Suriye’de Mart 2011’de başlayan iç karışıklık, takip eden yıllar içinde küresel ve bölgesel güçlerin de dahil olduğu büyük bir savaşa evrilmiştir. Suriye’de yaşanan savaş nedeniyle yüzbinlerce insan hayatını kaybetmiş, milyonlarca insan mülteci konumuna düşmüş, IŞİD ve benzeri terör örgütleri küresel ölçekte etkinlik göstermeye başlamıştır.
Son dönemde, Suriye yönetimi, Rusya ve İran’ın desteğiyle ülkenin kuzey batısında yer alan ve çatışmasızlık bölgesi ilan edilen İdlib vilayetinde saldırılarını artırmıştır.
Türkiye’nin, Astana süreci kapsamında 2017 yılında ilan edilen gerginliği azaltma bölgelerinden birisi olan İdlib’de, çatışmasızlığı ve güvenliği sağlamaya yardımcı olmak amacıyla oluşturduğu gözlem noktaları bulunmaktadır. Eylül 2018’de Rusya ve Türkiye arasında imzalanan ve kamuoyunda Soçi Mutabakatı olarak bilinen anlaşmanın 3, 5, 6 ve 8. maddeleri uyarınca, gerginliği azaltma bölgesinde 15-20 km derinliğinde bir silahsızlandırılmış alan oluşturulacak; tüm radikal gruplar silahsızlandırılmış alandan 15 Ekim 2018’e kadar çıkarılacak; çatışan taraflara ait tüm tanklar, çok namlulu roketatarlar, toplar ve havanlar, 10 Ekim 2018’e kadar İdlib’deki silahsızlandırılmış alandan çıkarılacak, yerel halkın ve malların serbest dolaşımını sağlamak, ticari ve ekonomik ilişkileri yeniden canlandırmak için M4 ve M5 otoyollarında transit trafik 2018 yılı sonuna kadar yeniden başlatılacaktı.
Ancak, Soçi Mutabakatı’nın imzalanmasından bugüne kadar geçen süre içinde, yukarıda anılan hususlar hayata geçirilememiştir. El Kaide uzantılı terörist örgütler İdlib’deki hakimiyetlerini artırırken, Rusya, İran ve Lübnan Hizbullahı’nın desteğini alan Suriye Ordusu da İdlib’e yönelik saldırılarını yoğunlaştırmıştır. Türkiye’nin İdlib’de kurduğu gözlem noktalarından bazıları da Suriye Ordusu’nun kuşatması altına girmeye başlamıştır.
Bölgede, Suriye Ordusu ve TSK arasında çatışmalar yaşanmış, bu çatışmaların sonucunda, son iki ay içinde 27 Şubat 2020 tarihinde şehit olan 36 askerimizle birlikte, İdlib’de şehit düşen askerlerimizin sayısı 50’yi geçmiştir.
İdlib’de giderek tırmanan gerilim, ülkemizi sadece Suriye’yle karşı karşıya getirmemekte, Rusya ve İran’la olan ilişkilerimizi, uluslararası dengelerimizi de etkilemektedir. Gelinen noktada, Türkiye’nin Suriye politikasının TBMM’de etraflıca ele alınmasının gerekliliği açıktır.
Suriye politikasının tekrar değerlendirilmesi, sınır güvenliğimizin sağlanması, bölgede huzur ve istikrarın tesis edilmesine yönelik atılacak askeri ve diplomatik adımların belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 ve TBMM İçtüzüğünün 104 ve 105.maddelerine göre Meclis Araştırma Komisyonu kurulmasını arz ve teklif ederiz.