Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, AKP Genişletilmiş İl Danışma Kurulu Toplantısı’ndan tepki oklarının hedefindeki yeni müfredata ilişkin açıklamalar yaptı. Yusuf Tekin, eğitim sendikaları ve muhalefet partilerinin “Bu müfredat hangi şartlarda kimlerle ve kaç yılda hazırlandı?, Projenin hazırlanış sürecinde kimlerle temas kuruldu?” sorularını yanıtsız bırakmıştı. Tekin bu defa “Bu modeli bir yıl içerisinde geliştirmedik. 2013 yılında Milli Eğitim Bakanlığı’nda müsteşar olarak göreve başladım. O günden beri bu konuyla ilgili çalışıyoruz. Dolayısıyla bu iş yaklaşık 10 yıllık bir çalışmanın ürünü” dedi.
“KENDİ REFERANS DEĞERLERİMİZİ KOYDUK”
Bakan Tekin dünyadan örnekler vererek eğitim sistemi oluşturulurken ülkenin siyasi yapısının da göz önünde bulundurulduğuna vurgu yaptı. Tekin eğitimcilerin, uzmanların tüm tepkilere rağmen yeni müfredatla gurur duyduğunu belirterek, “Her ülke evrensel göstergeleri ve evrensel verileri alarak kendi sosyal, toplumsal, siyasal yapısını göz önünde bulundurarak kendine özgü bir model üretiyor. Dünyadaki genel ortak uygulamaları aldık. Üstüne kendi referans değerlerimizi koyduk ve bize özgü bir model ürettik. Artık bununla övünüyorum. Diyorum ki; Türkiye’nin eğitim öğretim sürecinde kendine özgü bir modeli var. Bundan da gurur duyuyorum.” ifadelerini kullandı.
Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, kamuoyunda tepkilere neden olan gerici eğitim müfredatını, “Üstüne kendi referans değerlerimizi koyduk ve bize özgü bir model ürettik. Artık bununla övünüyorum” sözleriyle savundu.
Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, AKP Genişletilmiş İl Danışma Kurulu Toplantısı’ndan tepki oklarının hedefindeki yeni müfredata ilişkin açıklamalar yaptı. Yusuf Tekin, eğitim sendikaları ve muhalefet partilerinin “Bu müfredat hangi şartlarda kimlerle ve kaç yılda hazırlandı?, Projenin hazırlanış sürecinde kimlerle temas kuruldu?” sorularını yanıtsız bırakmıştı. Tekin bu defa “Bu modeli bir yıl içerisinde geliştirmedik. 2013 yılında Milli Eğitim Bakanlığı’nda müsteşar olarak göreve başladım. O günden beri bu konuyla ilgili çalışıyoruz. Dolayısıyla bu iş yaklaşık 10 yıllık bir çalışmanın ürünü” dedi.
“KENDİ REFERANS DEĞERLERİMİZİ KOYDUK”
Bakan Tekin dünyadan örnekler vererek eğitim sistemi oluşturulurken ülkenin siyasi yapısının da göz önünde bulundurulduğuna vurgu yaptı. Tekin eğitimcilerin, uzmanların tüm tepkilere rağmen yeni müfredatla gurur duyduğunu belirterek, “Her ülke evrensel göstergeleri ve evrensel verileri alarak kendi sosyal, toplumsal, siyasal yapısını göz önünde bulundurarak kendine özgü bir model üretiyor. Dünyadaki genel ortak uygulamaları aldık. Üstüne kendi referans değerlerimizi koyduk ve bize özgü bir model ürettik. Artık bununla övünüyorum. Diyorum ki; Türkiye’nin eğitim öğretim sürecinde kendine özgü bir modeli var. Bundan da gurur duyuyorum.” ifadelerini kullandı.
ATATÜRK’SÜZ MÜFREDATTA VATANSEVERLİK VURGUSU
Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, “Çocuklarımızın bizi bir arada millet yapan, bu ülkeye, devlete, bayrağa canı pahasına sahip çıkacak şekilde yetişmesi için müfredatın içerisine bu değerleri koyduk. Ne bunlar? Şefkat, merhamet, vatanseverlik, ülke sevgisi ve millet sevgisi. Peki bunları koymak kötü bir şey mi arkadaşlar” ” dedi. Ancak bakanlık müfredatın temel anlayış ve işlevini açıkladığı ortak metinde ulu önder Mustafa Kemal Atatürkün adını kullanmadı ve laiklikten bahsetmedi. “Cumhuriyet” kelimesini ise sadece “Türkiye Cumhuriyeti”nden bahsederken işledi. TC İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük dersleri ile Tarih dersinin içeriğinde de benzer konularda törpülenme yapıldığı görüldü.
Yusuf Tekin, müfredatta yüzde 35 oranında sadeleşme yapıldığını belirtmişti. 8. sınıfta gösterilen TC İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük dersinin ünitesinin azaltıldığı saptandı. 2018’deki müfredatta ders kapsamında 7 ünite bulunurken, son yapılan müfredat kapsamında bu sayı 4’e düşürüldü. 12. sınıf TC İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük dersinin ünite sayısı da 8’den 3’e düşürüldü.