ABB Başkanı Mansur Yavaş, AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "Belediyeleri silkeleyin" talimatının ardından SGK borcu gerekçe gösterilerek belediyenin hesaplarına bloke konulmasıyla ilgili konuştu. "Vatandaşa şaka yapılmaz" diyen Yavaş, "Bunun sonu tek başına iktidardır, vatandaş bunu cezalandıracaktır" ifadelerini kullandı.
AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "Belediyeleri silkeleyin" talimatı sonrası Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) prim borçları nedeniyle CHP'li 6 belediyeye haciz işlemi uyguladı.
Bu kapsamda; Adana, Ankara, İstanbul, İzmir, Mersin Büyükşehir Belediyeleri ile Şişli Belediyesi'nin mevduat ve şirket hesaplarına bloke konuldu.
Halk TV’ye konuk olan Ankara Büyükşehir Belediyesi (ABB) Başkanı Mansur Yavaş, SGK’nın haciz işlemi başta olmak üzere gündeme dair kritik açıklamalarda bulundu.
İktidarın, 2006 yılında SGK borçlularının açıklanması için çıkardığı kanunu hatırlatan Yavaş, "2016’ya kadar açıklamışlar, ama 2016’dan sonra açıklamamışlar. Israrla söylüyoruz, Cumhuriyet Halk Partili belediyeleri açıklıyorsunuz, AK Partilileri açıklamıyorsunuz. Peki, yüzde 90 borcu olan, 900 milyar lira borcu olan insanları neden açıklamıyorsunuz? Açıklamamalarının sebepleri belli. AK Partilileri açıklamadıkları gibi, bunları da açıklasalar, birçoğunda iktidara çok yakın insanlar olduğu ortaya çıkacak. Öyle olmasa mutlaka açıklarlardı" dedi.
“TEKLİFİMİZİ KABUL ETMEDİLER”
SGK’ya sundukları tekliflerden basheden Yavaş, şunları söyledi:
"Peki, biz neler yaptık? Bu konu gündeme gelir gelmez 650 milyon lirayı peşin ödedik Sosyal Güvenlik Kurumu’na. Yeni kararlar içinde kendilerine liste verdik. Dedik ki, ‘Devlete şu şu gayrimenkullerimiz var, bunları size teminat olarak gösterelim’. Hayır, kabul etmediler, ‘Üzerinde haciz var’ diyorlar. Peki, ‘Hacizsiz malımız var, bizim Çevre Bakanlığı’ndan alacağımız var, 1 milyar liraya yakın. Onu size aktaralım’ dedik. ‘Hayır, onu da istemeyiz’ diyorlar.
“NİYETLERİ PARAYI TAHSİL ETMEK DEĞİL”
Yavaş, devamında ise şöyle konuştu:
-Yani kendi hükümetlerinin bakanlığından alacakları paraya dahi razı olmuyorlar. Buradan şu anlaşılıyor: Bunların para tahsil etmek gibi bir niyetleri yok. Üzüm yemek değil, bağcıyı dövmekten başka hiçbir gayeleri yok.
“BUNUN SONU TEK BAŞINA İKTİDARDIR"
-Peki, böyle yapınca ne oldu? İşte Ankara seçimleri gibi oldu. 3 olan belediye sayımız 16’ya çıktı, yüzde 50 olan oyumuz yüzde 60’ı geçti. Bu, yine aynı şekilde davranmaya devam ederlerse, bunun sonu da tek başına iktidar olacaktır. Vatandaş bunu cezalandıracaktır.
-Biz vatandaşa iş yapan insanlarız. Bugün bir televizyonda şunu açıkladılar: "Bütçeden Ziraat Bankası’na yılın on bir ayında ödenen para 75,7 milyar lira görev zararı." Hadi buyurun bakalım. 75 milyar lira… Yani belediyelerden alacakları parayı hemen hemen karşılayan bir rakam. Kime batırdınız bu parayı? Niye görev zararı diye yazıyorsunuz bunu? Sadece bir bankanın görev zararı, belediyelerden alacağınız bütün rakamlara hemen hemen eşit. Dolayısıyla bu tamamen bir algı operasyonu.
-Çünkü 11 büyükşehir ile başlayan süreç ve diğer illerle beraber yönetim tarzımız o kadar tuttu ki… Ankara’da 3 belediyeyi 16’ya çıkarttık. Ankara’nın çevresinde de birçok belediyeyi kazandık. Bu Türkiye’ye yansıdı ve etkisi açık. Böyle yaparlarsa, herhalde bütün belediyeleri Cumhuriyet Halk Partisi kazanacak.
-Vatandaşla şaka yapılmaz, vatandaşla böyle alay edilmez. Vatandaşın iradesiyle asla oynanmaz. Bunun sonu onlar için hazin olur.