Tarih: 26.02.2020 17:51

BUGÜNÜN MUHALEFETİ YARININ HÜKÜMETİDİR

Facebook Twitter Linked-in

Türkiye’de muhalefetin haklarının güçlendirilmesi gerektiğini vurgulayan konuk parlamenter, “Almanya’da şöyle deriz; bugünün muhalefeti, yarının hükümetidir. Bu sadece yarının ne zaman geleceğine bağlıdır” sözünü anımsattı. McAllister, birlikte hareket eden muhalefetin kazanma şansının daha çok olduğunu söyledi. Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu’nu Brüksel’de ağırlamaya hazırlanan McAllister, Erdoğan’ın daveti için ise kapı aralamadı. Yargı bağımsızlığı ve bağımsız medyanın demokrasiler için hayati olduğuna işaret etti.

Türkiye yıllar sonra resmi görüşmeler için Avrupa Parlamentosu Dışişleri Komitesi Başkanı David McAllister ile AB-Türkiye Karma Parlamento Komisyonu Başkanının da yer aldığı parlamenter heyeti ağırladı. Heyet, Dışişleri ve İçişleri Bakanı’nın yanı sıra Adalet Bakan Yardımcısı, CHP Genel Başkanı, görevinden alınan Mardin Belediye Başkanı Ahmet Türk ile görüştü. Mardin’e yola çıkmadan önce de heyetin başkanı McAllister, ANKA’nın sorularını yanıtladı.

MEDYA HAYATİ ÖNEMDE  

Türkiye-AB ilişkilerinin zorlu bir dönemden geçmesinin bir nedeninin de Türkiye’de medyanın durumu olduğunu söyleyen McAllister, “Biz, AB içerisinde,  demokrasinin işlemesi için bağımsız gazetecilerle birlikte bağımsız bir medyanın varlığının hayati önemde  olduğu görüşündeyiz.” dedi. Medyanın görevinin iktidar ve siyasilerin işlerini nasıl yaptıklarını da irdelemek olduğunu belirten McAllister, “Gazeteciler sadece işlerini yaptıkları için  hapiste olmamalı. Aksine, demokrasi için eleştirel bağımsız medyanın ve gazetecilerin olması hayati önemdedir” dedi.

“MUHALEFET OLMADAN DEMOKRASİ OLMAZ”

HDP’nin Kongresi’nin ardından başlatılan soruşturma ve başta CHP olmak üzere muhalefet partilerine yönelik baskıları sorduğumuz McAllister, demokrasinin çoğulculuk ilkesini anımsatarak cevap Verdi:

“Demokrasi için her zaman güçlü muhalefet gerekir. Ama demokrasi için aynı zamanda güçlü bir muhalefete de ihtiyaç vardır. Demokrasi olmadan bir iktidara sahip olabilirsiniz. Ama muhalefet olmadan demokrasiye sahip olamazsınız. Muhalefet, demokrasinin temel ve hayati bir parçasıdır.”

“BUGÜNÜN MUHALEFETİ, YARININ HÜKÜMETİDİR”

McAllister, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Demokrasilerde, değişim normaldir. Almanya’da şöyle deriz; bugünün muhalefeti, yarının hükümetidir. Bu sadece yarının ne zaman geleceğine bağlıdır. Bizim, Türkiye’de gördüğümüz, ki tekrar edeyim raporlarımızda açıkça belirttik, demokrasinin geriye gittiğini görüyoruz. Muhalefetin haklarının güçlendirilmesi gerektiğini düşünüyoruz.” 

“BİRLİKTE HAREKET EDEN MUHALEFETİN KAZANMA ŞANSI DAHA FAZLADIR”

Terörle mücadele nedeniyle demokrasi ve özgürlükler konusunda atılan adımların ince bir çizgi olduğunu söyleyen McAllister, hükümet ve muhalefetin ulusal egemenlik ve ulusal güvenlik gibi konularda belli düzeyde işbirliğine ihtiyacı olduğu savundu. Türkiye’de muhalefetin geleceğini ise şu sözlerle değerlendirdi:
 
“Muhalefet cephesindeki gelişmelerin nasıl olacağını bir sonraki seçimler gösterecek. Yerel seçimlerde gördük ki Türkiye’de muhalefet partilerinin de zafer elde etmesi mümkün. Türkiye’nin iç politikasına, siyasetine sürüklenmek istemiyorum. Taraf olmuyorum. Ben sadece bu ülkenin işleyen bir demokrasiye sahip olmasını istiyorum ve bunun için güçlü bir meclis, kendine güvenen ve özgürce işlerinin gereğini yapabilen parlamenterleriyle hükümeti mercek altına alabilen bir muhalefetin varlığı önemli bence. Kendi ülkemden biliyorum, muhalefet ancak geleceğe dair sorulara iktidardan daha iyi yanıtlar verebiliyorsa seçimin kazananı olabilir. Demokrasilerde insanlar genellikle seçime giren partilerin gelecek hakkında neler söylediğiyle geçmişte yaşananlardan daha fazla ilgilenirler. Tabii ki birlikte hareket eden bir muhalefetin kazanma şansı her zaman bölünmüş bir muhalefetten daha fazladır.” 

Temaslarında başta Osman Kavala olmak üzere AİHM kararlarının uygulanmamasını eleştiren McAllister, Türkiye’nin yargı bağımsızlığını sağlamak için adım atması gerektiğini tekrarladı.

ERDOĞAN’A DAVET İÇİN IŞIK YOK

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile Meclis’teki AB Komisyonu üyelerini Brüksel’e davet ettiklerini ve bu davete olumlu yanıt aldıkları için çok mutlu olduklarını vurgulayan McAllister, bu davetin AB liderleri ile Erdoğan arasında da diyalog kapısını açıp açamayacağı sorusuna şu sözlerle  karşılık verdi.

“Avrupa Parlamentosu’nun, özellikle de Dış İlişkiler Komisyonu’nun,  birçok konuda hemfikir olmadığı, diğer ülkelerin  temsilcilerini  davet etmek gibi bir geleneği var. örneğin son birkaç yılda, İran ya da Suudi Arabistan dışişleri bakanlarını ağırladık. Bizim Avrupa Parlamentosu Dış İlişkiler Komisyonu’nda yapmaya çalıştığımız şey şu; konuklarımızı dinliyoruz, onları davet ediyoruz ama günün sonunda onları sadece dinlemiyoruz, ayrıca onlarla fikir alışverişinde bulunuyoruz” 

Heyet başkanı, Erdoğan’a davet için ise yeşil ışık yakmadı: “Avrupa Parlamentosu Dış İlişkiler Komitesi’nde biz genellikle dışişleri bakanlarını davet ediyoruz”.




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —