Hedefine ulaşmak için her türlü hileye başvuran, partinin üzerine şaibeli “karabulutlar” gönderen, yalan ve iftiralarla belediye başkanlarını “hırsız, terörist ve sonunda da casus” ilan etmeye çalışan iktidar, CHP’yi korkutamadı…
CHP önderliğinde, toplumsal muhalefetin “Halkla kucaklaşmasını” yok edemedi… “Halkın CHP’yle birlikte İktidara yürüyüşünü” engelleyemedi…
Halkın desteğini alan CHP sinmedi, iktidarın uyguladığı vahşi politikayla mağdur edilen milleti, koruyan kararlı bir güç haline dönüştü…
∗∗∗
39. Kurultayda CHP yeni programını belirleyecek. Baştan yazmakta yarar var. Yeni olarak ortaya çıkan program, CHP’nin gerçek ideolojisini belli etmediği gibi partili üyenin de düşüncelerini kapsamadığı anlaşılıyor…
∗∗∗
Kurultay 3 gün sürecek olsa da program tartışması aceleye getirilecek, adeta yasak savma haline dönüşecektir… Çünkü programın birilerini kaleminden çıkan, parti tabanı tarafından tartışılmayan bir yöntemle hazırlandığı biliniyor... Doğru, kapsayıcı ve çağa uygun kalıcı bir parti programı, dar bir kadroyla yapılamaz… Bu yöntemi yalnızca sağ partiler kullanırlar... Oysa gerçekten sol olmaya aday partiler, tüzük ve programını en sade üyeden ve ilk kademe örgütünden başlayarak tartışa tartışa üst yönetimlere taşır ve nihayet kurultayda kesinleştirir... Böylece çok geniş katılımlı, söz ve karar hakkının üye ve örgütte olduğu bir metin ortaya çıkar…
∗∗∗
Sol bir parti, ideoloji, örgüt ve üyeden oluşur… Sağlam bir ideolojinin benimsenmesi, ilkelerin belirlenmesine, politik yapıların düzenlemesine ve bunlara uygun kadroların oluşturulmasıyla gerçekleşir… Daha önce CHP, yine aceleye getirerek uygulanmayan, eksikleri hayli fazla olan, yönetim yapısı sağ partiye öykünen bir tüzük değişikliği yaptı… Hepimiz biliyoruz ki, 31 Mart 2024 yerel seçim başarısı, değişen tüzük nedeniyle değil, toplumun mevcut iktidara “yeter artık demesiyle “elde edildi…
∗∗∗
CHP’yi iktidara, 6 okun işaret ettikleri ve evrensel solun ortaya çıkardığı ilkelerin bütünü taşır… CHP’nin en önemli ilkesi laikliktir! Hazırlanan programda bu ilke geçiştirilen bir konuma sokulmuştur... Halen taslak programda, kültür ve sanat adeta unutulmuştur… Tam bağımsızlık açılamamıştır… Oysa laiklik ilkesi olmadan, demokrasi, evrensel hukuk, hak ve özgürlükler sağlanamaz, kalıcı toplumsal barış oluşturulamaz…
Kültürel gelişme olmadan, demokratikleşme ve ekonomik kalkınmaya ulaşamazsınız…
Sanatçı özgür olmalı! Çünkü toplumun “avangardı” olarak kabul edilmelidir… Sanatın, yaşama sevinci veren, aynı zamanda yaşamın gerçekleriyle insanları yüz yüze getiren önemli bir değer olduğu bilinmelidir… Edebiyatın varlığının, insanların gelişmesinin ana kaynağı olduğu unutulamamalıdır… Devlet, sanatı yönlendiremez, yönetemez! Ancak teşvik edebilir… Sanat, sanatçıların oluşturduğu kurullarla gelişir…
∗∗∗
Atatürk’ün kurduğu CHP, kuruluş misyonu ve vizyonuna uymak zorundadır… Bugünkü CHP’nin en büyük eksiği, kadrolarının geçmiş belleğe sahip olmamasıdır… Elbette ki, gençliğin heyecanı ve enerjisine ihtiyaç vardır. Ancak, ülke ve parti hafızasına da sahip olmak başarının anahtarı olacaktır… CHP, sol disiplin, hiyerarşi, ilkelerine sadık olma, kararlı ve cesaretle mücadele etme ve en önemlisi de hizmet verenlere olan vefa duygularını ne yazık ki kaybetmiş bir durumdadır… 39. Kurultay, eksikleri düzeltmek ve birleşenlerin yan yana gelmesini sağlamak zorundadır…
∗∗∗
Önceki yönetim, tecrübeye değer vermekten vazgeçmiş, CHP üyelerinin genlerini değiştirmiştir… Sol genleri taşıyanlar, ön seçimlerden başarıyla çıkan ve arkalarında iz bırakanlar, yok sayılmıştır… Bu nedenle kayyımlığı kabul eden ve bunun için uğraş verenler yani, “ağacın kurdu” içinden çıkmaktadır! Bu yapının değişmesi gerekir… Değişimin yolu Türkiye’de bulunan değerleri, siyasete ve parti yönetimlerine katmaktır… En azından böyle bir hedefe ulaşmak için araştırmak, gayret etmek gerekir…
CHP ve sol ne çektiyse hizipleşmeden çekmiştir. Bu hizip merakı, kitleleri CHP’den ve Soldan uzaklaştırmıştır… Her genel Başkan kendi hizbini oluşturarak yola devem etmek hevesindedir… Bu yanlış uygulamadan en çok zarar gören de CHP’dir...
Ve dolayısıyla ülkedir…
∗∗∗
Hani “çok biliyorsan sen kişileri öner” derler ya…
Tamam önereyim.
Örnek olarak; YARSAV önceki Başkanı Ömer Faruk Eminağaoğlu, ODTÜ elektrik elektronik mühendisi, San Diago, Nanyang, Hawaii üniversitelerinde akademisyen olan Prof. Şevki Şerkan Erdoğan, Uluslararası tanınan Tıp Prof. Murat Kahraman, Toplam 55 kitap yazan uluslararası gezgin ve rehber Bülent Demirdurak…
İstanbul’dan engelli yurttaşımız Kamil Hantaş…
CHP, şimdiye kadar yaşanmamış bir muktedir saldırısı altındadır… Bu saldırıdan, ilkeleri, örgütü, üyeleriyle mücadele ederek kurtulacaktır… Dilerim ki CHP, sol partilerin ve halkın katkısıyla iktidar olur ve gerçek barışı oluşturur…
