Tarih: 21.03.2025 23:49

YÜZ BİNLER SARAÇHANE'DE! "EKREM BAŞKAN'A DOKUNAN KARŞISINDA TÜRKİYE'Yİ BULACAKTIR"

Facebook Twitter Linked-in

Belediye binası önünde toplandı. CHP Genel Başkanı Özgür Özel Saraçhane'de toplananların sayısını 300 bin olarak açıkladı.İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu 19 Mart Çarşamba günü şafak operasyonuyla hukuksuz bir biçimde gözaltına alındı. İmamoğlu'nun gözaltına alınmasının ardından İstanbullular CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in çağrısıyla Saraçhane'deki belediye binası önünde toplandı. Özel dünkü buluşmada vatandaşlara sokağa çıkma ve bugün için de Saraçhane'de toplanma çağrısı yaptı. İmamoğlu'nun çağrısına yanıt veren İstanbullular bugün de belediye binası önünde toplandı. Üniversite öğrencileri de Beyazıt'ta başlattıkları protestonun ardından Saraçhane'ye yürüdü.

"Mustafa Kemal'in Askerliyiz", "Asla Yalnız Yürümeyeceksin", "Direne Direne Kazanacağız", "Susma Sustukça Sıra Sana Gelecek",  "Hak, Hukuk, Adalet", "Diplomasız Erdoğan", "Faşizme Karşı Omuz Omuza" sloganlarının yankılandığı Saraçhane'de "Adalet Öldü" yazılı tabut taşındı. Özgür Özel'in Saraçhane'deki konuşması sırasında polis ekipleri bir gruba müdahalede bulundu.

Bugünkü buluşmada İstanbullulara seslenen ilk isim Sunay Akın oldu. Akın, "Değerli kardeşim Ekrem İmamoğlu ve haksızlığa uğrayan diğer arkadaşlar için" diyerek Melih Cevdet Anday'ın 'Telgrafhane' isimli şiirini okudu. 

Akın'ın ardından CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in konuşması başladı. Kalabalığa seslenen Özel şunları söyledi:

"Dün akşam, ondan önceki akşam İstanbul'un iradesine yapılan 19 Mart darbesine itiraz için buraya toplandığımızda konuşmaların sonunda birbirimize söz vermiştik. Biz Saraçhane'ye bir miting yapmaya değil, eylem yapmaya, sonuç almaya geliyoruz. Bu bir parti mitingi değildir, burada çok sayıda Cumhuriyet Halk Partili var ancak isimlerini gördüğünüz, sloganlarını duyduğunuz, Ekrem Başkan ile dayanışma, demokrasiye sahip çıkmak için Saraçhane'ye koşan tüm siyasi partileri, oluşumları, özellikle gençlerimizin dahil olduğu tüm siyaset kurumlarını yürekten selamlıyorum.
"TAKSİM'İ GERİ ALACAĞIZ"
Şimdi bugün Saraçhane'deyiz. Üç gündür Saraçhane'deyiz. Ama biz miting yapmak için değil nerede olmamız gerekiyorsa orada olmamız gerektiği için Saraçhane'deyiz. Bundan yıllar önce Tayyip Erdoğan 'Gezi Parkı'nı keseceğim, yerine topçu kışlası yapacağım deyip, AKM'yi yıkıp avm yapacağım dediğinde Taksim'de olmamız gerekiyordu, o gün oradaydık. Ama o gün bugün Taksim'i yasaklıyor. Ant olsun ki Taksim'i geri alacağız."


Bugün Saraçhane meydanı boşuna seçilmiş bir eylem alanı değildir. İstanbulluların 2019 yılında Recep Tayyip Erdoğan'dan alıp Ekrem İmamoğlu'na emanet ettiler. Ekrem Başkan emaneti oldu, öncesinde 19 gün İstanbul'u teslim etmemek istedi. Hep beraber direndik, mazbatayı söke söke aldık. Sonra utanmadan, sıkılmadan Recep Tayyip Erdoğan'ın direktifiyle YSK verilmiş mazbatayı iptal etti, seçimleri yeniledi. AKP, MHP dediler ki; 'Biz 23 Haziran'da Ekrem İmamoğlu'na Osmanlı tokadı atacağız'. Fark 13 bindi. Mehter marşıyla İstanbul'a geldiler. Uçaklarıyla, konvoylarıyla. Ekrem İmamoğlu'nun ise uçakları, konvoyları, yoktu. Her yaştan yol arkadaşları vardı. İşte o gün hep birlikte 906 bin oy farkla Ekrem İmamoğlu'na bir kez daha Saraçhane, İBB binası emanet edildi. O günden sonra 5 yıl boyunca hiç durmadan, yılmadan, sizinle beraber, emekçileriyle beraber çalışarak İstanbul'a hizmet etti. 5 yıl sonra karşısına yeni bir bakan çıkardılar. İstanbullular o bakana 'Git işine bak' dedi. Bu kez 1 milyon farkla Ekrem İmamoğlu belediye başkanı seçildi.

"EKREM İMAMOĞLU TAYYİP BEY'İ 4 MAÇTA DA YENDİ"

Ben futbolcuyum diyen Tayyip Bey'e şunu söyleyelim; Ekrem İmamoğlu Tayyip Bey'i 4 maçta da yendi, Tayyip Bey'i kümeye gönderdi. Tayyip Bey, güya yenilmez Tayyip Bey, hiç seçim kaybetmeyen Tayyip Bey Ekrem İmamoğlu'ndan ilk golü Beylikdüzü'nde yemişti üstüne de Ekrem İmamoğlu ona burada hat trick yaptı. İşte bu hazımsızlık bugün de, seçimlerin üstünden bir yıl geçmesine, her fırsatta Recep Tayyip Erdoğan milli irade demesine, sandığı güzellemesine rağmen geçen yıl ilk kez partisiyle kaybettiği seçimden sonra bu kez bu binayı oyla alamayacağını, Ekrem Başkan'ın bileğini mertçe bükemeyeceğini gördüğü için yargı sopası ile bileğini kırmaya, bu binaya hileyle girmeye çalışmaktadır. Buraya kendine yakın kayyım atamış, bu binada işe girmiş 40 bine yakın her siyasi görüşten, liyakatli gençleri burada işe aldı. Şimdi bu binaya kayyımla girip gençleri atıp kendi gençlik kollarını, liyakatli bürokratlarını atıp kendi yandaşlarını yerleştirmek istiyor. Onun için 19 Mart darbe girişiminden itibaren Saraçhane'deyiz. Burayı Erdoğan'ın kayyımına vermeyeceğiz. 

"YARIN ÇAĞLAYAN'DA OLACAĞIZ"

Yarın Ekrem Başkan'ımız Vatan Emniyet'ten alınıp Çağlayan Adliyesi'ne götürüldüğünde ve tarih önünde yargılanmak değil dünyanın en namuslu, en çalışkan, en kararlı siyasetçisine soru soranları cevaplarıyla yargılamak üzere Çağlayan'da olduğunda o zaman biz de Çağlayan'da olacağız. Yarın gelişmelere göre Saraçhane ise Saraçhane, Çağlayan'da olmamız gerekiyorsa Çağlayan, Vatan ise Vatan, Taksimi ise Taksim... 

Ey Tayyip Erdoğan, 19 Mart darbesine kalkıştığın sabah 5 gün süreyle İstanbul'da eylem, yürüyüş, açıklama yapmayı yasaklamıştın. Tayyip Bey, ilk gece bu meydanda 120 bin kişi vardı. Dün gece bu meydanda 160 bin kişi vardı. Dün televizyonu izlerken elindeki kumandayı kırmışsın, yere atmışsın. Demişsin ki; yarın! O sırada ben tüm Türkiye'de örgütümüzü eyleme davet ederken demişsin ki 'Yarın herhangi bir şehirde bir eylem olursa o valiyi ve emniyet müdürünü görevden alırım' demişsin. Anadolu'yu tehdit ettin, 'Bugün hiçbir ilde eylem olmayacak' dedin. Bak bugün burada 210 bin kişiyiz.

"EKREM BAŞKAN'A DOKUNAN KARŞISINDA TÜRKİYE'Yİ BULACAKTIR"
İçişleri Bakanı senden telefon bekliyor. İstanbul Valisi'ni, emniyet müdürünü görevden almazsan hatırım kalır. Ne valine ne emniyet müdürüne kıyma. Kendin gelsen yine toplanacağız. Ant olsun ki; Saraçhane bizimdir, Vatan Emniyet bizimdir, Çağlayan bizimdir, Taksim bizimdir. Eğer birine lafın geçecekse öyle bu gençleri durdurmaya gücü yetmeyecek emniyet müdürü, valine değil atadığın yargı aparatına söyle, İstanbul'un seçilmiş belediye başkanı Ekrem İmamoğlu'ndan, belediye başkanlarımızdan, siyaset arkadaşlarımızdan, gazetecilerden, akademisyenlerden uzak dursun. Eğer Ekrem Başkan'a el uzatmaya kalkarsan İstanbul'un iradesine uzanan eli İstanbul'un bizzat kendisi kıracaktır. İstanbul'un iradesini tanımayanı Türkiye'de seçimini tanımayacağımızı, İstanbul'u yok sayanı bizimde Türkiye'de yok sayacağımızı bil. Meşruiyetini kaybedersin. Ekrem Başkan'a dokunan karşısında Türkiye'yi bulacaktır.

Arkadaşlar beni düzeltiyorlar 300 bin kişi ile buradayız. Ankara'yı ve 14 büyük şehri, 21 il belediyesini, örgütlerimizi eyleme çağırınca pek çok şehirde yasak kararını valilikler aldılar. Örgütümüze tehditte bulundular. Ama buradan Ankara'daki yüz binler, İzmir'i, Muğla'yı, Manisa'yı, Antalya'yı, Mersin'i, Balıkesir'i, Trabzon'u... 82 ildeki meydanları selamlıyoruz. Biz kazanıyoruz, cesaret kazanıyor.

"YİĞİDİM ASLANIM VATAN'DA YATIYOR"

Ekrem İmamoğlu'nun ifadesi bugün başladı. Tam 6 saat boyunca onlar sordu Ekrem Başkan cevapladı. Soranlar yoruldu, o yorulmadı. Soranlar utandı, o utanacak hiçbir cevap vermedi. Ne bir haram lokma yedi ne birisi gibi cana kıydı. Elinde ne kan ne paranın kiri var. Yiğidim aslanım bu akşam da sizden ayrı, orada Vatan'da yatıyor. Yiğidimizi almaya yarın Çağlayan'a gidiyor muyuz? Yiğidimizi yarın Çağlayan'dan almaya gidiyor muyuz? O her zaman size güvendi. Size inandı. Sizden aldığı güçle bu Saray rejimiyle cesaretle savaştı. Gün gelecek, devran dönecek, bu zalimler hesap verecek, Ekrem Başkan hepimizin haklarını verecek."

"MARJİNAL OLAN SENSİN ERDOĞAN"

Bu meydandaki gençlere, kadınlara, bu meydana koşup gelenlere marjinal diyenlere şunu söylüyorum; marjinal demek bütünden ayrı olan, aykırı olan demektir. Kıyıda, çeperde olan demektir. Bu meydanda birbirini sevmeyen yok. Bu meydanda ülkesini sevmeyen yok. Bu meydanda kadın düşmanı yok. Bu meydanda farklı düşünene, farklı giyinene nefret duyan yok. Bu meydanda dine, inanca karışan yok. Cinsel tercihlere karışan yok. Bu meydan bir bütün olarak insanı seviyor, doğayı seviyor, hayatı seviyor, hayvanı seviyor, birbirini seviyor. Bu meydandan farklı olan, marjinal olan sensin Erdoğan. Sensin marjinal.
Protesto anayasal bir haktır. Demokratlar cesur olur, protestoya saygılı olur. Ama diktatörler meydandan korkarlar. Erdoğan, sen bu meydandan korkuyorsan, sen de bir diktatörsün.
İSTANBUL BAROSU MESAJI

Türklerin, Kürtlerin Nevruz'unu kutluyorum. Umudun ve barışın önünde eğiliyorum. Bugün aramızda dünyanın en büyük barosunun, en onurlu mesleğinin üyeleri var. Bugün İstanbul Barosu'nun mensupları var ve bugün bu iktidarın yargı aparatları İstanbul Barosu'na utanmadan kayyım atadılar. Baro yılmaz, avukatlar susma, bu mücadele bitmez. İstanbul Barosu'nu geri alacağız. Avukatlar barolarını geri alacaklar, hepsinin arkasındayız. 

OLAĞANÜSTÜ KURULTAY: ATATÜRK'ÜN PARTİSİNİ KİRLİ ELLERE TESLİM ETMEMEK İÇİN 
Bugün Cumhuriyet Halk Partisi'ne kayyım atamak bu sayede 23 Mart demokrasi devrimini sakatlamak isteyenler CHP'ye kayyım atamak için delil bulamadılar, yalanlarını denk getiremediler. Kayyım atamak için türlü kumpaslar kurarken biz Atatürk'ün partisini bu rejimin kirli ellerine teslim etmemek için ve pazar günü Ekrem İmamoğlu'nu cumhurbaşkanlığı adaylığına sinerji, destek katacak seçimi Saray iptal ettiremesin diye CHP'nin genel başkanı sıfatıyla 15 gün sonrasına olağanüstü kurultay kararı aldım. Ve bu kararla bugün akşam 17.00 sularında CHP'ye kayyım atayıp pazarki ön seçimi iptal etmek isteyenler avuçlarını yaladılar. Sarayın kirletmeye çalıştığı kurultayımızda irade tazeleyerek Saray'ın karşısına hep beraber dimdik dikileceğiz.

İzmir'de de muazzam bir kalabalık var. İzmir'i de hazmedememişler, polis müdahalesi var. Buradan İstanbul'un kalbinden 250 bin yoldaşımızla İzmir'i selamlıyoruz ve buradan Erdoğan'a sesleniyoruz; Erdoğan İzmir'den ellerini çek.

Buradan, Ümit Özdağ'ı, Selahattin Demirtaş'ı, Figen Yüksekdağ', Gezi'deki yoldaşlarımızı, Tayfun Kahraman'ı, Can Atalay', Osman Kavala'yı, Mine Özerden'i, Çiğdem Mater'i, Ahmet Özer'i, Rıza Akpolat'ı, Alaattin Köseler'i, Resul Emrah Şahan'ı ve Murat Çalık'ı selamlıyorum. Vatan'daki, Silivri'deki canları saygıyla selamlıyorum. Az kaldı.
Yarın saatin duyuracağız, icap ederse Saraçhane'de, icap ederse Çağlayan'da, icap ederse Vatan'da, kafamızı bozarlarsa Taksim'de olacağız. Edip Akbayram'a selam olsun. Güzel günler göreceğiz, güneşli günler..."
 




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —