Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın konser soruşturması kapsamında kendisi hakkında soruşturma izni talep etmesiyle ilgili "Kolaylık sağlamak, sürecin uzamasına fırsat vermemek adına izin alınmasını bile gerek görmüyoruz. Hesabını veremeyeceğimiz tek bir işlemimiz yoktur" açıklaması yaptı. Yavaş, ayrıca, soruşturma izni talebinin "denetim görevini yeterince yapmama" gerekçesiyle bulunulduğunu belirtti. ABB'den konser soruşturmasına ilişkin iddialar hakkında da yazılı açıklama yapıldı.
Ankara Büyükşehir Belediye (ABB) Başkanı Mansur Yavaş'ın, konser soruşturması kapsamında hakkında soruşturma izni istenmesiyle ilgili "Hesabını veremeyeceğimiz tek bir işlemimiz yoktur" dedi ve izin talebinin gerekçesini açıkladı.
Yavaş, kendisi hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca İçişleri Bakanlığı'ndan soruşturma izni talep edilmesiyle ilgili yazılı bir açıklama yaptı.
Açıklamada, Mülkiye Müfettişleri ve MASAK yetkilileri tarafından kapsamlı incelemeler yaptığını belirten Yavaş, "Belgeler, dosyalar, hesaplar satır satır incelendi. Sonuç açık ve nettir: Her işlemimiz şeffaftır, her kuruşun kaydı vardır. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın soruşturma yürütmesi için İçişleri Bakanlığı’ndan izin almasına gerek yoktur" dedi.
Yavaş, açıklamasında soruşturma izninin gerekçesiyle ilgili "Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın bizim hakkımızda denetim görevimi yeterince yapmadığım gerekçesiyle soruşturma izni talebinde bulunduğunu öğrendik. Bu durum, adaletin terazisini şaşırtmak isteyenlerin çabasıdır" ifadelerini kullandı.
Yavaş'ın açıklamasının tamamı şöyle:
"Görev sürem boyunca her adımımı hukukun evrensel ilkeleri, demokratik değerler ve kamu vicdanı doğrultusunda attım. Ankara halkının bir kuruşunun, bir imzasının hesabını vermekten hiçbir zaman çekinmedim. Bugün bir kez daha açıkça söylüyorum: Hiçbir iddia, hiçbir girişim; şerefime, itibarımıza ve inandığım değerlere gölge düşüremez. Çünkü ben doğruyu yaptım. Çünkü ben milletimin emanetini namus bildim. Bu süreçte defalarca devletin kendi kurumları, Mülkiye Müfettişleri ve MASAK yetkilileri tarafından kapsamlı incelemeler yapıldı. Belgeler, dosyalar, hesaplar satır satır incelendi. Sonuç açık ve nettir: Her işlemimiz şeffaftır, her kuruşun kaydı vardır. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın soruşturma yürütmesi için İçişleri Bakanlığı’ndan izin almasına gerek yoktur.
"MÜLKİYE MÜFETTİŞİ TEK TEK İNCELEDİ"
Çağırırlarsa, gönüllü olarak ifadeye vermeye hazırız. Çünkü bizim gizleyecek, çekinecek, saklayacak hiçbir şeyimiz yoktur. Kolaylık sağlamak, sürecin uzamasına fırsat vermemek adına izin alınmasını bile gerek görmüyoruz. Hesabını veremeyeceğimiz tek bir işlemimiz yoktur. Ancak bir hususu da kamuoyuyla paylaşmak isterim: Mesele öyle çok tartışıldı ki, devletin kendi müfettişleri geldi, baktı. Osman Gökçek’in sayfalarca sunduğu belgeleri devletin en yüksek denetim makamı olan Mülkiye Müfettişi tek tek inceledi, didik didik etti. Sonuç ortadadır: Mülkiye Müfettişleri ifadeye çağırmaya bile gerek görmemiştir. Hafta başında hazırlanan iddianamede ismimizin yer almaması, anlaşılan o ki bazı çevreleri rahatsız etmiştir. Geçtiğimiz günlerde eski dönem yolsuzluklarına ilişkin detaylı açıklamayı zaten basın toplantımda yapmıştım. Tek tek hepsini yeniden anlatmayacağım ama yapılan çifte standartlar hukuk devletinin üzerine gölge düşürmektedir.
