Yargıtay 3. Ceza Dairesi’nin, Gezi Davası hükümlüsü Türkiye İşçi Partisi (TİP) Hatay Milletvekili Can Atalay hakkındaki skandal kararı gündemdeki yerini koruyor.
‘SON OLAYDA ÇIKMIŞ BİR PROBLEM DEĞİL’
Beraberindeki heyet ile birlikte Afyonkarahisar’a giden ve Vali Kübra Güran Yiğitbaşı tarafından karşılanan Akarca şeref defterini imzaladıktan sonra gazetecilerin sorularını cevapladı.
Akarca, bir gazetecinin TİP Hatay Milletvekili Can Atalay’ı kast ederek “Anayasa Mahkemesi’nin son kararıyla ilgili bir ikilem var, bu konuyla ilgili neler söyleyeceksiniz?” sorusu üzerine şunları dedi:
“Anayasa Mahkemesiyle bu sadece son olayla ilgili olarak ortaya çıkmış bir problem değil. Yani aşağı yukarı 5-6 yıldır süregelen bireysel başvuru yolunun incelenmesindeki yorum farklılığından ve Anayasa’nın durumundan kaynaklanan ve ciddi anlamda derin görüş aykırılıklarımız olduğu bir gerçek.”
NE OLMUŞTU?
Gezi Davası tutuklusu Can Atalay TİP’ten Hatay Milletvekili seçilmesinin ardından “milletvekili seçilmesi nedeniyle hakkındaki yargılamanın durması ve tahliye edilmesi” talebi Yargıtay 3. Ceza Dairesi’nce reddedilmişti.
Bunun üzerine Atalay’ın avukatları yargılamada durma kararı verilmesi ve tahliye talebinin reddedilmesi nedeniyle Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuruda bulunmuştu.
Bu arada, Yargıtay 3. Ceza Dairesi, Gezi Parkı davasında Can Atalay’a verilen 18 yıl hapis cezasını onamıştı. Anayasa Mahkemesi Genel Kurulu, 12 Ekim’de başvurunun görüşülmesini, bir üyenin dosyaya hazırlanamadığını belirtmesi üzerine ertelemişti.
Anayasa Mahkemesi, 25 Ekim’de yaptığı toplantıda ise oy çokluğuyla Can Atalay’ın “seçilme hakkı” ve “kişi hürriyeti ve güvenliği hakkı” yönlerinden hak ihlali olduğuna hükmetmişti.
13. Ağır Ceza Mahkemesi ve Yargıtay 3. Ceza Dairesi bu karara da uymamıştı. Daire bir de kararı veren AYM üyeleri hakkında suç duyurusunda bulunmuştu.
Bunun üzerine Atalay’ın avukatları yine AYM’nin yolunu tutmuştu. AYM bir kez daha Atalay için hak ihlali kararı vererek, Yargıtay ve alt mahkemelerin kararı denetleme yetkisi bulunmadığına hükmetmişti. 13. Ağır Ceza Mahkemesi ve Yargıtay 3. Ceza Dairesi de bu karara da uymamıştı. (AA)
