaklarının sorgulanması, şeffaf devletin kaybolması ve güvenliğinin yok olmasına neden oldu!
Artık halkın kendisini yöneten Cumhuriyet rejimi yok!
Osmanlı padişahlarında bile olmayan yetkilerle donatılmış, “Tek adam” düzeni var!
Sonra, eğitimi bilimden uzaklaştırdı.
Okuduğunu anlamayan, dünya kriterlerine uyamayan, sosyal bilimleri ve fen bilgilerini yok sayan, dine bağlı ve bağımlı bir eğitim düzeninde cahil, “kindar ve dindar” nesil yetiştirme hevesine kapıldı…
“AKP’ye eğitimliler oy vermez” anlayışıyla ülkeyi, “cahil ve çağdışı” bırakan bir yöntem izliyor…
2 milyonu kız olmak üzere, 3 milyon okul çağındaki çocukların okumamasını bilinçli olarak seyrediyor...
Ortaokulu bitirmesine karşın “Lise eğitimini” almayan 1,3 milyon öğrenci var…
2021-2023 yılları arasında ekonomik nedenlerle 1 milyon üniversiteli genç, eğitimini bıraktı.
Yasadışı olmasına rağmen Medreseler açıldı, Eğitim, tarikat ve cemaatlere verildi…
Ve dahası, Hukukun üstünlüğünden vazgeçildi, yargı bağımlı ve taraflı hale getirildi…
Hak, Hukuk ve adalet artık, sadece bir kişinin iki dudağı arasında belirleniyor…
Evrensel hukuk değil, şerri hukuka dönüş yolları düzenleniyor…
Yani bizler, dünyada eşi olmayan keyfi bir yönetim anlayışıyla yaşamaya mahkûm edildik…
∗∗∗
İktidarı denetleyen ve frenleyen yok, devletin tüm kurum ve kuruluşları dağıtıldı.
Devlet, bir partinin işgali altında. Şimdi valisi, polisi, savcısı, bürokratı, maaşını veren halkın değil, iktidarın hizmetinde…
Sendikalar, STK’lar ve üniversiteler baskı altında ve işlevsiz hale getirildiler!
Yurttaşa olan saygı yok edildi, emek sömürüsü had safhada...
DİSK’e göre 22 yılda işçi cinayetleri 34 bine ulaştı…
Hırsızlık, yolsuzluk, gasp aldı başını gitti…
Yurttaştan alınan vergiler, Suriye’de başımıza bela olan ve bir “terör örgütü” haline dönüşen ÖSO’ya, 12 milyona ulaşan sığınmacılara, saraya, yandaşa, iktidarın şatafatına gidiyor…
Memur, esnaf, emekçi ve özellikle emekli, aç ve kalıcı yoksul hale geldi.
Geçtiğimiz yıl 17 bin doktor ve sağlık emekçisi, on binlerce yetişmiş beyin yurtdışında çalışmaya gitti…
85 milyonluk Türkiye’nin tüm kaynak ve değerleri yok edildi…
Merkez Bankası tarihinde ilk kez borçlu durumda, ülkenin en önemli varlıklarını oluşturan “Varlık Fonu’ndaki” şirketlerin neredeyse tamamı, Erdoğan’ın yönetiminde zarar etmiş!
∗∗∗
Sözün özü;
Türkiye’nin son zamanlarda yaşadığı bunalımın kaynağı, AKP’nin uyguladığı siyaset biçimidir...
Toplumsal öfke ve yönetime karşı oluşan baş kaldırı, 22 yılda yaratılan politik iklimle ilgilidir. Bu gerçek, bilimsel olarak da onaylanmaktadır!
∗∗∗
Ekonomik çöküntü, aç ve işsiz kalma korkusunu yaratıyor…
Yaşam biçimine yapılan müdahale, sürekli yalan ve riyalarla toplumdaki her kesimin aldatılması, bunalımı hızlandıran sonucu oluşturuyor…
Bunların yanı sıra zorlama inanç sömürüsü, mütedeyyin insanları bile rahatsız ediyor…
İktidarın, “Talibanvari” ilkeleri, kadınla erkek eşit değildir anlayışı, kadının eğitilmesi, çalışması ve hatta hamileyken sokakta dolaşmasının inançlara ters olduğu görüşü, ayrıca diyanet fetvalarıyla “6 yaşında kız çocuklarıyla evlenilmesine izin verilmesi, babaların kendi kız çocuklarına şehvetle bakma” sapkınlığı, ülkemizdeki “kadın cinayetlerini” tetikleyen nedenlerdir!
“İstanbul Sözleşmesinden” çıkılması sonrası, bine yakın kadın ya yakınları tarafından ya da şüpheli bir şekilde katledildi…
CHP raporuna göre AKP iktidarının ilk 18 yılında 7600 kadın öldürülmüş!
Daha 5 gün önce, İstanbul surları üzerinde kafası kesilerek ve vücudu parçalanılarak caddeye atılan vahşeti yaşadık…
∗∗∗
8 yaşındaki Narin, nüfusu 100 kişi bile olmayan bir köyde öldürüldü, 50 güne yakın süredir fail bulunmadı.
Köyün HÜDAPAR’lı olduğu söyleniyor.
Cumhur İttifakı’nın bir paylaşanı olarak iktidar tarafından katilerin korunduğu iddiası da var…
Bu iddia bile, AKP’nin iktidar döneminde,” kadınların ve kız çocuklarının hangi değerde” olduğu gösteren ibretlik bir örnek…
Hangi ortaklık bir çocuğun hunharca boğazlanarak öldürülmesinin üstünü kapatabilir?
Hangi vicdan bunu kabul eder?
Siyasi rant, alınacak bir aç oy, bir çocuğu ölümüne göz yummaya değer mi?
Bu anlayışla oturulan koltuk size yar olur mu?
∗∗∗
2021’de İstanbul Ataşehir’de gündüz gözüyle Başak Cengiz isimli genç bir kadını samuray kılıcı ile öldüren katil Can Göktuğ Boz, yakalandığında “Maktulü tanımıyorum. Kadın öldürmek daha kolay olduğu için kadın öldürmeyi tercih ettim” demişti…
∗∗∗
Yani Türkiye de “kadın öldürmek en kolay” iş!
Çünkü bu iktidar, “kadının adını da Cumhuriyetin ilkelerini de yok sayıyor…
Kadın, çocuk ve gençlerin vebali sadece ve sadece Erdoğan’ın boynunda!
Bu anlayış, hemen seçimin gereğini ortaya koyuyor.
Hadi CHP güç sende!