Sözcü yazarı Saygı Öztürk, bugünkü köşesinde önemli bir iddiayı gündeme getirdi. Koronavirüs salgını nedeniyle vatandaşa el uzatan belediyelere baskı uygulandığını kaleme aldı.
İki büyükşehir belediye başkanlarıyla yaptığı konuşmayı aktaran Öztürk, belediyelerden vatandaşa yapılan yardımların hükümet tarafından yapılıyor havası estirmek için baskı uygulandığını yazdı.
Öztürk'ün yazısı şu şekilde:
Muğla'nın, ilçeleriyle birlikte nüfusu 1 milyona dayanmış durumda. Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Osman Gürün, “Çınarlarımız” dediği yaşlıların evde bakım hizmetlerinde bir aksama olmadığını belirtiyor, bütün resmi kurumların ilaçlandığını söylüyor.
Muğla Büyükşehir Belediyesi'nin ihtiyaç sahiplerine verdiği “Halk Kart”tan yararlananların sayısını bu dönemde artıracaklarını kaydeden Başkan Gürün, şunları söylüyor:
“Genel Merkez'in bilgisi dahilinde siyasi görüşüne bakmadan yardım kampanyalarımızı sürdürüyoruz. Ancak, hükümet vakıflara yardım yapıp onlar üzerinden yapılacak yardımda ısrar ediyor. Bir yerde aracı kullanıyor. Oysa açık, şeffaf bir biçimde, aracı kullanmadan bu yardımlar belediye eliyle halka ulaştırılıyor. Diğerinin denetimi yok, nereden ne geldi, ne dağıttı ya da gerçekten dağıtıldı mı? Belli değil. Bakın, böyle bir dönemde bile hala devlet sudan yüzde 8, belediyenin kullandığı akaryakıttan yüzde 18 KDV alıyor. En azından bu dönemde acil olarak vergiler yüzde 1'e indirilmeli.”
İçişleri Bakanlığı, pazar yerlerinde esnafın “seyrekleştirilmesi” için genelge yayımlarken, Muğla Büyükşehir Belediyesi daha ileriye gitti, “Pazarcıların mahalle aralarında araçlarla satış yapmasını, sebze-meyve gibi ekmeğin de bu şekilde halkın ayağına götürülmesine” izin verdi.
BURALARA GELMEYİN
Dr. Osman Gürün, hastaların ilaçlarının alınması, pansumanlarının yapılması konusunda da hizmetlerinin aralıksız sürdüğünü belirtiyor ve “Doktor olarak” şunları aktarıyor:
“Bu olayın politikası olmaz. Derhal sokağa çıkma yasağı ilan edilmeli. Aksi halde nisan ayını çok daha kötü geçireceğiz. Test daha çok yapılmalı. Muğla'da hâlâ test yapılamıyor. Numuneler Ankara ve İzmir'e gönderiliyor. Bunlar da hemen gelmediği için cenazeler bekliyor. Oysa, bu testler Muğla'da da, ilçelerinde de yapılabilmeli. İşsiz kalan insanlarımız var. Çalışan bir kişi en az 5 kişiye bakıyordu. İş yeri kapanan, işsiz kalan bu insanlar şimdi ne yapacak? Bunlar büyük patlamalara, dramlara sebep olur. Bunlara asgari ücret düzeyinde de olsa bir ücret vermemiz, gıda desteğinde bulunmamız lazım.
Resmi olarak açıklanmadığı için nerede, ne kadar vaka olduğu belli değil. Umre konusunda önceden önlem almalıydık. Bu çok geç alındı. Bodrum'a, Marmaris'e, Fethiye'ye yazlıkçıların gelmesi de yanlış. Herkesten rica ediyorum: Şu anda Muğla ve ilçelerine gelmeyin. Virüsten ölenler var. Şu dönemi el birliğiyle atlatmak zorundayız.”
BAŞKAN SAVAŞ AÇIKLIYOR
11 yıldır Hatay Belediye Başkanlığı'nı yürüten Doç. Dr. Lütfü Savaş, aynı zamanda enfeksiyon hastalıkları uzmanıdır. Şehirlerarası ve ilçeler arası seyahati en aza indirmek için uyarıyor, çabalıyor. Büyükşehir 65 yaş ve üzerindeki vatandaşa hizmet vermesine rağmen, onları “Yok” sayıp o yardımları “VEFA” üzerinden yapıyorlar. Belediyenin resmi internet sitesinden bununla ilgili telefon numarasını bile sildirttiler.
Ama çalışan, götüren- getiren de çoğunlukla belediye personeli, kullanılan araçlar da belediyenin. Yani, “Belediye değil, hükümet yapıyor” havası veriliyor. Şimdi, bunların sırası mı? Belediye, kimin ihtiyacı olduğunu isim isim hatta ayakkabı numarasına varıncaya kadar biliyor ve yardımlarını da sürdürüyor. Başkan Savaş şunları anlatıyor:
BEN DE YAKALANDIM
“1,5 aydır bu hastalığın Hatay'da olduğunu söylüyorum. Bu hastalığı biz zaten geçiriyorduk. Hatta ben de komşumuz olan karı-kocada geçirdi. Bunları, enfeksiyon hastalıkları hocası olarak da söylüyorum ve zamanında ilgililere uyarılarım da oldu. Bütün cenaze sahiplerini taziye için ararım, giderim. Son dönemde her taziyede ölüm nedenlerini zatürre, astım krizi diye açıkladılar. Ocak ayından itibaren önlem alınması gerekirdi. İki ay önce sokağa çıkma yasağı ilan edilseydi bu sıkıntılar olmazdı. Şimdi yapılması gereken izolasyon kurallarına uyulmasıdır. Bunu şiddetle ve önemle öneriyorum.”
Başkan Lütfü Savaş, “Bu virüsü abartmayalım ama duyarsız da kalmayalım” uyarısını yineliyor. İlde yaşayan 500 bini aşkın Suriyeli de gelişmeleri sessizce izliyor. Komşu Suriye'de ise İranlı milislerden yayıldığı belirtilen virüs salgını da yeni bir bilgi...