Abdullah Cömert Alanında gerçekleşen basın açıklamasına HDP İl Başkanı Kerem Nalbant, DSP İlçe Başkanı Haydar Süslü, Av. Yusuf Ziya Kuzu, Eğitim-Sen Samandağ şube üyeleri, Samandağ Veteriner Hekimler Odası Temsilciliği, SYKP İlçe Örgütü, SKD, AKD, işten çıkartılan sözleşmeli personeller ve aileleri katıldı. İşten çıkartılan 10 sözleşmeli personel adına konuşma yapan Mimar Enver Paşa, mağdur olduklarını ve haklarında iddia edilen kumpas iddialarının gerçeği yansıtmadığını ifade etti. Paşa açıklamasında, “Bizlere ulaşan yenilememe gerekçesi ‘pozisyona gerek kalmadığı’ olarak tarafımıza ulaşmıştır. Bizler belediyede çalıştığımız süre içerisinde ilçemiz ve halkımıza en iyi hizmeti vermek için yöneticilerimiz ve personel arkadaşlarımız ile uyum içinde çalışarak elimizden gelenin en iyisini yaptık. Kaç seneden beri ihtiyaç vardı da nedense yönetim değişince ihtiyaç kalmıyor. İhtiyaç kalmadığı doğru olsaydı Ocak ayında 8 kişinin sözleşmesi yenilenmez, 3 kişi ise taşeron istihdamın devamı olan Belediye A.Ş ‘de işçi olarak çalıştırılmaz ve diğer arkadaşlardan bazılarına da taşeronluk teklifi edilmezdi. Bu süreçte bizler yıllardır sözleşmeli olarak istihdam edilen 10 kişi ile sözleşme yenilenmemiştir. Hiç düşünmeden emekçi, çalışan insanları işsiz bırakmak, ailelerini ve hayat düzenini alt üst etmek büyük bir vicdansızlıktır. Ayrıca bahse konu tasarruf tedbiri neden tüm belediye çalışanlarını değil sadece biz sözleşmeli bir avuç personel üzerine yapılmaktadır. Neden işimizden ediliyoruz. Bu keyfi bir uygulamadır.
Bu vicdansızlığı halkımıza karşı haklı göstermek için Samandağ Belediye yönetiminin açıklamaları gerçeği yansıtmamaktadır. Ayrıca Ocak ayı meclis toplantısında ifade edilen kumpasa istinaden sözleşmelerimizin yenilenmediği ifade edildi. Bu bizi halkımızın gözünde itibarsızlaştırmaya yönelik çabadan ibarettir. Bizler belediyede emeği ile çalışan personeller olup aldığımız her kuruşu hak ederek aldık.
Emeğimizle, alın terimiz ile verdiğimiz hizmetimizin karşılığında belediyemiz bünyesinde ve sözleşmeli olarak çalışmak, halkımızın sorunlarının çözümü hususunda aktif olarak rol almaya devam etmekti arzumuz. Ama maalesef son alternatifimiz olan hukuk yoluna başvurduk. Bunu elbette ki hiç birimiz istemezdik. Sözleşmeli personel olarak çalışmayı bir lütuf olarak değil bir hak olarak görüyoruz. Bu hakkımızı mahkeme yoluyla alacağımıza da hiçbir şüphemiz yoktur.” ifadelerine yer verildi.