Sizinle paylaşmak isterim:
"Sevgili Fikri yoldaşım iyi akşamlar, 'CHP Kurultayı' başlıklı yazınız üzerine, CHP’nin 21. Olağanüstü Kurultayını, 'SHP Deneyimi Işığında' değerlendirmeye çalışacağım. Kurultayı, siyasal ve kurumsal yönelimi açısından önemli bir eşik olarak değerlendiriyorum. Bu kurultayda yapılan vurgular, parti içi birliğin sağlanmasına dönük mesajlar kadar, toplumsal tabana yayılan bir siyasal değişim arzusunu da ortaya koymaktadır. Ancak sürecin hem olumlu hem de eleştirel yönleri, Sosyal Demokrat Halkçı Parti (SHP) deneyimiyle birlikte ele alındığında daha bütünlüklü bir analiz yapılabilir.
POZİTİF YÖNELİMLER: YENİLENME ARZUSU VE SİYASAL TOPLUMSALLAŞMA
Kurultayda ortaya konan söylemler, özellikle gençlik hareketlerinin etkisiyle birlikte CHP’nin toplumsal meşruiyetini artırma çabasını yansıtmaktadır. Özgür Özel’in yüksek oranda destek alması, liderliğin hem kurumsal meşruiyet hem de parti içi dinamizm açısından sağlam bir zemine oturduğunu göstermektedir. Bu durum, SHP’nin 1989 sonrası dönemde yerel yönetimler üzerinden toplumsallaşma stratejisini hatırlatmakta, halkla temasın yeniden önem kazandığı bir siyasal iklimin habercisi olmaktadır. Ayrıca kurultayda, demokratikleşme, hukuk devleti, ifade özgürlüğü ve sosyal adalet gibi kavramların güçlü biçimde vurgulanması, CHP’nin tarihsel misyonunu güncelleme çabası olarak okunabilir. Bu bağlamda, SHP'nin 1990’lı yıllardaki insan hakları söylemiyle kurduğu ilişki, CHP'nin günümüzde yeniden sosyal demokrat kimliğe dönüş eğilimini destekleyen bir tarihsel arka plan sunmaktadır.
ELEŞTİREL NOKTALAR: DENEYİMİN VE KURUMSALLIĞIN SINANMASI
Ancak tüm bu gelişmelere rağmen, kurultay sürecinde SHP'nin yaşadığı bazı yapısal sorunların benzeri eğilimlerin CHP'de de belirdiği gözlemlenmektedir. Özellikle yerel yönetimlerin parti örgütleri üzerindeki etkisinin açıkça dile getirilmesi, SHP’nin zamanında yaşadığı "belediye merkezli siyaset" eleştirisini akla getirmektedir. Eğer parti içi demokrasi kurumsallaşamaz ve örgütler belediye başkanlarının gölgesinde kalırsa, kurultayda vurgulanan siyasal eşitlik ve katılım ilkeleri zedelenecektir. Bunun yanı sıra, partideki deneyimli kadroların göz ardı edilmesi, SHP’nin 1991 sonrası kadro dönüşümünde yaşadığı kırılmaları hatırlatmaktadır. Gençleşme arzusu değerli olmakla birlikte, tarihsel belleği temsil eden aktörlerin dışlanması durumunda kurumsal hafıza zayıflayabilir. Bu da partinin bütüncül bir siyasal strateji geliştirmesini güçleştirebilir…
SONUÇ VE ÖNERİ
CHP Kurultayı, umut vadeden bir siyasal yenilenme arzusu taşımaktadır. Ancak bu arzunun kalıcı ve etkili olabilmesi için SHP deneyiminin başarıları kadar hataları da dikkatle incelenmelidir. Özellikle kadro politikaları, örgütlenme modeli ve toplumsal tabanla kurulan ilişkinin niteliği, CHP’nin önümüzdeki dönemdeki başarısını belirleyecektir. CHP’nin, SHP’nin 1989-1991 dönemindeki halkçı, çoğulcu ve sosyal demokrat kimliği yeniden üretmesi, bugünün Türkiye’sinde demokratikleşme mücadelesine katkı sunacak en önemli adımlardan biri olacaktır.Yaşananlar toplumsal bağlamda, CHP’nin ilk ve son şansıdır. Umarım doğru bir yol haritası çizebilir.
Sevgilerimle ve saygılarımla, 08.04.2025
Veli Güneş
Strasburg"
∗∗∗
Yıllardır “teokratik otokrasiyi” uygulamaya çalışan bir iktidarla Türkiye yönetiliyor. Siyasal İslamcı olarak topluma kendini tanıtan aslında Emperyalistlerle doğrudan iş birliği içinde olan ve “Büyük Ortadoğu Projesine” kayıtsız şartsız hizmet etmek için kurulan bu yapı, rejimi değiştirerek, toplumun yaşam biçimine müdahale ediyor. ABD başta olmak üzere dünyayı sömürmek üzere kurulan emperyal yapıya karşı, “Kurtuluş Savaşı” veren ülkemiz, artık bu siyaseti reddederek, yeniden demokrasiye dönmek adına direnme hakkını kullanıyor.
“Bıçak kemiğe dayandı” özdeyişine uygun olarak Öncelikle gençler ve kadınlar meydanları dolduruyor, iktidar baskısına direniyor, faşizmle mücadele etmekte kararlı olduğunu gösteriyor ve korkmadığını haykırarak CHP’yi öncü olmaya zorluyor.
∗∗∗
6 Nisan 21.Olağanüstü CHP Kurultayı, ülkeye umut verdi. Bu umudu zafere döndürmek için toplumu tüm farklılıklarıyla bir araya getirecek yol ve yöntemler belirlemeli. CHP, kimlik partisi siyasetinden vazgeçtiği, emekten yana sınıfsal mücadeleyi doğru bir şekilde verdiği sürece, başarılı olacağı kesindir. PM Listesinde en fazla oy alan başarılı Milletvekilleri Deniz Yavuzyılmaz ile Suat Özçağdaş’ın parti tabanından büyük itibar görmesinin nedeni, “samimi, doğru, güvenilir ve yapıcı sol “ bir siyaset izleyerek herkesi kucaklamalarıdır.
Muharrem İnce’nin 2018’de Cumhurbaşkanı adayı olduğu seçimden 2 gün önce, Edirne Cezaevinde HDP eş başkanı Selahattin Demirtaş’ı ziyaret etmiştim. Demirtaş’la konuşmalarımızda, eşit hak ve özgürlükleri savunan, farklı ırk, inanç, cinsiyet ve yaştan olan herkesi kucaklayan ve barıştan yana olan” gerçek sosyal demokrat” bir partiye olan ihtiyaçtan bahsetmiştik. Aslında böyle bir partide vardı. Erdal İnönü’nün başkanlığındaki SHP, bu ülkede tek ve gerçek sol sosyal demokrat Parti örneğiydi. İlk 5 yılında, yerelde iktidar ve genelde koalisyon ortağı olarak ülke yönetiminde sol politikaları uyguladı.
Veli Güneş, o günleri hatırlatarak CHP’nin önündeki örneğe dikkat çekiyor.
CHP bugün, SHP’nin yaptıklarını günümüzle paralellik kurarak irdelemeli, uygulama deneyimlerinden yararlanmalı böylece ilkeli sol duruşunu göstermeli.
CHP’nin iktidar için önü açık!