Tarih: 18.11.2024 19:26

YENİDOĞAN ÇETESİ DAVASI BAŞLADI: MAĞDUR AİLELER MAHKEME SALONUNA ALINMADI!

Facebook Twitter Linked-in

Mağdur aileler ve avukatlar, mahkeme salonuna alınmamalarına tepki gösterdi. Aileler salona alınmadan 5 gün sürecek davanın ilk celsesi başladı. Tepkilerin ardından 2 mağdur anne duruşma salonuna alındı. Çete lideri Fırat Sarı çıktığı sanık kürsüsünde aylık gelirinin 400 bin lira olduğunu söyledi. Sanıklar 17.35 civarında ifade vermeye başladı.,

İstanbul’da, 112 Acil Çağrı Merkezi’nde çalışanlarla birlikte bebek acil hastalarını anlaştıkları özel hastanelerin yenidoğan ünitelerine sevk edip ölümlerine neden oldukları ortaya çıkarılan 'yenidoğan çetesi' sanıkları bugün hakim karşısında.

Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesince konferans salonunda görülen duruşmada, tutuklu sanık Fırat Sarı'nın da aralarında bulunduğu, 8'i kadın 22 tutuklu sanık, 19 tutuksuz sanık ve tarafların avukatları hazır bulundu. Bazı tutuksuz sanıklar ise bulundukları şehirlerdeki adliyelerden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile duruşmaya katıldı.

Duruşmada, TBMM Adalet Komisyonu Üyesi ve CHP İstanbul Milletvekili Turan Taşkın Özer, Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Erinç Sağkan, İstanbul Barosu Başkanı İbrahim Kaboğlu ile bazı baro başkanları, milletvekilleri, sivil toplum kuruluşları ile bazı siyasi partilerin temsilcileri ve çok sayıda avukat yer aldı.

MAĞDUR AİLELER TEPKİ GÖSTERDİ

Duruşma salonuna, sanık avukatları dışında kimse alınmadı.Mağdur aileler ve avukatlar, mahkeme salonu önünde içeriye alınmamasına tepki gösterdi.Mağdur annelerden birisi, "12 bebekten Mira bebeğin annesiyim ben. Benim canım yanıyor. Evladım toprak altında. Bari bizi alın" diyerek tepkisini dile getirdi.

AİLELER SALONA ALINMADI, DURUŞMA BAŞLADI

Duruşma, mağdur aileler salona alınmadan başladı.Duruşmada mahkeme başkanının taraf olmayanların salondan çıkarılması önerisi üzerine milletvekilleri ve baro başkanları arasında tartışma yaşandı. Bunun üzerine mahkeme, 15 dakika ara verdi.

Aranın ardından sanıkların kimlik tespitlerinin yapılmasının ardından davanın ilk celsesinin görülmesine başlandı.Duruşma Bakırköy Adliyesi’nin konferans salonunda yapılıyor. Salonun içinin çok kalabalık olduğu görülürken, pek çok kişi duruşmaya giremedi. Salonda polis sayısının da yüksek olduğu kaydedildi.

"DOSYA BİRLEŞTİRİLİNCE ALACAĞIZ"

Görevlilerin dışardaki ailelere yaptığı açıklamada, "Dosyadaki müşteki sayısı 6. O kişiler içerde. Dosyada birleşme kararı alındığında buradaki müştekileri de alacağız” dedi.
Önce Çocuklar ve Kadınlar Derneği açıklama yaparak, "Duruşmanın parçası olduğumuzu ilan ediyor ve içeri alınana kadar mücadele edeceğimizi ilan ediyoruz" dedi.
Başka bir giriş kapısında da mağdur anneler dışarda bıraklılarak, salona alınmadı. Avukatlar durumu protesto ederek, "Bu insanların bebeklerini öldürmüşler, aileleri bari içeri alın" diyerek tepki gösterdi.

Duruşmaya alınmayan aileler ve avukatlar Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ'ın salona alınmasına tepki gösterdi.Salona alınmayan aileler ve avukatlar çevik kuvvet ile salonun dışında gerginlik yaşandı.

2 ANNE SALONA ALINDI

Tepkilerin ardından mağdur 2 anne duruşma salonuna alındı.

AVUKAT SALONDAN ÇIKARTILDI

İstanbul Barosu'ndan avukatı Ömer Kavili, mahkeme başkanını yanlış tutanak tutulduğu gerekçesiyle ikaz ederek, “Okundu dediklerinizi okur musunuz? Okunmadı. Salonun duyması gerek. Gerçeğe aykırı tutanak tutuyorsun” dedi.

Mahkeme başkanı, izinsiz konuşan kişiyi atacağını söyledi. Ardından avukat Ömer Kavili, mahkeme başkanının kararıyla salondan çıkarılıyor. Kavili çıkarken, "Kanunsuzlar. Yargı bir kültürdür, yok ettiniz" dedi.

Salondan çıkartılan avukat Kavili, "Bu dava sağlık sisteminin çöktüğü davadır. Suç üstü belgesidir. Duyulmasını istemiyorlar" diyerek tepki gösterdi.

"KAÇ YILDIR İNSANLARI ÖLDÜRÜYOR?"

Duruşmada konuşan mağdur çocuklardan birinin avukatı “Sanık Fırat Sarı, kaç yıldır bu işi yapıyor, kaç yıldır insanları öldürüyor? Etkinlik pişmanlık kapsamında hemşirelerin konuşması lazım. Tape kaydı uzmanlık raporunda yok. Diğer çocuklar açısından da biz hukuken peşindeyiz. İlliyet bağı açısından da enselerindeyiz. Raporda 19 çocuk yer alıyor. Ancak dosyada 19 çocuktan 6’sı eksik. Bu 6 çocuk hakkında takipsizlik kararı mı var? Biz bu dosyada doğrudan taraf olmasak da soruşturma aşamasında tarafız. Müvekkil, CİMER’e şikayetini yapmış savcılık soruşturmaya başlamış” dedi.

FIRAT SARI AYLIK GELİRİNİ AÇIKLADI

Kimlik tespitiyle başlanan duruşmada tutuklu çete lideri Fırat Sarı, bekar ve 2 çocuk sahibi olduğunu belirtti. Klinik doktorluğu yaptığını anlatan Sarı, aylık gelirini ise 400 bin lira olarak beyan etti.Ambulans şoförü tutuklu sanık Gıyasettin Mert Özdemir, evli ve çocuk sahibi olduğunu, aylık gelirinin 40 bin lira tuttuğunu bildirdi.

BAŞKA ŞİKAYETÇİNİN OLDUĞU ORTAYA ÇIKTI

Duruşmada mağdur olduğunu belirterek dilekçe sunan başka vatandaşların olduğu da belirtildi. Gelen yeni dilekçelerin savcılık makamı tarafından değerlendirileceği öğrenildi. Duruşma dosyaya gelen evrakların okunması ile devam ediyor.

DURUŞMAYA ARA VERİLDİ
Mahkeme heyeti, duruşmaya 45 dakika ara verdi.

DURUŞMA DEVAM EDİYOR

Duruşma 45 dakikalık aranın ardından saat 14.55 civarında yeniden başladı.Türkiye Barolar Birliği (TBB) davaya müdahil olmak istedi. TBB Başkanı Erinç Sağkan, "Sabah duruşmaya başlarken bulunduğunuz yerle ilgili yapılan tartışmaya dair şunu belirtmek isterim: Bizim nerede oturduğumuzun bir önemi yok. Bizim için önemli olan, müşteki ve sanık vekillerinin çalışma ortamlarının sağlanmasıdır" dedi.

İstanbul Barosu Başkanı İbrahim Kaboğlu, katılma gerekçelerini, "Bu davanın konusunu oluşturan sağlık hizmetleri, devletin sorumluluğundadır. Konu nedir? Evet, Çocuk Hakları Sözleşmesi. Buna katılıyorum ama aynı zamanda çocuk bir insandır ve yaşama hakkı vardır. Yaşama hakkını korumak, baroların da sorumluluğudur. Ortaya çıkacak yargı kararının asaletle sürdürülmesi, adil yargılamanın gerçekleşmesi ve gerçeğin ortaya çıkması gereklidir" ifadeleriyle açıkladı.

TÜM KATILMA TALEPLERİNİN REDDİ TALEBİ

Duruşma savcısı tüm katılma taleplerinin "suçtan zarar görmedikleri" gerekçesiyle reddedilmesini istedi. Bazı sanık avukatları mahkeme başkanının savcının görüşü doğrultusunda karar vermesini isterken bazı sanık avukatları ise, “takdir mahkemenindir” dedi.Duruşma, gergin bir şekilde devam ediyor. Henüz sanıkların sorgusuna geçilmedi, katılma taleplerine ilişkin beyanlar ve itirazlar değerlendiriliyor.

SANIK AVUKATI: SİYASİ ŞOV HALİNE GELDİ

Bir başka sanık avukatı ise "Dosya medyatik oldu. İddianameyi sosyal medyada gördük. Ciddi töhmet yaratıldı. Siyasi şov haline geldi ve ciddiyetini kaybetti. Siyasi partilerin katılım talebini reddedin" ifadelerini kullandı.

KATILMA TALEPLERİ DEĞERLENDİRİLİYOR

Katılma taleplerine ilişkin mahkeme heyeti değerlendirme yapıyor.Duruşmaya 30 dakika ara verildi.Aranın ardından mahkeme başkanı, baroların doğrudan katılma taleplerini reddetti. İddianamede isimleri yer almayan mağdur ailelerin davaya katılma talepleri de reddedildi.

KABOĞLU AÇIKLAMA YAPTI

İstanbul Baro Başkanı İbrahim Kaboğlu açıklama yaptı. Kaboğlu, bir sistemin çöktüğüne dikkat çekti.Kaboğlu konuşmasında, "Anayasa'mızın bize tanımış olduğu görevi yerine getirmeye çalıştık. Ancak duruşmanın ilk günü adil yargılanma hakkının zedelenmesine tanık olduk. Yarından itibaren burada görülecek olan duruşmaları daha adil yargılanmayla gerçekleşsin" dedi.

SANIK TAŞÇI: "BEN 10 SENEDİR ÇALIŞIYORUM, EVRAK ÜZERİNDE OYNAMALAR HEP YAPILIYORDU DAHA FAZLA PARA ALMAK İÇİN"
Saatler süren gecikmeden sonra sanıklar 17:35 civarında ifade vermeye başladı.
Söz verilen sanıklardan Fırat Sarı “Söyleyecek bir şeyim yok” dedi. Mahkeme, tüm katılma taleplerinin reddine karar verdi. Savunma için söz verilen hemşire sanık Hakan Doğukan Taşçı “Bazı konularda üzerime atılı suçlamaların hiçbirini kabul etmiyorum. Sadece telefon tapeleri üzerinden bir bilirkişi raporu hazırlanmış. Yaklaşık 10 yıldır hemşire olarak görev yapıyorum. Dönem dönem farklı hastanelerde çalıştım. Sanıkların çoğu arkadaşımdı. Hepimiz sağlık sektöründeyiz zaten. Fırat Sarı’yı Reyap Hastanesi’nden tanıyorum. Bazı sistemlerde yapılan yanlışlıklar usülsüzlükler var. Ben 10 senedir çalışıyorum evrak üzerinde oynamalar hep yapılıyordu daha fazla para almak için. Sistemde detaylı bakıldığında binlerce şikayet göreceksiniz. Bu hastanelerin hepsi yıllar boyunca senede belki 10 defa denetlendi. Bu kurumlar nasıl denetimlerden geçiyor da bizi yargılanıyoruz ? Ben 1 kuruş fazladan para kazanmadım. Şu an İstanbul’da özel hastanelerin yüzde 80-90’ınında bebek yoğun bakımda doktor durmuyor. Sistem bu şekilde. Bizim neden müdahale ettiğimiz söyleniyor. Müdahale etmezsek yine suçluyuz. Benim hiçbir şekilde aileler ile para alışverişim olmadı. Eşzamanlı denetim yapıldı. Denetim sırasında kimseden emir almadım. İyi hasta kötü hasta şeklinde şablonlarımız vardı. Bunlar gerçeğe aykırı mıydı diye sorarsanız evet gerçeğe aykırıydı. Ama SGK sistemine geçmiyorduk bunları” dedi. 

İDDİANAMEDEN
İddianamede, ölen 10 bebek "maktul", 5 kişi "müşteki", Sosyal Güvenlik Kurumu İstanbul İl Müdürlüğü "suçtan zarar gören", sağlık şirketleri ve hastaneler "malen sorumlu" olarak yer alıyor.
Fırat Sarı ve İlker Gönen’in 10 kez "kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi", "nitelikli dolandırıcılık", "suç işlemek amacıyla örgüt kurma" ve 11 kez uygulanmak üzere "resmi belgede sahtecilik" suçlarından toplamda 177 yıl 6 aydan 582 yıl 9’ar aya kadar hapisle cezalandırılmaları talep ediliyor.

Sanık Gıyasettin Mert Özdemir hakkında ise "kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi", "kişisel verilerin hukuka aykırı ele geçirilmesi", "kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık", "suç işlemek amacıyla örgüt kurma" ve "resmi belgede sahtecilik" suçlarından 180 yıldan 589 yıl 9 aya kadar hapis isteniyor.
Diğer sanıklar hakkında da benzer suçlardan hapis cezaları öngörülüyor.

İddianamede, "dolandırıcılık" suçu işlenerek maddi menfaat temin edilen sorumlu hastaneler ve şirketler için de tüzel kişilere özgü güvenlik tedbiri uygulanması, bu hastanelerin ve şirketlerin kapatılıp mal varlıklarına el konulması talep ediliyor.
Soruşturma kapsamında, İstanbul'da 9, Tekirdağ Çorlu'da 1 hastanenin ruhsatı iptal edilmiş, bu hastanelerde tedavi gören bebekler ve hastalar ambulanslarla kamu hastanelerine sevk edilmişti.

 




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —