Tarih: 26.03.2020 12:22

ANAYASA MAHKEMESİ’NDEN FLAŞ KARAR

Facebook Twitter Linked-in

Kararda, “Pankarttaki ifadeler son derece sert olsa da bir bütün olarak kamuoyunu ilgilendiren bir konuda mevcut bir toplumsal tartışmaya yönelik ifadelerdir” denilerek ceza verilmesini “ifade özgürlüğünün ihlali” olarak değerlendirdi.Anayasa Mahkemesi, ÖDP üyesi 14 kişinin bireysel başvurusunu değerlendirirken, “Katil, Hırsız, AKP” pankartını “ifade özgürlüğü” olarak yorumladı.

Yüksek Mahkeme’nin görüştüğü olay, 2014 yerel seçimleri kampanyası sırasında Edirne’de yaşandı. AKP’nin düzenlediği ve dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katılacağı miting öncesi polis, ÖDP binasına asılan ““Katil, Hırsız,  AKP” pankartını indirmek istedi. O dönem yaşları 18i le 26 yaş arasında bulunan 14 kişi, parti binasının kapısını kilitleyerek polisin girmesine izin vermedi. Yaşanan arbede sırasında polis göz yaşartıcı bomba kullandı. Kapı açılmayınca olay yelerine gelen savcının kararıyla kapı kırıldı ve pankart indirilerek gençler gözaltına alındı.

Gençler hakkında Başbakan’a hakaret ettikleri , huzur ve sükunu bozdukları, polise direndikleri gerekçesiyle kamu davası açıldı. Edirne 3. Asliye Ceza Mahkemesi, olayın meydana geldiği il binasının miting alanına 2 kilometre uzaklıkta olduğunu dikkate alarak tüm suçlardan beraat ve pankartın iadesine karar verdi.Bu karardan sonra üzerine 14 genç kendilerine kötü muamelede bulundukları gerekçesiyle polisler hakkında şikayetçi oldu, ancak hakimlik reddetti. Bunun üzerine gençler, AYM’ye başvurdu.

Gençlerin bireysel başvurusunu sonuçlandıran Anayasa Mahkemesi’nin gerekçeli kararında şu değerlendirmeler yer aldı:-Pankart seçim sürecinde bir partinin il başkanlığı binasına asılmıştır. Siyasi partiler halkın siyasete katılımının araçları olduğu kadar çoğulcu siyasetinde temel unsuru ve güvencesidir. Pankartın yaklaşan yerel seçimler öncesi asıldığı gözardı edilmemelidir.
-Çağdaş demokrasilerdeki vazgeçilmez önemi nedeniyle kamu düzeni açısından tehlike oluşturmayan ve şiddete teşvik etmeyen düşüncelerin açıklanması ve yayılması çabalarına sabır ve hoşgörü gösterilmesi gerekir.
-Eldeki olayda asılan pankartın kamu düzeni için tehlike yarattığı ya da saldırgan bir içeriğe sahip olduğunu gösterir bir unsur tespit edilmemiştir.
-Bilhassa iktidarda bulunan bir siyasi partinin önemli ölçüde kamu politikalarını oluşturması nedeniyle kendilerine karşı yöneltilen görüş ve ifadeler hangi oranda kabul edilemez görülürse görülsün politikalarını eleştiren, onları kabul edilemez bulan fikirlerin serbestçe açıklanmasına karşı eleştiriye katlanma yükümlülüğünün oldukça geniş olduğu aşikardır.
YAPTIRIM UYGULANAMAZ
-İktidardaki bir siyasi partinin terörle mücadelede politikalarını eleştiren görüş ve düşünceler ne kadar ağır olursa olsun bundan dolayı kişilere yaptırım uygulanmamalıdır.
-Pankarttaki ifadeler son derece sert olsa da bir bütün olarak kamuoyunu ilgilendiren bir konuda mevcut bir toplumsal tartışmaya yönelik ifadelerdir.
KALIPLAŞMIŞ SLOGAN
-Bir siyasi partinin mensubu olan başvurucuların ancak demokratik bir toplumda gerek duyulan sınırlama ve kısıtlamalara tabi olarak yolsuzluk ve terörle mücadele politikaları ile ilgili bilgi edinme ve paylaşma özgürlüğüne sahip oldukları açıktır. Başvurucular söz konusu haklarını bir pankart üzerinde artık kalıplaşmış bir slogan haline gelen cümle yazarak kullanmayı tercih etmişlerdir.
Anayasa Mahkemesi bu gerekçeyle başvurucuların “insan haysiyetiyle bağdaşmayan muamele yasağının” ve “ifade özgürlüğünün” ihlal edildiğine karar verdi. Karara AYM üyeleri Serdar Özgüldür, Burhan Üstün, Mehmet Topal, Rıdvan Güleç, Recai Akyel ve Selahaddin Menteş karşı oy kullandı.




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —