VATANDAŞ BORÇLU HALE GELDİ

VATANDAŞ BORÇLU HALE GELDİ

MHP Hatay Milletvekili ve TBMM Başkanlık Divanı Katip Üyesi Mehmet N. Ahrazoğlu, Bazı Vergi Kanunları ile Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Torba Kanun Tasarısı hakkında Milliyetçi Hareket Partisi Grubu ad

Ayrıca yasal zorunluluk olmasına ve gerek ekonomiyi gerek bütçeyi gerekse geniş toplum kesimlerini ve iş alemini etkileyecek, ekonomik yük doğuracak hükümler içermesine rağmen, kanun tasarısı komisyonlarda görüşülürken ayrıntılı bir etki analizinin yapılmadığını da görmekteyiz.” şeklinde başlamıştır.

Kanun tasarısının 43'üncü maddesinde 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu'nun 14'üncü maddesinde değişikliğe gidildiğini ifade eden Ahrazoğlu, “Yapılan değişiklikle cep telefonu abonelerinin yurt dışındayken yaptıkları görüşmelerin yurt dışında bulunan operatörlere yurt içindeki firma tarafından ödenen ödenekten, yurt içi operatörler tarafından da tüketiciye yansıtılan ücretlerden KDV alınması istisnası getirilmektedir.' şeklinde açıklama yapmış ve bu düzenlemenin yerinde ve vatandaşın lehine olan bir uygulama olduğunu belirterek, “Diğer bir değişiklik ise bankalara borçlu olanların ve kefillerinin borçlarına karşılık taşınmaz ve iştirak hisselerinin bankalara devir ve teslimlerinde tanınan katma değer vergisi istisnasının, finansal kiralama ve finansman şirketlerine yapılan devir ve teslimlerde de geçerlilik sağlanmasıdır.” açıklamasını yapmıştır.

Hatay Milletvekili Mehmet N. Ahrazoğlu Türkiye ekonomisi son yıllarda; büyümede istikrarsızlığın devam ettiği, enflasyon hedefinin tutturulamadığı, döviz kurlarında aşırı sıçramalar ve oynaklıkların yaşandığı, Türk Lirası’nın aşırı değer kaybettiği, işsizliğin yeniden çift hanelere yükseldiği, borçlanmada artışların yaşandığı yıllar olduğunu belirterek, “Yıllardır yürütülen hatalı politika ve uygulamalar sonucunda; cari açık, işsizlik ve yoksulluk gibi pek çok sorun kalıcı hâle gelmiş ve sonuç olarak vatandaş borçlu hale gelmiştir. Örnek olarak, çiftçilerin borç alıp da ödeyemediği takipteki kredi miktarı 2008 yılında 451 milyon lirayken, 2016 yılında 1,3 milyar liraya çıkmış. Bir başka örnek de ise 2002 yılında bankalara 1milyon 655 bin kişinin borcu bulunmaktayken, 2016 Eylül ayında 26 milyona ulaşmış. Bireysel kredi ve kredi kartı borcunu ödeyememiş kişilerden hâlen takipte olanlar 3 milyona yaklaşmış durumdadır. Bu nedenle de maddedeki değişiklik bir zorunluluk hâline gelmiştir.' şeklinde açıklama yapmış ve vatandaş ile firmaların bankalara borçlarının çok arttığını ve baş edemez hâle geldiğinden dolayı bankaların bu alacaklarını varlık yönetim şirketlerine devretmek zorunda kaldıklarını belirterek, “Geçtiğimiz ay içerisinde Türkiye'nin önde gelen 3 bankası takibe düşen 700 milyon Türk lirası borcunu 32,5 milyon TL'ye 4 varlık yönetim şirketine satmıştır. Yine başka bir banka ise 164,5 milyon liralık borucunu 1,6 milyon liraya yani yüzde 1'lik bir fiyatla yine bir başka şirkete devretmiştir.” açıklamasını yapmıştır.
Bankaların ellerindeki borçlulara ait tüm kişisel verileri varlık yönetim şirketlerine devrederek işleri kolaylaştırma yoluna gittiğini belirten Ahrazoğlu, “Borçlarını ödeyemeyen vatandaşlar ilk olarak bankaların avukatlarının baskılarına ve tehditlerine maruz kalmışken şimdi ise varlık yönetim şirketleri baskıları daha da artırarak eziyetlere devam edilecektir. Varlık yönetim şirketlerinin yüzde 1'le satın aldığı banka alacaklarını, bu baskılar sonucunda ne kadar para kazanacaklarını artık sizlerin takdirine bırakıyorum.' açıklamasını yaparak konuşmasını tamamlamıştır.