Duruşma için tutuklu sanıklar yoğun güvenlik önlemleriyle birlikte Diyarbakır Adliyesi'ne getirildi. Dosyanın kapsamlı ve tarafların sayısının fazla olması nedeniyle, muhtemel olayların önüne geçilebilmesi için duruşma salonunda, önünde ve adliye çevresinde gerekli güvenlik önlemlerinin alınması için müzekkere yazan mahkemenin talebi üzerine dün adliyenin çevresi bariyerlerle kapatıldı.
Adliyeye giriş tek noktadan gerçekleştirilirken, gelenler çanta ve benzeri eşyaları kontrol edilip, üst aramalarının ardından içeri alındı. Ambulans ekiplerinin de hazırda bekletildiği adliye çevresinde trafik polisleri araçların geçişini kontrol ederken, motosikletli Yunus timleri de devriye görevi yürüttü.
Duruşmada, tutuklu sanıklar amca Salim Güran, anne Yüksel Güran, ağabey Enes Güran ve Narin'in cesedini taşıyan komşuları Nevzat Bahtiyar, hakim karşısına çıktı. Amca Salim Güran duruşma salonuna iki infaz koruma memuru ile birlikte girdi.
AĞABEY BARAN GÜRAN MÜŞTEKİ OLARAK KABUL EDİLMEDİ
Mahkemeye Güran ailesi ile yakınları, Yüksel ve Enes Güran'ın 8 avukatı, Salim Güran ve Nevzat Bahtiyar'ın da 1'er avukatı ile baba Arif Güran, Diyarbakır Barosu'ndan 30 avukat ve Diyarbakır Baro Başkanı Avukat Abdülkadir Güleç ile önceki başkan Avukat Nahit Eren, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı vekilleri, Türkiye Barolar Birliği Başkanı Erinç Sağkan, AKP Milletvekili Suna Kepolu Ataman, CHP milletvekilleri Sezgin Tanrıkulu, Asu Kaya, Türkan Elçi, DEM Parti milletvekilleri Adalet Kaya, Meral Danış Beştaş, Ceylan Akça Cupolo da katıldı.
Duruşmaya müşteki sıfatıyla katılan baba Arif Güran salona girince ağladı. Ağabey Baran Güran ise tanık olduğu için müşteki olarak kabul edilmedi.
NEVZAT BAHTİYAR: BASKI ALTINDA DEĞİLİM
Duruşma Nevzat Bahtiyar'ın ifadesiyle başladı. Bahtiyar'ın ifadesindeki, "Salim çağırdı, yaya olarak yanına gittim. Evin üstüne gittim, Arif Güran’ın ahırına gittim. Başka kimse yoktu. Sadece Salim ve ben vardık. Başka kimseyi görmedim. Salim'in yanında arabası yoktu” sözleri okundu.
Hakim Bahtiyar'a "Baskı altında mısın?" sorusunu yöneltti. Nevzat Bahtiyar, "Baskı altında değilim, suçu kabul etmem için kimse bana teklifte bulunmadı. Cezaevinde kimse yanıma gelmedi" dedi.
Hakim: Abine Ali Rıza Güran tarafından teklif geldi mi tarla verelim diye?
Nevzat Bahtiyar: Evet öyle teklif geldi. Kardeşim geldi bana söyledi ama bana kimse gelip teklifte bulunmadı
Hakim: Güran ailesi şunu söylüyor; Sen Narin'e para verip kendine alıştırmışsın sonra da öldürmüşsün doğru mu?
Nevzat Bahtiyar: Doğru değil.
Hakim: Narin patika yoldan evine gitmek için senin evinin önünden geçmesi gerekiyormuş öyle mi?
Nevzat Bahtiyar: benim evin oradan da geçer başka yerden de
Hakim: Senle Güran ailesi arasında husumet var mı?
Nevzat Bahtiyar: Hayır
- 15:27- 15:35 arasında silah yanında mıydı? 4 kişi de baz istasyonunda yan yana görünüyorsunuz. Bu kadar kısa sürede mi seni silahla tehdit etti?
Nevzat Bahtiyar: Evet o sırada tehdit etti.
Hakim: Salim'in üzerinde ne vardı?
Nevzat Bahtiyar: Hatırlamıyorum
Hakim: Çıplak mı?
Nevzat Bahtiyar: Hatırlamıyorum
Savcı: Salim Güran o gece Narin'in naaşının yanına gidiyor.
Nevzat: Bilmiyorum.
Savcı: 17:46'da sen Salim’i aramışsın. Neden aradın?
Nevzat Bahtiyar: Ben aramadım.
Savcı: Whaatsapp'tan aramışsın
Nevzat Bahtiyar: Aramadım
Hakim: Peynir almaya mı gittin o saatte?
Nevzat Bahtiyar: Peynir aldım
Savcı: 25 kilo bir kızı tek başına mı taşıyarak dereye götürdün?
Nevzat Bahtiyar: Tek başına gittim.
Savcı: İpi nerden aldın?
Nevzat Bahtiyar: Oradan buldum
Savcı: Dağ başında nasıl buldun?
Nevzat Bahtiyar: Narin’in çantasından buldum.
"SALİM BANA 'NARİN'İ KAYBET' DEDİ"
Gazeteci Emrullah Erdinç’in aktardığına göre, Nevzat Bahtiyar ile hakimin diyalogları şu şekilde:
Hakim: HTS kayıtlarına göre soruyorum; 15.08 sen Salim ile buluşuyorsun 15.15'te Narin geliyor. 15.08'te senin yanında ise Yüksel Güran ile nasıl ilişkiye giriyor? Zaman tutmuyor.
Nevzat Bahtiyar: Ben Salim’i sadece evimin bahçesinde sulama yaparken 10-15 dakika sonra yukaradan gelirken gördüm. Salim eve girdiğimde bana sadece ‘Narin'i kaybet’ dedi.
Nevzat Bahtiyar: Narin'i evin içine koyduğumda, bizim evin üstü yüksekti tepede Yüksel'i gördüm eli yüzünde bana bakıyordu.
Enes’i hiç görmedim.
Hakim: Narin'in nasıl öldüğünü biliyor musun?
Nevzat Bahtiyar: Bilmiyorum, boğulmuştur.
Hakim: Salim ile Yüksel senin anlattığına göre iştirak halinde Enes bu işin neresinde?
Nevzat: Hiçbir yerinde.
Hakim: Eksik bölümler var, açıkla.
Nevzat Bahtiyar: Salim bana ‘Dereye parça parça at’ dedi.
Hakim: Salim sana parçala demiş neden yapmadın?
Nevzat Bahtiyar: Yapamadım.
Hakim: Neden taş koydun?
Nevzat Bahtiyar: Öyle istedim.
Hakim: Neden taş koydun, Salim sana at dedi çuvalla atsan gidecekti ceset.
Nevzat Bahtiyar: Korktum, öyle yaptım. Benim oraya çuvalı taşıdığımı sadece Salim ve Yüksel biliyordu.
Hakim: Cesedi bıraktıktan sonra ne yaptın?
Nevzat Bahtiyar: Baldızımın evine gittim.
Hakim: Çok soğukkanlısın, hem korktum diyorsun hem de soğukkanlı hayatına devam ediyorsun bu bana inandırıcı gelmiyor. Daha önce birini öldürdün mü? Buna cevap vermeyebilirsin.
Nevzat Bahtiyar: Hayır, öldürmedim.
Hakim: O zaman baldızına neden peynir almaya gittin? İtirafta bulununcaya kadar kimseye anlatmadın değil mi?
Nevzat Bahtiyar: Anlatmadım
Hakim: Sonra neden konuştun?
Nevzat Bahtiyar: Vicdanım.
"SİLAHLA TEHDİT ETTİ"
Hakim: Daha önce böyle bir şey yaptın mı? Bu soğukkanlılık nerden geliyor? Salim Güran seni tehdit etiğinde yanında silahı var mıydı?
Nevzat Bahtiyar: Beni tehdit ettiği için yapmak zorunda kaldım. Silah ile beni tehdit etti. Oğlun Muhammed’in kafasına ve senin kafana sıkarım dedi. Ben de korktum.
Hakim: Ceset bulunmadan önce neden konuşmadın
Bahtiyar: Korktum
Hakim: Kan izi var mıydı
Bahtiyar: Kan yoktu. Boğmuş olabilir. Cesedi parçalayamadım. Suya koyup üstüne bir taş koydum
Hakim: Cinayeti neden itiraf ettin
Bahtiyar: Vicdanım el vermediği için itiraf ettim
"YÜKSEL'İ GÖRDÜM, AĞLIYORDU"
Hakim: Evde Enes ve Yüksel’i gördün mü
Nevzat Bahtiyar: Yok görmedim. Salim dışarı çıktı, battaniye getirdi. Ben evde yalnızdım kimseyi görmedim. Sonra Salim ile battaniyeye sardık Ardından da benim arabanın yanına gittik o sırada kimse bizi görmedi. Kırmızı arabama koydum. O sırada Yüksel’i gördüm yukardan, ağlıyordu.
Hakim: Sen battaniyeye sardıktan sonra Salim ne yaptı?
Nevzat Bahtiyar: O da araba ile çıktı
Hakim: Tekrar soruyorum, ahıra ne zaman gittin?
Nevzat Bahtiyar: Battaniyeden çuvala koymak için ahıra gittim. Salim planlamadı benim aklıma geldi. Ben çuvala koydum.
Hakim: Narin’in kıyafetleri üstünde miydi?
Nevzat Bahtiyar: Evet, siyah tişört vardı ve çanta vardı.
Hakim: Salim’in arabasından çıkan DNA var. Arabasında, battaniyede ıslaklık var mı?
Nevzat Bahtiyar: Bilmiyorum, hatırlamıyorum.
Gazeteci Rojda Altıntaş'ın aktardığına göre, Nevzat Bahtiyar'ın ifadesi hakim ve savcının sorularıyla devam ediyor.
Savcı: Olay günü baz bilgilerine göre, 4’ünüz aynı yerdesiniz. 8 dakikalık süreçte mi seni tehdit etti?
Nevzat Bahtiyar: Evet. Beni silahla tehdit etti. 'Bu cesedi yok edeceksiniz, yoksa senin oğlunun kafasına senin gözünün önünde sıkarım' dedi.
Mahkeme Başkanı: Senin iddiana göre cinsel ilişki sırasında olay olmuştu. Kıyafetler nasıldı?
Nevzat Bahtiyar: Hatırlamıyorum.
Mahkeme Başkanı: Salim de senin gibi soğukkanlı mıydı?
Nevzat Bahtiyar: Hatırlamıyorum.
Savcı: Salim Güran’a 17.46’da senden bir çağrı var. 41 saniye görüşmüşsünüz.
Nevzat Bahtiyar: Görüşmedik.
Hakim: HTS kayıtlarına göre 15.08 sen Salim ile buluşuyorsun. 15.15'te Narin geliyor. 15.08'te senin yanında ise Yüksel Güran ile nasıl ilişkiye giriyor? Zaman tutmuyor.
Nevzat Bahtiyar: Ben Salim’i sadece evimin bahçesinde sulama yaparken 10-15 dakika sonra yukarıdan gelirken gördüm. Salim ile eve girdiğinde bana sadece "Narin'i kaybet" dedi.
"SALİM'İN ARABASINDAKİ BATTANİYE ISLAK MIYDI?"
Hakim: Narin’in kıyafetleri üstünde miydi?
Nevzat Bahtiyar: Evet, siyah tişört ve çanta vardı.
Hakim: Salim’in arabasından çıkan DNA var. Arabasında, battaniyede ıslaklık var mı?
Nevzat Bahtiyar: Bilmiyorum, hatırlamıyorum.
Savcı ve hakimin sorularının ardından Nevzat Bahtiyar çapraz sorguya alındı.
Eski Diyarbakır Baro Başkanı Nahit Eren: Narin’in cansız bedenini görünce tepkin ne oldu?
Nevzat Bahtiyar: Korktum.
Nahit Eren: Salim’e ne dedin?
Nevzat Bahtiyar: Hatırlamıyorum.
Diyarbakır eski Baro Başkanı Nahit Eren: Battaniyeyi anlatır mısın?
Nevzat Bahtiyar: Battaniyeyi kucağımda tuttum.
Nahit Eren: Salim sana nasıl yardımcı oldu?
Nevzat Bahtiyar: Battaniyenin bir ucunu ben tuttum, bir ucunu o tuttu.
Eren: İkiniz beraber mi çıktınız?
Nevzat Bahtiyar: Evet.
"SALİM'İN GELECEĞİNİ BİLİYORDUM"
Nahit Eren: İnsan suç delilini yanında bırakır mı?
Nevzat Bahtiyar: Bırakmaz ama Salim’in geleceğini biliyordum.
Nahit Eren: Yani sana söyledi mi?
Nevzat Bahtiyar: Hayır.
Nahit Eren: Peki Eğertutmaz Dersine mi geleceğini düşündün?
Nevzat Bahtiyar: Hayır.
Nahit Eren: Siz yer tespitinize gittiğinizde Narin’in bulunduğu çukurda su vardı. Sen Narin’i götürdüğün gün su altında mıydı?
Nevzat Bahtiyar: Önce su altında değildi dedi, sonra su vardı dedi.
Nahit Eren: Su nerene geliyordu?
Nevzat Bahtiyar: 50 cm falan vardı.
Nahit Eren: 38 dakikalık bir süreç var. En az 30 dakika boyunca orada sen ne yaptın? Çalıları koymadığını söyledin.
Nevzat Bahtiyar: Su o kadar yüksek değildi.
Nahit Eren: Elbiselerini çıkardın mı?
Nevzat Bahtiyar: Hayır.
Nahit Eren: Birbirimizi iyi anlayalım Nevzat Bey. O dereyi iyi bilir misin?
Nevzat Bahtiyar: Evet.
Nahit Eren: Orada o çukurun olduğunu biliyor muydun?
Nevzat Bahtiyar: Hayır.
Mahkeme Başkanı araya girdi: Orayı uygun görmenin sebebi neydi?
Nevzat Bahtiyar: Bilmiyorum.
Nahit Eren sormaya devam ediyor: Sen Narin’i gömünce hiç ıslanmadın mı?
Nevzat Bahtiyar: Hayır, ayağımda terlik vardı.
Nahit Eren: Pantolonun ıslanmadı mı?
Nevzat Bahtiyar: Hayır, suya hiç girmedim.
Nahit Eren: Başkan Bey sorunca battaniyeyi Salim dışarıdan getirdi dediniz. Dışarı mı çıktı, evin içinde biri mi verdi?
Nevzat Bahtiyar: Hatırlamıyorum
Eren: 15.26'da evin içindesiniz, 15.35'te dışarı çıkıyorsunuz HTS kaydına göre. Bunca şey bu kadar kısa sürede mi oldu? Battaniye, terlik ve arabaya Narin'i koymanız?
Bahtiyar: Kaç dakika sürdü, hatırlamıyorum
Eren: Narin'in çantası neredeydi?
Bahtiyar: Boynundaydı
Eren: Battaniyeyi kim sardı?
Bahtiyar: Ben sardım. Bir tarafını ben tuttum, bir tarafını Salim sardı. İkimiz birlikte evden çıktık. Salim kapının önündeki terliği gördü ve "Narin’in terliklerini de al" dedi
Eren: Battaniye nasıldı, ne renkti?
Bahtiyar: Hatırlamıyorum. Ahırımdaki oluktan aşağıya yavaşça battaniye ile birlikte attım. Sonra ahırda çuvala koyarak Narin'i arabaya koydum. Battaniyeyi dışarıya bıraktım
Eren: Neden oraya bırakmaya karar verdiniz?
Bahtiyar: Orası patika bir yoldu
Eren: 38 dakika boyunca oradasınız, delille tespitli. Narin'i oraya saklarken bacağı dışarda kalmış, hiç mi düşünmediniz bir hayvan gelir diye?
Bahtiyar: Bilmiyorum, ben hayvan yer diye düşünmedim.
"NE KONUŞTUĞUMUZU HATIRLAMIYORUM"
Nahit Eren: Salim’in telefonundaki sildiği tüm kayıtlar geri getirildi. Özellikle WhatsApp mesajları. Bir bilgin var mı?
Nevzat Bahtiyar: Bir bilgim yok.
Nahit Eren: 17.46’da onu aramışsın?
Nevzat Bahtiyar: Bilmiyorum. Sadece 15.08’de aradım.
Nahit Eren: 17.46’da konuşunca Salim sana ne dedi? 41 saniye ne konuştunuz?
Nevzat Bahtiyar: Hatırlamıyorum
Nahit Eren: Vecdi senin kardeşin mi?
Nevzat Bahtiyar: Evet.
Nahit Eren: Seni Narin’in bulunduğu sabah saat 6'da aradı mı?
Nevzat Bahtiyar: Hatırlamıyorum.
Nahit Eren: Ama 06.34'te seni aradı.
Nahit Eren: Narin’in orada saat kaçta aranmaya başlandığını duydun mu?
Nevzat Bahtiyar: Hayır.
Nahit Eren: Vecdi seni aradı mı? Son kez soruyorum.
Nevzat Bahtiyar: Hatırlamıyorum.
Nahit Eren: Vecdi, Salim ile 4 defa görüşmüş. Ama her görüşmeden önce seni arıyor. Sıralı bir arama var. Sizin köprü iletişiminiz Vecdi miydi?
Nevzat Bahtiyar: Hayır, öyle bir şey yok.
Nahit Eren: Enes senin için 'çok sinik biri, yönlendirmeye çok açıktır, Salim ona ne derse yapar' diyor. Seni köyde herkes böyle mi bilir?
Nevzat Bahtiyar: Köyde biz birbirimizi severdik.
Nahit Eren: Yüksel, kızının kaybolduğunu duyunca senin evine gidip 'Kızımı nereye bıraktıysanız getirin, bari mezarı olsun' dedi mi?
Nevzat Bahtiyar: Ben bunu bilmiyorum.
Nahit Eren: Kızın, sana Yüksel’in gelip böyle dediğini söyledi mi?
Nevzat Bahtiyar: Bilmiyorum.
"SALİM BOĞDU"
Eren'den sonra Diyarbakır Barosu avukatları Nevzat Bahtiyar'ı çapraz soruya aldı.
-Narin’i siz mi boğdunuz?
Nevzat Bahtiyar: Hayır, Salim boğdu.
-Kendisi mi söyledi?
Nevzat Bahtiyar: Evet.
Mahkeme Başkanı araya girdi: Bu soruları daha önce sorduk, tekrara düşülmemesi konusunda uyarıyorum.
-Sizinle kimse kekemsiniz diye dalga geçti mi?
Nevzat Bahtiyar: Hayır, geçmedi.
-Narin’in üvey babaannesi, eşinize 'Salim tutuklandı, Nevzat’ı da tutuklayacaklar' dedi mi?
Nevzat Bahtiyar: Hayır, eşim bilgi vermedi.
"KİMSE DUYMADI"
Enes Güran’ın avukatı, Nevzat Bahtiyar’a soruyor:
-Ahır denilen yer evinizin çatısı. Çocuğu atınca ses çıkmadı mı?-
Nevzat Bahtiyar: Hayır, kimse duymadı.
-Siz ahıra nereden giriş yaptınız?
Nevzat Bahtiyar: Pencereden girdim.
Mahkeme Başkanı: Neden pencereden girdin?
Nevzat Bahtiyar: Biri görmesin diye.
-Bunu sana Salim mi söyledi?
Nevzat Bahtiyar: Hayır.
-Siz öğlen yemek yediniz mi?
Nevzat Bahtiyar: Yedim.
-Yemekten sonra mı aradınız?
Nevzat Bahtiyar: Evet.
-Neden su ihtiyacınız oldu?
Nevzat Bahtiyar: Ağaçları sulamak için oldu.
-Evde suyunuz var mıydı? O zaman evde su kesik değildi?
Nevzat Bahtiyar: Bidonlarda su vardı.
Mahkeme Başkanı araya girdi: Evdeki musluktan su akıyor muydu?
Nevzat Bahtiyar: Hayır
ENES GÜRAN 4 JANDARMA EŞLİĞİNDE SALONDAN ÇIKARTILDI
Enes Güran, 4 jandarma eşliğinde ihtiyaç için salondan dışarı çıkarıldı. Enes dışarı çıkartılırken Nevzat Bahtiyar'a bir şeyler söyledi.
YÜKSEL GÜRAN'IN AVUKATI DA BAHTİYAR'A SORU SORDU
Enes Güran'ın avukatından sonra anne Yüksel Güran’ın avukatı Nevzat Bahtiyar’a soruyor:
-Tüm Türkiye gerçeği öğrenmek istiyor. Artık konuşun. Narin Güran 15.11’de henüz eve ulaşmadan siz yoldasınız. Narin’i alıp mı gittiniz?-
Nevzat Bahtiyar: Hayır.
-Daraltılmış baz hareketlerine göre Narin’i görmen lazım, görmedin mi?
Nevzat Bahtiyar: Hayır.
-Narin’i seviyor muydun?
Nevzat Bahtiyar: Narin’i herkes severdi, çocuklar sevilir.
-Sen seviyor muydun?
Nevzat Bahtiyar: Yani normal çocuk işte.
-Narin’in torununla sorunu var mıydı?-
Nevzat Bahtiyar: Yok.
-Narin’e hiç harçlık verdin mi?
Nevzat Bahtiyar: Hayır.
HAKİMDEN SORU
Mahkeme Başkanı, Nevzat Bahtiyar’a sordu:
-Eve girdikten sonra ne tarafa yöneldin?
Nevzat Bahtiyar: Sol taraftaydı.
-Hangi odaya girdin?
Nevzat Bahtiyar: Hatırlamıyorum.
-İddianamede belirtilen baz kayıtlarına göre, 15.22’de Salim Güran eve girdiğinde mutfağın karşısındaki boş odadaydınız. Bu doğru mu?
Nevzat Bahtiyar: Hatırlamıyorum.
-Olay günü 15.08’de Salim’i aradığınızda, Salim’in ne yaptığını sordunuz mu?
Nevzat Bahtiyar: Hayır.
-Eşiniz, Salim’in yemek yediğini, yedikten sonra suya bakacağını söylediğini belirtti.
Nevzat Bahtiyar: Hayır, öyle olmadı.
-Sizin suyunuzun şebekesi bir mi, ayrı mı?
Nevzat Bahtiyar: "Birdir."
ARİF GÜRAN: BENİ ÖLDÜRÜN ARTIK!
Nevzat Bahtiyar'ın sorgusu devam ederken baba Arif Güran tekrar fenalaştı. Güran, Nevzat Bahtiyar’a doğru dönerek, "Seni Allah’a havale ediyorum" diye bağırdı. Mahkeme Başkanı, Baba Arif Güran’ın sakinleştirilmesi için dışarı çıkarılmasını istedi. Arif Güran, Mahkeme Başkanı’na dönerek, "Beni öldürün artık" diye seslendi.
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı avukatı soruyor:
-Salim Güran ile Yüksel Güran arasındaki ilişkiyi daha önce biliyor muydunuz?
Nevzat Bahtiyar: Hayır, bilmiyordum.
-Narin bu olayı nasıl görmüş?
Nevzat Bahtiyar: Bilmiyorum.
-Ama ilişki sırasında gördüğünü mü söyledi size?
Nevzat Bahtiyar: Bilmiyorum.
Davadaki diğer sanıkların avukatları da Bahtiyar'a soru sormaya başladı:
-21 Ağustos 2024 tarihinde saat kaçta evden çıktınız?
Nevzat Bahtiyar: Hatırlamıyorum.
-Sabah saatlerinde ayrıldınız mı?
Nevzat Bahtiyar: Evet.
-Hangi araçla gittiniz?
Nevzat Bahtiyar: 23 plakalı kırmızı araçla gittik.
-Bu araç hep sizde miydi?
Nevzat Bahtiyar: Evet.
-Nevzat Bey, eşiniz 15.08'de siz Salim’i arayınca neden araçla evden ayrıldığınızı söyledi?
Nevzat Bahtiyar: O beni görmedi.
-Salim’den ne kadar korkarsınız?
Nevzat Bahtiyar: Salim ile arkadaşız.
-Salim ile korkunuz neden geçti?
Nevzat Bahtiyar: Her şey ortaya çıkınca korku da geçti.
"NARİN'İ ÇIKARTACAKTIM FIRSATIM OLMADI"
Yüksel Güran’ın avukatı Nevzat Bahtiyar’a soruyor:
-Salim’den korkuyorsan, Salim içerideyken neden itiraf etmediniz?
Nevzat Bahtiyar: Narin’i oradan çıkaracaktım, fırsatım olmadı.
Mahkeme Başkanı araya girdi: Neden Salim tutuklandıktan sonra Narin’i oradan çıkaracaktın?
Nevzat Bahtiyar: Vicdanım el vermedi.
Mahkeme Başkanı: Yakalanacağını biliyor muydun?
Nevzat Bahtiyar: Evet, yakalanacağımı biliyordum.
Yüksel Güran’ın avukatı Nevzat Bahtiyar’a soruyor:
-Varsayalım ki baz kayıtları doğru. Narin’in cansız bedenini götürdünüz. Yüksel Güran’ı gördüğünüzü söylediniz. Ancak o dakikada Yüksel evde gözüküyor.
Nevzat Bahtiyar: Bilmiyorum, öyle gördüm.
-Sizin yakalanma anınızı anlatır mısınız?
Nevzat Bahtiyar: Oğlumun evindeyken, odanın içerisinde oturuyordum.
-Jandarma gelince kapıyı mı çaldı?
Nevzat Bahtiyar: Kapı açıktı zaten.
-Jandarmayı görünce ne yaptınız?
Nevzat Bahtiyar: Oğluma adımı sordular, beni de aldılar.
"ARİF'E KIZGIN DEĞİLDİM"
Salim Güran’ın avukatı, Nevzat Bahtiyar’a soruyor:
-Çalıntı araç meselesi yüzünden son ödemenizi ne zaman yaptınız?-
Nevzat Bahtiyar: Hatırlamıyorum.
-2024 yılı içerisinde mi?
Nevzat Bahtiyar: Evet.
-Yaz ayı mıydı?
Nevzat Bahtiyar: Yazdı galiba.
-Olay anında hiç Arif’i düşündün mü?
Nevzat Bahtiyar: Yok.
-Olay esnasında Arif’e kızgın mıydın?
Nevzat Bahtiyar: Kızgın değildim.
"SALİM İLE ARAM İYİYDİ"
Salim Güran’ın avukatı, Nevzat Bahtiyar’a soruyor:
-Olaydan sonraki geceler, neden kendi evinizde uyumadınız? Her gece oğlunuzun evinde uyudunuz.-
Nevzat Bahtiyar: Ben hep köydeydim.
-Olaydan önce Salim ile aran nasıldı?
Nevzat Bahtiyar: İyiydi.
- Peki neden Salim senin 3 ay boyunca telefonlarını açmıyordu?
Nevzat Bahtiyar: Bilmiyorum.
-Hiç kahveye gider miydiniz? Bu olaydan önceki, son 3 ay içerisinde?
Nevzat Bahtiyar: Hatırlamıyorum.
-Siz para yüzünden Salim ile aranızın bozulduğunu düşünmüyor musunuz?
Nevzat Bahtiyar: Hayır.
-Salim daha önce sizi tehdit etti mi?
Nevzat Bahtiyar: Bu konuda konuşmak istemiyorum.
-Sizin ve eşinizin ailesi geniş mi, çekirdek mi?
Nevzat Bahtiyar: 8 kardeşiz.
-Eşinizin ailesi nerede yaşıyor? Korucu olanlar?
Nevzat Bahtiyar: Battal…
-Siz tehditle uğrayınca, eşinizin kardeşleri yardım etmez mi?
Nevzat Bahtiyar: Önce benim kardeşlerim gelir.
"DAHA ÖNCE BİRİNİ BOĞMAYA ÇALIŞTINIZ MI? KANITIM VAR -Daha önce birisini boğmaya çalıştınız mı?
Nevzat Bahtiyar: Hayır.
-Bir daha hatırlayın, kanıtlarımız var.
Nevzat Bahtiyar: Hayır, yapmadım
NEVZAT'TAN SONRA ENES İFADE VERDİ
Nevzat Bahtiyar'dan sonra ağabey Enes Güran' ifade verdi.
Enes Güran ifadesinde şunları söyledi:
"Malatya’dan geldim. Ayın 20’sinde eve geldim. Ertesi sabah 07.30’da uyandım. Annemi, Muhammet’i, Eren’i gördüm. Babam Arif Güran aşağı indiler. Muzaffer Güran bize eşlik etti. Daha sonra babam ve Muzaffer Batman’a gitti. Daha sonra Narin, Muhammet, Enes ve ben evdeydik. Annemin evden çıktığını fark ettim. Saat geç olunca annemi aradık, yemek hazırladı. Narin yanıma geldi. Ben sosyal medyadaydım. Narin anneme dedi ki 'Saat 13.00 oldu, camiye gideceğim.' Daha sonra Narin’i görmedim. Koltukta uzanıp yattım. Uyku esnasında biri beni aradı Malatya’dan, saat 16.00 sıralarında annemi ve Hediye’yi gördüm. 'Hoş geldin' dedim. Sonra dışarı çıktım."
Mahkeme Başkanı sordu: Telefonun yanında mıydı?
Enes Güran: Evet.
Mahkeme Başkanı: Tamam, devam et.
Enes Güran: Sonra Tahir Kaya yanıma geldi, sohbet ettik. Bakkala gittik, enerji içeceği aldık, cebimde 200 lira vardı. Ben, Muhammet ve Yağmur sohbet ediyorduk. Muhammet Kaya, Azize Kaya’nın oğlu. Sonradan Muhammet Kaya ile çeşme tarafına gittik. Daha sonra eve bıraktılar beni. Eve gidince üvey babaannem Süheyla’yı gördüm.
Mahkeme Başkanı: Saat kaçtı?
Enes Güran: Saat 17.30 sıralarıydı.
Mahkeme Başkanı: Tamam, devam et.
Enes Güran: Telefonla oynuyordum, annem abimi aramam gerektiğini söyledi. Geç geleceklerini söylediler. Sonra arkadaşlarımla sigara içiyordum.
Mahkeme Başkanı: Esrar mı, sigara mı? Diyarbakır’da esrara da düz sigara deniyor.
Enes Güran: Hayır, sigara içiyorduk.
ARİF GÜRAN 'NE İSTEDİNİZ?' DİYE BAĞIRINCA HAKİM DIŞARI ÇIKARTILMASINI İSTEDİ
Nevzat Bahtiyar'ın ifadesi devam ederken Narin Güran'ın babası Arif Güran, 'Ne istediniz kızımdan?' diye bağırdı. Hakim fenalaşan Arif Güran'ın salondan çıkartılmasını istedi.
Mahkeme Başkanı: Salim Güran’ı hiç gördün mü?
Enes Güran: Hayır, görmedim.
"OLAYIN ŞOKUNDAYIM"
Mahkeme Başkanı: Nevzat gibi senin de çelişen beyanların var, neden?
Enes Güran: Hatırlamadığım şeyler var.
Mahkeme Başkanı: Bu çelişki bir şey gizlediğinizden değil yani?
Enes Güran: Olayın şokundan, sayın hakim.
Mahkeme Başkanı: Bakkala gittiniz mi?
Enes Güran: Bakkalın oğlu bile bakkalın açık olduğunu biliyor.
"SALİM'İN KIZLARIYLA İLİŞKİYE GİRDİNMİ?"
Mahkeme Başkanı: Senin hoş olmayan bir görüntü içerisinde olduğun iddia ediliyor
Enes Güran: Hayır, kesinlikle öyle bir şey yok.
- Salim’in kızlarıyla aranda sorun var mı?
Enes Güran: Hayır.
-Onlarla bir ilişkiye girdin mi?
Enes Güran: Hayır.
Mahkeme Başkanı: Babanız Narin’in kaybolduğunu 3. bir kişiden öğreniyor, neden babanıza haber vermediniz?
Enes Güran: Narin’i aradığımda aklımda aile üyeleri yoktu, sadece Narin’in nerede olduğunu düşünüyordum."
Mahkeme Başkanı: Peki Enes, jandarmanın şöyle bir tutanağı var: Aile üyelerinin sürekli yanlış bilgi verdiği belirtilmiş. Sen böyle bir şeye şahit oldun mu?
Enes Güran: Hayır, sayın hakim.
Mahkeme Başkanı: Nevzat'tan neden şüphelenmiyorsunuz? Şüphelenmediğiniz adam neden kardeşinizi öldürsün? Narin, anneni ve amcanı öyle görmüş olabilir mi?
Enes Güran: Sayın hakim, o benim annem, bu şekilde sormanız çok kötü.
Mahkeme Başkanı: Haklısın, özür dilerim. Gerçeği ortaya çıkarmaya çalışıyorum.
Mahkeme Başkanı, adliyeye bir vatandaşın gönderdiği dilekçeden Enes’e bir soruyu okudu:
-Enes, sıcağı sıcağına kolunu ısırdıysan, cezaevinde neden kolunu ısırmadın?
Enes Güran: Çünkü babamın beni merak ettiğini biliyordum, böyle görmesini istemedim.
Mahkeme Başkanı: Ama cezaevinde sürekli telkinlerin var.
Mahkeme Başkanı: Narin’in cansız bedeni bulunduğunda köyde kadınlar birbirine girmiş. Anlatır mısın? Ben olsam sorardım, ‘Neyi biliyorsunuz?’ diye. Sen fen lisesi mezunusun, bu yaşta kepçe operatörü olmuşsun. Sence bu durum şüpheli değil mi?
Enes Güran: Kadınlar kavga ettiği sırada ben oraya koştum. Sonra beni jandarma aldı, İl Jandarma’ya götürdü.
Mahkeme Başkanı: Peki neden burada sanıksın? Düşündün mü?
Enes Güran: Bilmiyorum.
"AMCAM DA OLSA ŞÜPHELENDİM"
-Aklı başında bir çocuksun. Senin gibi zeki bir çocuğun bir konuda şüphelenmesi gerek diye düşünüyorum. Hatta kadınlara müdahale ederek delilleri karartan bir Enes görüyorum. Neden?
Enes Güran: Ben doğruyu söyleyeyim, amcam da olsa şüphelendim ama aklım Narin’deydi.
-Annenle gözaltına alındığında, annene Salim’le bir ilişkisi var mı diye sordun mu?
Enes Güran: Hayır
-Salim Güran’ın öldürme ihtimali var mı?
Enes Güran: Onu bilmiyorum.
-Nevzat’ın öldürme ihtimali var mı?
Enes Güran: Araba satışından olabilir. Büyüklerin olduğu cemaatte, babam kendisine 'o parayı nereye getireceksen getir' dedi.
-Peki Enes, babanın basın açıklamalarında 'Nevzat kim ki' diyor. Zaten Nevzat kim ki… Böyle bir insanın plan yapabileceğine kanaatin var mı?
Enes Güran: Nevzat para verip kendisini Narin’e alıştırmış olabilir.
-Bu cemaatte para konusu ne zaman oldu?
Enes Güran: Malatya’dan dönmeden iki hafta önce.
Savcı, Enes Güran’a soru sormaya başladı:
-Fen ve teknoloji lisesi mezunu musun?
Enes Güran: Evet.
-Üç tutanakta da üst üste Narin’i aradığını söylüyorsun. Senin aklı başında bir çocuk olduğunu düşünerek soruyorum. Evden çıkınca kaçta döndün?
Enes Güran: 17.30 sıraları.
-Osman Güran ile konuşmuşsunuz, 4 dakika ne konuştunuz? Şarjın azdı.
Enes Güran: 41 numara terlik istedim.
-Telefonun 18.33’te kapanmış, bize az önce 'annem yemek için babamı aramamı söyledi' dedin. Niye şarja takmadın?
Enes Güran: Şarja taktım.
-Telefonu 19.11’e kadar açmıyorsun. O sırada Narin’in kaybolduğunu fark ediyorsunuz. Kendi telefonunu neden açmıyorsun, niye tek başına annen arıyor? Kardeşin kayboldu ve telefonu almadan dışarı çıktın, öyle mi?
Enes Güran: Evet.
Enes Güran’ın avukatı iddianamedeki baz verilerini kabul etmediklerini söyleyerek itiraz etti. Savcı ve Enes Güran’ın avukatı arasında baz kayıtları üzerinden tartışma çıktı. Diyarbakır Barosu avukatları, Enes Güran’ın sorgusunun kesildiğini ve düşünmek için zaman kazandığını ifade ederek tepki gösterdi.
Mahkeme Başkanı, tartışmanın ardından sert bir şekilde konuştu. Daha sonra Enes’e yönelerek, “Ben Diyarbakırlı değilim. Sen benim babamın oğlu değilsin. Sana da Nevzat’a da eşit davranıyorum." dedi
KOLUNU NASIL ISIRDIĞINI GÖSTERDİ
Diyarbakır Barosu'ndan avukatlar, Enes’e sordu:
-Kolunu nasıl ısırdın, gösterir misin?
Enes, kolunu açarak kendisini nasıl ısırdığını gösterdi:
-Sert bir şekilde ısırdım kolumu, buradan sıkıp koltuğa bastırdım.
Diyarbakır Barosu’ndan avukatlar, Enes’e cezaevinde Eren ile görüşmesinde telkinlerde bulunup bulunmadığını sordu.
Enes Güran’ın avukatları, sorunun ikinci kez sorulduğu gerekçesiyle itiraz etti.
Mahkeme Başkanı, sorunun tekrar sorulmasında sakınca olmadığını belirtti.
Enes: Eren küçük kardeşim, kötü olayları konuşmasını istemedim.
Diyarbakır Barosu Eski Başkanı Nahit Eren, Enes’e soru sormaya başladı:
Nahit Eren: 6 defa ifade verdin, 6 ifadenin de tamamı çelişiyor. Kolluk ilk seninle ne zaman temas kurdu?
Enes Güran: 3. gün müydü, 4. müydü, o zaman bana nereye gidip geldiğimi sordular.
Nahit Eren: Sana ne zaman 'Narin kayboldu' diye sordular?
Enes Güran: Sordular.
Nahit Eren: Ne dedin?
Enes Güran: En son 16.30’da.
Nahit Eren: İnsan harekete geçmez mi?
Enes Güran: Onlara başladım demiştim. Şimdi konuşacağım olmuyor.
Nahit Eren: Konuş, konuş, konuş diye buradayız.
Enes Güran, avukatına işkenceden bahsetmesinde sakınca olup olmadığını sordu. Mahkeme Başkanı araya girdi:
-Enes, kolluk kuvvetleri tarafından işkence gördüysen, anlatabilirsin.
Nahit Eren, Enes Güran’ın avukatına sordu: "Enes, işkence gördüyse neden şikayetçi olmadınız?"
Mahkeme Başkanı: "Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulunabilirsiniz. Nahit Bey, sorununuza devam edin."
Nahit Eren, Mahkeme Başkanı’na yönelerek konuştu:
"Aile bana iki kez geldi. İşkence gördüklerini söylediler, ben de kendilerine Diyarbakır Barosu'na başvuru yapmalarını söyledim. Nasıl yapılacağını da açıkladım. Kimi dişi sökülmüş dedi, kimi anneye tazyikli su dökülmüş dedi. Ancak daha sonra işkence iddiasıyla başvuru yapmadılar. Eğer işkence yapıldıysa bunun karşısındayız."
Mahkeme Başkanı, Enes’e sordu:
-Sen, Salim’in herhangi bir kızıyla ilişkiye girdin mi? Salim seni yakalayıp dövdü mü? İddia bu."
Enes Güran: Hayır, sayın hakim.
Mahkeme Başkanı: 12 Eylül tarihinde alınan ifade işkence altında mı verildi?
Enes Güran: Evet.
Diyarbakır Barosu Eski Başkanı Nahit Eren sormaya devam ediyor:
-İstanbul Adli Tıp Kurumu’ndan döndükten sonra ilk kimin evine gittin?
Enes Güran: Hüseyin Güran’ın evine gittim.
Ne konuştunuz?
Enes Güran: Olup biteni sordu.
-İşkence altında verdiğin ifadeden soru sorabilir miyim?
Enes Güran: Evet.
-Birsen ve Melike ile görüştün mü?
Enes Güran: Bir sohbetim olmadı.
-Sana savcılıkta Birsen, Melike ve Maşallah’ın ifadelerini okutuyorlar, neden? Çünkü onlar seni 17.41’de gördüklerini söylüyor. Bunu sana neden sorduklarını biliyorsun. Bu konuyla ilgili görüşmedin mi?
Enes Güran: Hayır.
Diyarbakır Barosu Eski Başkanı Nahit Eren:
-İnsanın kardeşi kaybolsa en çok telefona ihtiyaç duyar. Neden almadın, izah eder misin?
Enes Güran: Maşallah Güran, 'Narin bizim evde yok' deyince telaşlandım. Muhammet’i Azize Kaya’nın evine gönderdim, ben de caminin orada Narin’i arıyordum. Kimse aklıma gelmedi, sadece Narin nerede diye arıyordum.
-Salim’in evine o gün hiç gitmedin mi?
Enes Güran: "Hayır, kesinlikle gitmedim."
-Gece Narin’i ararken görmedin mi?
Enes Güran: Hayır, görmedim.
Nahit Eren, ısırık konusunu tekrar sordu.
Enes Güran: "Kolumu ısırarak koltuğa bastırdım."
Mahkeme Başkanı: Salim, 'Al bu cesedi götür' dese Nevzat yapar mı?
Enes Güran: Yapmaz.
Enes Güran, annesi Yüksel Güran’a işkence edildiğini ve bu görüntülerin jandarma tarafından kendisine izletildiğini hakime iletti. Ayrıca şu an hücrede kaldığını ve ailesinin bunu bilmediğini ifade etti.
Diyarbakır Barosu Eski Başkanı Nahit Eren soruyor:
"Sabah, 'Narin diş fırçamı kullandı, bir şey olur mu?' sorusunu neden sordun?"
Enes Güran: Hayatımda ilk kez karakol ve cezaevi gördüm. Cezaevinde kötü davranıyorlar, raporu merak ettim; suçsuz olduğumuzu göstermek için.
CEZAEVİ GÖRÜNTÜLERİ SORULDU
Mahkeme Başkanı, Enes Güran’ın avukatına sordu:
-Cezaevi görüntülerini kim yayınladı?
Enes Güran’ın avukatı: Biz, ailenin güldüğü görülsün diye mi yayınlayalım?
Mahkeme Başkanı: Kim yayınladı o zaman?
ENES GÜRAN'DAN SIRTINDAKİ ÇİZİKLER HAKKINDA AÇIKLAMA
Enes Güran: Mısır tarlasında değil yıkık evdeki çivilerden dolayı sırtım çizildi
ANNE YÜKSEL GÜRAN İFADE VERDİ
Anne Yüksel Güran, 2 kadın jandarma eşliğinde duruşma salonuna getirildi.
Yüksel Güran: Türkçem çok iyi değil, Kürtçe biliyorum.
Mahkeme Başkanı: Önemli değil, Türkçe Kürtçe anlaşırız.
Yüksel Güran: İki oğlum gurbetten gelmişti, çok mutluydum. Kahvaltıyı hazırlayana kadar, aşağıda Arif, Muzaffer ile telefonda konuşuyordu. Muzaffer de kahvaltıya geldi. Son soframız güzel oldu.
Mahkeme Başkanı: Niye 'son sofra' diyorsun?
Yüksel Güran: Çünkü bize zehir ettiler.
Yüksel Güran: Narin evde koşuyordu, bana 'gelinlik al' diyordu. Allah hakkımızı bırakmasın, bırakmadılar kızıma gelinlik alayım. Bizim düğünümüz vardı, eve geldim, Muhammet bir cihaz almıştı, şarkı söylüyordu.
Mahkeme Başkanı: Siz bunları yaptığınızda telefonunuz neredeydi?
Yüksel Güran: Telefonum hep evdeydi.
Mahkeme Başkanı: Çocuklar telefonla oynadığı için mi?
Yüksel Güran: Evet. Sonra Narin acıktığını söyledi, patates kızartması istedi. İyi ki ona patates kızarttım, kızıma verdim.
Mahkeme Başkanı: Narin’in telefonu var mı?
Yüksel Güran: Hayır, yok.
Yüksel Güran: Narin beni ikna etti ve Kuran kursuna gitmek istedi. Narin o evden çıktıktan sonra ben bir daha Narin’i görmedim. Enes de gece yarısı gelmişti, ben uyumuştum. Sonra uyandığımda Enes de uyuyordu. Bir bardak su içip tekrar uyudum. Tekrar yatmaya gittiğimde Muhammet ve Eren uyanıktı ama Enes hala uyuyordu. O sırada Hediye bize geldi, bayağı oturduk. Sonra Enes’in telefonu iki kez çaldı, kalktı, arkadaşıyla konuştu. O arada Enes çıktı.
Mahkeme Başkanı: Hediye geldiğinde Enes evde miydi?
Yüksel Güran: Hediye ikinci kez geldiğinde Enes uyuyordu. Enes’in telefonu çalınca uyandı. Enes gittikten sonra da biz bayağı oturduk. Saatleri bilmiyorum.
"SONRADAN AKLIMA GELDİ SALMİ'İ GÖRMÜŞTÜM
Yüksel Güran: Komutan bana Salim’i görüp görmediğimi sormuştu. Sonradan aklıma geldi, ben Salim’i görmüştüm.
Mahkeme Başkanı: Konuştunuz mu?
Yüksel Güran: "Yemin ederim konuşmadık."
Mahkeme Başkanı: Nevzat’ı gördün mü?
Yüksel Güran: Hayır.
Mahkeme Başkanı: Evin etrafında ya da dışarı çıkarken görmediniz mi?
Yüksel Güran: Hayır, yemin ederim görmedim.
"ENES'İN İÇTİĞİ SADECE SİGARA MIYDI?
Mahkeme Başkanı: Diyarbakır’da sigara bizim bildiğimiz sigara gibi anlaşılmayabilir. Burada 'sigara içiyorum' demek, esrar içiyorum anlamına gelebilir. Emin misin Enes’in içtiği sadece sigara mıydı?
Yüksel Güran: Sigaraydı.
Mahkeme Başkanı: Nevzat Bahtiyar’ın eşinin ifadesine göre, akşam 19.00 civarında gidip 'kim kızımı götürdüyse bari mezarı olsun' demişsiniz. Doğru mu?
Yüksel Güran: Hayır, doğru değil. Narin’in kaybolacağı aklımızın ucuna bile gelmemişti. Ben öğlen oraya gitmediğini bilmiyordum. Narin’in camiden sonra bir yere gitmediğini düşünmemiştim. Hediye’yi aradım, kızların daha gelmediğini söyledi. Aklıma halası geldi, onun kapısını çaldım. Caminin inşaat olması nedeniyle çok korktum, kafasını bir yere mi vurdu diye. Daha sonra Narin’i akşam 18.00 sıralarında gördüklerini söyleyince rahatladım. Her tarafı aramaya başladık. Nevzat’ın eşi de benimle birlikte Narin’i aramaya başladı. Bütün köy Narin’i arıyorduk. Sonra kim jandarmayı aradı bilmiyorum. Sonra dünya başımıza yıkıldı.
Mahkeme Başkanı: Yani Narin’i sen öldürmedin mi?
Yüksel Güran: Yemin ederim öldürmedim, ben kızımı nasıl öldüreyim.
Mahkeme Başkanı: Salim mi öldürdü?
Yüksel Güran: Hiç aklıma gelmedi.
Mahkeme Başkanı: Nevzat mı öldürdü?
Yüksel Güran: Belli olmuyor mu?
Mahkeme Başkanı: Kadınlar kavgasından haberin var mı?
Yüksel Güran: Hayır, ben ambulansın içerisindeydim. Kimseyi görmedim, sadece televizyonda duydum.
Mahkeme Başkanı: Jandarma, neden Enes’i koruduğunu düşünüyor?
Yüksel Güran: Ben lavaboya gittim. Sonra komutan bize geleceğini söyledi. İkinci gün tekrar geldi. Komutan, 'Enes’i s…' diye küfür etti. Ankara’dan bir mafya ile beni tehdit ettiler. O yüzden çocuklarıma bir şey olacak diye korkuyorum.
Mahkeme Başkanı: Narin’i Enes öldürse, Enes’i teslim eder misin?
Yüksel Güran: Yemin ederim, teslim ederim. Engelli kızım bana bir gün 'anne' diyemedi. 5 oğlum 1 kızım vardı, Narin başkaydı, hepimiz ona ölüyorduk.
Mahkeme Başkanı: Adını o yüzden mi Narin koydunuz?
Yüksel Güran: Evet, hepimiz Narin için ölüyorduk.
Mahkeme Başkanı: Oğlun Enes’in bir kızla, bir erkekle, bir hayvanla ilişkisini gördün mü?
Yüksel Güran: Hayır, öyle bir şey yok.
"SALİM AİLENİN REİSİ MİDİR"
-Salim ailenin reisi midir?
Yüksel Güran: Salim kendi evinin, Arif kendi evinin reisidir.
-Nevzat iftira mı atıyor?
Yüksel Güran: Evet.
-Neden?
Yüksel Güran: Allah’tan korkmuyor. Ben Narin’in katilini istiyorum. Narin’e kefen giydirdiler.
Yüksel Güran, elini göğsüne vurarak, Nevzat Bahtiyar’ı gösterdi. Güran, "Namusuma leke sürdüler. Beni burada asın. Bunun yüzüne bakın. Beni artık öldürün," dedi.
Savcı: Enes ikinci kez nakavta çıktı
Savcı, Yüksel Güran’a Enes’in 'Hediye Güran' ifadesini ifadesini sordu.
Yüksel Güran: Enes yanlış söylemiş.
Savcı: Enes yalan söylüyor yani?
Yüksel Güran: Hayır.
Savcı: Enes ile Hediye karşılaştı mı?
Yüksel Güran: Enes görmediğini söylüyor.
Diyarbakır Barosu avukatlarından Yüksel Güran’a: Nevzat Bahtiyar’ın evine giderken eşi ile karşılaştınız mı?
Yüksel Güran: Ben Narin’i arıyordum, o da arkamdan gelip beni teselli ediyordu.
-‘Hanginiz kızımı götürdü?’ diye bir söyleminiz oldu mu?
Yüksel Güran: Hayır.
Diyarbakır Eski Baro Başkanı Nahit Eren, Yüksel Güran’a sordu:
-Daha önce böyle bir duruşma gördünüz mü?
Mahkeme Başkanı araya girerek "Ben görmedim, o nasıl görsün" dedi
Nahit Eren: 50’ye yakın baro başkanı da burada. Hepimiz Narin için buradayız.
Yüksel Güran, ağlamalı bir ses tonu ile "Allah hakkını bırakmayacak" diye konuştu.
Nahit Eren: Senin bir kızın öldü, diğerini öldürdüler.
Yüksel Güran: Beni de öldürdüler.
Nahit Eren: Ben senin vicdanına sesleniyorum. Bu dosyayı görüyor musun? Ben otopsisine girdiğimden beri, bu etiketleri evdeki kızlarım yaptı. Narin’in katilleri çıksın diye.
"EŞARP NEREDE?"
Diyarbakır Baro Eski Başkanı Nahit Eren'den Yüksel Güran’a, "Sen ifadende mor eşarptan bahsettin. O eşarp nerede?" diye sordu.
Yüksel Güran: İmam buna benzediğini söyledi, ben de emin değildim.
-O eşarp nerede?
Yüksel Güran: Şu anda da evdedir.
-Sen nerede buldun?
Yüksel Güran: İmam bize geldi, Narin’in üzerinde mor etek ve mor eşarp olduğunu söyledi. Desteden sonra eteği ve eşarbı çıkarttığını söyledi.
Nahit Eren: Son kez vicdanına sesleniyorum.
Yüksel Güran: Yemin olsun, 2 kez geldi.
Nahit Eren: Yemin etmene gerek yok. Saat 15.00’ten önce Hediye nerede olduğunu söyledi mi?
Yüksel Güran: Hayır, anlatmadı.
"KANDAN HABERİM YOK"
Nahit Eren: Sizin evinizde bir insan kanı bulundu ama kime ait olduğu tespit edilmedi. Merdivenden alınmış. İnsan kanının kime ait olduğu tespit edilemedi çünkü zaman geçti. Merdivenlerde bulunan bir kan örneğini diyorum, taştakini demiyorum.
Yüksel Güran: Tahir Kaya’nın burnu kanamış, baya kan dökülmüş, hiç haberim bile yoktu o kandan.
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'ndan bir avukat: Maşallah’ı yanıma çağırdım demiştiniz. Siz sonra sormadınız mı?
Yüksel Güran: Maşallah kanıtı olduğunu söylemişti.
Yüksel Güran, Nevzat’a dönerek, "Bu çocuklarımın üzerine atıyor," dedi.
Yüksel Güran: Yemin ederim, biz görmedik.
Yüksel Güran, Nevzat’a dönerek, "Bu şerefsiz evimize gelmedi" dedi.
Mahkeme Başkanı: Kimseye 'Nevzat, Narin’e para veriyor' dediniz mi?
Yüksel Güran: Hayır, torununa veriyor diye Narin’e de mi verdi dedim acaba.
Mahkeme Başkanı: Daha önce yapar mıydı?
Yüksel Güran: Bilmiyorum.
Salim Güran’ın avukatI: Narin hiç o araca bindi mi?
Yüksel Güran: 14 Temmuz’da bindi.
-Nevzat hiç senin evine gelir miydi?"
Yüksel Güran: Hayır, Nevzat gelemezdi.
-Nevzat’ın eşi geliyor muydu?
Yüksel Güran: "Allah belasını versin, suları yoktu, her gün gelip su alırdı.
Mahkeme Başkanı araya girdi: Yüksel Hanım, ciddi bir husumet yok. Bir de iyilik yaptık diyorsunuz. O zaman özür dileyerek soruyorum, özür diledik diye haberlere düştük ama yine sorayım: , Nevzat’ın üçünüzle bir ilişkisi var mı?
Yüksel Güran: Hayır.
Mahkeme Başkanı: Nevzat’ın, Enes veya başka biri ile ilişkiye girdiğinizi duydunuz mu?
Yüksel Güran: Hayır, kim dediyse Allah belasını versin.
-Ben soruyorum, bana niye beddua okuyorsun?
Yüksel Güran'ın sorgusu biterken son sözü, "Narin’in katilini istiyorum” oldu.
Mahkeme Başkanı Yüksel Güran’a bir soru daha soracağını söyledi.
Mahkeme Başkanı: Narin, görmemesi gereken başka bir şey görmüş olabilir mi? Köy yerinde vakit boldur, biz de köyde büyüdük. Köye yabancı araç gelince takip edilir, dedikodu yapılır. Narin, 5 dakika içerisinde öldürülmeden önce Nevzat’tan ya da Salim’den bir şey görmüş mü?
Yüksel Güran: Hayır, hiçbir şey duymadım.
Mahkeme Başkanından Salim Güran’a: Susma hakkınız var, anlatmak isterseniz buyurun anlatın.
Salim Güran savunmasına 'Evet, istiyorum. Her sabah tarlaya giderdim, kendimi bildim bileli çiftçiyim…' diyerek ifadesine başladı.
Salim Güran: Eve geldiğimde saat 18.00 sıralarıydı.
Mahkeme Başkanı: O zamana kadar tarlada mıydın?
Salim Güran: Evet. Nevzat Bahtiyar ile 3 aydır oturmuşum, ne başka bir şey. Arif onun kalbini kırdı. Araç konusunda, 'Eşek gibi parayı vereceksin,' dedi. Arif’e, 'Böyle deme, ayıp,' dedim. Ama ben onunla 3 aydır selamlaşmıyordum.
Mahkeme Başkanı, Salim Güran’ın "unutkanım" söylemine yanıt verdi: "Yine haberlere düşeceğiz ama söyleyeyim. Sen de Enes de çok zekisiniz, bu salondakilerin yarısını suya götürüp susuz getirirsiniz. Ama bu programı silmek çok şüpheli."
Mahkeme Başkanı, Salim Güran’a soruyor: "Telefon görüşmelerini neden sildin?"
Salim Güran: "Eskortlarla görüşmüştüm, o yüzden sildim."
Mahkeme Başkanı: "Belki binden fazla eskort ile görüşmüşsündür, onu bilemem ama asıl silmen gerekeni silmemişsin, çünkü eskort mesajların duruyor"
Mahkeme Başkanı, Salim Güran’a soruyor: Sizce Narin’i kim öldürdü?
Salim Güran: Ben görmedim, kim öldürdü bilmiyorum." Mahkeme Başkanı: "Size bu soru sorulduğunda kendi üvey annenizden şüphelenmişsiniz.
Salim Güran: Üvey annemi söyleyeyim, hakim bey, üfürükçü getirdiler. Nevzat’ın evinin etrafında dolaşıyorlardı. Ben böyle şeylere inanmadığımı söyledim. Üvey annemin evinin etrafında gidip geldi üfürükçü.
Mahkeme Başkanı: İnanmadığın bir şeyse, madem niye üvey annenden şüphelendin? Ama yaklaşık 15-20 gün içerisinde Nevzat’tan şüphelenmedin mi?
Salim Güran: Şüphelenmedim ama jandarma beni çağırdığında kimseyle sorunum olup olmadığını sordu, küçük bir sorun olarak Nevzat Bahtiyar demiştim.
Mahkeme Başkanı, Salim Güran’a soruyor: Jandarma tutanağında, seni jandarmayı yönlendirdiğin belirtilmiş.
Salim Güran: Ben kimim ki devleti yönlendireyim? Muhtar olduğum için herkes bana soruyordu zaten.
Mahkeme Başkanı: Ama neden bir çingeneler var demişsin, bir de kırmızı araba demişsin.
Salim Güran: Söyleyeyim. Ben yönlendirmedim. Ama benim yönlendirdiğimi söylüyorlar, jandarma oraya gidip 'Salim bizi yönlendirdi' demişler.
Mahkeme Başkanı: Jandarma sizden duymadı mı?
Salim Güran: Hayır, köy halkı zaten biliyordu.
Mahkeme Başkanı: Siz gözünüzle görmediniz yani?
Salim Güran: Hayır, sadece köye çingene geldi diye, acaba o çingeneler mi çocuğu götürdü diye söylediler.
Mahkeme Başkanı: Arif’in evine hiç girdiniz mi?
Salim Güran: Arif’in evine hiç girmedim, evim yakın olduğu için baz gösterebilir.
Mahkeme Başkanı: 15.39’da kızınız aramış, Enes de 15.57’de sizin evinizde sinyal veriyor. Kızınızla Enes’in ilişkisi olabilir mi?
Mahkeme Başkanı: Sizin Yüksel Güran ile ilişkiniz var mı?
Salim Güran: Ben Salim Güran’ım, kardeşime nasıl bunu yaparım. Ben alçak mıyım? Namussuz muyum? Nevzat Bahtiyar, artık anlat.
Mahkeme Başkanı: Nevzat bunları planlayacak kapasiteye sahip mi?
Salim Güran: Değil, ama televizyonda her şeyi izledi ve ayarladı.
Mahkeme Başkanı: Sadece sana iftira atar, Yüksel’e niye iftira atıyor?
Salim Güran: Kendini kurtarmak için. Ben 8 yaşındaki Narin’i, meleği, nasıl öldürürüm?
Mahkeme Başkanı: Peki WhatsApp mesajlarını niye sildin?
Salim Güran: "…" (devam ediyor)
Salim Güran: Kardeşimin 380 keleş mermisi yakalandı. Onu konuşuyorduk. Bu yüzden WhatsApp mesajlarını sildim.
Mahkeme Başkanı: Tanıkları yönlendirme yaptın mı?
Salim Güran: Hayır.
Mahkeme Başkanı: Watsappweb’de 17.41’de Nevzat’tan arama var.
Salim Güran: Kesinlikle yok
Mahkeme Başkanı: Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı sana kumpas mı kuruyor? Sen neden Narin’in öldürüldüğü yere gece gittin?
Salim Güran: Gitmedim, bilmiyorum.
Mahkeme Başkanı: Sen vatan haini misin?
Salim Güran: Hayır.
Salim Güran: Nevzat beni su için aradı. Bütün köyün suyu vardı, ne hikmetse bir onun suyu yoktu.
Mahkeme Başkanı: Salim Bey, inanmadığın üfürükçünün hareketinden şüphelenip 'Üvey annemi araştırın' diyen sen, neden Nevzat’ın hareketinden şüphelenmedin?
Salim Güran: Şüphelenmedim.
Savcı araya girdi: Kırmızı eski bir arabadan bahsediyorsun.
Salim Güran: Kesinlikle konuşmamışım.
Savcı: Nevzat seni su için arayınca neredeydin?
Salim Güran: Evdeydim.
Savcı: Resmî bir arama gerçekleştirdin mi su kesintisi için?
Salim Güran: Hayır.
Savcı: Ama bayağı evde kalmışsın?
Salim Güran: Hayır, yemek yedim.
Kadın savcı, Salim Güran’a soruyor: DNA’yı kabul etmiyorsun, sana rapordan bir cümle söyleyeceğim: 'Araçtan çıkan DNA ile Narin’in olay günü kıyafetlerinden elde edilen DNA uyumlu.' Anlatabildim mi bu cümlenin derinliğini?
Salim Güran: Yok öyle bir şey.
Savcı: Muhammet Kaya yeğeniniz değil mi?
Salim Güran: Evet
Savcı: Muhammet Kaya’yı Narin kaybolduktan sonra gördün mü?
Salim Güran: Yüzlerce kişi oradaydı, büyük ihtimalle oradaydı.
Savcı: Ertesi sabah Muhammet Kaya bir terlik buluyor. Jandarma değil, Muhammet buluyor ve arabada 1 buçuk saat saklıyor. Bu işi sen mi ayarladın?
Salim Güran: Kesinlikle hayır.
Savcı: Gece Narin kızımızın olduğu yerden sinyal veriyorsun. Nevzat 1 taş koyduğunu söylüyor, geri kalan 2 taşı sen mi koydun?
Salim Güran: Hayır, ben gitmedim.
Savcı: Mehmet Selim Atasoy adına kayıtlı Ramazan Atasoy seni 18.27’de arıyor, sen ise 18.57’de kameraya takılıyorsun. Orada 30 dakika var.
Salim Güran: Miran patikadan çıkıyor… (içinden konuştu gibi) bilmiyorum.
Diyarbakır Barosu avukatları, Salim Güran’a soruyor:
Siz, oğlunuz Devran’a hiç köydeki kameraların yerlerini tespit et dediniz mi?
Salim Güran: Evet, dedim.
Niye siz yaptınız?
Salim Güran: Zaten ben hepsini tespit ettim.
Oğlunuz Devran size kamera yerlerini gönderdi mi?
Salim Güran: Jandarmaya gönderdi.
Peki, siz 20.46’da Narin’in 15.30 sıralarında kaybolduğunu söylüyorsunuz. Nereden biliyorsunuz?
Salim Güran: Okulun kamerasını açtılar.
Akşamki görüşmede bunu nereden biliyorsunuz?
Salim Güran: Bilmiyorum, hatırlamıyorum.
Nevzat, bu olaylardan sonra sizi hiç aradı mı?
Salim Güran: Hayır.
"Siz, Nevzat ile beraber Narin’i aradınız mı?"
Salim Güran: Ertesi gün köy halkı 'Hep beraber arayalım,' deyince Nevzat da katıldı.
"Şimdi 30 yıldır arkadaşınızsa birlikte aramamanız tuhaf değil mi?"
Salim Güran: Gündüz aramalara katıldı. Evlerin içerisine giriyordu.
Salim Güran’a soruldu: Narin’in kaybolduğu gün kaç defa üzerinizi değiştirdiniz?
Salim Güran: Hayır, değiştirmedim.
Savcı: Savcılık ifadenizde değiştirdim diyorsunuz.
Salim Güran: Hayır, değiştirmedim.
Savcı: Bir düğün olacakmış, buna ilişkin bir kart dağıtımı yapılacakmış. Kimin evinde oturdunuz?"
Salim Güran: Erhan abimin eviydi.
Savcı: Daha önce Eğerturmaz Deresi'nde çocuk vakası oldu mu?"
Salim Güran: Hayır.
Diyarbakır Barosu Eski Başkanı Nahit Eren, Salim Güran’a soruyor: İnsanların tanık olduğu delillerin hepsini olay günü 14.30’dan 16.00’ya kadar sıkıştırmışsınız. Eşin diyor ki yemeğini yediği gibi çıktı. Sen o gün ne yaptın?
Salim Güran: Karakoç ile Tavşantepe sondaja gittim.
Diyarbakır Barosu Eski Başkanı Nahit Eren, Salim Güran’a soruyor: Baz çalışmasının ne olduğunu ifade edeyim. Baz kayıtlarını incelediniz mi?
Salim Güran: Ben incelemedim.
Nahit Eren: Attığınız her adımda baz istasyonlarının değiştiğine dair veriler var.
Salim Güran: Bazın ne olduğunu bilmiyorum. Eğer Nevzat’ın, benim, Yüksel’in, Enes’in bazı oradaysa, o zaman bütün köy oradadır.
Mahkeme Başkanı, tanıkların hazırlanmasını talep etti.
Nahit Eren: Bitirmiyor muyuz?
Mahkeme Başkanı: Allah ne verdiyse gidiyoruz. Sabaha kadar buradayız.
Diyarbakır Eski Baro Başkanı Nahit Eren, Salim Güran’a soruyor: Vecdi seni arıyor, sonra Nevzat'ı arıyor, sıralı aramalar oluyor. Bu görüşmelerin içeriğini hatırlıyor musun?
Salim Güran: Bulundu mu, bulunmadı mı diye soruyordu. Nevzat çıkınca 'İ*neye bak' dedim. Demek bu yüzden beni arıyordu dedim.
Nevzat Bahtiyar, kendisine edilen hakaretlere tepkisiz kalıyor...
Mahkeme Başkanı, Salim Güran’a soruyor: Akşam Narin’in gömüldüğü yere sen gitmedin mi?
Salim Güran: Ben gitmedim. Gittiysem, bütün köy gitmiştir.
Mahkeme Başkanı: Baz öyle gösteriyor.
Salim Güran: Baz nedir?
Mahkeme Başkanı: Baz, mesela benim telefonum burada yazıyor, beni burada gösteriyor.
Salim Güran: Ben kesinlikle gitmedim.
Mahkeme Başkanı: Kızın Dilek seni arayıp Narin’in kaybolduğunu söyleyince şebeke gidiyor ve kesiliyor.
Nahit Eren, Salim Güran’a soruyor: Ses kayıtları var. Sen Mehmet Selim Atasoy’a 'Gidelim mi?' dedin mi?
Salim Güran: Demedim.
Nahit Eren: Ses kayıtları var.
Salim Güran: Sen neyin peşindesin?
Mahkeme salonundakiler, Salim’e tepki gösterdi.
Mahkeme Başkanı, Salim Güran’ı uyardı: Güzel üslupla cevap ver.
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı avukatı, Salim Güran’a soruyor: Hediye Güran, Narin kaybolduktan sonra telefonunu değiştiriyor. Haberiniz var mı?
Salim Güran: Hayır, yok.
Avukat: Nevzat’ın eşi diyor ki, 'Birbirlerine kardeşim derlerdi.' Narin kaybolduktan sonra da bizi aramıza almadılar.
Avukat: Ne samimi arkadaşı?
Avukat: Siz 2 Eylül'de tutuklanıyorsunuz, 8 Eylül'de Narin bulunuyor. Dosyada 12 tane çelişkili ifade var. HTS’yi kabul etmiyorsunuz. Sinirlenmeyin.
Salim Güran: Bilmiyorum diyorum.
Avukat: Silah taşır mısınız?
Salim Güran: Beylik silahım var. Nevzat yalan söylüyor, bir akşam az kalsın kardeşini öldürüyordu. Vahşidir o.
Gazeteci Rojda Altıntaş'ın saat 20.07 itibarıyla yaptığı paylaşım:
Duruşma, 2 arayla saatlerdir devam ediyor. Şu an çıkanlar oldu. Salon biraz boşaldı. Salim Güran yerine oturdu, Mahkeme başkanı ayağa kalkmasını istedi. Şimdi Enes Güran’ın avukatı konuşuyor.
Enes Güran’ın avukatı, Salim Güran’a mısır tarlasını göstermesini istedi. Salim Güran dosyadan tarlayı gösterdi.
Avukat: Siz o köyde doğup büyüdünüz. Karşıda bir kamera var, sizin köyü görüyor mu?
Salim Güran: Evet görüyor. Biz kamera kaydına bakılmasını istiyoruz, bakmıyorlar.
Avukat: Sizin köyde daha önce silah çekildiğinde bu olaylar kamerada tespit ediliyor muydu?
Salim Güran: Evet, daha önce tespit edilmişti.
Avukat: Kamera görüntüleri dosyada var. Köydeki tüm araç ve insan hareketleri görülüyor. İddia edildiği gibi, eve girmiş olsaydı kamerada görülür müydü?
Salim Güran: Evet, görülür. Kör nokta diye bir şey yok. Narin patikadan çıktıktan sonra her şey görülür.
Mahkeme Başkanı araya giriyor: Neden bu kameraları daha önce talep etmediniz?
Salim Güran: Devlettir, bakar dedim.
Başkan: Bu görüntüler iddianame kabul edildikten sonra talep edildi.
Salim Güran’ın avukatı Salim Güran’a sordu: Nevzat neden böyle söylüyor?
Salim Güran: Sosyal medyada, ‘Gelen vuran vuruyor, giden vuruyor’ Av. Seda Toğrul “Ben de bir anneyim” diyerek dosyadan çekildi. Olayda başka bir şeyler olduğunu düşünmesine neden oldu.
Arif Güran dinleniyor. Mahkeme başkanı kimlik tespiti yaptı.
Mahkeme başkanı Arif Güran’a başsağlığı diledi. Arif Güran “Allah razı olsun” dedi.
Gazeteci Rojda Altıntaş, paylaşımında Arif Güran ile ilgili şunu söyledi:
Baba Arif Güran konuşmakta zorlanıyor. Mahkeme Başkanı, Arif Güran’ın oturarak konuşmasını istedi.
Baba Arif Güran, müşteki olarak anlatıyor:
Ben kızımın kaçırılma meselesine nereden girdim söyleyeyim. İnsanlar telefonla arayıp küçük kız sesi dinletiyorlardı. Bunları duyunca kızımı aramaya başladım. Ben kimseye zarar vermem, melek değilim ama biri bana zorbalık yaparsa ben de karşılık veririm, ama kavgacı değilim.
Mahkeme Başkanı, Arif Güran'ı kesmeden dinliyor.
Arif Güran devam ediyor:
Arama köpeklerinin kanala yoğunlaştığını söylediler. İnsanlar çok kalabalıktı. Yaklaşık 2 buçuk kilometre köyün arkasına gittim, sonra köyün alt kısmına indim. Köpeklerin mısır tarlasına doğru yoğunlaştığı bilgisini verdiler, hızlıca yürüdük. Sonra Muzaffer amcamın oğlu beni aradı, bir trafik kazası olduğunu, Narin’e benzediğini söyledi. Az da olsa benzettim, gidip bakmak istedim. Komutanımla hastaneye gittik, gözümle görmek istedim.
Arif Güran, araç meselesini anlatıyor: Salim’e, ‘Nevzat’tan arabayı aldığım zaman sen de oradaydın’ dedim. Şu an 80 bin lira zararım var. Neden hep bana oluyor? Nevzat’ı aradım, geldi. Neredeyse kavga edecek duruma geldik. Nevzat durumu asla kabul etmedi, parayı vermeyeceğini söyledi. Ben de kekelemesiyle dalga geçtim. Kellem de gitse, doğru budur. Bu konuşmalar böyle sakin geçmedi. Sorunun aramızda çözülmesini istedim, araya biri girdi. Önce Nevzat anlattı, sonra ben. Hacı Cevat Kaya, Nevzat’ın 40 bin lira ödemesi gerektiğini söyledi.
Mahkeme Başkanı, Arif Güran’dan 1 dakika beklemesini istedi.
Arif Güran müşteki sıfatıyla araç konusunu anlattıktan sonra Mahkeme Başkanı soruyor:
Bu olaydan dolayı bu adamın sana kin beslediğini mi düşünüyorsun?
Arif Güran: İlk söylediğimde kimse inanmadı 50 bin TL için çocuk öldürmezler dediler ama böyle bir konumuz oldu. Defalarca söyledim benim kızım tepeye çıkmamış Senaryo üzerinden senin abin 18.30’da köyden süratle geçti kızını götürmüş olabilir dediler. Delil istedim yaklaşık 6 akşam jandarmada durdum herhangi bir zorluk görmedim İlk gün de söyledim. Komutanım kamera benim evimi net görüyor dedim
Mahkeme Başkanı: Devletin sizin bu ısrarla söylediğiniz kameraya bakmadığını mı söylüyorsunuz
Arif Güran: Bizim bakmaya yetkimiz yok dediler
Mahkeme Başkanı: Belki de bakmışlardır
Arif Güran: Güneş vuruyor diyorlar Kızımın en son görüldüğü saatler o kamera 18.30 sıralarını gösteriyor
Mahkeme Başkanı: Oraya drone getirmeyi akıl eden devlet o Dara-2 kamerasını mı akıl edemeyecek?
Arif Güran: Sizden rica ediyorum ortaya çıksın Belki Nevzat Bahtiyar suçsuz da olabilir Saat kaç olursa olsun o kameralara baksınlar
Mahkeme Başkanı: Söz konusu kamerayı Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’na soracağız
Mahkeme Başkanı: Bu cinayeti Nevzat’ın üzerine atalım diye karar aldınız mı
Arif Güran: Biri benim kızımı öldürecek ben gidip anlaşma mı yapacağım? Benim ruhum mantığım gitti.
Arif Güran: Herkes bir şeyler söylüyor Hala da söylemeye devam edecekler Bir insanın vicdanı varsa bir babanın kızını öldüren kişi daha sonra onunla yan yana oturur mu
Mahkeme Başkanı: Benden cevap mı bekliyorsunuz? Bilmiyorum
Arif Güran: Eğer benim kızım Güranlar tarafından Nevzat’a verildiyse bu insan parayla silah zoruyla gidip bunu yaptıysa olaydan sonra bunlar oldu bana yaptırdılar deseydi gelip söyleseydi Nevzat benim başımın tacı olurdu
Diyarbakır Barosu’ndan bir avukat, müşteki sıfatıyla bulunan Arif Güran’a soruyor:
Nevzat’a kızınız kaybolmadan önce su veriyor muydunuz
Arif Güran: Yıl başından yıl sonuna kadar suyu ben veriyordum
Avukat: Bu olayda Nevzat dışında başka kimseden şüphelendiniz mi
Arif Güran: İlla ki artık herkesten şüpheleniyordum. Yeğenim 3 defa bir yere gidip geldi ona bile nereye gidip geliyorsun diye sordum
Avukat: Son sorum Dosyada 4 sanık var hepsinden şikayetçi misin
Mahkeme Başkanı araya girdi: Cevap verdi ya zaten şikayetçi hepsinden
Diyarbakır Baro Eski Başkanı Nahit Eren, Arif Güran’a soru soruyor:
Diyarbakır Barosu’nun bu dosyada olması kıymetli mi?
Arif Güran: Evet, kıymetlidir.
Nahit Eren: Bir soru daha soracağım. Düşünün lütfen. Narin’in katledildiği andan, bulunduğu ana kadar, iddianamenin hazırlandığı, ailenin tutuklandığı süreç içerisinde köyde, köyün önde gelenleri bir araya gelip ‘Kim neden yaptı?’ diye toplantılarınız oldu mu?
Arif Güran: Olayın 6. gününe kadar uyumadım, yemek yemedim. Hepsi değil ama Ali Rıza Güran ile bazen görüşürdüm tek başıma. O bana kimden şüphelendiğimi sorardı.
Nahit Eren: Ali Rıza herhangi birini dışarıdan getirip toplu bir görüşme yaptırmadı yani?
Arif Güran: Hayır. Sadece ben gözaltından sonra eve gidince bizim evde kimse olmadığı için abimin evine gittim.
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı avukatı, Arif Güran’a cezaevi görüşmelerini soruyor: Enes’e ‘fazla konuşma’ derken ne demek istedin?
Arif Güran: Ben kızımı mı öldürdüm demek istiyorsunuz?
Sanık avukatları araya girdi: Konuşmanın önü var, orada dakikasının bitmemesini kastediyor.
Mahkeme Başkanı, sanık avukatlarına hak verdi. Görüntülerin önünü ve arkasını izlediğini, yayınlanan videonun eksik olduğunu ifade etti.
Enes Güran’ın avukatı, müşteki sıfatıyla bulunan Arif Güran’a soruyor: Yakın zamanda ifadeye çağrılmışsınız. Size ne sordular?
Arif Güran: Televizyonda bilmeyerek konuştuğumu söylediler. ‘Devlet bir katilin lafıyla çocuğumu (Ene) alıyor’ demişim. Dara-2 kamerasını söyledim, kimse bunu söylemiyor.
Avukat: O zaman şunu anlıyoruz. Türkiye’de herkes bu dosyada bir fikir beyan etti. Herkes, herkesi suçlu gösterdi. Herkesin ortaya söz ederken, Arif Güran’ın söz hakkı olmadığını gördük. Bir şey söyleyince ifadeye çağrılmış.
Mahkeme Başkanı: Nasıl? Anlamadım.
Avukat tekrar anlattı, Mahkeme Başkanı, “Anlaşıldı” dedi ve teşekkür etti.
GÜLBEN ERGEN'E PROTESTO
Narin Güran davasında, sanatçılar duruşma salonuna alındı, sivil toplum örgütleri ve gazeteciler, Diyarbakır Barosu Kadın Hakları Merkezi ve Çocuk Hakları Merkezi duruşmaya alınmadı. Dışarıda kalan kitle Gülben Ergen'i 'Gülben dışarı' diye slogan atarak protesto etti.
ADLİYEDE BÜYÜK KALABALIK
Duruşma öncesinde adliyede büyük kalabalık oluştu. Duruşma başlamadan önce içeriye girmek isteyen gazeteciler, STK'lar ve avukatlar içeri alınmadı. Gazeteci Emrullah Erdinç, baro başkanları ve avukatların sayısı fazla olduğu için herkesin duruşma salonuna alınmayacağını bildirdi. Erdinç, "Mahkeme heyeti her barodan 2 kişinin duruşmaya katılmasını istiyor" bilgisini verdi.
UCİM Başkanı Saadet Özkan da sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda şu ifadeleri kullandı:
"İçeri alınmıyoruz. Sadece Baro Başkanları içeri alınacak. Sivil toplum içeri alınmıyor. Bu listeyi baro yapmış ve isimler içeri verilmiş. UCİM avukatları içerde olmak için konuşuyorlar. Biz kapının önünden ayrılmayacağız. Bu dava bir gün sürmeyecek. Sivil toplumu içeri almalısınız."
AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBET İSTEMİ
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianamede, Narin’in annesi Yüksel Güran, amcası Salim Güran ve ağabeyi Enes Güran ile komşuları Nevzat Bahtiyar’ın da bulunduğu tutuklu 4 şüpheli hakkında ''iştirak halinde çocuğa karşı kasten öldürme'' suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası isteniyor.
22 SANIK HAKKINDA ‘ZORLA GETİRME’ KARARI
Başsavcılığın hazırladığı iddianameyi 21 Ekim günü kabul eden Diyarbakır 8’inci Ağır Ceza Mahkemesi'nin tensip zaptında, soruşturma dosyasında ifadeleri bulunan tanıklar Baran Güran, Muhammed Kaya, Osman Güran, Melike Güran, Maşallah Güran, Melek Güran, Birsen Güran, Remziye Cabaş, Yasemin Gül, Erhan Güran, Barış Güran, Eren Güran, Hediye Güran, Maide Kaya, Ramazan Atasoy, Muhammed Emre Güran, Yusuf Kaya, Ufuk Kaya, Furkan Kaya, Ğazal Bahtiyar ve Mehmet Selim Atasoy için zorla getirilme emri çıkarılması ve baba Arif Güran’ın ise ''müşteki'' sıfatıyla sisteme kayıt edilmesi ve hakkında zorla getirme emri düzenlenmesi yer almıştı.