"ADALETİ EĞİP BÜKEREK YÖNETİLEMEZ
Biz hem bu konularla ilgili hem de soruşturmayı sızdıran ve sürece siyaseten müdahil olan kişiler hakkında işlem yapılmasını bekliyorduk. Ancak ne yazık ki, tam tersine Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın bizim hakkımızda denetim görevimi yeterince yapmadığım gerekçesiyle soruşturma izni talebinde bulunduğunu öğrendik. Bu durum, adaletin terazisini şaşırtmak isteyenlerin çabasıdır. Bizim kapımız devlete de adalete de sonuna kadar açıktır. Ama kimse unutmasın: Bu ülke, adaleti eğip bükerek yönetilemez. Unutmayın; gün gelir, bu kantar herkesi tartar. Demokrasi sadece sandıkta değil, adalete güvenle yaşar. Adaleti siyasetin malzemesi yapmayın. Çünkü hukuk, bir gün herkese lazım olacaktır. Bizim kapımızı çalmak kolaydır, çünkü biz hesap vermekten korkmayız. Zor olan, kirli kapıların önüne gitmektir. Siz o kapıları atladınız."
"HARCAMA YETKİLİSİ VEYA GÖREVLİSİ DEĞİLDİR"
ABB tarafından konser soruşturması kapsamında yaşananlara ilişkin hukuki sürece ilişkin ek bilgilendirme notlarının yer aldığı bir açıklama paylaşıldı.
Açıklamada, "Savcılık tarafından görevlendirilen, geçmiş dönemin kapatılan yolsuzluk dosyalarında da görev yapan bilirkişilerin ise, bu soruşturmada hiçbir araştırma yapmadan sadece mülkiye müfettişlerinin görevlendirdiği bilirkişilerin raporunu esas aldıkları anlaşılmaktadır" sözleri dikkat çekti.
Metinde yer alan "Büyükşehir Belediye Başkanı ve Özel Kalem Müdürü hukuken harcama yetkilisi veya gerçekleştirme görevlisi değildir ve bu görevleri üstlenmeleri imkânı da bulunmamaktadır" sözleri de vurgulandı.
Hukuki sürecin yer aldığı açıklama ise şöyle:
"1- Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, bazı haber siteleri ve sosyal medya platformlarında yer alan iddiaları ihbar kabul ederek ABB tarafından 2021-2024 tarihleri arasında düzenlenen konserler ile ilgili olarak 12.11.2024 tarih ve 2024/15035 ihbar sayısı ile re'sen soruşturma başlatılmış ve hizmet alımlarının usulüne uygun olup olmadığı ve belediyenin zarara uğratılıp uğratılmadığı hususlarının araştırılması için İçişleri Bakanlığından talepte bulunulmuştur.
2- Bilahare Osman Gökçek tarafından İçişleri Bakanlığı’na vermiş olduğu şikayet dilekçesinde Sayın Mansur Yavaş hakkında;
* 2023 ve 2024 yıllarında ABB tarafından organize edilen konser ve etkinliklerdeki ödemelerin fahiş oranda yapılarak kamu zararına sebebiyet verdiği,
* Belediye Başkanı’nın konserlerle ilgili yaptığı basın toplantısında kamuoyuna yanlış bilgiler verdiği,
* Organizasyonlarda çalıştırılan personelle ve irsaliyelerle ilgili sahte dokümanlarla kamuoyunun yanıltıldığı,
* Seçim kampanyasını yürüten firmalara konser ihalelerini verdiği,
* Gerek konser ihalelerini yapan görevliler, gerekse ihaleleri kazanan firmaları korumaya yönelik çabalar içine girdiği iddialarında bulunmuştur.
3- İçişleri Bakanlığı tarafından “Ankara Büyükşehir Belediyesince düzenlenen etkinlikler ile ilgili yukarıdaki iddialara istinaden ilgililer hakkında araştırma/ön inceleme yapılması” onayı verilmiş ve mülkiye müfettişleri görevlendirilmiştir.
4- Mülkiye Müfettişleri tarafından yapılan soruşturma sonucunda, 31.01.2025 tarih ve 62/2, 119/5 sayılı Ön İnceleme Raporu ile 17.02.2025 tarih ve 62/3,119/6 sayılı Tevdi Raporu düzenlenerek İçişleri Bakanlığına sunulmuştur.
5- Mülkiye Müfettişleri tarafından 4483 sayılı Kanuna göre düzenlenen ön inceleme raporu ile ABB tarafından 2021-2024 yılları arasında düzenlenen yüzlerce etkinlikler kapsamında gerçekleştirilen 32 adet konser ile ilgili olarak hizmet alımlarının mevzuata uygun olmadığı ve piyasa rayiçlerinin üzerinde gerçekleştiği iddiası ile olarak Kültür ve Sosyal İşler Dairesi Başkanı, Eski Başkan Vekilleri ve Şube Müdürlerinden oluşan 6 kamu görevlisi hakkında “görevlerini kötüye kullandıkları” kanaati ile soruşturma izni verilmesi talep edilmiş ve dosya Ankara Valiliğine gönderilmiştir.
6- Valilik tarafından adı geçen görevliler hakkında verilen soruşturma izni kararı, yapılan itirazlar üzerine Bölge İdare Mahkemesi tarafından incelenmiş ve kesinleşmiştir.
7- Kesinleşen kararı takiben dosya Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmiş, ancak savcılıkça herhangi bir somut bilgi ve belge ortaya konulmadan suçun vasfını değiştirerek ilgililer hakkında “nitelikli zimmet” iddiası ile 08.10.2025 tarihli iddianame düzenlenmiştir.
8- Esasen, mülkiye müfettişleri tarafından düzenlenen ön inceleme raporunda “görevin kötüye kullanıldığı” iddiası, kamu zararının oluştuğu gerekçesine dayanmaktadır.
Kamu zararı oluştuğu iddiası ise, mülkiye müfettişleri tarafından bilirkişi olarak görevlendirilen “bir ilçe gençlik ve spor müdürü, bir defterdarlık muhasebe uzmanı ve bir il gençlik ve spor müdürlüğü memurundan” oluşan heyetin raporuna dayanmaktadır. Oysa kanun ile bilirkişi, “çözümü uzmanlığı, özel veya teknik bilgiyi gerektiren hâllerde oy ve görüşünü sözlü veya yazılı olarak vermesi için başvurulan gerçek veya özel hukuk tüzel kişisi” olarak tanımlanmıştır. Dolayısıyla adı geçenler, iddia konusunda görüş bildirecek nitelikte bilirkişi sayılamayacakları açıktır. Diğer yandan, adı geçen bilirkişiler, belediyemiz tarafından düzenlenen etkinliklerin niteliği, kapasitesi ve büyüklüğü dikkate alınarak benzer etkinlikler araştırılmadan rapor düzenlemiş olmaları raporun sağlıklı olmadığını göstermektedir.
Savcılık tarafından görevlendirilen, geçmiş dönemin kapatılan yolsuzluk dosyalarında da görev yapan bilirkişilerin ise, bu soruşturmada hiçbir araştırma yapmadan sadece mülkiye müfettişlerinin görevlendirdiği bilirkişilerin raporunu esas aldıkları anlaşılmaktadır.
Hakkında ön inceleme yapılanların gerek ön inceleme aşamasında gerekse soruşturma aşamasında, belediye tarafından düzenlenen konser etkinliklerinin benzer büyüklükte ve kapasitedeki özel sektör tarafından yapılan Tarkan Konseri ile Bakanlık tarafından yapılan Kültür Yolu Konseri maliyetleri ile karşılaştırılması talepleri göz ardı edilmiştir. Dolayısıyla soruşturma yapılanlar hakkında lehe deliller toplanılmamıştır.
9- Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından belirli çevrelerin yürüttüğü iftira ve algı kampanya sonucunda, Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur YAVAŞ ve Özel Kalem Müdürü Nevzat UZUNOĞLU hakkında “görevi kötüye kullanma ve görevi ihmal” iddiası ile İçişleri Bakanlığından ön inceleme yapılmasının talep ettiği yine aynı çevrelerden öğrenilmiştir.
Bu talep, hukuki değildir.
* İçişleri Bakanlığı tarafından verilen ön inceleme onayında iddia konusu ile “ilgili tüm görevliler” hakkında soruşturma yapılması istenmiştir.
* Mülkiye Müfettişlerince yürütülen soruşturma sırasında, Büyükşehir Belediye Başkanı ve Özel Kalem Müdürünün “yazılı ve sözlü herhangi bir dahli tespit edilmemiş” ve “bu nedenle ifadelerine ya da bilgilerine dahi başvurulmamıştır.”
* Diğer yandan, Savcılık tarafından yürütülen soruşturma sonucunda düzenlenen “iddianamede de görevin kötüye kullanıldığı ya da görevin ihmal edildiği yönünde herhangi bir somut delil, bilgi ve belge ortaya konulmamıştır.”
* 2021-2024 tarihleri arasında düzenlenen ve soruşturma konusu yapılan etkinlikler ile ilgili olarak gerek 2021-2022 ve 2023 Sayıştay Raporlarında ve gerekse 2021-2024 yıllarını kapsayan Mülkiye Müfettişleri Genel İş ve Yürütümü Teftiş Raporunda, incelenmesine rağmen mevzuata aykırılık ya da kamu zararına ilişkin bir bulgu yer almamıştır.
* Şeffaf ve hesap verilebilirliği esas alan yönetim anlayışının gereği olarak bu iddiaların belirli haber siteleri ve sosyal medya platformlarında yer alması üzerine derhal “ABB Teftiş Kurulu Başkanlığına talimat verilerek araştırma ve soruşturma yapılması” sağlanmış ve düzenlenen raporda ise, herhangi bir suç ve kamu zararı tespiti yer almamıştır. Dolayısıyla görevin kötüye kullanıldığı ya da ihmal edildiği iddiası asılsızdır.
* Büyükşehir Belediye Başkanı ve Özel Kalem Müdürü hukuken harcama yetkilisi veya gerçekleştirme görevlisi değildir ve bu görevleri üstlenmeleri imkânı da bulunmamaktadır.
* Adli ve idari yargıda, somut olarak dahli tespit edilmeyen harcama yetkili olmayan görevlilerin sorumlu tutulamayacakları yönünde içtihat oluşmuştur. Önceki Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı hakkında yapılan şikayetlerde imzası olmadığı gerekçesiyle soruşturma izni dahi istenilmeden işleme konulmama kararı verilmiştir. (Örnek; Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı 2021/87942 Soruşturma No, 2021/72887 Karar No).
* Benzer şekilde önceki Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı hakkında yapılan şikayetlerde Belediye Başkanının imzasının olmadığı durumlarda doğrudan işleme konulmama kararı verilmiş ve yapılan itirazlar reddedilmiştir (Örnek; Danıştay 1. Dairesi 2022/427 E., 2022/594 K., Danıştay 1. Dairesi 2022/214 E., 2022/62 K. No)
* Özetle, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından lehe olan hiçbir hukuki düzenleme ile bilgi ve belge değerlendirilmeden Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur YAVAŞ ile Özel Kalem Müdürü Nevzat UZUNOĞLU hakkında sadece “iddia konusu olayda DENETİM GÖREVİNİN İHMALİ suçunun oluşturabileceği, bu nedenle haklarında görevlerini yapmakta ihmal gösterip göstermediklerinin tespit edilmesi gerektiği” gibi soyut ifadelerle ön inceleme yapılması talep edilmiştir. Yukarıda özetlendiği üzere, Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur YAVAŞ, üst yönetici olarak görevini yerine getirmiştir ve yapılan soruşturmada hiçbir kusur ve dahli tespit edilmemiştir. Özel kalem Müdürü Nevzat UZUNOĞLU’nun ise, görev tanımı hukuken açıktır ve bir daire başkanlığının iş ve işlemlerini amir olarak denetleme yetkisi bulunmamasına rağmen hangi gerekçe ile hangi görevini ihmal ettiği belirtilmemiştir.
10- Ankara Büyükşehir Belediyesinde geçmiş döneme ilişkin olarak “ülkemiz yolsuzluk tarihinin en ön sıralarda yer alan onlarca her türlü yolsuzluğa ilişkin suç dosyalarının üzeri örtülürken”, yürütülen algı ve iftira kampanyaları ile bu dönemde düzenlenen yüzlerce etkinlik içinde bayramlarda ve özel günlerdeki bazı konserler ile ilgili olarak idari ve adli makamların hemen harekete geçmesi düşündürücüdür.
11- Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının hukuka aykırı bu talebi ile “tozlu raflarda yıllarca bekletilen yolsuzluk dosyaları dururken soruşturmalarda seçici davrandığını” açıkça ortaya koymuştur. Siyasetin etkisi ile başlatılan bu girişim, örneklerini çokça gördüğümüz “iftiracı ve yalancı tanık yaratma sürecinin” ilk adımıdır.
12- Mansur YAVAŞ, sadece bir belediye başkanı değil, halkın gönlünde sevgiyle ve saygıyla yer alan bir devlet adamıdır. Bu kirli senaryo, halkın gücü ve “Ankara’da hâkimler var” anlayışı ile bozulacaktır."
NE OLMUŞTU?
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın soruşturması kapsamında İçişleri Bakanlığı Mülkiye Müfettişliği tarafından düzenlenen tevdii raporu, MASAK incelemesi, Sayıştay incelemesi ve bilirkişi raporlarına göre, ABB'de 32 konser hizmet alımında idarenin, 154 milyon 453 bin 221,60 lira zarara uğratıldığı öne sürülmüştü.
Soruşturma kapsamında 23 Eylül'de aralarında eski belediye bürokratlarının ve şirket yetkililerinin de bulunduğu 14 kişi, "görevi kötüye kullanma" ve "ihaleye fesat karıştırma" suçlamalarından gözaltına alınmıştı.
Emniyetteki işlemlerin ardından Ankara Adliyesi'ne getirilen kişiler, soruşturmayı yürüten cumhuriyet savcısına ifade verdikten sonra sulh ceza hakimliğine sevk edilmişti.
Gözaltındakilerden 5'i çıkarıldıkları nöbetçi sulh ceza hakimliği tarafından, "zimmet" ve "kamu kurum veya kuruluşların ihalesine fesat karıştırmak" gerekçesiyle tutuklanırken, 9 kişi ise adli kontrol şartıyla serbest bırakılmıştı.
Soruşturma tamamlanarak 5'i tutuklu 14 kişi hakkında "nitelikli zimmet" suçlamalarından 7 yıl 6 aydan 31 yıl 6 aya kadar hapis istemiyle iddianame hazırlanmıştı.
Hazırlanan 59 sayfalık iddianame, Ankara 34. Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderilmişti.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı ise dün akşam saatlerinde soruşturma kapsamında, ABB Başkanı Mansur Yavaş ve Özel Kalem Müdürü Nevzat Uzunoğlu hakkındaki iddiaların "görevi kötüye kullanma" ve "denetim görevini ihmal" olduğu savunularak İçişleri Bakanlığı'ndan soruşturma izni talep etmişti.
10720,36%-0,06
41,81% 0,21
48,58% 0,39
5396,00% 1,10
8923,84% -1,56