CHP’li Özel, TBMM Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada, Milli Eğitim Bakanlığı tarafından 18 Mart’ta 20 bin sözleşmeli öğretmenin atamasının yapıldığını belirterek, “Dört gözle atanmayı bekliyorlardı, uzun süredir işsizlerdi, geçici ve güvencesiz işlerde çalışıyordu. Atanan öğretmenler çok sevindi, mevcut işlerinden ayrıldılar, evrakları hazırladılar ama atanmadılar. Bu dönemde hepsi birden işsiz ve maaşsız durumdalar. Bu öğretmenlerin bir an önce işlemlerinin tamamlanmasını ve kendilerinin hak ettikleri maaşlarına ve sosyal güvencelerine bir an önce kavuşmasını ümit ediyoruz, çağrımız o yönde” dedi.
KAMU BANKALARI KREDİSİNE İLİŞKİN ŞİKAYETLER ALIYORUZ
Özel, koronavirüs salgınıyla mücadele kapsamında esnafa kredi verileceğinin duyurulduğunu anımsatarak, “Başvuruların akıbetinin dahi sorgulanması için bankaya ulaşılamadığı ve şartların çok zor olduğu şikayetleri geliyor. Ciddi aksamalar var. Bunlar müjdelenirken TOBB Başkanı gülücükler dağıtılıyordu, keyfi yerinde diye sorulmuş, tasdik etmişti. Şimdi onun da keyfi kaçmış. Ticaret Odası üyelerinin de kamu bankalarından vaat edilen kredileri çekmekte ciddi sıkıntıları var. Bu konuya eğilmesi gerekiyor.
ŞAHSI BİLİR KURULU KABUL ETMİYOR
Özel, AKP ve MHP milletvekillerinin imzacısı olduğu sağlıkta şiddet kanun teklifinin yarın Adalet Komisyonu’nda görüşüleceğini hatırlatarak, “Sağlıkta şiddette Sağlık Komisyonu’nun katkısının alınması lazım. Sağlıkta şiddet konusunu yetkin milletvekilleri konuşmayacak da kim konuşacak” ifadesini kullandı. Özel, iki günlük sokağa çıkma yasağına ve İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun açıklamalarına ilişkin olarak, “İki günlük stoku yoksa evde, o insanları anlamak gerekiyor.
Boşu boşuna kimse kendi hayatını tehlikeye atıp da kimse kendini sokağa atmaz. Evde ya çocuğu ya yaşlısı vardır. Süleyman Soylu’nun bu konudaki kötü yönetimi, özellikle AKP’nin pelikan türünü sevenlerin önderlik ettiği kendi içlerinde de ciddi bir eleştiri bombardımanına tuttu. Bir yandan da Bilim Kurulu bunu ne zamandır söylüyor, şahsı bilir kuruluna kabul ettiremiyorlar. Meselenin kendisinde bir ortak akıl yerine, tek adam yönetiminin odakta olduğu belli.
Bugün bir gazeteyi açtık, gördük ki Süleyman Soylu, kendisini Sarayın tepesine siyasi paratoner olarak atamış. Bütün tepkileri toplayacak, oradan topraklayacak, saray eleştiriden kurtulacak, Süleyman’ın da canını nasılsa saray kurtaracak. Çünkü Süleyman Soylu’ya gensoru veremiyorsun. Bu iş böyle bir duruma gelince gensoru olmaz mı? Çıkıp kendi anlatsın, güvenoyu tazelesin. Ama şahsı bilir sisteminde o şahsı koruyor. ‘Bütün sorumluluk bende, hakaretleri kabul ediyorum, ben saçmaladım, çok haklılar ama tek adam rejimine kimse bir şey demesin.’ Meselenin kendisi tek adam rejimidir, bunu tarih önünde not ediyoruz, Süleyman Soylu’ya da hak ettiği gensoruyu milletimizin vicdanında veriyoruz” ifadesini kullandı.