Dünkü Mahkeme kararı, CHP’nin 38. Kurultayını iptal etme istemini, güncel deyimle “mutlak butlan” olması oyununu 8 eylüle erteledi. Yani iki ay daha CHP’nin içindeki “aparatları,” partiyi ve mevcut başarılı yönetimi iktidarın çıkarı için dövmeye devam edecekler. Aslında kendilerinin kullanılmasına müsaade eden o kişiler, şunu hala idrak etmediler.
Şayet CHP iç çatışmaya girerse, Türkiye’de de iç çatışma başlar.
İktidarın istediği de bu!
***
Bu ne hırstır ki, koltuktan kalkmamak için halkın tepkisine rağmen, koşar adımlarla ülkeyi uçuruma götürüyorlar.
Önce, hain FETÖ darbesi düzenlendi.
Başarısızlık üzerine kurgulanmış başarılı bir operasyon yapıldı.
Emperyalist İşgalde bile saldırılamayan TBMM’ne bombayla sadırdılar.
Köprüler tutuldu, TRT’ye, TV’lere baskınlar düzenlendi.
TSK’nın başı yani Genel Kurmay Başkanı ve ordu komutanları yaka paça ele geçirildi.
Türkiye’yi kana boyayan, vahşi saldırılar düzenlendi.
Askeri öğrenciler köprüden boğaza atıldı.
300 yakın yurttaşımız, hazırlanmış bir plan nedeniyle şehit edildi.
MİLLET, Birilerinin koltuklarını korumak adına şehit edilen bu yurttaşlarımızın gerçeğini, şimdi daha iyi kavrıyor.
Sonra, anayasa değiştirildi!
Değişen bu rejimin hileli bir referandumla yapıldığını AGİT dünyaya duyurdu!
UCUBE rejimle, demokrasi, laiklik yok sayıldı, tarafsız ve bağımsız olması gereken yargı ve Yasama organı TBMM’de, bir kişinin yönetimine geçti.
Bugün, ekonominin çökmesi, tarım ülkesi olmaktan çıkılması, aç ve sefil bir şekilde yarınları düşünemeyen bir ahali, hayal bile kuramayan bir gençlik, dürüstlük, ahlak ve etikten yoksun bir toplum, görevini yapamayan devlet kurumları ile alabildiğince zenginleşen, zenginleştikçe ülkenin yer altını da üstünü de talan eden yandaşlarla yaşama zorunda bırakıldık.
Ekrem İmamoğlu’nun diplomasının iptal edilmesiyle, devletin yurttaşlarına verdiği hiçbir vesikanın hükmü olmadığını gördük.
Ülkesi, ailesi, kendisi için yaşam hakkı isteyen, iktidarın usulsüzlüklerine, yandaşların hırsızlıklarına dur diyen sade yurttaşlar, halkın oylarıyla seçilenler, hizmet eden belediye başkanları bugün, tutsak olarak cezaevlerinde zorunlu olarak tutuluyor.
***
Halk artık yeter dedi!
Öncelikle gençler devletin barikatını yıktı, arkasından emekliler yürüdü, çiftçiler desteklerini gösterdi ve artık iktidar koltuğunda duramaz hale geldi.
CHP Türkiye’nin birinci partisi!
Aynı zamanda Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran parti!
Çağdaş, Laik demokratik sosyal hukuk devletinin banisi.
Siyasal İslamcı iktidar, bir asırlık kurucu partiyi kapatamıyor. Kapatamaz da.
Sadece, ona tuzaklar kuruyor.
Ama farkında değil, ateşle oynuyor.
***
CHP birlik ve beraberliğini sonuna kadar güçlü tutacaktır.
Çünkü CHP, bu ülkenin sağduyulu akil insanlarının toplandığı, kararlı, cesur, birikimli halkçı örgütüyle kaya gibi sağlam bir sığınaktır.
Yurttaşlarının güvendiği ve kollarının altına girdiği yurtseverliği öğreten bir varlıktır.
38. Kurultay’da ne olmuştur? Kimse ciddi bir cevap veremiyor!
Ekrem İmamoğlu’yla Silivri’de yaptığım görüşmede, Kemal Kılıçdaroğlu’nun ziyareti sırasında birkaç kez sorduğu ve aldığı cevabı paylaşmak isterim.
İmamoğlu, Kılıçdaroğlu’na “Kurultayda herhangi bir sorun var mıydı?" diye sorduğunda, ”hayır” cevabını almış.
Dahası, “kendisinin de bir inceleme yaptırdığını ancak hiçbir sorun olmadığı” belirtmiş.
Bunları söyleyen eski Genel Başkanın, ülke için, halk için, parti için doğru olanı yaparak ve Genel Başkan Özgür Özer’le birlikte “38. Kurultayda hiçbir şey yoktur” demesi gerekirken susması, hayli manidardır. Üstelik kayyum yerine kendisinin görev alabileceğini tüm ülkeye açıklaması, daha da büyük kuşku yaratmaktadır.
Oynanan oyun, CHP’yi kapatmak ya da kayyum atamak için değildir. Başarılı olan ve halkın desteğini alan Özgür Özel ve arkadaşlarını yönetimden uzaklaştırmak ve halkın CHP’ye olan güvenini kırmaktır. Dolayısıyla halkı sindirmek ve çaresiz bırakmaktır. Kurultay Seçimi sonrası, YSK kesin kararını vermiştir. Özgür Özel’in mazbatası elindedir.
“Mutlak Butlan” aranacaksa, “16 Nisan 2017 referandumu bu deyime yakışan en iyi örnek olur.
Kurultayı kullanarak, CHP’yi iç tartışmaya çekmeye çalışanlar ne CHP’li ne de yurtsever olabilirler.
Çünkü bu süreç CHP’ye, daha da ötesi, ülkeye zarar verir.
Ucube rejimle ülkeyi karanlıklara taşıyan mevcut iktidarın iş başında kalmasına olanak sağlar.
Oysa Türkiye’nin Erdoğan iktidarına bir gün daha tahammülü yoktur.
Umut, halkın seçim talebi iradesinin gerçekleşmesindedir.
Gençlerin güç verdiği CHP’nin, “eylem yapmak için alanlara gelin” çağrısına katılarak halk iradesini göstermektedir.
Umut var! Seçim yakın…