Kaynak: DHA / Rojda Altıntaş / Emrullah Erdinç
"
Duruşma için tutuklu sanıklar yoğun güvenlik önlemleriyle birlikte Diyarbakır Adliyesi'ne getirildi. Dosyanın kapsamlı ve tarafların sayısının fazla olması nedeniyle, muhtemel olayların önüne geçilebilmesi için duruşma salonunda, önünde ve adliye çevresinde gerekli güvenlik önlemlerinin alınması için müzekkere yazan mahkemenin talebi üzerine dün adliyenin çevresi bariyerlerle kapatıldı.
Adliyeye giriş tek noktadan gerçekleştirilirken, gelenler çanta ve benzeri eşyaları kontrol edilip, üst aramalarının ardından içeri alındı. Ambulans ekiplerinin de hazırda bekletildiği adliye çevresinde trafik polisleri araçların geçişini kontrol ederken, motosikletli Yunus timleri de devriye görevi yürüttü.
Duruşmada, tutuklu sanıklar amca Salim Güran, anne Yüksel Güran, ağabey Enes Güran ve Narin'in cesedini taşıyan komşuları Nevzat Bahtiyar, hakim karşısına çıktı. Amca Salim Güran duruşma salonuna iki infaz koruma memuru ile birlikte girdi.
AĞABEY BARAN GÜRAN MÜŞTEKİ OLARAK KABUL EDİLMEDİ
Mahkemeye Güran ailesi ile yakınları, Yüksel ve Enes Güran'ın 8 avukatı, Salim Güran ve Nevzat Bahtiyar'ın da 1'er avukatı ile baba Arif Güran, Diyarbakır Barosu'ndan 30 avukat ve Diyarbakır Baro Başkanı Avukat Abdülkadir Güleç ile önceki başkan Avukat Nahit Eren, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı vekilleri, Türkiye Barolar Birliği Başkanı Erinç Sağkan, AKP Milletvekili Suna Kepolu Ataman, CHP milletvekilleri Sezgin Tanrıkulu, Asu Kaya, Türkan Elçi, DEM Parti milletvekilleri Adalet Kaya, Meral Danış Beştaş, Ceylan Akça Cupolo da katıldı.
Duruşmaya müşteki sıfatıyla katılan baba Arif Güran salona girince ağladı. Ağabey Baran Güran ise tanık olduğu için müşteki olarak kabul edilmedi.
NEVZAT BAHTİYAR: BASKI ALTINDA DEĞİLİM
Duruşma Nevzat Bahtiyar'ın ifadesiyle başladı. Bahtiyar'ın ifadesindeki, "Salim çağırdı, yaya olarak yanına gittim. Evin üstüne gittim, Arif Güran’ın ahırına gittim. Başka kimse yoktu. Sadece Salim ve ben vardık. Başka kimseyi görmedim. Salim'in yanında arabası yoktu” sözleri okundu.
Hakim Bahtiyar'a "Baskı altında mısın?" sorusunu yöneltti. Nevzat Bahtiyar, "Baskı altında değilim, suçu kabul etmem için kimse bana teklifte bulunmadı. Cezaevinde kimse yanıma gelmedi" dedi.
Hakim: Abine Ali Rıza Güran tarafından teklif geldi mi tarla verelim diye?
Nevzat Bahtiyar: Evet öyle teklif geldi. Kardeşim geldi bana söyledi ama bana kimse gelip teklifte bulunmadı
Hakim: Güran ailesi şunu söylüyor; Sen Narin'e para verip kendine alıştırmışsın sonra da öldürmüşsün doğru mu?
Nevzat Bahtiyar: Doğru değil.
Hakim: Narin patika yoldan evine gitmek için senin evinin önünden geçmesi gerekiyormuş öyle mi?
Nevzat Bahtiyar: benim evin oradan da geçer başka yerden de
Hakim: Senle Güran ailesi arasında husumet var mı?
Nevzat Bahtiyar: Hayır
- 15:27- 15:35 arasında silah yanında mıydı? 4 kişi de baz istasyonunda yan yana görünüyorsunuz. Bu kadar kısa sürede mi seni silahla tehdit etti?
Nevzat Bahtiyar: Evet o sırada tehdit etti.
Hakim: Salim'in üzerinde ne vardı?
Nevzat Bahtiyar: Hatırlamıyorum
Hakim: Çıplak mı?
Nevzat Bahtiyar: Hatırlamıyorum
Savcı: Salim Güran o gece Narin'in naaşının yanına gidiyor.
Nevzat: Bilmiyorum.
Savcı: 17:46'da sen Salim’i aramışsın. Neden aradın?
Nevzat Bahtiyar: Ben aramadım.
Savcı: Whaatsapp'tan aramışsın
Nevzat Bahtiyar: Aramadım
Hakim: Peynir almaya mı gittin o saatte?
Nevzat Bahtiyar: Peynir aldım
Savcı: 25 kilo bir kızı tek başına mı taşıyarak dereye götürdün?
Nevzat Bahtiyar: Tek başına gittim.
Savcı: İpi nerden aldın?
Nevzat Bahtiyar: Oradan buldum
Savcı: Dağ başında nasıl buldun?
Nevzat Bahtiyar: Narin’in çantasından buldum.
"SALİM BANA 'NARİN'İ KAYBET' DEDİ"
Gazeteci Emrullah Erdinç’in aktardığına göre, Nevzat Bahtiyar ile hakimin diyalogları şu şekilde:
Hakim: HTS kayıtlarına göre soruyorum; 15.08 sen Salim ile buluşuyorsun 15.15'te Narin geliyor. 15.08'te senin yanında ise Yüksel Güran ile nasıl ilişkiye giriyor? Zaman tutmuyor.
Nevzat Bahtiyar: Ben Salim’i sadece evimin bahçesinde sulama yaparken 10-15 dakika sonra yukaradan gelirken gördüm. Salim eve girdiğimde bana sadece ‘Narin'i kaybet’ dedi.
Nevzat Bahtiyar: Narin'i evin içine koyduğumda, bizim evin üstü yüksekti tepede Yüksel'i gördüm eli yüzünde bana bakıyordu.
Enes’i hiç görmedim.
Hakim: Narin'in nasıl öldüğünü biliyor musun?
Nevzat Bahtiyar: Bilmiyorum, boğulmuştur.
Hakim: Salim ile Yüksel senin anlattığına göre iştirak halinde Enes bu işin neresinde?
Nevzat: Hiçbir yerinde.
Hakim: Eksik bölümler var, açıkla.
Nevzat Bahtiyar: Salim bana ‘Dereye parça parça at’ dedi.
Hakim: Salim sana parçala demiş neden yapmadın?
Nevzat Bahtiyar: Yapamadım.
Hakim: Neden taş koydun?
Nevzat Bahtiyar: Öyle istedim.
Hakim: Neden taş koydun, Salim sana at dedi çuvalla atsan gidecekti ceset.
Nevzat Bahtiyar: Korktum, öyle yaptım. Benim oraya çuvalı taşıdığımı sadece Salim ve Yüksel biliyordu.
Hakim: Cesedi bıraktıktan sonra ne yaptın?
Nevzat Bahtiyar: Baldızımın evine gittim.
Hakim: Çok soğukkanlısın, hem korktum diyorsun hem de soğukkanlı hayatına devam ediyorsun bu bana inandırıcı gelmiyor. Daha önce birini öldürdün mü? Buna cevap vermeyebilirsin.
Nevzat Bahtiyar: Hayır, öldürmedim.
Hakim: O zaman baldızına neden peynir almaya gittin? İtirafta bulununcaya kadar kimseye anlatmadın değil mi?
Nevzat Bahtiyar: Anlatmadım
Hakim: Sonra neden konuştun?
Nevzat Bahtiyar: Vicdanım.
"SİLAHLA TEHDİT ETTİ"
Hakim: Daha önce böyle bir şey yaptın mı? Bu soğukkanlılık nerden geliyor? Salim Güran seni tehdit etiğinde yanında silahı var mıydı?
Nevzat Bahtiyar: Beni tehdit ettiği için yapmak zorunda kaldım. Silah ile beni tehdit etti. Oğlun Muhammed’in kafasına ve senin kafana sıkarım dedi. Ben de korktum.
Hakim: Ceset bulunmadan önce neden konuşmadın
Bahtiyar: Korktum
Hakim: Kan izi var mıydı
Bahtiyar: Kan yoktu. Boğmuş olabilir. Cesedi parçalayamadım. Suya koyup üstüne bir taş koydum
Hakim: Cinayeti neden itiraf ettin
Bahtiyar: Vicdanım el vermediği için itiraf ettim
"YÜKSEL'İ GÖRDÜM, AĞLIYORDU"
Hakim: Evde Enes ve Yüksel’i gördün mü
Nevzat Bahtiyar: Yok görmedim. Salim dışarı çıktı, battaniye getirdi. Ben evde yalnızdım kimseyi görmedim. Sonra Salim ile battaniyeye sardık Ardından da benim arabanın yanına gittik o sırada kimse bizi görmedi. Kırmızı arabama koydum. O sırada Yüksel’i gördüm yukardan, ağlıyordu.
Hakim: Sen battaniyeye sardıktan sonra Salim ne yaptı?
Nevzat Bahtiyar: O da araba ile çıktı
Hakim: Tekrar soruyorum, ahıra ne zaman gittin?
Nevzat Bahtiyar: Battaniyeden çuvala koymak için ahıra gittim. Salim planlamadı benim aklıma geldi. Ben çuvala koydum.
Hakim: Narin’in kıyafetleri üstünde miydi?
Nevzat Bahtiyar: Evet, siyah tişört vardı ve çanta vardı.
Hakim: Salim’in arabasından çıkan DNA var. Arabasında, battaniyede ıslaklık var mı?
Nevzat Bahtiyar: Bilmiyorum, hatırlamıyorum.
Gazeteci Rojda Altıntaş'ın aktardığına göre, Nevzat Bahtiyar'ın ifadesi hakim ve savcının sorularıyla devam ediyor.
Savcı: Olay günü baz bilgilerine göre, 4’ünüz aynı yerdesiniz. 8 dakikalık süreçte mi seni tehdit etti?
Nevzat Bahtiyar: Evet. Beni silahla tehdit etti. 'Bu cesedi yok edeceksiniz, yoksa senin oğlunun kafasına senin gözünün önünde sıkarım' dedi.
Mahkeme Başkanı: Senin iddiana göre cinsel ilişki sırasında olay olmuştu. Kıyafetler nasıldı?
Nevzat Bahtiyar: Hatırlamıyorum.
Mahkeme Başkanı: Salim de senin gibi soğukkanlı mıydı?
Nevzat Bahtiyar: Hatırlamıyorum.
Savcı: Salim Güran’a 17.46’da senden bir çağrı var. 41 saniye görüşmüşsünüz.
Nevzat Bahtiyar: Görüşmedik.
Hakim: HTS kayıtlarına göre 15.08 sen Salim ile buluşuyorsun. 15.15'te Narin geliyor. 15.08'te senin yanında ise Yüksel Güran ile nasıl ilişkiye giriyor? Zaman tutmuyor.
Nevzat Bahtiyar: Ben Salim’i sadece evimin bahçesinde sulama yaparken 10-15 dakika sonra yukarıdan gelirken gördüm. Salim ile eve girdiğinde bana sadece "Narin'i kaybet" dedi.
"SALİM'İN ARABASINDAKİ BATTANİYE ISLAK MIYDI?"
Hakim: Narin’in kıyafetleri üstünde miydi?
Nevzat Bahtiyar: Evet, siyah tişört ve çanta vardı.
Hakim: Salim’in arabasından çıkan DNA var. Arabasında, battaniyede ıslaklık var mı?
Nevzat Bahtiyar: Bilmiyorum, hatırlamıyorum.
Savcı ve hakimin sorularının ardından Nevzat Bahtiyar çapraz sorguya alındı.
Eski Diyarbakır Baro Başkanı Nahit Eren: Narin’in cansız bedenini görünce tepkin ne oldu?
Nevzat Bahtiyar: Korktum.
Nahit Eren: Salim’e ne dedin?
Nevzat Bahtiyar: Hatırlamıyorum.
Diyarbakır eski Baro Başkanı Nahit Eren: Battaniyeyi anlatır mısın?
Nevzat Bahtiyar: Battaniyeyi kucağımda tuttum.
Nahit Eren: Salim sana nasıl yardımcı oldu?
Nevzat Bahtiyar: Battaniyenin bir ucunu ben tuttum, bir ucunu o tuttu.
Eren: İkiniz beraber mi çıktınız?
Nevzat Bahtiyar: Evet.
"SALİM'İN GELECEĞİNİ BİLİYORDUM"
Nahit Eren: İnsan suç delilini yanında bırakır mı?
Nevzat Bahtiyar: Bırakmaz ama Salim’in geleceğini biliyordum.
Nahit Eren: Yani sana söyledi mi?
Nevzat Bahtiyar: Hayır.
Nahit Eren: Peki Eğertutmaz Dersine mi geleceğini düşündün?
Nevzat Bahtiyar: Hayır.
Nahit Eren: Siz yer tespitinize gittiğinizde Narin’in bulunduğu çukurda su vardı. Sen Narin’i götürdüğün gün su altında mıydı?
Nevzat Bahtiyar: Önce su altında değildi dedi, sonra su vardı dedi.
Nahit Eren: Su nerene geliyordu?
Nevzat Bahtiyar: 50 cm falan vardı.
Nahit Eren: 38 dakikalık bir süreç var. En az 30 dakika boyunca orada sen ne yaptın? Çalıları koymadığını söyledin.
Nevzat Bahtiyar: Su o kadar yüksek değildi.
Nahit Eren: Elbiselerini çıkardın mı?
Nevzat Bahtiyar: Hayır.
Nahit Eren: Birbirimizi iyi anlayalım Nevzat Bey. O dereyi iyi bilir misin?
Nevzat Bahtiyar: Evet.
Nahit Eren: Orada o çukurun olduğunu biliyor muydun?
Nevzat Bahtiyar: Hayır.
Mahkeme Başkanı araya girdi: Orayı uygun görmenin sebebi neydi?
Nevzat Bahtiyar: Bilmiyorum.
Nahit Eren sormaya devam ediyor: Sen Narin’i gömünce hiç ıslanmadın mı?
Nevzat Bahtiyar: Hayır, ayağımda terlik vardı.
Nahit Eren: Pantolonun ıslanmadı mı?
Nevzat Bahtiyar: Hayır, suya hiç girmedim.
Nahit Eren: Başkan Bey sorunca battaniyeyi Salim dışarıdan getirdi dediniz. Dışarı mı çıktı, evin içinde biri mi verdi?
Nevzat Bahtiyar: Hatırlamıyorum
Eren: 15.26'da evin içindesiniz, 15.35'te dışarı çıkıyorsunuz HTS kaydına göre. Bunca şey bu kadar kısa sürede mi oldu? Battaniye, terlik ve arabaya Narin'i koymanız?
Bahtiyar: Kaç dakika sürdü, hatırlamıyorum
Eren: Narin'in çantası neredeydi?
Bahtiyar: Boynundaydı
Eren: Battaniyeyi kim sardı?
Bahtiyar: Ben sardım. Bir tarafını ben tuttum, bir tarafını Salim sardı. İkimiz birlikte evden çıktık. Salim kapının önündeki terliği gördü ve "Narin’in terliklerini de al" dedi
Eren: Battaniye nasıldı, ne renkti?
Bahtiyar: Hatırlamıyorum. Ahırımdaki oluktan aşağıya yavaşça battaniye ile birlikte attım. Sonra ahırda çuvala koyarak Narin'i arabaya koydum. Battaniyeyi dışarıya bıraktım
Eren: Neden oraya bırakmaya karar verdiniz?
Bahtiyar: Orası patika bir yoldu
Eren: 38 dakika boyunca oradasınız, delille tespitli. Narin'i oraya saklarken bacağı dışarda kalmış, hiç mi düşünmediniz bir hayvan gelir diye?
Bahtiyar: Bilmiyorum, ben hayvan yer diye düşünmedim.
"NE KONUŞTUĞUMUZU HATIRLAMIYORUM"
Nahit Eren: Salim’in telefonundaki sildiği tüm kayıtlar geri getirildi. Özellikle WhatsApp mesajları. Bir bilgin var mı?
Nevzat Bahtiyar: Bir bilgim yok.
Nahit Eren: 17.46’da onu aramışsın?
Nevzat Bahtiyar: Bilmiyorum. Sadece 15.08’de aradım.
Nahit Eren: 17.46’da konuşunca Salim sana ne dedi? 41 saniye ne konuştunuz?
Nevzat Bahtiyar: Hatırlamıyorum
Nahit Eren: Vecdi senin kardeşin mi?
Nevzat Bahtiyar: Evet.
Nahit Eren: Seni Narin’in bulunduğu sabah saat 6'da aradı mı?
Nevzat Bahtiyar: Hatırlamıyorum.
Nahit Eren: Ama 06.34'te seni aradı.
Nahit Eren: Narin’in orada saat kaçta aranmaya başlandığını duydun mu?
Nevzat Bahtiyar: Hayır.
Nahit Eren: Vecdi seni aradı mı? Son kez soruyorum.
Nevzat Bahtiyar: Hatırlamıyorum.
Nahit Eren: Vecdi, Salim ile 4 defa görüşmüş. Ama her görüşmeden önce seni arıyor. Sıralı bir arama var. Sizin köprü iletişiminiz Vecdi miydi?
Nevzat Bahtiyar: Hayır, öyle bir şey yok.
Nahit Eren: Enes senin için 'çok sinik biri, yönlendirmeye çok açıktır, Salim ona ne derse yapar' diyor. Seni köyde herkes böyle mi bilir?
Nevzat Bahtiyar: Köyde biz birbirimizi severdik.
Nahit Eren: Yüksel, kızının kaybolduğunu duyunca senin evine gidip 'Kızımı nereye bıraktıysanız getirin, bari mezarı olsun' dedi mi?
Nevzat Bahtiyar: Ben bunu bilmiyorum.
Nahit Eren: Kızın, sana Yüksel’in gelip böyle dediğini söyledi mi?
Nevzat Bahtiyar: Bilmiyorum.
"SALİM BOĞDU"
Eren'den sonra Diyarbakır Barosu avukatları Nevzat Bahtiyar'ı çapraz soruya aldı.
-Narin’i siz mi boğdunuz?
Nevzat Bahtiyar: Hayır, Salim boğdu.
-Kendisi mi söyledi?
Nevzat Bahtiyar: Evet.
Mahkeme Başkanı araya girdi: Bu soruları daha önce sorduk, tekrara düşülmemesi konusunda uyarıyorum.
-Sizinle kimse kekemsiniz diye dalga geçti mi?
Nevzat Bahtiyar: Hayır, geçmedi.
-Narin’in üvey babaannesi, eşinize 'Salim tutuklandı, Nevzat’ı da tutuklayacaklar' dedi mi?
Nevzat Bahtiyar: Hayır, eşim bilgi vermedi.
"KİMSE DUYMADI"
Enes Güran’ın avukatı, Nevzat Bahtiyar’a soruyor:
-Ahır denilen yer evinizin çatısı. Çocuğu atınca ses çıkmadı mı?-
Nevzat Bahtiyar: Hayır, kimse duymadı.
-Siz ahıra nereden giriş yaptınız?
Nevzat Bahtiyar: Pencereden girdim.
Mahkeme Başkanı: Neden pencereden girdin?
Nevzat Bahtiyar: Biri görmesin diye.
-Bunu sana Salim mi söyledi?
Nevzat Bahtiyar: Hayır.
-Siz öğlen yemek yediniz mi?
Nevzat Bahtiyar: Yedim.
-Yemekten sonra mı aradınız?
Nevzat Bahtiyar: Evet.
-Neden su ihtiyacınız oldu?
Nevzat Bahtiyar: Ağaçları sulamak için oldu.
-Evde suyunuz var mıydı? O zaman evde su kesik değildi?
Nevzat Bahtiyar: Bidonlarda su vardı.
Mahkeme Başkanı araya girdi: Evdeki musluktan su akıyor muydu?
Nevzat Bahtiyar: Hayır
ENES GÜRAN 4 JANDARMA EŞLİĞİNDE SALONDAN ÇIKARTILDI
Enes Güran, 4 jandarma eşliğinde ihtiyaç için salondan dışarı çıkarıldı. Enes dışarı çıkartılırken Nevzat Bahtiyar'a bir şeyler söyledi.
YÜKSEL GÜRAN'IN AVUKATI DA BAHTİYAR'A SORU SORDU
Enes Güran'ın avukatından sonra anne Yüksel Güran’ın avukatı Nevzat Bahtiyar’a soruyor:
-Tüm Türkiye gerçeği öğrenmek istiyor. Artık konuşun. Narin Güran 15.11’de henüz eve ulaşmadan siz yoldasınız. Narin’i alıp mı gittiniz?-
Nevzat Bahtiyar: Hayır.
-Daraltılmış baz hareketlerine göre Narin’i görmen lazım, görmedin mi?
Nevzat Bahtiyar: Hayır.
-Narin’i seviyor muydun?
Nevzat Bahtiyar: Narin’i herkes severdi, çocuklar sevilir.
-Sen seviyor muydun?
Nevzat Bahtiyar: Yani normal çocuk işte.
-Narin’in torununla sorunu var mıydı?-
Nevzat Bahtiyar: Yok.
-Narin’e hiç harçlık verdin mi?
Nevzat Bahtiyar: Hayır.
HAKİMDEN SORU
Mahkeme Başkanı, Nevzat Bahtiyar’a sordu:
-Eve girdikten sonra ne tarafa yöneldin?
Nevzat Bahtiyar: Sol taraftaydı.
-Hangi odaya girdin?
Nevzat Bahtiyar: Hatırlamıyorum.
-İddianamede belirtilen baz kayıtlarına göre, 15.22’de Salim Güran eve girdiğinde mutfağın karşısındaki boş odadaydınız. Bu doğru mu?
Nevzat Bahtiyar: Hatırlamıyorum.
-Olay günü 15.08’de Salim’i aradığınızda, Salim’in ne yaptığını sordunuz mu?
Nevzat Bahtiyar: Hayır.
-Eşiniz, Salim’in yemek yediğini, yedikten sonra suya bakacağını söylediğini belirtti.
Nevzat Bahtiyar: Hayır, öyle olmadı.
-Sizin suyunuzun şebekesi bir mi, ayrı mı?
Nevzat Bahtiyar: "Birdir."
ARİF GÜRAN: BENİ ÖLDÜRÜN ARTIK!
Nevzat Bahtiyar'ın sorgusu devam ederken baba Arif Güran tekrar fenalaştı. Güran, Nevzat Bahtiyar’a doğru dönerek, "Seni Allah’a havale ediyorum" diye bağırdı. Mahkeme Başkanı, Baba Arif Güran’ın sakinleştirilmesi için dışarı çıkarılmasını istedi. Arif Güran, Mahkeme Başkanı’na dönerek, "Beni öldürün artık" diye seslendi.
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı avukatı soruyor:
-Salim Güran ile Yüksel Güran arasındaki ilişkiyi daha önce biliyor muydunuz?
Nevzat Bahtiyar: Hayır, bilmiyordum.
-Narin bu olayı nasıl görmüş?
Nevzat Bahtiyar: Bilmiyorum.
-Ama ilişki sırasında gördüğünü mü söyledi size?
Nevzat Bahtiyar: Bilmiyorum.
Davadaki diğer sanıkların avukatları da Bahtiyar'a soru sormaya başladı:
-21 Ağustos 2024 tarihinde saat kaçta evden çıktınız?
Nevzat Bahtiyar: Hatırlamıyorum.
-Sabah saatlerinde ayrıldınız mı?
Nevzat Bahtiyar: Evet.
-Hangi araçla gittiniz?
Nevzat Bahtiyar: 23 plakalı kırmızı araçla gittik.
-Bu araç hep sizde miydi?
Nevzat Bahtiyar: Evet.
-Nevzat Bey, eşiniz 15.08'de siz Salim’i arayınca neden araçla evden ayrıldığınızı söyledi?
Nevzat Bahtiyar: O beni görmedi.
-Salim’den ne kadar korkarsınız?
Nevzat Bahtiyar: Salim ile arkadaşız.
-Salim ile korkunuz neden geçti?
Nevzat Bahtiyar: Her şey ortaya çıkınca korku da geçti.
"NARİN'İ ÇIKARTACAKTIM FIRSATIM OLMADI"
Yüksel Güran’ın avukatı Nevzat Bahtiyar’a soruyor:
-Salim’den korkuyorsan, Salim içerideyken neden itiraf etmediniz?
Nevzat Bahtiyar: Narin’i oradan çıkaracaktım, fırsatım olmadı.
Mahkeme Başkanı araya girdi: Neden Salim tutuklandıktan sonra Narin’i oradan çıkaracaktın?
Nevzat Bahtiyar: Vicdanım el vermedi.
Mahkeme Başkanı: Yakalanacağını biliyor muydun?
Nevzat Bahtiyar: Evet, yakalanacağımı biliyordum.
Yüksel Güran’ın avukatı Nevzat Bahtiyar’a soruyor:
-Varsayalım ki baz kayıtları doğru. Narin’in cansız bedenini götürdünüz. Yüksel Güran’ı gördüğünüzü söylediniz. Ancak o dakikada Yüksel evde gözüküyor.
Nevzat Bahtiyar: Bilmiyorum, öyle gördüm.
-Sizin yakalanma anınızı anlatır mısınız?
Nevzat Bahtiyar: Oğlumun evindeyken, odanın içerisinde oturuyordum.
-Jandarma gelince kapıyı mı çaldı?
Nevzat Bahtiyar: Kapı açıktı zaten.
-Jandarmayı görünce ne yaptınız?
Nevzat Bahtiyar: Oğluma adımı sordular, beni de aldılar.
"ARİF'E KIZGIN DEĞİLDİM"
Salim Güran’ın avukatı, Nevzat Bahtiyar’a soruyor:
-Çalıntı araç meselesi yüzünden son ödemenizi ne zaman yaptınız?-
Nevzat Bahtiyar: Hatırlamıyorum.
-2024 yılı içerisinde mi?
Nevzat Bahtiyar: Evet.
-Yaz ayı mıydı?
Nevzat Bahtiyar: Yazdı galiba.
-Olay anında hiç Arif’i düşündün mü?
Nevzat Bahtiyar: Yok.
-Olay esnasında Arif’e kızgın mıydın?
Nevzat Bahtiyar: Kızgın değildim.
"SALİM İLE ARAM İYİYDİ"
Salim Güran’ın avukatı, Nevzat Bahtiyar’a soruyor:
-Olaydan sonraki geceler, neden kendi evinizde uyumadınız? Her gece oğlunuzun evinde uyudunuz.-
Nevzat Bahtiyar: Ben hep köydeydim.
-Olaydan önce Salim ile aran nasıldı?
Nevzat Bahtiyar: İyiydi.
- Peki neden Salim senin 3 ay boyunca telefonlarını açmıyordu?
Nevzat Bahtiyar: Bilmiyorum.
-Hiç kahveye gider miydiniz? Bu olaydan önceki, son 3 ay içerisinde?
Nevzat Bahtiyar: Hatırlamıyorum.
-Siz para yüzünden Salim ile aranızın bozulduğunu düşünmüyor musunuz?
Nevzat Bahtiyar: Hayır.
-Salim daha önce sizi tehdit etti mi?
Nevzat Bahtiyar: Bu konuda konuşmak istemiyorum.
-Sizin ve eşinizin ailesi geniş mi, çekirdek mi?
Nevzat Bahtiyar: 8 kardeşiz.
-Eşinizin ailesi nerede yaşıyor? Korucu olanlar?
Nevzat Bahtiyar: Battal…
-Siz tehditle uğrayınca, eşinizin kardeşleri yardım etmez mi?
Nevzat Bahtiyar: Önce benim kardeşlerim gelir.
"DAHA ÖNCE BİRİNİ BOĞMAYA ÇALIŞTINIZ MI? KANITIM VAR -Daha önce birisini boğmaya çalıştınız mı?
Nevzat Bahtiyar: Hayır.
-Bir daha hatırlayın, kanıtlarımız var.
Nevzat Bahtiyar: Hayır, yapmadım
NEVZAT'TAN SONRA ENES İFADE VERDİ
Nevzat Bahtiyar'dan sonra ağabey Enes Güran' ifade verdi.
Enes Güran ifadesinde şunları söyledi:
"Malatya’dan geldim. Ayın 20’sinde eve geldim. Ertesi sabah 07.30’da uyandım. Annemi, Muhammet’i, Eren’i gördüm. Babam Arif Güran aşağı indiler. Muzaffer Güran bize eşlik etti. Daha sonra babam ve Muzaffer Batman’a gitti. Daha sonra Narin, Muhammet, Enes ve ben evdeydik. Annemin evden çıktığını fark ettim. Saat geç olunca annemi aradık, yemek hazırladı. Narin yanıma geldi. Ben sosyal medyadaydım. Narin anneme dedi ki 'Saat 13.00 oldu, camiye gideceğim.' Daha sonra Narin’i görmedim. Koltukta uzanıp yattım. Uyku esnasında biri beni aradı Malatya’dan, saat 16.00 sıralarında annemi ve Hediye’yi gördüm. 'Hoş geldin' dedim. Sonra dışarı çıktım."
Mahkeme Başkanı sordu: Telefonun yanında mıydı?
Enes Güran: Evet.
Mahkeme Başkanı: Tamam, devam et.
Enes Güran: Sonra Tahir Kaya yanıma geldi, sohbet ettik. Bakkala gittik, enerji içeceği aldık, cebimde 200 lira vardı. Ben, Muhammet ve Yağmur sohbet ediyorduk. Muhammet Kaya, Azize Kaya’nın oğlu. Sonradan Muhammet Kaya ile çeşme tarafına gittik. Daha sonra eve bıraktılar beni. Eve gidince üvey babaannem Süheyla’yı gördüm.
Mahkeme Başkanı: Saat kaçtı?
Enes Güran: Saat 17.30 sıralarıydı.
Mahkeme Başkanı: Tamam, devam et.
Enes Güran: Telefonla oynuyordum, annem abimi aramam gerektiğini söyledi. Geç geleceklerini söylediler. Sonra arkadaşlarımla sigara içiyordum.
Mahkeme Başkanı: Esrar mı, sigara mı? Diyarbakır’da esrara da düz sigara deniyor.
Enes Güran: Hayır, sigara içiyorduk.
ARİF GÜRAN 'NE İSTEDİNİZ?' DİYE BAĞIRINCA HAKİM DIŞARI ÇIKARTILMASINI İSTEDİ
Nevzat Bahtiyar'ın ifadesi devam ederken Narin Güran'ın babası Arif Güran, 'Ne istediniz kızımdan?' diye bağırdı. Hakim fenalaşan Arif Güran'ın salondan çıkartılmasını istedi.
Mahkeme Başkanı: Salim Güran’ı hiç gördün mü?
Enes Güran: Hayır, görmedim.
"OLAYIN ŞOKUNDAYIM"
Mahkeme Başkanı: Nevzat gibi senin de çelişen beyanların var, neden?
Enes Güran: Hatırlamadığım şeyler var.
Mahkeme Başkanı: Bu çelişki bir şey gizlediğinizden değil yani?
Enes Güran: Olayın şokundan, sayın hakim.
Mahkeme Başkanı: Bakkala gittiniz mi?
Enes Güran: Bakkalın oğlu bile bakkalın açık olduğunu biliyor.
"SALİM'İN KIZLARIYLA İLİŞKİYE GİRDİNMİ?"
Mahkeme Başkanı: Senin hoş olmayan bir görüntü içerisinde olduğun iddia ediliyor
Enes Güran: Hayır, kesinlikle öyle bir şey yok.
- Salim’in kızlarıyla aranda sorun var mı?
Enes Güran: Hayır.
-Onlarla bir ilişkiye girdin mi?
Enes Güran: Hayır.
Mahkeme Başkanı: Babanız Narin’in kaybolduğunu 3. bir kişiden öğreniyor, neden babanıza haber vermediniz?
Enes Güran: Narin’i aradığımda aklımda aile üyeleri yoktu, sadece Narin’in nerede olduğunu düşünüyordum."
Mahkeme Başkanı: Peki Enes, jandarmanın şöyle bir tutanağı var: Aile üyelerinin sürekli yanlış bilgi verdiği belirtilmiş. Sen böyle bir şeye şahit oldun mu?
Enes Güran: Hayır, sayın hakim.
Mahkeme Başkanı: Nevzat'tan neden şüphelenmiyorsunuz? Şüphelenmediğiniz adam neden kardeşinizi öldürsün? Narin, anneni ve amcanı öyle görmüş olabilir mi?
Enes Güran: Sayın hakim, o benim annem, bu şekilde sormanız çok kötü.
Mahkeme Başkanı: Haklısın, özür dilerim. Gerçeği ortaya çıkarmaya çalışıyorum.
Mahkeme Başkanı, adliyeye bir vatandaşın gönderdiği dilekçeden Enes’e bir soruyu okudu:
-Enes, sıcağı sıcağına kolunu ısırdıysan, cezaevinde neden kolunu ısırmadın?
Enes Güran: Çünkü babamın beni merak ettiğini biliyordum, böyle görmesini istemedim.
Mahkeme Başkanı: Ama cezaevinde sürekli telkinlerin var.
Mahkeme Başkanı: Narin’in cansız bedeni bulunduğunda köyde kadınlar birbirine girmiş. Anlatır mısın? Ben olsam sorardım, ‘Neyi biliyorsunuz?’ diye. Sen fen lisesi mezunusun, bu yaşta kepçe operatörü olmuşsun. Sence bu durum şüpheli değil mi?
Enes Güran: Kadınlar kavga ettiği sırada ben oraya koştum. Sonra beni jandarma aldı, İl Jandarma’ya götürdü.
Mahkeme Başkanı: Peki neden burada sanıksın? Düşündün mü?
Enes Güran: Bilmiyorum.
"AMCAM DA OLSA ŞÜPHELENDİM"
-Aklı başında bir çocuksun. Senin gibi zeki bir çocuğun bir konuda şüphelenmesi gerek diye düşünüyorum. Hatta kadınlara müdahale ederek delilleri karartan bir Enes görüyorum. Neden?
Enes Güran: Ben doğruyu söyleyeyim, amcam da olsa şüphelendim ama aklım Narin’deydi.
-Annenle gözaltına alındığında, annene Salim’le bir ilişkisi var mı diye sordun mu?
Enes Güran: Hayır
-Salim Güran’ın öldürme ihtimali var mı?
Enes Güran: Onu bilmiyorum.
-Nevzat’ın öldürme ihtimali var mı?
Enes Güran: Araba satışından olabilir. Büyüklerin olduğu cemaatte, babam kendisine 'o parayı nereye getireceksen getir' dedi.
-Peki Enes, babanın basın açıklamalarında 'Nevzat kim ki' diyor. Zaten Nevzat kim ki… Böyle bir insanın plan yapabileceğine kanaatin var mı?
Enes Güran: Nevzat para verip kendisini Narin’e alıştırmış olabilir.
-Bu cemaatte para konusu ne zaman oldu?
Enes Güran: Malatya’dan dönmeden iki hafta önce.
Savcı, Enes Güran’a soru sormaya başladı:
-Fen ve teknoloji lisesi mezunu musun?
Enes Güran: Evet.
-Üç tutanakta da üst üste Narin’i aradığını söylüyorsun. Senin aklı başında bir çocuk olduğunu düşünerek soruyorum. Evden çıkınca kaçta döndün?
Enes Güran: 17.30 sıraları.
-Osman Güran ile konuşmuşsunuz, 4 dakika ne konuştunuz? Şarjın azdı.
Enes Güran: 41 numara terlik istedim.
-Telefonun 18.33’te kapanmış, bize az önce 'annem yemek için babamı aramamı söyledi' dedin. Niye şarja takmadın?
Enes Güran: Şarja taktım.
-Telefonu 19.11’e kadar açmıyorsun. O sırada Narin’in kaybolduğunu fark ediyorsunuz. Kendi telefonunu neden açmıyorsun, niye tek başına annen arıyor? Kardeşin kayboldu ve telefonu almadan dışarı çıktın, öyle mi?
Enes Güran: Evet.
Enes Güran’ın avukatı iddianamedeki baz verilerini kabul etmediklerini söyleyerek itiraz etti. Savcı ve Enes Güran’ın avukatı arasında baz kayıtları üzerinden tartışma çıktı. Diyarbakır Barosu avukatları, Enes Güran’ın sorgusunun kesildiğini ve düşünmek için zaman kazandığını ifade ederek tepki gösterdi.
Mahkeme Başkanı, tartışmanın ardından sert bir şekilde konuştu. Daha sonra Enes’e yönelerek, “Ben Diyarbakırlı değilim. Sen benim babamın oğlu değilsin. Sana da Nevzat’a da eşit davranıyorum." dedi
KOLUNU NASIL ISIRDIĞINI GÖSTERDİ
Diyarbakır Barosu'ndan avukatlar, Enes’e sordu:
-Kolunu nasıl ısırdın, gösterir misin?
Enes, kolunu açarak kendisini nasıl ısırdığını gösterdi:
-Sert bir şekilde ısırdım kolumu, buradan sıkıp koltuğa bastırdım.
Diyarbakır Barosu’ndan avukatlar, Enes’e cezaevinde Eren ile görüşmesinde telkinlerde bulunup bulunmadığını sordu.
Enes Güran’ın avukatları, sorunun ikinci kez sorulduğu gerekçesiyle itiraz etti.
Mahkeme Başkanı, sorunun tekrar sorulmasında sakınca olmadığını belirtti.
Enes: Eren küçük kardeşim, kötü olayları konuşmasını istemedim.
Diyarbakır Barosu Eski Başkanı Nahit Eren, Enes’e soru sormaya başladı:
Nahit Eren: 6 defa ifade verdin, 6 ifadenin de tamamı çelişiyor. Kolluk ilk seninle ne zaman temas kurdu?
Enes Güran: 3. gün müydü, 4. müydü, o zaman bana nereye gidip geldiğimi sordular.
Nahit Eren: Sana ne zaman 'Narin kayboldu' diye sordular?
Enes Güran: Sordular.
Nahit Eren: Ne dedin?
Enes Güran: En son 16.30’da.
Nahit Eren: İnsan harekete geçmez mi?
Enes Güran: Onlara başladım demiştim. Şimdi konuşacağım olmuyor.
Nahit Eren: Konuş, konuş, konuş diye buradayız.
Enes Güran, avukatına işkenceden bahsetmesinde sakınca olup olmadığını sordu. Mahkeme Başkanı araya girdi:
-Enes, kolluk kuvvetleri tarafından işkence gördüysen, anlatabilirsin.
Nahit Eren, Enes Güran’ın avukatına sordu: "Enes, işkence gördüyse neden şikayetçi olmadınız?"
Mahkeme Başkanı: "Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulunabilirsiniz. Nahit Bey, sorununuza devam edin."
Nahit Eren, Mahkeme Başkanı’na yönelerek konuştu:
"Aile bana iki kez geldi. İşkence gördüklerini söylediler, ben de kendilerine Diyarbakır Barosu'na başvuru yapmalarını söyledim. Nasıl yapılacağını da açıkladım. Kimi dişi sökülmüş dedi, kimi anneye tazyikli su dökülmüş dedi. Ancak daha sonra işkence iddiasıyla başvuru yapmadılar. Eğer işkence yapıldıysa bunun karşısındayız."
Mahkeme Başkanı, Enes’e sordu:
-Sen, Salim’in herhangi bir kızıyla ilişkiye girdin mi? Salim seni yakalayıp dövdü mü? İddia bu."
Enes Güran: Hayır, sayın hakim.
Mahkeme Başkanı: 12 Eylül tarihinde alınan ifade işkence altında mı verildi?
Enes Güran: Evet.
Diyarbakır Barosu Eski Başkanı Nahit Eren sormaya devam ediyor:
-İstanbul Adli Tıp Kurumu’ndan döndükten sonra ilk kimin evine gittin?
Enes Güran: Hüseyin Güran’ın evine gittim.
Ne konuştunuz?
Enes Güran: Olup biteni sordu.
-İşkence altında verdiğin ifadeden soru sorabilir miyim?
Enes Güran: Evet.
-Birsen ve Melike ile görüştün mü?
Enes Güran: Bir sohbetim olmadı.
-Sana savcılıkta Birsen, Melike ve Maşallah’ın ifadelerini okutuyorlar, neden? Çünkü onlar seni 17.41’de gördüklerini söylüyor. Bunu sana neden sorduklarını biliyorsun. Bu konuyla ilgili görüşmedin mi?
Enes Güran: Hayır.
Diyarbakır Barosu Eski Başkanı Nahit Eren:
-İnsanın kardeşi kaybolsa en çok telefona ihtiyaç duyar. Neden almadın, izah eder misin?
Enes Güran: Maşallah Güran, 'Narin bizim evde yok' deyince telaşlandım. Muhammet’i Azize Kaya’nın evine gönderdim, ben de caminin orada Narin’i arıyordum. Kimse aklıma gelmedi, sadece Narin nerede diye arıyordum.
-Salim’in evine o gün hiç gitmedin mi?
Enes Güran: "Hayır, kesinlikle gitmedim."
-Gece Narin’i ararken görmedin mi?
Enes Güran: Hayır, görmedim.
Nahit Eren, ısırık konusunu tekrar sordu.
Enes Güran: "Kolumu ısırarak koltuğa bastırdım."
Mahkeme Başkanı: Salim, 'Al bu cesedi götür' dese Nevzat yapar mı?
Enes Güran: Yapmaz.
Enes Güran, annesi Yüksel Güran’a işkence edildiğini ve bu görüntülerin jandarma tarafından kendisine izletildiğini hakime iletti. Ayrıca şu an hücrede kaldığını ve ailesinin bunu bilmediğini ifade etti.
Diyarbakır Barosu Eski Başkanı Nahit Eren soruyor:
"Sabah, 'Narin diş fırçamı kullandı, bir şey olur mu?' sorusunu neden sordun?"
Enes Güran: Hayatımda ilk kez karakol ve cezaevi gördüm. Cezaevinde kötü davranıyorlar, raporu merak ettim; suçsuz olduğumuzu göstermek için.
CEZAEVİ GÖRÜNTÜLERİ SORULDU
Mahkeme Başkanı, Enes Güran’ın avukatına sordu:
-Cezaevi görüntülerini kim yayınladı?
Enes Güran’ın avukatı: Biz, ailenin güldüğü görülsün diye mi yayınlayalım?
Mahkeme Başkanı: Kim yayınladı o zaman?
ENES GÜRAN'DAN SIRTINDAKİ ÇİZİKLER HAKKINDA AÇIKLAMA
Enes Güran: Mısır tarlasında değil yıkık evdeki çivilerden dolayı sırtım çizildi
ANNE YÜKSEL GÜRAN İFADE VERDİ
Anne Yüksel Güran, 2 kadın jandarma eşliğinde duruşma salonuna getirildi.
Yüksel Güran: Türkçem çok iyi değil, Kürtçe biliyorum.
Mahkeme Başkanı: Önemli değil, Türkçe Kürtçe anlaşırız.
Yüksel Güran: İki oğlum gurbetten gelmişti, çok mutluydum. Kahvaltıyı hazırlayana kadar, aşağıda Arif, Muzaffer ile telefonda konuşuyordu. Muzaffer de kahvaltıya geldi. Son soframız güzel oldu.
Mahkeme Başkanı: Niye 'son sofra' diyorsun?
Yüksel Güran: Çünkü bize zehir ettiler.
Yüksel Güran: Narin evde koşuyordu, bana 'gelinlik al' diyordu. Allah hakkımızı bırakmasın, bırakmadılar kızıma gelinlik alayım. Bizim düğünümüz vardı, eve geldim, Muhammet bir cihaz almıştı, şarkı söylüyordu.
Mahkeme Başkanı: Siz bunları yaptığınızda telefonunuz neredeydi?
Yüksel Güran: Telefonum hep evdeydi.
Mahkeme Başkanı: Çocuklar telefonla oynadığı için mi?
Yüksel Güran: Evet. Sonra Narin acıktığını söyledi, patates kızartması istedi. İyi ki ona patates kızarttım, kızıma verdim.
Mahkeme Başkanı: Narin’in telefonu var mı?
Yüksel Güran: Hayır, yok.
Yüksel Güran: Narin beni ikna etti ve Kuran kursuna gitmek istedi. Narin o evden çıktıktan sonra ben bir daha Narin’i görmedim. Enes de gece yarısı gelmişti, ben uyumuştum. Sonra uyandığımda Enes de uyuyordu. Bir bardak su içip tekrar uyudum. Tekrar yatmaya gittiğimde Muhammet ve Eren uyanıktı ama Enes hala uyuyordu. O sırada Hediye bize geldi, bayağı oturduk. Sonra Enes’in telefonu iki kez çaldı, kalktı, arkadaşıyla konuştu. O arada Enes çıktı.
Mahkeme Başkanı: Hediye geldiğinde Enes evde miydi?
Yüksel Güran: Hediye ikinci kez geldiğinde Enes uyuyordu. Enes’in telefonu çalınca uyandı. Enes gittikten sonra da biz bayağı oturduk. Saatleri bilmiyorum.
"SONRADAN AKLIMA GELDİ SALMİ'İ GÖRMÜŞTÜM
Yüksel Güran: Komutan bana Salim’i görüp görmediğimi sormuştu. Sonradan aklıma geldi, ben Salim’i görmüştüm.
Mahkeme Başkanı: Konuştunuz mu?
Yüksel Güran: "Yemin ederim konuşmadık."
Mahkeme Başkanı: Nevzat’ı gördün mü?
Yüksel Güran: Hayır.
Mahkeme Başkanı: Evin etrafında ya da dışarı çıkarken görmediniz mi?
Yüksel Güran: Hayır, yemin ederim görmedim.
"ENES'İN İÇTİĞİ SADECE SİGARA MIYDI?
Mahkeme Başkanı: Diyarbakır’da sigara bizim bildiğimiz sigara gibi anlaşılmayabilir. Burada 'sigara içiyorum' demek, esrar içiyorum anlamına gelebilir. Emin misin Enes’in içtiği sadece sigara mıydı?
Yüksel Güran: Sigaraydı.
Mahkeme Başkanı: Nevzat Bahtiyar’ın eşinin ifadesine göre, akşam 19.00 civarında gidip 'kim kızımı götürdüyse bari mezarı olsun' demişsiniz. Doğru mu?
Yüksel Güran: Hayır, doğru değil. Narin’in kaybolacağı aklımızın ucuna bile gelmemişti. Ben öğlen oraya gitmediğini bilmiyordum. Narin’in camiden sonra bir yere gitmediğini düşünmemiştim. Hediye’yi aradım, kızların daha gelmediğini söyledi. Aklıma halası geldi, onun kapısını çaldım. Caminin inşaat olması nedeniyle çok korktum, kafasını bir yere mi vurdu diye. Daha sonra Narin’i akşam 18.00 sıralarında gördüklerini söyleyince rahatladım. Her tarafı aramaya başladık. Nevzat’ın eşi de benimle birlikte Narin’i aramaya başladı. Bütün köy Narin’i arıyorduk. Sonra kim jandarmayı aradı bilmiyorum. Sonra dünya başımıza yıkıldı.
Mahkeme Başkanı: Yani Narin’i sen öldürmedin mi?
Yüksel Güran: Yemin ederim öldürmedim, ben kızımı nasıl öldüreyim.
Mahkeme Başkanı: Salim mi öldürdü?
Yüksel Güran: Hiç aklıma gelmedi.
Mahkeme Başkanı: Nevzat mı öldürdü?
Yüksel Güran: Belli olmuyor mu?
Mahkeme Başkanı: Kadınlar kavgasından haberin var mı?
Yüksel Güran: Hayır, ben ambulansın içerisindeydim. Kimseyi görmedim, sadece televizyonda duydum.
Mahkeme Başkanı: Jandarma, neden Enes’i koruduğunu düşünüyor?
Yüksel Güran: Ben lavaboya gittim. Sonra komutan bize geleceğini söyledi. İkinci gün tekrar geldi. Komutan, 'Enes’i s…' diye küfür etti. Ankara’dan bir mafya ile beni tehdit ettiler. O yüzden çocuklarıma bir şey olacak diye korkuyorum.
Mahkeme Başkanı: Narin’i Enes öldürse, Enes’i teslim eder misin?
Yüksel Güran: Yemin ederim, teslim ederim. Engelli kızım bana bir gün 'anne' diyemedi. 5 oğlum 1 kızım vardı, Narin başkaydı, hepimiz ona ölüyorduk.
Mahkeme Başkanı: Adını o yüzden mi Narin koydunuz?
Yüksel Güran: Evet, hepimiz Narin için ölüyorduk.
Mahkeme Başkanı: Oğlun Enes’in bir kızla, bir erkekle, bir hayvanla ilişkisini gördün mü?
Yüksel Güran: Hayır, öyle bir şey yok.
"SALİM AİLENİN REİSİ MİDİR"
-Salim ailenin reisi midir?
Yüksel Güran: Salim kendi evinin, Arif kendi evinin reisidir.
-Nevzat iftira mı atıyor?
Yüksel Güran: Evet.
-Neden?
Yüksel Güran: Allah’tan korkmuyor. Ben Narin’in katilini istiyorum. Narin’e kefen giydirdiler.
Yüksel Güran, elini göğsüne vurarak, Nevzat Bahtiyar’ı gösterdi. Güran, "Namusuma leke sürdüler. Beni burada asın. Bunun yüzüne bakın. Beni artık öldürün," dedi.
Savcı: Enes ikinci kez nakavta çıktı
Savcı, Yüksel Güran’a Enes’in 'Hediye Güran' ifadesini ifadesini sordu.
Yüksel Güran: Enes yanlış söylemiş.
Savcı: Enes yalan söylüyor yani?
Yüksel Güran: Hayır.
Savcı: Enes ile Hediye karşılaştı mı?
Yüksel Güran: Enes görmediğini söylüyor.
Diyarbakır Barosu avukatlarından Yüksel Güran’a: Nevzat Bahtiyar’ın evine giderken eşi ile karşılaştınız mı?
Yüksel Güran: Ben Narin’i arıyordum, o da arkamdan gelip beni teselli ediyordu.
-‘Hanginiz kızımı götürdü?’ diye bir söyleminiz oldu mu?
Yüksel Güran: Hayır.
Diyarbakır Eski Baro Başkanı Nahit Eren, Yüksel Güran’a sordu:
-Daha önce böyle bir duruşma gördünüz mü?
Mahkeme Başkanı araya girerek "Ben görmedim, o nasıl görsün" dedi
Nahit Eren: 50’ye yakın baro başkanı da burada. Hepimiz Narin için buradayız.
Yüksel Güran, ağlamalı bir ses tonu ile "Allah hakkını bırakmayacak" diye konuştu.
Nahit Eren: Senin bir kızın öldü, diğerini öldürdüler.
Yüksel Güran: Beni de öldürdüler.
Nahit Eren: Ben senin vicdanına sesleniyorum. Bu dosyayı görüyor musun? Ben otopsisine girdiğimden beri, bu etiketleri evdeki kızlarım yaptı. Narin’in katilleri çıksın diye.
"EŞARP NEREDE?"
Diyarbakır Baro Eski Başkanı Nahit Eren'den Yüksel Güran’a, "Sen ifadende mor eşarptan bahsettin. O eşarp nerede?" diye sordu.
Yüksel Güran: İmam buna benzediğini söyledi, ben de emin değildim.
-O eşarp nerede?
Yüksel Güran: Şu anda da evdedir.
-Sen nerede buldun?
Yüksel Güran: İmam bize geldi, Narin’in üzerinde mor etek ve mor eşarp olduğunu söyledi. Desteden sonra eteği ve eşarbı çıkarttığını söyledi.
Nahit Eren: Son kez vicdanına sesleniyorum.
Yüksel Güran: Yemin olsun, 2 kez geldi.
Nahit Eren: Yemin etmene gerek yok. Saat 15.00’ten önce Hediye nerede olduğunu söyledi mi?
Yüksel Güran: Hayır, anlatmadı.
"KANDAN HABERİM YOK"
Nahit Eren: Sizin evinizde bir insan kanı bulundu ama kime ait olduğu tespit edilmedi. Merdivenden alınmış. İnsan kanının kime ait olduğu tespit edilemedi çünkü zaman geçti. Merdivenlerde bulunan bir kan örneğini diyorum, taştakini demiyorum.
Yüksel Güran: Tahir Kaya’nın burnu kanamış, baya kan dökülmüş, hiç haberim bile yoktu o kandan.
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'ndan bir avukat: Maşallah’ı yanıma çağırdım demiştiniz. Siz sonra sormadınız mı?
Yüksel Güran: Maşallah kanıtı olduğunu söylemişti.
Yüksel Güran, Nevzat’a dönerek, "Bu çocuklarımın üzerine atıyor," dedi.
Yüksel Güran: Yemin ederim, biz görmedik.
Yüksel Güran, Nevzat’a dönerek, "Bu şerefsiz evimize gelmedi" dedi.
Mahkeme Başkanı: Kimseye 'Nevzat, Narin’e para veriyor' dediniz mi?
Yüksel Güran: Hayır, torununa veriyor diye Narin’e de mi verdi dedim acaba.
Mahkeme Başkanı: Daha önce yapar mıydı?
Yüksel Güran: Bilmiyorum.
Salim Güran’ın avukatI: Narin hiç o araca bindi mi?
Yüksel Güran: 14 Temmuz’da bindi.
-Nevzat hiç senin evine gelir miydi?"
Yüksel Güran: Hayır, Nevzat gelemezdi.
-Nevzat’ın eşi geliyor muydu?
Yüksel Güran: "Allah belasını versin, suları yoktu, her gün gelip su alırdı.
Mahkeme Başkanı araya girdi: Yüksel Hanım, ciddi bir husumet yok. Bir de iyilik yaptık diyorsunuz. O zaman özür dileyerek soruyorum, özür diledik diye haberlere düştük ama yine sorayım: , Nevzat’ın üçünüzle bir ilişkisi var mı?
Yüksel Güran: Hayır.
Mahkeme Başkanı: Nevzat’ın, Enes veya başka biri ile ilişkiye girdiğinizi duydunuz mu?
Yüksel Güran: Hayır, kim dediyse Allah belasını versin.
-Ben soruyorum, bana niye beddua okuyorsun?
Yüksel Güran'ın sorgusu biterken son sözü, "Narin’in katilini istiyorum” oldu.
Mahkeme Başkanı Yüksel Güran’a bir soru daha soracağını söyledi.
Mahkeme Başkanı: Narin, görmemesi gereken başka bir şey görmüş olabilir mi? Köy yerinde vakit boldur, biz de köyde büyüdük. Köye yabancı araç gelince takip edilir, dedikodu yapılır. Narin, 5 dakika içerisinde öldürülmeden önce Nevzat’tan ya da Salim’den bir şey görmüş mü?
Yüksel Güran: Hayır, hiçbir şey duymadım.
Mahkeme Başkanından Salim Güran’a: Susma hakkınız var, anlatmak isterseniz buyurun anlatın.
Salim Güran savunmasına 'Evet, istiyorum. Her sabah tarlaya giderdim, kendimi bildim bileli çiftçiyim…' diyerek ifadesine başladı.
Salim Güran: Eve geldiğimde saat 18.00 sıralarıydı.
Mahkeme Başkanı: O zamana kadar tarlada mıydın?
Salim Güran: Evet. Nevzat Bahtiyar ile 3 aydır oturmuşum, ne başka bir şey. Arif onun kalbini kırdı. Araç konusunda, 'Eşek gibi parayı vereceksin,' dedi. Arif’e, 'Böyle deme, ayıp,' dedim. Ama ben onunla 3 aydır selamlaşmıyordum.
Mahkeme Başkanı, Salim Güran’ın "unutkanım" söylemine yanıt verdi: "Yine haberlere düşeceğiz ama söyleyeyim. Sen de Enes de çok zekisiniz, bu salondakilerin yarısını suya götürüp susuz getirirsiniz. Ama bu programı silmek çok şüpheli."
Mahkeme Başkanı, Salim Güran’a soruyor: "Telefon görüşmelerini neden sildin?"
Salim Güran: "Eskortlarla görüşmüştüm, o yüzden sildim."
Mahkeme Başkanı: "Belki binden fazla eskort ile görüşmüşsündür, onu bilemem ama asıl silmen gerekeni silmemişsin, çünkü eskort mesajların duruyor"
Mahkeme Başkanı, Salim Güran’a soruyor: Sizce Narin’i kim öldürdü?
Salim Güran: Ben görmedim, kim öldürdü bilmiyorum." Mahkeme Başkanı: "Size bu soru sorulduğunda kendi üvey annenizden şüphelenmişsiniz.
Salim Güran: Üvey annemi söyleyeyim, hakim bey, üfürükçü getirdiler. Nevzat’ın evinin etrafında dolaşıyorlardı. Ben böyle şeylere inanmadığımı söyledim. Üvey annemin evinin etrafında gidip geldi üfürükçü.
Mahkeme Başkanı: İnanmadığın bir şeyse, madem niye üvey annenden şüphelendin? Ama yaklaşık 15-20 gün içerisinde Nevzat’tan şüphelenmedin mi?
Salim Güran: Şüphelenmedim ama jandarma beni çağırdığında kimseyle sorunum olup olmadığını sordu, küçük bir sorun olarak Nevzat Bahtiyar demiştim.
Mahkeme Başkanı, Salim Güran’a soruyor: Jandarma tutanağında, seni jandarmayı yönlendirdiğin belirtilmiş.
Salim Güran: Ben kimim ki devleti yönlendireyim? Muhtar olduğum için herkes bana soruyordu zaten.
Mahkeme Başkanı: Ama neden bir çingeneler var demişsin, bir de kırmızı araba demişsin.
Salim Güran: Söyleyeyim. Ben yönlendirmedim. Ama benim yönlendirdiğimi söylüyorlar, jandarma oraya gidip 'Salim bizi yönlendirdi' demişler.
Mahkeme Başkanı: Jandarma sizden duymadı mı?
Salim Güran: Hayır, köy halkı zaten biliyordu.
Mahkeme Başkanı: Siz gözünüzle görmediniz yani?
Salim Güran: Hayır, sadece köye çingene geldi diye, acaba o çingeneler mi çocuğu götürdü diye söylediler.
Mahkeme Başkanı: Arif’in evine hiç girdiniz mi?
Salim Güran: Arif’in evine hiç girmedim, evim yakın olduğu için baz gösterebilir.
Mahkeme Başkanı: 15.39’da kızınız aramış, Enes de 15.57’de sizin evinizde sinyal veriyor. Kızınızla Enes’in ilişkisi olabilir mi?
Mahkeme Başkanı: Sizin Yüksel Güran ile ilişkiniz var mı?
Salim Güran: Ben Salim Güran’ım, kardeşime nasıl bunu yaparım. Ben alçak mıyım? Namussuz muyum? Nevzat Bahtiyar, artık anlat.
Mahkeme Başkanı: Nevzat bunları planlayacak kapasiteye sahip mi?
Salim Güran: Değil, ama televizyonda her şeyi izledi ve ayarladı.
Mahkeme Başkanı: Sadece sana iftira atar, Yüksel’e niye iftira atıyor?
Salim Güran: Kendini kurtarmak için. Ben 8 yaşındaki Narin’i, meleği, nasıl öldürürüm?
Mahkeme Başkanı: Peki WhatsApp mesajlarını niye sildin?
Salim Güran: "…" (devam ediyor)
Salim Güran: Kardeşimin 380 keleş mermisi yakalandı. Onu konuşuyorduk. Bu yüzden WhatsApp mesajlarını sildim.
Mahkeme Başkanı: Tanıkları yönlendirme yaptın mı?
Salim Güran: Hayır.
Mahkeme Başkanı: Watsappweb’de 17.41’de Nevzat’tan arama var.
Salim Güran: Kesinlikle yok
Mahkeme Başkanı: Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı sana kumpas mı kuruyor? Sen neden Narin’in öldürüldüğü yere gece gittin?
Salim Güran: Gitmedim, bilmiyorum.
Mahkeme Başkanı: Sen vatan haini misin?
Salim Güran: Hayır.
Salim Güran: Nevzat beni su için aradı. Bütün köyün suyu vardı, ne hikmetse bir onun suyu yoktu.
Mahkeme Başkanı: Salim Bey, inanmadığın üfürükçünün hareketinden şüphelenip 'Üvey annemi araştırın' diyen sen, neden Nevzat’ın hareketinden şüphelenmedin?
Salim Güran: Şüphelenmedim.
Savcı araya girdi: Kırmızı eski bir arabadan bahsediyorsun.
Salim Güran: Kesinlikle konuşmamışım.
Savcı: Nevzat seni su için arayınca neredeydin?
Salim Güran: Evdeydim.
Savcı: Resmî bir arama gerçekleştirdin mi su kesintisi için?
Salim Güran: Hayır.
Savcı: Ama bayağı evde kalmışsın?
Salim Güran: Hayır, yemek yedim.
Kadın savcı, Salim Güran’a soruyor: DNA’yı kabul etmiyorsun, sana rapordan bir cümle söyleyeceğim: 'Araçtan çıkan DNA ile Narin’in olay günü kıyafetlerinden elde edilen DNA uyumlu.' Anlatabildim mi bu cümlenin derinliğini?
Salim Güran: Yok öyle bir şey.
Savcı: Muhammet Kaya yeğeniniz değil mi?
Salim Güran: Evet
Savcı: Muhammet Kaya’yı Narin kaybolduktan sonra gördün mü?
Salim Güran: Yüzlerce kişi oradaydı, büyük ihtimalle oradaydı.
Savcı: Ertesi sabah Muhammet Kaya bir terlik buluyor. Jandarma değil, Muhammet buluyor ve arabada 1 buçuk saat saklıyor. Bu işi sen mi ayarladın?
Salim Güran: Kesinlikle hayır.
Savcı: Gece Narin kızımızın olduğu yerden sinyal veriyorsun. Nevzat 1 taş koyduğunu söylüyor, geri kalan 2 taşı sen mi koydun?
Salim Güran: Hayır, ben gitmedim.
Savcı: Mehmet Selim Atasoy adına kayıtlı Ramazan Atasoy seni 18.27’de arıyor, sen ise 18.57’de kameraya takılıyorsun. Orada 30 dakika var.
Salim Güran: Miran patikadan çıkıyor… (içinden konuştu gibi) bilmiyorum.
Diyarbakır Barosu avukatları, Salim Güran’a soruyor:
Siz, oğlunuz Devran’a hiç köydeki kameraların yerlerini tespit et dediniz mi?
Salim Güran: Evet, dedim.
Niye siz yaptınız?
Salim Güran: Zaten ben hepsini tespit ettim.
Oğlunuz Devran size kamera yerlerini gönderdi mi?
Salim Güran: Jandarmaya gönderdi.
Peki, siz 20.46’da Narin’in 15.30 sıralarında kaybolduğunu söylüyorsunuz. Nereden biliyorsunuz?
Salim Güran: Okulun kamerasını açtılar.
Akşamki görüşmede bunu nereden biliyorsunuz?
Salim Güran: Bilmiyorum, hatırlamıyorum.
Nevzat, bu olaylardan sonra sizi hiç aradı mı?
Salim Güran: Hayır.
"Siz, Nevzat ile beraber Narin’i aradınız mı?"
Salim Güran: Ertesi gün köy halkı 'Hep beraber arayalım,' deyince Nevzat da katıldı.
"Şimdi 30 yıldır arkadaşınızsa birlikte aramamanız tuhaf değil mi?"
Salim Güran: Gündüz aramalara katıldı. Evlerin içerisine giriyordu.
Salim Güran’a soruldu: Narin’in kaybolduğu gün kaç defa üzerinizi değiştirdiniz?
Salim Güran: Hayır, değiştirmedim.
Savcı: Savcılık ifadenizde değiştirdim diyorsunuz.
Salim Güran: Hayır, değiştirmedim.
Savcı: Bir düğün olacakmış, buna ilişkin bir kart dağıtımı yapılacakmış. Kimin evinde oturdunuz?"
Salim Güran: Erhan abimin eviydi.
Savcı: Daha önce Eğerturmaz Deresi'nde çocuk vakası oldu mu?"
Salim Güran: Hayır.
Diyarbakır Barosu Eski Başkanı Nahit Eren, Salim Güran’a soruyor: İnsanların tanık olduğu delillerin hepsini olay günü 14.30’dan 16.00’ya kadar sıkıştırmışsınız. Eşin diyor ki yemeğini yediği gibi çıktı. Sen o gün ne yaptın?
Salim Güran: Karakoç ile Tavşantepe sondaja gittim.
Diyarbakır Barosu Eski Başkanı Nahit Eren, Salim Güran’a soruyor: Baz çalışmasının ne olduğunu ifade edeyim. Baz kayıtlarını incelediniz mi?
Salim Güran: Ben incelemedim.
Nahit Eren: Attığınız her adımda baz istasyonlarının değiştiğine dair veriler var.
Salim Güran: Bazın ne olduğunu bilmiyorum. Eğer Nevzat’ın, benim, Yüksel’in, Enes’in bazı oradaysa, o zaman bütün köy oradadır.
Mahkeme Başkanı, tanıkların hazırlanmasını talep etti.
Nahit Eren: Bitirmiyor muyuz?
Mahkeme Başkanı: Allah ne verdiyse gidiyoruz. Sabaha kadar buradayız.
Diyarbakır Eski Baro Başkanı Nahit Eren, Salim Güran’a soruyor: Vecdi seni arıyor, sonra Nevzat'ı arıyor, sıralı aramalar oluyor. Bu görüşmelerin içeriğini hatırlıyor musun?
Salim Güran: Bulundu mu, bulunmadı mı diye soruyordu. Nevzat çıkınca 'İ*neye bak' dedim. Demek bu yüzden beni arıyordu dedim.
Nevzat Bahtiyar, kendisine edilen hakaretlere tepkisiz kalıyor...
Mahkeme Başkanı, Salim Güran’a soruyor: Akşam Narin’in gömüldüğü yere sen gitmedin mi?
Salim Güran: Ben gitmedim. Gittiysem, bütün köy gitmiştir.
Mahkeme Başkanı: Baz öyle gösteriyor.
Salim Güran: Baz nedir?
Mahkeme Başkanı: Baz, mesela benim telefonum burada yazıyor, beni burada gösteriyor.
Salim Güran: Ben kesinlikle gitmedim.
Mahkeme Başkanı: Kızın Dilek seni arayıp Narin’in kaybolduğunu söyleyince şebeke gidiyor ve kesiliyor.
Nahit Eren, Salim Güran’a soruyor: Ses kayıtları var. Sen Mehmet Selim Atasoy’a 'Gidelim mi?' dedin mi?
Salim Güran: Demedim.
Nahit Eren: Ses kayıtları var.
Salim Güran: Sen neyin peşindesin?
Mahkeme salonundakiler, Salim’e tepki gösterdi.
Mahkeme Başkanı, Salim Güran’ı uyardı: Güzel üslupla cevap ver.
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı avukatı, Salim Güran’a soruyor: Hediye Güran, Narin kaybolduktan sonra telefonunu değiştiriyor. Haberiniz var mı?
Salim Güran: Hayır, yok.
Avukat: Nevzat’ın eşi diyor ki, 'Birbirlerine kardeşim derlerdi.' Narin kaybolduktan sonra da bizi aramıza almadılar.
Avukat: Ne samimi arkadaşı?
Avukat: Siz 2 Eylül'de tutuklanıyorsunuz, 8 Eylül'de Narin bulunuyor. Dosyada 12 tane çelişkili ifade var. HTS’yi kabul etmiyorsunuz. Sinirlenmeyin.
Salim Güran: Bilmiyorum diyorum.
Avukat: Silah taşır mısınız?
Salim Güran: Beylik silahım var. Nevzat yalan söylüyor, bir akşam az kalsın kardeşini öldürüyordu. Vahşidir o.
Gazeteci Rojda Altıntaş'ın saat 20.07 itibarıyla yaptığı paylaşım:
Duruşma, 2 arayla saatlerdir devam ediyor. Şu an çıkanlar oldu. Salon biraz boşaldı. Salim Güran yerine oturdu, Mahkeme başkanı ayağa kalkmasını istedi. Şimdi Enes Güran’ın avukatı konuşuyor.
Enes Güran’ın avukatı, Salim Güran’a mısır tarlasını göstermesini istedi. Salim Güran dosyadan tarlayı gösterdi.
Avukat: Siz o köyde doğup büyüdünüz. Karşıda bir kamera var, sizin köyü görüyor mu?
Salim Güran: Evet görüyor. Biz kamera kaydına bakılmasını istiyoruz, bakmıyorlar.
Avukat: Sizin köyde daha önce silah çekildiğinde bu olaylar kamerada tespit ediliyor muydu?
Salim Güran: Evet, daha önce tespit edilmişti.
Avukat: Kamera görüntüleri dosyada var. Köydeki tüm araç ve insan hareketleri görülüyor. İddia edildiği gibi, eve girmiş olsaydı kamerada görülür müydü?
Salim Güran: Evet, görülür. Kör nokta diye bir şey yok. Narin patikadan çıktıktan sonra her şey görülür.
Mahkeme Başkanı araya giriyor: Neden bu kameraları daha önce talep etmediniz?
Salim Güran: Devlettir, bakar dedim.
Başkan: Bu görüntüler iddianame kabul edildikten sonra talep edildi.
Salim Güran’ın avukatı Salim Güran’a sordu: Nevzat neden böyle söylüyor?
Salim Güran: Sosyal medyada, ‘Gelen vuran vuruyor, giden vuruyor’ Av. Seda Toğrul “Ben de bir anneyim” diyerek dosyadan çekildi. Olayda başka bir şeyler olduğunu düşünmesine neden oldu.
Arif Güran dinleniyor. Mahkeme başkanı kimlik tespiti yaptı.
Mahkeme başkanı Arif Güran’a başsağlığı diledi. Arif Güran “Allah razı olsun” dedi.
Gazeteci Rojda Altıntaş, paylaşımında Arif Güran ile ilgili şunu söyledi:
Baba Arif Güran konuşmakta zorlanıyor. Mahkeme Başkanı, Arif Güran’ın oturarak konuşmasını istedi.
Baba Arif Güran, müşteki olarak anlatıyor:
Ben kızımın kaçırılma meselesine nereden girdim söyleyeyim. İnsanlar telefonla arayıp küçük kız sesi dinletiyorlardı. Bunları duyunca kızımı aramaya başladım. Ben kimseye zarar vermem, melek değilim ama biri bana zorbalık yaparsa ben de karşılık veririm, ama kavgacı değilim.
Mahkeme Başkanı, Arif Güran'ı kesmeden dinliyor.
Arif Güran devam ediyor:
Arama köpeklerinin kanala yoğunlaştığını söylediler. İnsanlar çok kalabalıktı. Yaklaşık 2 buçuk kilometre köyün arkasına gittim, sonra köyün alt kısmına indim. Köpeklerin mısır tarlasına doğru yoğunlaştığı bilgisini verdiler, hızlıca yürüdük. Sonra Muzaffer amcamın oğlu beni aradı, bir trafik kazası olduğunu, Narin’e benzediğini söyledi. Az da olsa benzettim, gidip bakmak istedim. Komutanımla hastaneye gittik, gözümle görmek istedim.
Arif Güran, araç meselesini anlatıyor: Salim’e, ‘Nevzat’tan arabayı aldığım zaman sen de oradaydın’ dedim. Şu an 80 bin lira zararım var. Neden hep bana oluyor? Nevzat’ı aradım, geldi. Neredeyse kavga edecek duruma geldik. Nevzat durumu asla kabul etmedi, parayı vermeyeceğini söyledi. Ben de kekelemesiyle dalga geçtim. Kellem de gitse, doğru budur. Bu konuşmalar böyle sakin geçmedi. Sorunun aramızda çözülmesini istedim, araya biri girdi. Önce Nevzat anlattı, sonra ben. Hacı Cevat Kaya, Nevzat’ın 40 bin lira ödemesi gerektiğini söyledi.
Mahkeme Başkanı, Arif Güran’dan 1 dakika beklemesini istedi.
Arif Güran müşteki sıfatıyla araç konusunu anlattıktan sonra Mahkeme Başkanı soruyor:
Bu olaydan dolayı bu adamın sana kin beslediğini mi düşünüyorsun?
Arif Güran: İlk söylediğimde kimse inanmadı 50 bin TL için çocuk öldürmezler dediler ama böyle bir konumuz oldu. Defalarca söyledim benim kızım tepeye çıkmamış Senaryo üzerinden senin abin 18.30’da köyden süratle geçti kızını götürmüş olabilir dediler. Delil istedim yaklaşık 6 akşam jandarmada durdum herhangi bir zorluk görmedim İlk gün de söyledim. Komutanım kamera benim evimi net görüyor dedim
Mahkeme Başkanı: Devletin sizin bu ısrarla söylediğiniz kameraya bakmadığını mı söylüyorsunuz
Arif Güran: Bizim bakmaya yetkimiz yok dediler
Mahkeme Başkanı: Belki de bakmışlardır
Arif Güran: Güneş vuruyor diyorlar Kızımın en son görüldüğü saatler o kamera 18.30 sıralarını gösteriyor
Mahkeme Başkanı: Oraya drone getirmeyi akıl eden devlet o Dara-2 kamerasını mı akıl edemeyecek?
Arif Güran: Sizden rica ediyorum ortaya çıksın Belki Nevzat Bahtiyar suçsuz da olabilir Saat kaç olursa olsun o kameralara baksınlar
Mahkeme Başkanı: Söz konusu kamerayı Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’na soracağız
Mahkeme Başkanı: Bu cinayeti Nevzat’ın üzerine atalım diye karar aldınız mı
Arif Güran: Biri benim kızımı öldürecek ben gidip anlaşma mı yapacağım? Benim ruhum mantığım gitti.
Arif Güran: Herkes bir şeyler söylüyor Hala da söylemeye devam edecekler Bir insanın vicdanı varsa bir babanın kızını öldüren kişi daha sonra onunla yan yana oturur mu
Mahkeme Başkanı: Benden cevap mı bekliyorsunuz? Bilmiyorum
Arif Güran: Eğer benim kızım Güranlar tarafından Nevzat’a verildiyse bu insan parayla silah zoruyla gidip bunu yaptıysa olaydan sonra bunlar oldu bana yaptırdılar deseydi gelip söyleseydi Nevzat benim başımın tacı olurdu
Diyarbakır Barosu’ndan bir avukat, müşteki sıfatıyla bulunan Arif Güran’a soruyor:
Nevzat’a kızınız kaybolmadan önce su veriyor muydunuz
Arif Güran: Yıl başından yıl sonuna kadar suyu ben veriyordum
Avukat: Bu olayda Nevzat dışında başka kimseden şüphelendiniz mi
Arif Güran: İlla ki artık herkesten şüpheleniyordum. Yeğenim 3 defa bir yere gidip geldi ona bile nereye gidip geliyorsun diye sordum
Avukat: Son sorum Dosyada 4 sanık var hepsinden şikayetçi misin
Mahkeme Başkanı araya girdi: Cevap verdi ya zaten şikayetçi hepsinden
Diyarbakır Baro Eski Başkanı Nahit Eren, Arif Güran’a soru soruyor:
Diyarbakır Barosu’nun bu dosyada olması kıymetli mi?
Arif Güran: Evet, kıymetlidir.
Nahit Eren: Bir soru daha soracağım. Düşünün lütfen. Narin’in katledildiği andan, bulunduğu ana kadar, iddianamenin hazırlandığı, ailenin tutuklandığı süreç içerisinde köyde, köyün önde gelenleri bir araya gelip ‘Kim neden yaptı?’ diye toplantılarınız oldu mu?
Arif Güran: Olayın 6. gününe kadar uyumadım, yemek yemedim. Hepsi değil ama Ali Rıza Güran ile bazen görüşürdüm tek başıma. O bana kimden şüphelendiğimi sorardı.
Nahit Eren: Ali Rıza herhangi birini dışarıdan getirip toplu bir görüşme yaptırmadı yani?
Arif Güran: Hayır. Sadece ben gözaltından sonra eve gidince bizim evde kimse olmadığı için abimin evine gittim.
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı avukatı, Arif Güran’a cezaevi görüşmelerini soruyor: Enes’e ‘fazla konuşma’ derken ne demek istedin?
Arif Güran: Ben kızımı mı öldürdüm demek istiyorsunuz?
Sanık avukatları araya girdi: Konuşmanın önü var, orada dakikasının bitmemesini kastediyor.
Mahkeme Başkanı, sanık avukatlarına hak verdi. Görüntülerin önünü ve arkasını izlediğini, yayınlanan videonun eksik olduğunu ifade etti.
Enes Güran’ın avukatı, müşteki sıfatıyla bulunan Arif Güran’a soruyor: Yakın zamanda ifadeye çağrılmışsınız. Size ne sordular?
Arif Güran: Televizyonda bilmeyerek konuştuğumu söylediler. ‘Devlet bir katilin lafıyla çocuğumu (Ene) alıyor’ demişim. Dara-2 kamerasını söyledim, kimse bunu söylemiyor.
Avukat: O zaman şunu anlıyoruz. Türkiye’de herkes bu dosyada bir fikir beyan etti. Herkes, herkesi suçlu gösterdi. Herkesin ortaya söz ederken, Arif Güran’ın söz hakkı olmadığını gördük. Bir şey söyleyince ifadeye çağrılmış.
Mahkeme Başkanı: Nasıl? Anlamadım.
Avukat tekrar anlattı, Mahkeme Başkanı, “Anlaşıldı” dedi ve teşekkür etti.
GÜLBEN ERGEN'E PROTESTO
Narin Güran davasında, sanatçılar duruşma salonuna alındı, sivil toplum örgütleri ve gazeteciler, Diyarbakır Barosu Kadın Hakları Merkezi ve Çocuk Hakları Merkezi duruşmaya alınmadı. Dışarıda kalan kitle Gülben Ergen'i 'Gülben dışarı' diye slogan atarak protesto etti.
ADLİYEDE BÜYÜK KALABALIK
Duruşma öncesinde adliyede büyük kalabalık oluştu. Duruşma başlamadan önce içeriye girmek isteyen gazeteciler, STK'lar ve avukatlar içeri alınmadı. Gazeteci Emrullah Erdinç, baro başkanları ve avukatların sayısı fazla olduğu için herkesin duruşma salonuna alınmayacağını bildirdi. Erdinç, "Mahkeme heyeti her barodan 2 kişinin duruşmaya katılmasını istiyor" bilgisini verdi.
UCİM Başkanı Saadet Özkan da sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda şu ifadeleri kullandı:
"İçeri alınmıyoruz. Sadece Baro Başkanları içeri alınacak. Sivil toplum içeri alınmıyor. Bu listeyi baro yapmış ve isimler içeri verilmiş. UCİM avukatları içerde olmak için konuşuyorlar. Biz kapının önünden ayrılmayacağız. Bu dava bir gün sürmeyecek. Sivil toplumu içeri almalısınız."
AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBET İSTEMİ
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianamede, Narin’in annesi Yüksel Güran, amcası Salim Güran ve ağabeyi Enes Güran ile komşuları Nevzat Bahtiyar’ın da bulunduğu tutuklu 4 şüpheli hakkında ''iştirak halinde çocuğa karşı kasten öldürme'' suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası isteniyor.
22 SANIK HAKKINDA ‘ZORLA GETİRME’ KARARI
Başsavcılığın hazırladığı iddianameyi 21 Ekim günü kabul eden Diyarbakır 8’inci Ağır Ceza Mahkemesi'nin tensip zaptında, soruşturma dosyasında ifadeleri bulunan tanıklar Baran Güran, Muhammed Kaya, Osman Güran, Melike Güran, Maşallah Güran, Melek Güran, Birsen Güran, Remziye Cabaş, Yasemin Gül, Erhan Güran, Barış Güran, Eren Güran, Hediye Güran, Maide Kaya, Ramazan Atasoy, Muhammed Emre Güran, Yusuf Kaya, Ufuk Kaya, Furkan Kaya, Ğazal Bahtiyar ve Mehmet Selim Atasoy için zorla getirilme emri çıkarılması ve baba Arif Güran’ın ise ''müşteki'' sıfatıyla sisteme kayıt edilmesi ve hakkında zorla getirme emri düzenlenmesi yer almıştı.
Kaynak: DHA / Rojda Altıntaş / Emrullah Erdinç
"