Çeçen, Özbek, Kırgız ve Afganistan'dan Suriye'ye gelen cihatçı güçlerin Suriye'de Alevilere yönelik saldırıları sonrası yüzlerce kişi yaşamını yitirdi.Türkiye'nin de terör örgütü listesine aldığı Heyet Tahrir el Şam (HTŞ) örgütü, son günlerde Alevileri hedef alan saldırıların artmasının ardından Lazkiye, Dera, Humus ve Tartus’ta çatışmalar yaşandı. Çatışmaların “Suriye ordusu” adı altında toplanan HTŞ güçlerinin, Lazkiye ve Dera ilinde son iki günde silahlarını teslim etmeyi reddettiği ileri sürülen yerel gruplara yönelik operasyonlarıyla başladığı ifade edildi.
HTŞ, ağırlıklı olarak Alevilerin yaşadığı Lazkiye'de silah kaçakçılığıyla suçladığı bir genci zorla gözaltına aldı. Sonrasında silahlı bir grup Beyt Ana köyünde gencin alıkonulduğu HTŞ konvoyuna saldırdı. Saldırıda en az 11 HTŞ mensubu öldü. Çatışmalarda ise en az 311 kişinin hayatını kaybettiği aktarıldı. Lazkiye Deniz Kuvvetleri Komutanlığı dahil çok sayıda askeri tesisin silahlı grupların eline geçtiği belirtildi.
Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR), HTŞ’ye bağlı güçlerin gerçekleştirdiği beş ayrı katliamda aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu 311 sivilin katledildiğini duyurdu. SOHR’a göre Baniyas şehrinde aralarında 10 kadın ve 5 çocuğun da bulunduğu 60 sivile yönelik de saldırı gerçekleştirildi. Beyt Ana’da 7 sivile ateş açıldı. Lazkiye kırsalındaki Al-Shir köyünde ise 24 sivilin toplu şekilde infaz edildiği kaydedildi.
Yine Lazkiye’ye bağlı Al Mukhtariya köyünde 38 sivil yaşamını yitirdi. Al Haffa kasabasında 7 sivilin ağır yaralanmalar nedeniyle hayatını kaybettiği belirtildi. Tartus kırsalındaki Yahmur’da iki genç bölgeden kaçmaya çalışırken hayatını kaybetti. Hama kırsalındaki Salhab’da Şeyh Şaban Mansur ve oğlu evlerinde tutuklandıktan sonra idam edilirken Lazkiye’nin Qarfis köyündeki evleri hedef alan bir saldırıda 22 sivilin öldürüldüğü ifade edildi.
HTŞ; Humus ve Tartus’ta "güvenlik" gerekçesiyle sokağa çıkma yasağı ilan ederken camilerden “cihat” çağrıları yapıldı. HTŞ’nin kontrolündeki SANA Haber Ajansı, HTŞ güçlerinin Tartus’a da girdiğini belirtti.
Colani, Lazkiye’deki çatışmalara yönelik açıklama yaptı. Colani, çatışmalardan ‘Esad kalıntısı’ dediği kesimleri sorumlu tutarken kendi güçlerini tebrik etti. Colani, Lazkiye’de Alevilere yönelik işkence, kaçırma ve infaz gibi iddialar hakkında ise sessiz kaldı.
Geçici yönetimin Savunma Bakanlığı Sözcüsü Hasan Abdulgani de SANA’ya yaptığı açıklamada, "Durum tamamen kontrol altındadır, operasyonlar planlandığı şekilde hassasiyetle yürütülmektedir ve endişeye mahal yoktur. Devlete silah teslim etmeyi reddeden herkes, kesin ve tavizsiz bir karşılık görecektir" ifadelerini kullandı.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Suriye’deki Alevi katliamına ilişkin "Şam’ı sonuç alıcı girişimlerde bulunmaya davet ediyoruz" dedi. İktidara çağrı yapan Özel, "Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini bu konuda daha etkin davranmaya, sivil kayıpların önlenmesi için Şam yönetimi nezdinde sonuç alıcı girişimlerde bulunmaya davet ediyoruz" açıklamalarında bulundu.
Sol Parti'den konuyla ilgili şu açıklamalar yapıldı:
“Suriye’deki Alevi Katliamını Lanetliyoruz CIA’nın ürünü HTŞ, Amerika ve Batı’nın boynuna kravat takıp sahneye sürdüğü; ülkemizde Saray’da ağırlanan Colani önderliğinde Suriye’de katliamlar düzenliyor. Alevi nüfusunun yoğunlukta yaşadığı Tartus, Hama, Lazkiye ve Ceble’de çihatçı çetelerin işkence ve katliamlarını lanetliyoruz. Bu katliamlar karşısında AKP HTŞ’ye desteklerini sunmaktan geri durmadı. Bu da ülkemizin BOP sahnesinde içine sürüklendiği mezhepçi-çihatçı karanlıktan çıkmasının ne kadar acil olduğunu bir kez daha ortaya koyuyor. Amerikan’ın şimdi İsrail’le birlikte "yeni Ortadoğu düzeni" olarak ileri sürdüğü BOP’un bu yeni sahnesinin halklara şimdi Suriye’de yaşanan katliamlarda da görülen kan ve zulümden başka bir şey getirmeyeceği ortadadır. Emperyalizme ve onun işbirlikçilerinin ülkemizi de adım adım kuşatan bu Ortaçağ cehennemine karşı gerçek bir özgürlük ve barış için; cihatçı karanlığa karşı laiklik ve halkların kurtuluşu için mücadele edeceğiz”
DEM Parti ise şu ifadeleri kullanarak katliamı kınadığını dile getirdi:
“Kendilerini ‘Suriye Ordusu’ olarak tanımlayan HTŞ’li selefi grupların, Alevilerin yoğun olarak yaşadığı bölgelerde gerçekleştirdiği bu katliamı kınıyoruz. Sivillerin ve yaşam alanlarının doğrudan hedef alındığı, medyaya yansıyan görüntülerle de kanıtlanmıştır”
Türkiye İşçi Partisi ise katliam ile ilgili şu ifadeleri kullandı:
İnsan haklarına dayanan, yurttaşlık hukukunun egemen olduğu bir Suriye, Ortadoğu ve Türkiye için önemlidir. Uluslararası toplumu yeni diktatörlüğün mezhepçi şiddetine karşı ses vermeye, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’ni ise bütün bunlar hiç yaşanmıyor gibi davranmaya son vermeye, Şam’daki yeni diktatörlüğe destek vermekten uzak durmaya çağırıyoruz.
HTŞ güçlerinin alevi katliamı sürerken Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Öncü Keçeli ise açıklamalarında şu ifadeleri kullandı:
"Suriye’de güvenlik ve istikrarın tesisi amacıyla yoğun bir gayret ortaya konulmaktadır. Böylesi kritik bir dönemde, Lazkiye ve çevresinde yaşanan gerilim ve güvenlik güçlerinin hedef alınmış olması, Suriye’yi geleceğe birlik ve beraberlik içinde taşıma yolundaki çabalara zarar verebilecek niteliktedir. Bu tür kışkırtmaların, Suriye’nin ve bölgemizin huzuruna karşı bir tehdit haline gelmesine izin verilmemelidir. Suriyelilerin barış ve refah içinde yaşama hakkını hedef alan her türlü eylemin karşısındayız. Türkiye, Suriye halkının ve yönetiminin yanında olmaya devam edecektir"
Rûdaw TV’de Nûroj bültene bağlanan Suriyeli gazeteci Kenan Weqaf "Misyaf köyünden güneydeki Lazkiye köylerine kadar tüm köylerde sivil kayıplar var." dedi. Weqaf, sivil kayıpları belgeleyen videoların kendisine gönderildiğini ve şu ana kadar 1700 kişinin öldüğünü belirtti.