İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturmada “10 yıllık süreçte PKK terör örgütü mensuplarıyla birçok irtibatı tespit edildiği” açıklandı.
CHP’li Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’in gözaltına alınmasının ardından MHP’den ilk açıklama Genel Sekreter İsmet Büyükataman’dan geldi.
Büyükataman; “CHP’nin terör örgütü ile somut bağı olduğu ve Özgür Özel’in “Kent Uzlaşısı” adı altında kurduğu ittifakla belediyeleri Kandil’deki teröristlere peşkeş çektiği” iftirasını dile getirdi…
“CHP-DEM ortaklığı ile kazanılan Akdeniz ve Toroslar Belediyeleri ile İmamoğlu tarafından DEM Parti’ye kontenjan olarak verilen İstanbul Büyükşehir Belediye Meclis üyelerinin de incelenerek, belediyelerin terör örgütüne peşkeş çekilmesinin yolu kapatılmalıdır” sözleriyle de yalan ve iftirayı daha da genişletti. Aslında MHP’li Büyükataman’ın bu sözleri, “açılım umudu” taşıyan milletimize, Cumhur İttifakının oynamak istediği kötü oyunun gerçek nedenini görme fırsatı veriyor… Öncelikle, Bahçeli’nin “Öcalan Meclise gelsin, terör örgütünü dağıtsın “sözünün çok da anlam taşımadığının görülmesini sağlıyor…
∗∗∗
Prof. Ahmet Özer, 10 yıldan daha da fazla sürede Mersin’de yerleşik, Atatürk ilkelerine bağlı, çağdaş, bilimi önceleyen ve akademik başarısı tescilli Toros Üniversitesi’nde akademisyen olarak görev yaptı.
Bu süre zarfında terör örgütleriyle ilişkisi olduğu tespit edilmedi de Esenyurt Belediyesinde 100 gün içinde büyük hizmetlere imza atması sonrası mı? Teröristlerle hemhal olduğu görüldü? Hukuk devleti olmaktan ve etik kurallardan çıkılırsa, her türlü iftira iktidar tarafından fütursuzca yapılabilir!
Toroslar Belediyesi deyince Büyükataman’ın ağzındaki bakla yere düştü!
Toroslar Belediye Başkanı Abdurrahman Yıldız, 2019 seçiminde MBB Meclis üyeliği yapan, devrimci, Atatürk Türkiye’sinin ilkelerine inanmış, Mersin’in yerlisi bir köylü çocuğudur! Kısa zamanda çok önemli hizmetler yaptı... MHP’nin yıllar boyunca kendileri için kullandığı belediyeyi halka açtı… MHP Genel Sekreteri önce, Sinan Ateş Cinayetindeki “Mersin Dosyasını” açıklamalı… Mersin Ülkü Ocakları Başkanı Çağrı Ünel’e yapılan saldırının nedenini ortaya koymalı. Mersin MV’nin ilişkilerini duyurmalı!
Toroslar Belediyesinde yapılan akçalı işler teker teker açıklanırsa, yapılan hezeyanın nedeni de öğrenilir…
∗∗∗
Şu gerçekler unutulmamalı. Erdoğan bir kez daha Cumhurbaşkanı olmak istiyor.
Bu nedenle Anayasayı değiştirmeyi hedefliyor.
Cumhur İttifakının tüm paylaşanlarıyla çok iyi çalışılmış bir politika oyununu önümüze koyuyor! Kürt sorununun çözümü, bir yandan, Türkiye’nin laik demokratik, insan haklarına saygılı, özgürlükten ve hukuktan yana barışı önceleyen bir ülke olması için tek şart!
Diğer yandan, samimi olmayan, güvenilmeyen ve kendi çıkarı için en önemli talep ve duygularla bile çekinmeden oynayabilen bir anlayışın varlığına da teslim olma tehlikesi…
∗∗∗
İktidar, kaybettiği belediyeler nedeniyle, Cumhuriyet düşmanı yandaş cemaat ve tarikat örgütlerine yurttaşın vergilerini dağıtamıyor…
Bu nedenle güç kaybediyor… Hızlı düşüşün önlenebilmesi, belediye rantının tekrar AKP’ye dönmesiyle mümkün... “Tek adam “rejiminde anayasal devlet kurumları ortadan kaldırıldı. Böylece denge ve fren mekanizmaları yok edildi.
Taraflı basın ve kamu kaynaklı iletişim ağıyla yurttaşın algısıyla oynandı…
Yanlış bilgilerle hayal hapishanesine tıkıldı…
İnancı kullanılarak, eğitimi bilime değil de kadercilikle bezenmiş dine dayandırarak hem dindar hem de kindar gençlik yetiştirmeye çalışıldı…
Ve asıl insanların, “muhakeme yeteneği” yok edilerek, cahil, dünyayla ilişkisi kesilmiş kullar yaratılmaya çalışıldı…
Güya Atatürk’ e saygı için 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nı gittikleri Anıtkabir’de Ata’ya saygısızlık yaparak toplama kalabalıklara kendilerini alkışlattılar. Her vesile yurttaş aşağılandı, ayrıştırıldı ve birbirine yabancılaştırıldı… Yine de millet bölünmedi. Atasını unutmadı, ülkesine sahip çıktı! Türkiye AKP’den kurtulmalı. Gerçek laik demokratik sosyal hukuk devletini kurarak, Kürt sorununu çözmüş, iç barışı sağlamış, bir ülke konumuna gelmeli.