Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar’ın tutukluluğunun devamına karar verildi. Ancak verilen kararın gerekçe bölümünde yer alan delillerin, dosyada bulunmadığı yönündeki açıklamalar kamuoyunda dikkat çekti.
Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar, tutukluluk halinin devamına karar verilen dosyada, karara gerekçe gösterilen kayıtların bulunmadığını ifade etti. Karalar, dosyada kendisiyle ilgili tape kaydı, bilirkişi raporu, MASAK raporu ve aleyhine herhangi bir HTS kaydı olmadığını belirtti.
Zeydan Karalar, tutukluluğunun devamına ilişkin karara dair açıklamasını sosyal medya hesabından yaptı. Karalar açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
“Tutukluluğumun devamına dair kararda ‘tape kayıtları, bilirkişi raporu, HTS kayıtları, Masak raporu’ kuvvetli suç şüphesi delili olarak gösterildi. Oysa dosyada benimle ilgili tape kaydı yok, bilirkişi raporu yok, Masak raporu yok, benimle ilgili ve aleyhe HTS kaydı da yok. Karara gerekçe gösterilen bu kayıtları mahkemeye sunduğumuz dilekçe ile talep ettiysek de henüz yanıt alamadık. Kamuoyunun takdirine bırakıyorum.”
Karalar’ın açıklamasında özellikle dikkat çektiği nokta, mahkeme kararında gerekçe olarak sıralanan delillerin, dosya içeriğinde yer almaması oldu. Karalar, mahkemeye sunulan dilekçelerde bu kayıtların talep edilmesine rağmen henüz kendilerine herhangi bir yanıt verilmediğini de vurguladı.
Zeydan Karalar’ın avukatları Battal Özer ve Sertaç Köse de, tutukluluk halinin devamına ilişkin verilen karara gerekçe gösterilen kayıtların birer örneğinin kendilerine verilmesi talebiyle İstanbul 1. Ağır Ceza Mahkemesi’ne dilekçe sundu. Avukatlar, mahkeme kararında yer alan tape kayıtları, bilirkişi raporları, HTS kayıtları ve MASAK raporlarının dosyada bulunmadığını belirterek, bu belgelerin taraflarına iletilmesini talep etti.
Mahkemenin tutukluluk halinin devamı yönündeki kararında ise şu ifadeler yer aldı:
“CMK'nın değişik 101/1. madde koşulları, suçun vasfı ve mahiyeti, mevcut delil durumu. Sanıkların suç işlediklerine dair kuvvetli suç şüphesinin bulunduğu somut delillerin (tape kayıtları, bilirkişi raporu, HTS kayıtları) öngörülen ceza miktarına göre tutuklama tedbirinin ölçülü olduğu ve kaçma şüphelerinin bulunduğu, adli kontrol tedbirinin orantılık ilkesi gereği yeterli olmayacağı, bu aşamada delillerin tam olarak toplanmadığı, tutuklama nedenlerinin varlığı göz önüne alınarak (sanıklar ve müdafilerinin tüm tutukluluğa itiraz dilekçelerinin reddi ile) sanıklar ve Zeydan’ın... Tutukluluk halinin devamı yönündeki kararın CMK 107/1. maddesi uyarınca sanıkların bir yakınına veya belirlediği bir kişiye haber verilmesine, kararın sanığa tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ya da zabıt katibine bulunacak beyanın dilekçeye geçirilmesi suretiyle CMK'nın 263. maddesi gereği tutuklu bulunduğu ceza infaz kurumu ve tutukevi müdürüne beyanla bulunmak suretiyle ya da bu hususta dilekçe vererek İstanbul Ağır Ceza Mahkemesine itirazı kabul olmak üzere karar verilmiştir.”
Karar metninde kuvvetli suç şüphesine dayanak olarak gösterilen delillerin dosyada bulunmadığı yönündeki itirazlar ve avukatların mahkemeye sunduğu dilekçeler, tutukluluğun hukuki gerekçeleri konusunda tartışmaları beraberinde getirdi.
14229,41%0,33
42,80% 0,17
50,14% -0,07
5972,47% 0,30
9632,85% 0,24