Milletvekili Topal, “Anayasa’nın 58. Maddesinde belirtildiği üzere gençlerimizi korumak, devletin asli görevleri arasındadır, hiç bir gencimiz cemaat, dernek ve vakıf yurtlarına mahkûm edilmemelidir” dedi.
TBMM’de konu ile ilgili bir basın toplantısı düzenleyen Yüksek öğrenimde 2019-20 eğitim yılının Eylül ayında başladığını, ancak her yıl olduğu gibi öğrencilerin barınma sorununun katlanarak devam ettiğini belirten Milletvekili Topal, şunlara değindi: “Üniversite sınavlarında başarılı olarak yerleştirilen öğrenci sayımız ek kontenjanlarla birlikte 750 bin civarındadır. Bununla birlikte Yükseköğrenimdeki öğrenci sayımız 7 milyonu aşmış durumdadır. Bu rakamlar ülkemizin geleceği açısından olumlu rakamlardır. Ancak öğrenimdeki sayılardan daha da önemli olan niteliktir. Biz bu gençlerimizi hangi koşullarda eğitiyor, hangi koşullarda barındırıyor, hangi koşullarda besliyoruz. İşte sorun tamda buradadır. Sadece diploma odaklı bir eğitimin topluma bir yarar getirmeyeceği gibi, donanımdan yoksun gençlerimize bireysel olarak ta bir yarar getirmeyeceği aşikardır.
Türkiye; devlet olarak üniversite gençliğinin yurt sorununu çözmelidir. Bakınız Türkiye Büyük Millet Meclisi 16 Ağustos 1961 tarihinde 351 sayılı kanun ile ‘yurt içinde ve dışında yükseköğrenim gören öğrenciler için yurtlar yapmak ve bunların işletmesini sağlamak, beslenme yardımı yapmak, eğitim, sosyal, kültürel ve sportif faaliyetlerle milli ve manevi gelişmelerine katkı sağlamak, yükseköğrenim öğrencilerine kredi veya burs vermek, öğrencilerin yükseköğrenimlerini kolaylaştırmak..’ amacıyla Kredi ve Yurtlar Kurumu’nun kuruluşunu gerçekleştirmiş. Yani Anayasa 58. Maddesinde belirtildiği üzere gençlerimizi korumak devletin asli görevleri arasındadır.
Peki Anayasal zorunluluğa karşın Yurt-Kur kendisine verilen görevleri yerine getiriyor mu? Tabi ki hayır. Öğrenci Sayımızın 7 milyona ulaştığı bir dönemde eğer Yurt-Kur ,Yatak sayısı olarak 700 bini yani öğrenci sayısının sadece yüzde 10’unu hedefliyorsa bu kurumun vizyonunu ve misyonunu tartışılır hale getirir. Bu gün Üniversitelerin yerleşme sonuçlarına bakıldığında yurt talep eden öğrenci oranı kontenjanların yüzde %60’ının üzerindedir. Yani bu 4 milyon yatağa ihtiyaç var anlamını taşır. Peki Yurt –Kur yılda ne kadar yatak kapasitesi üretebiliyor, gelecek planlaması nedir? İşte bu konuda elle tutulur hiçbir planlama yoktur. Ülkede yaşanan her olumsuz yurt vakalarında hükümet çocuklarımızı ortada koymayacağız açıklamaları yapıyor, yurt kur derhal 1-2 yurt binası kiralama faaliyetine giriyor ve sonrası yine gelmiyor.”