Diğeri ise, laik demokratik Türkiye Cumhuriyeti’ne güç verecek ağırlıktaydı… Önce, hafta sonu yapılan AKP’nin 8. Kurultayından bahsedelim.
“Adında Ak, Işığında İstikbal," ana temasıyla yapılan Kurultay, ülkede beklenilen heyecanı yaratmadı… Çünkü söylenilenler, her zaman ve her yerde yapılan konuşmaların tekrarıydı… Ve sözlerin inanılırlığı da saygınlığı da artık kalmamıştı…
“Laf ağızdan çıkar, dilin kemiği yoktur.” Özdeyişlerini bilen yurttaşlarımız, yandaşlar dışında kurultaya ilgi göstermediler, bu nedenle, akşam TV’lerde “havuz Medyası” dışında Kurultay haberleri birkaç görüntüyle geçiştirildi…
Futbolcular ve diğer partilerden gelen fırsatçı siyasilerde olmasa, söz etmeye değer hiçbir şey yok…
Arzu edilen heyecan yaratılamayınca, akılda kalanlarda silinip gitti… Bu sonucu doğal karşılamalıyız… “Söz uçar, önemli olan eylemdir.” Yani, düşüncelerinizi ifade ederken dışa yansıyan vücut diliniz, düşüncelerinizle özdeşleştiğiniz gösterir…
∗∗∗
Kurultayın mottosu bile inandırıcı değil! Bugün, adaletin olmadığı, yoksulluğun ayyuka çıktığı, işsizlik ve açlığın özellikle çocukların geleceğini yok ettiği bir düzende, İstikbali düşünmek mümkün mü?
Yeni kadro diye takdim edilenlerin, bir zamanlar AKP’ye söylemedikleri söz kalmamışsa, ülke yönetimine nasıl katkıda bulunacak?
Onların ahlaki değerleri, etik anlayışı bugüne nasıl yansıyacak?
AKP Kurultayında söylenenlere bakınca, neye inanacağınıza kararı siz verin… Ne denildi!
“AK Parti'ye yakışır bir kardeşlik ikliminde, kavgasız, gürültüsüz hepsinden öte şaibesiz bir şekilde bu süreci bugünlere kadar getirdik…" Ama hemen akabinde, muhalefete özellikle CHP’ye ve kendisine karşı gelenlere kin ve nefretle saldırıldı…
“Muhalefetin seçim kazanmak için "terör örgütleriyle, antidemokratik güç merkezleriyle işbirliği yaptığı" yalanına sığınıldı ve doğru olmayan bu sözlerle de “ülkenin toksik demokrasi" sorunu yaşadığı aldatmacası uyduruldu…
Oysa terör, Türkiye’nin sorunu. Silahlı terörü bitirmek için tüm yurttaşlar hemfikir…
Ancak koltuk hırsında olan “Cumhur İttifakı” terörü, koltukta kalmanın yolu olarak gördüğünden beri, ülkeye daha büyük kaoslar yaşatıyor… Kurultayda AKP sözcüsü,” Belediye başkanlıkları, bakanlıklar, pazar ürünü gibi alınıp satıldı. Daha iki sene öncesinde ülkeyi beraber yönetmeye talip olanların gırtlak gırtlağa kavgaya tutuştuğuna şahit olduk.” Diyerek, bir başka aldatmacayı dile getirdiğine tanık olduk…
Oysa kendileri Kurultayda,” milletvekili ve belediye başkanları transferlerini,” büyük bir iş yapılmış edasıyla, pazar ürünleri gibi takdim ettiler…
“Kaos baronlarına diyoruz ki bu devlet ve millet sizin rüyalarınızı kabusa dönüştürme iradesine, gücüne, kudretine sahiptir… Eski kötü alışkanlıklarınızda ısrar ederseniz, biz de size buna göre muamele ederiz" diye konuşun AKP sözcüsü, her zaman ki gibi doğru olmayan iddialarda bulundu ve de insanlarını tehdit etti… 22 yıl sonunda aç kalan milyonlarca insan iktidara tepki içinde -…
Ama iktidarın umurunda değil…
Ancak artık, koltuktan kalkma gerçeğiyle karşı karşıya!
Bu telaş, AKP’nin kimyasını bozmuş… Devlet adabı içinde hareket etmek yerine, seçmenini doğru olmayan sözlerle son bir kez daha var gücüyle kandırmaya çalışıyor…
Gelelim ikinciye, anlam ve heyecanıyla Türkiye’nin saygınlığını arttıran, yeniden demokrasiye dönüş umudu veren CHP’nin gündemine!
CHP, Cumhurbaşkanı adayını 23 Mart’ta tüm üyeleriyle seçerek belirleyecek…
Yani, yıllardır misyonu ve vizyonu gereği yapması gereken ama basiretsiz yönetimler nedeniyle kaybettiği önemli bir geleneğe, geri dönüyor…
Bu kararla CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Türkiye için çok önemli bir adım atıyor…
Bu adım, laik demokratik sosyal hukuk devletini kuran ve koruyan bir güç olarak, irtica faaliyetlerine, ülkenin tüm değer ve kaynaklarını yok edenlere “dur diyecek” büyük bir adım!
,Özel, CHP’nin gerçek misyonuna dönerek, karşı çıkanları da ikna ederek, Türkiye’nin dünyada kaybettiği saygınlığı yeniden kazanmasını sağlıyor…
Ekrem İmamoğlu, söz söylemektense bu kararlı ve cesur adımı eyleme geçirerek, Türkiye Cumhuriyeti’nin temel ilkelerini işlevsel hale getirecek aday olarak, yurttaşların önüne çıkıyor…
İmamoğlu’na büyük bir çoğunluk umutla bakıyor…
İstanbul’u mafyanın, tarikat ve cemaatlerin elinden alan, Atatürk Türkiye’si yeniden döndürecek, “Cumhur İttifakının” emperyalist yandaşlara peşkeş çektiği kaynaklarımızı kurtaracak hem de ülkemizi yeniden çağdaş demokrasiyle barış içinde can ve mal güvencesine kavuşturacak kişi olarak görüyor.
∗∗∗
AKP’nin yarattığı bu ucube sistem çöktü…
CHP, adayını belirleme yöntemiyle çoğulcu, laik ve demokratik parlamenter sisteme geçmenin samimi adımını attı! Lafta bırakmadı!
Ekrem İmamoğlu ve ülkemize şimdiden hayırlı olsun…